05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

TIP ARAŞTIRMALARI Solunum yetmezliğine ilaç Yeni bulunan bir ilaç bebeklerde yaygın olan solunum yetmezliğini önleyerek olası bebek ölümlerinin azalmasına yol açıyor. iroid salgılayan hormondan (TRH) oluşan ilaç erken doğum yapma riski taşıyan hamilelere doğum anından birkaç gün hatta birkaç saat önce veriliyor. İlaç plasentaya nüfuz ederek olgunlaşmamış ceninin akciğerlerini yapay olarak gellştirlyor. Böylece bebek dünyaya geldiğinde fazladan oksijene gereksinim duymuyor. Bugüne dek solunum sorunu olan prematüre bebekler akciğerleri gelişinceye dek solunum aygıtına bağlı tutulurdu. Yeni yaklaşım ile akciğerlerin ana karnında gelişmesi sağlandığından prematüre bebek doğar doğmaz rahat soluk alabiliyor. Doğum anında akciğerler olağanüstü bir görev yüklenir. Dokuz ay boyunca sıvı salgıladıktan sonra birden sıvı emmeye başlar. Böylece doğar doğmaz bebeğin akciğerleri hava ile dolar. Doktorlar doğum anındaki bu inanılmaz mekanizmanın nasıl çalıştığını irdeliyor. Ninewelle Hastanesi ve Tıp Fakültesi'nden Protesör Richard Olver'ln bulgularına göre yeni doğan bebeklerde ciğerleri dolduran tuzlu su pompalama mekanizmasıyla dışarı atılır. Rahimde geçirdiği süre içinde doğmamış bebeğin tiroid ve adrenal bezlerinden salgılanan hormonlar, ciğerleri kaplayan zar hücrelerinin gelişmesini ve doğum anında sıvıyı dışarı pompalama işlevini yapmasını sağlar Doğumda bunlardan başka adrenal in hormonu da önemli rol oynar. Normal vajinal doğumda kanaldan geçen bebek büyük bir strese girer. Bu stres bebeğin adrena T ' lın duzeyını o denli yükseltir ki doğum yapan kadının ya da kalp krizi geçiren birinin adrenalin düzeyini de aşar. Adrenalin hormonunun bolluğu akciğer zarı hücrelerini harekete geçirerek sıvı emme işlemini başlatır. Böylelikle bebek normal şekilde soluk almaya başlar. Doğumun cinsine ve bebeğin' gelişmesine bağlı olarak bu sistem bazen çalışmaz. Sezeryan ile doğan bebeklerde adrenalin düzeyi düşüktür. Ciğerleri sıvı emmeye geç başlar; bu nedenle sezeryan bebekleri doğduğunda ağız ve burunlanndan su fışkırır. Bazılarında normal soluma birkaç saat hatta birkaç gün sonra başlar. Bebeği özel bakım ünitesinde tutup oksijen vermek gerekebilir. Zamanından önce doğan bebeklerde 37 haftadan önce tablo daha ciddi olabilir Ayrıca gelişmemiş akciğerler hava • torbacıklarını açık tutmaya yarayan kimyasal maddeyı (Surfaktan) de üretemeyebilir. Surfaktan eksikliğinde her soluk tan sonra hava torbacıkları çöker. Solunum distresi sendromu ortaya çıkar. Bu yeni doğan bebeklerde en etkln ölum nedenfdir. Surfaktan eksikliği ve gelişmemiş akciğer aynı anda etkili olursa ciğerlerin tahribatına yol açıp kronlk cifter hastalığına neden olur. Prematüre doğum yapma riski taşıyan hamilelere adrenalin steroidi verilmesi, doğumdan önce bebeğin ciğerlerinin gelişmeşfne, Surfaktan üretiminin artmasına, solunum distresi sendromunu ortadan kaldırmaya yaradığı birkaç yıldır biliniyordu. Doğumdan 24 saat önce verilen bu sentetik hormon akciğerlerde iki haftalık gelişmeyi sağlar. Söz konusu hor,ir monun tüm yararlarına karşın / bazı doktorlar kullanmaya cekiniJ yorlar. Doğumdan sonra prematüre . bebeklere verilen Surfaktan ilaçlar etkili olmalarına karşın steroıdlerden daha pahalıdır. Ingiliz Perinatal Tıp Birliği'nden Richard Cooke, Surfaktan'ların zamanınm da kullanılmasıyla solunum dist• * res sendromundan ölüm oranının yüzde 40 azalacağını belirtiyor. Surfaktan ve steroidlerin kullanımı bebekleri akciğer hastalıklarından tümüyle kurtarmıyor. Diğer seçenek de doğumdan hemen sonra adrenalin hormonunun yüksek düzeyde olmasından yararlanarak bebeğe tiroid hormonu (T3) vermektir Londra'daki Üniversite Hastanesi'nden Dr. Datydd Walters "Ölmek üzere olan 6 bebeğe hidrokortizon ile birlikte T3 verdik Çok hızlı yanıt aldık. Hiçbiri ölmedi ve kronik akciğer hastalığına tutulmadı. Şimdi ne dozda kullanacağımızı da biliyoruz. Bu alandaki her gelişme bebeklere akciğer hastalıklarına yakalanmadan yaşama şansı veriyor." diyor. AIDS: Yeni bir yaklaşım IDS konusunda yoğun araştırmalarını sürdüren bilim adamları çok basit bir sorunun yanıtmı arıyor: Kandaki akyuvarlar AIDS virüsü tarafından öldürülünce bağışıklık sistemi tarafından niçin yenilenmiyor? Birbirinden bağımsız olarak çalışan iki grup bilim adamı, bağışıklık sisteminin AIDS tarafından nasıl ve niçin çalışamaz hale getirildiğini açıklayan çok önemli varsayımlar geliştirdi. ABD'de Ulusal Allerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Kurumu bünyesindeki AIDS bölümü doktorlarından Dr. Anthony S. Faucl bu varsayımları "AIDS'e yol açan virüsü (HIV) taşıyan kişilerin bağışıklık sistemlerini onarabilecek olası bir yaklaşım" şeklinde konuştu. AIDS konusunda önemli çalışmalar yapan Dr. Sandra Bridges de bu gelişmelerın tüm bağışıklık sistemine ışık tuttuğunu bildirdi. Bu araştırmada iki tip bağışıklık hücresi gözlemlendi AIDS virüsü kanda CD4 denilen akyuvarlar hucrelerini yok ederken diğer akyuvar hucre tipini oluşturan CD8'lere dokunmuyor. Bu iki akyuvar A hücre tipinin farklı rolleri var; CD8'ler bağışıklık sisteminin etkinliğini bastırırken CD4'ler çoğaltıyor. Normal olarak CD4'ler CD8'lere oranla daha fazla. AIDS'e yakalanmış kişilere bu oran tersine dönüyor. Ortalama 10 yıl içinde AIDS'Iİ hastalardaki CD4 hücreleri normal miktarları olan 1000'den 800'e düşer. Bu oran 200'e indiği zaman bağışıklık sistemi o denli etkisiz hale gelir ki sağlıklı bir bedende hiç ilgisi olmayan önemsiz bir virüs ölüme yol açabilir. Güney California Üniversitesi'nden Dr. Leonard Adleman asıl sorgulanması gereken olgunun HIV tarafından yok edilen CD4 hücrelerinin yenilenmemesi olduğunu vurguluyor. Araştırmacılar HlV'in yayılmasını engellemek ıçin virüsün CD4 hücrelerine gırmesini durdurmaya çalıştı. Ancak gelıştirdikleri ilaçlardan bir sonuç alamadılar Dr. Adleman ise, CD8 hücrelerinin bir kısmını öldürerek bağışıkelık sisteminin işlerliğine kavuşacağını savundu "CD8 hücrelerinin yüze 10 ila 15'i her altı ayda bir yok edilirse CD4 ve CD8 hücre sayısı normal orana dönebilir. Ay mepküp'ün bir parçası mı? ozmologlar arasında genel kabul gören görüşe göre Ay, yerkürenin başka bir gökcismi ile çarpışmasının bir ürünü. Miami Üniversitesinden Jeolog Cesare Emilianiye göre ise Ay, Merkür'ün bir parçası ve sonradan Dünya tarafından yakalanmış olabilır. Jeolog bu görüşünü Ay ve Merkür'ün orta yoğunluğa sahip olmasına dayandırıyor Aynı şekilde Merkür'ün de güneşe yakınlığı buna kanıt olarak gösteriliyor. Güneşe en yakın üç gezegen içten dışa doğru nerdeyse esit yoğunlukta. Emiliani, Ay maddesinin 4.4 milyar yıl önce bağımsız bir yörüngeye kavuştuğunu, Ay ın Merkür'den kopmasına da ya kozmik bir çarpışmanın veya Merkür'ün daha hızlı dönmeye başlamasının neden olduğunu ileri sürüyor. Bundan 3.2 milyar yıl önce de Ay'ın Dünyanın yörüngesine girdiğı belirtiliyor. Kolesterini düşürmede yeni yöntem Bir genç kadındaki yüksek kolesterın yoğunluğu gen teknık yöntemle düşürüldü. Ann Arbor'da Michıgan Medical Center'da doktorlar, 29 yaşındakı hastalarında hıper kolesterınemı saptadılar. Ganetik olarak yağ maddeleri yetennce ışlenemiyordu Bu tur hastalar genellıkle genç yaşta damar sertliğinden ölüyorlar. Cerrahi müdahale ile hastanın karacığennin yuzde 10 u alındı. Laboratuvarda bu karacığer parçasına LDL alıcılarının kalıtsal bılgılerini taşıyan vırüsler aşılandı Kalıtsal hastalıkta düzgun çalışmayan bu alıcılar, karacığere kolesterini tutarak dolaşım sıstemınden uzaklaştırma olanağını tanıyor Arkasından karacığer hücreleri bir kateter aracılığıyla yeniden karaciğere verildi. Bundan sonra kanda dolaşan kolesterın mıktarının yuzde 20, 40 arası azaldığı görülnık Komitesi aralarında 6 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 6 hastanın daha aynı yöntemle tedavi edilmesını onayladı LDL alıcılarının geni ameliyat olmadan da adenovirüsle karaciğere nakledilebileceğı belirtilmekte. dü. Amerıkan Mllli Sağlık Enstitüsü Gentek K 3212 • •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear