29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

A S T R O N O M İ VE YAŞAM B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N K I S A K I S A (Atevte cek küreklerl mehtap uyanmasın) BMtarafı Orta Sayteda Bu göruş gunumuzde de geçerlılığını korumaktadır Ayla ılgılı olarak kesın olan bır şey varsa, o da ayın otedenberı çok yönlu olarak ve yer yer de gızemlı bır bıçımde yeryuzunu etkılemış olduğudur Çok eskı zamanlarda gelgıt olayı, ılk denızlerde ılkel canlıların oluşmasına yardımcı olmuş, çok çok sonra da, gene gelgıt, denız canlılarının karaya o meşhur ılk adımlarını atmasını desteklemıştır Işte, ınsana kadar suregelmış olan evrımın yolunu açmış bırtakım "start" yardımlarıdır bunlar Bu durumda, ayın bız ınsanları durmadan masal uydurmaya ıtmesıne neden şaşmalı? Kımbılır, belkı de hayatımızı ona borçluyuz' • lık gosterdığını bufmuştur llgınç olan rıtmık olarak değışen bu renk algılanmasının, bundan 40 yıl kadar once ınsanlarda da gozlenmiş olmasıdır Berlınlı fızıkçı Dresler'ın saptadığına gore, renK algılama olsun, açıkkoyu duyarlığı olsun, ayın evrelerıne bağlı olarak tıpkı Gupılerde olduğu gıbı değışmektedır Bunun anlamı şudur Aynı beyaz ış4k, yenı ayda daha mavı, dolunayda ıse daha sarı gozukur Neden? Ne yazık kı, bu konuda da spekulasyonlardan öte bır açıklama yok Vaktıyle araştırmacı Dresler şöyle yazmıştı "Bu olguyu garıp bır bulgu olarak kaydedıyor, açıklanmasını fızyologlara bırakıyoruz" Kuzular için ceket İngiltere'de, yeni doğmuş kuzuların hipotermiden (aşırı ısı kaybı) donarak ölmelerini önlemek için iki önlem alındı. unlardan bıri vucut ısısını olduğu gıbı yansıtan bır yorgan, dığerı ıse gerektığınde acılen ısı ureten bır madde ıçeren kesedır ingılız çıfjcılerı bu ıkı özellığı bırleştırıp, kuzuyu saracak şekılde ufacık ceketler yaptılar Boylece hıpotermı önlenerek yenı doğan kuzuların hayatta kalmaları sağlandı İngiltere'de, nemlı ve soğuk ortamda doğan kuzuların yuzde 10'unda hıpotermıye rastlandı Hıpotermı kuzunun vucut ısısı 1 dereceye duştuğu zaman ortaya çıkar ve ardından meme emme refleksı yıter Bundan sonrakı yaşama suresı ıse 1015 dakıkadır Araştırmacılar, Flektolon maddesı ıçeren yenı bır ortu gelıştırdıler Takvı yelı naylon kabın ıçıne, vucut sıcaklığının yuzde 95'ını gerı yansıtan ve ıslandığında yalıtkan olan hafıf maddeler dolduruldu Ceketın içınde, kuzunun sırtının her ıkı tarafına yerleştırılen sıcak pelte kıvamında bır madde ıçeren törbalar vardır Torbadakı hareketlendırıcı bukulduğunde, dışarının sıcaklığına bağlı olarak 4 saat sureyle 5253 derece santıgrad ısı verır Torbanın harekete geçırılmesıyle ıçerısındekı jel katılaşmaya başlar ve bu da donmayı önleyecek ısı mıktarının açığa çıkmasını sağlar Bu tur törbalar gemıcılerın, motosıklet suruculerının ve gece bekçılerının ceketlerının ıçınde de kullanılmaktadır Torbadakı butun sıcaklık kullanıldığında, ıçındekı jel tamamerrkatılaşır ama 30 dakıka suda bekletılen krıstaller tekrar jel halıne dönuşebılır ve yenıden kullanılabılecek hale gelır U B Ay yörüngesbıe nasıl oturdu? V';T V '•>4 hatalı cam şışe uretılmekteydı Şışenın ıçıne doğru uzanan ınce ıplık şeklındeki cam parçaları, ıçındekı ıçeceğe çok zarar vermekteydı Bu hataların bulunup ortadan kaldırılması sağlık açısın dan gereklıdır, ancak normal şartlarda bu hataların dakıkada sadece ıkısı bulunabılıyordu Yenı bilgisayar gözleri bu sorunu çözumledı Kıvıvısyon, algorıtma ışlemıyle gereklı otomatık göruntuyu yoklar ve robot goruntuyu çok hızlı bır şekılde verır Sıstem, goruntu depolarının verılerını kontrol eden merkezı mıkroışlem uzerıne kurulmuştur Sistemi oluşturan parçalar hızlı vıdeo goruntusunu sağlamak İçin bırbırıne bağlanmıştır Bu bılgısayarın ana yapısı dığerlerıne kıyasla hıza dayalıdır Standart yapısından dolayı kıvıvısyon her göruntuyu belleğıne alabılır ve ge rektığınde belleğını değıştırebılır Bu, hızıyla değış tokuş ederek malıyetını çı karması anlamına gelır Ayrıca bu bılgtsayar gozlerı mağazalarda gozetleme sıstemı olarak da kullanılabılır n t u t u ı «turumu Saçları çoğaltan bitkiler ""*&+*!& W h Madd* h#lt<*v>ıı 6 Gunumuzd» durıyaay «istpfnlrn , ana aydan bir parça verln, ben sıze guneş sıstemın<n j nasıl oluşmuş olduğunu soyleyeyım ' ellılı yıllarda Amenkalı Nobel ödulu sahıbı kımyager Harold Clayton Urey boyle dıyordu O sıralar da pek ço(t başka bılım adamı da aynı lyımserlığı paylaşmakta ıdıler En azından bu sa yede ayın nasıl oluştuğunu bulmayı umuyor lardı O tarıhe kadar ellerındeki verilerın ye tersızlığı nedenıyle ayın oluşması konusunda sadece bırçok teorı arasından beğendıklerını seçebılmek durumundaydılar • Ay evrende serserı bır bıçımde dolanan bır gok cısmı ıken, bırden kendını dunyanın yerçekımı tarafından yakalanmış' bul muştur • Şu andakı yorungesınde doğrudan doğ ruya oluşmuştur (çıft gezegen tezı) • Kendı etrafında dönen bır ılk dunya a/ı kendı bunyeslnden dışarı fırlatıp atmıştır • Dunyanın uzerıne bır gökcısmının duş mesı uzerıne, ay dunyadan kopup ayrılmıştır 1969 yılında NASA nın gerçekleştırdığı Apollo II uzay yolculuğunda o özlenen ay taşı parçası dunyaya getırıldığınde, Urey ın bek lentılerı ancak kısmen yerıne geldı Gene de kımyasal analizler dunyanın ayı yanından geçerken kaptığı şeklındeki tezı çurutur nıtelıkteydı Yanı ay, guneş sısteminin her hangı bır başka köşesınde oluşup dunya tarafından yakalanmamıştı Ay ıle dunya en azından guneş sısteminin aynı bölgesınde oluşmuş olmalılar Buna ılaveten tahlıller, ayın kabuğu ıle yeryuzunun kabuğunun hem kımyasal olarak hem de madde yoğunluğu bakımından bırbırlerıne oldukça benzer olduklarını orta/a koydular Buna karşılık de mır ve nıkelın daha çok yeryuzunun ıçlerınde bırbırıyle kaynaştığı görulur Maınz Max Planck Enstıtusu nden kosmos kımyasal uz manı ıkı bılim adamının goruşune göre 'ay, blr şekılde yeryuzu kabuğundan oluşmuş ol malı"dır Ve bu, "ancak yerkure çekırdeflı B oluştuktan sonra olmuş olmahdır " Bunun ne şekılde olduğu halen tartışma konusudur Sıcak, erımış durumdaki Ilk yer kure belkı de oyle buyuk bır hızla döndu kı kendı etrafında tıpkı bır santrifuj gıbı, ayı bu yucek bır damla ya da bırkaç damla halınde kendı govdesınden fırlatıp attı Ne var kı bu teorının aksayan blr tarafı vardır Bu fırlat madan önce yerkurenın ıçınde hemen hemen tum demır nıkel çekırdeğının oluşmuş olması gerekır Yanı bu ılk dunya başlan gıçta bır yandan ayı kendınden fırlatıp ata bılecek kadar hızlı donmelı ote yandan da bu bölunmeyı söz konusu metaller yerkurenın ıçınde lyıce oturana kadar ertelemelı Böyle bır erteleme çok zayıf bır olasılıktır Böylece gerlye, en son olasılık olarak şu tez kalıyor Yabancı bır cisım belkı de bır den fazla ay kutlesı ağırlığında bır cısım genç ılk dunyanın uzerıne çarpmıştır Bu çarpışma sonucunda buyucek madde parçala rı evrene fırlamış ve bunlar dunyanın etrafında bır yörungeye gırerek dönmeye baş lamışlardır Bu parçalar başlangıçta bır dısk oluşturmuş olabılırler Oaha sonra ıse bu dıskın ıçınden yoğunlaşma sonucu bızım ay çık mış olabılır Gerıye kalan maddeler ise dunya ay sıstemınden dışarı evrene atılmış olabılır Yukarıdak grafıkte çızılmeye çalışılmış olan bu son teor, son zamanlarda ay araştırmacıları arasında çok tutulmaktadır Çunku bu teorı bır yandan ayın dunyadan kopmuş olduğu şeklındeki göruşun ortaya attığı pekçok problemı bertaraf etmekte öte yandan da, örneğın ayda bulunmayan kaçıcı ele mentlerın buharlaşması gıbı gezegen maddesının yoğunlaşması sırasında zaten meydana gelmış olması gereken bırçok surece temel olmaktadır Gene de ıhtıyatlı olmak gerekır Apollo'nun aya gıtmesının uzerınden on beş yıl geçmış olmasına karşın elde hâlâ ayın nasıl oluştuğuna daır ıkna edici bır teorı yoktur <G) Bilgisayar gözleri ve üretim hataları Yeni bir görüntüleme sistemi ile artık içeceklerin içinden camlar çıkmayacak. I malat sırasında oluşan hataları ve yabancı cısımlerı belırleyen yenı bır bilgisayar kontrollu göruntu sıstemı gelıştırıldı Bu sıstem sayesınde artık konservelerın ıçınden böcek parçaları çıkmayacak, içeceklerin ıçınde cam parçaları bulunmayacak İngiltere'de gelıştırılen bu sısteme Kıvıvısyon adı verıldı Aletın ılk denemelerındekı testlerde yapışkan maddelerın (şeker, sakız gıbı) uzerındekı yabancı cısımler saptanıp ortadan kaldırıldı ve ayrıca arabanın lastık hortumuna zarar veren cısımcıkler toplandı Bilgisayar gözleri bu tur hataları ınsan gözlerınden 5 kez daha hızlı ve sureklı olarak görebılıyordu ingiltere'de yılda 1 mılyondan fazla yaşındakı Dorothy Gleave eskı bır kıtapta bulduğu reçete (tarıf) yardımıy la saçların çoğalmasını sağlayacak bır çözum buldu Bu reçetenın Iskandınavya, Batı Almanya, Hollanda, Isvıçre ve Izlanda'dakı denemelerı başarıyla sonuçlandı Dorothy, kullanacağı bıtkılerın mıktarını bır kımyacı yardımı ıle saptadı ve ılk denemesını, saçları dökulmeye başla yan kocası uzerınde yaptı Bu ılaçla saçların çoğalması uzerıne, aynı reçeteden gereksınım duyan dostlarına da verdı Daha sonra 'saç kremı" uretımıne geçen bayan Gleave bunları satmaya başladı ilk denemeler sırasında bu kremı pazarlayan fırma sahıbı kendı uzerındekı 8 gunluk denemeden sonra saçlarının yenıden çıkmasıyla hemen uretımı arttırmaya başladılar Dunya Sağlık Teşkılatı'nında onayını alan bu krem kellık ıçın yenı çözumler getırdı Saç dıplerını besleyen ve aynı amaçla kullanılan dığer ılaçlardan çok farklı olan bu bıtkısel krem ılgıyle karşılandı Saç dökulmesının bır çok nedenı vardır ama bu krem hem kadınlar ve hemde erkekler ıçın tek bır çözum sağlar O da yenı saçların çıkmasıdır Scotland'da söz konusu bu kremın satış fıyatı ıse sadece 9 dolardır (London Pr««s S«rvic«) D 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear