29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

SAĞLI K BİLİM KÜLTÜR Sigara: Bıktırma yöntemi ıgarayı bırakmak genellıkle bır "ırade meselesı" olarak bılınır "Falanca tiryakinin ıki bacağını bırden sigara yuzunden kaybettığı halde, gunde ıkı paket sigara ıçmeyı surdurduğu" gıbı haberlerı sık sık gazetelerde okuruz Kronık bronşıt, koroner kalp hastalığı ya da damar tıkanıklığının eşığındekı bırçok tiryakinin bu "ırade zayıflığı" yuzunden fosur fosur sigara tutturduklerı hepımızın malumu Alman psıkıyatrıstlecı sigara tıryakılerını "ırade gıbı subjektıf bır faktörun ınsafına terk etmektense, konuyu tersınden ele alan bır yöntem ızlıyorlar Yenı gelıştırılen bu yonteme gore, tıryakılere sigara yı kesme ya da azaltma onerısı yenne nıkotın yuklemesı yapılıyor, Önkolun ıç tarafına yapıştırılan bır "nıkotın flaiterı" tiryakinin kanına sureklı bır bıçımde kuçuk dozlarda nıkotın verıyor Flasterın yuzeyının genışlığıne gore, kana 24 saat ıçınde 40 mg kadar nıkotın karışıyor Kandakı nıkotın duzeyının sureklı yuksek tutulmasını amaçlayan bu "bıktırma tedavısı" sonucunda, kışı sigara ıçtığınde, kandakı nıkotın duzeyının aşırı yukselmesınden öturu sıgaradan bır tıksinme duyuyor Ancak bu "bıktırma tedavısının" bır hekım gozetımınde yapılması ve psıkoterapıyle desteklenmesı gerekıyor 131 adet sigara tıryakısı uzerınde yapılan bır araş tırmada, nıkotın flasterıyle %70 başarı sağlanmış Ayrıca flasterlerın bır bolumunde hıç nıkotın olmamasına rağmen bu flasterlerı yapıştıran tıryakılerın % 50'sının sıgarayı bıraktığı gözlenmış Nıkotın flasterlerının 1987'nın sonuna doğru pıyasaya çıkması beklenıyor 23 haftalık flaster kullanımı sonucunda tıryakıler sıgaradan bıkıyorlar Bu sure ıçınde flasterın boyutları gıderek küçultuluyor ve boylece kana karışan nıkotın mıktarı azalıyor Nıkotın zehınnın organızma uzerındekı etkılerının ayrıntılı bır bıçımde anlaşılması bu yenı yontemın gelıştırılmesı ıçın gereklı ıp uçlarını sağlamakta Nıkotın ınsan vucudunda norovejetatıf sınır sıstemını uyarıyor, bır nefeste akcığerlere cekılen nıkotının dortte bırı, yedı sanıye ıçınde akyuvarlar vasıtasıyla butun vucuda ve beyıne yayılıyor, beyınde Asetılkolın adındakı norotransmıtterın salgılanmasını arttıran nıkotın, konsantrasyon ve duşunme yeteneğını yukseltıyor Buna karşın nıko tın duzeyı daha fazla yukselırse, bu defa Asetılkolın salgılanması azalıyor ve kışı ruhsal sıkıntılarından kurtularak rahatlıyor Gunde bır paket sigara ıçen kışı, bır yıl boyunca ortalama 70000 kez boyle bır ruhsal rahatlama gevşeme yaşıyor, yanı sigara kışıyı gunluk sıkıntı ve gerılımlerden uzaklaştıran ınce bır regulatör ışlevı goruyor Kışının bılınçlı ya da bılınçsız bır bıçımde yaşadığı bu etkılerın yanı sıra her sigara ıçımınde kalbın dakıka atım sayısı 10 artarak, kan basıncı yukselıyor, enfarktus rıskı artıyor U Bu yeni bıktırma yönteminde tiryakinin kanına düzenli nikotin veriliyor. Oğretimde devrim Vehbi Belgi! ransız becerı okullarında başarı %95 dolayında, Mıllı Eğıtımde oran bunun yarısı bıle değıl Neden"? Bu da ıncelenmış ve şu sonuca varılmış Geleneksel okulda eğıtım lafa ve 'dalga"ya dönuk Şoyle Boyle okullarda hoca gelır, kursusune oturur, laf anlatır, öğrencı, gözu açık, ıçı geçık, tavşan uykusu uyuyarak "laf" dınler Tarıh, cografya, bıyolojı, sosyal bılgıler, astronomı, fızık, kımya, jeolojı, psıkolojı Hep lafla oğretılen bılımler Öğrencı, hocanın anlattıklarını evde Rıtaplardan "laf" olarak okur Sınavda "laftan" geçılır veya sınıfta kalınır Bu yolla öğrenılen bılgı, tabıı, bır suru laf kalabalığıdır Geleneksel okul eğitımının bır başarısızlık nedenı de dalgayoğun" olmasıdır En az 5060 kışılık bır sınıfta dalga onlenemez Öğrencı, yanındakı, uzağındakı ıle dalga geçer, hattâ çok kez hoca ıle daıga geçer Ara sıra deney yapılsa bu da daha çok dalgaya yol açar Becerı okularında lafa ve dalgaya yer verılemezdı ' Demır çubuğu tornaya takarsın, lyıce sıkıştırırsın Kerpetenı şöyle tutarsın Iş parçasını şoyle ışaretlersın " Bunlarda her sınıfta en çok 12 öğrencı ve 12 de araç bulunur Hoca ış hayatından geldığı ıçın esasen somuta, ışe donuk bır kımsedır Soylenılenı makıne uzerınde hemen yaptırır i kursları S F oğretılen bır araçta bunlar sonradan bır araya getırılır Yukardakı orneğe donersek, butun parçaları ayrı ayrı yapılan vıtes kutusunda parçalar bır araya getırılerek çalıştırılır Bu yontemı de, yıne Descartes, metod ku ralı olarak oğretısınde anlatmıştır Aktif metodun yardımcı ilkeleri 1) Aktıf metodun yardımcı ılkelerının başında, bılın meyenı bılınenle anlatma yontemı gelır Logarıtmayı, tanjantı, karekokunu bılmeyene bunlara dayanan bıl gı oğretmeye kalkmak laf ebelığınden başka bır şey değıldır Arthur Clarke'ın kım oldugunu anlatmak ıçın bır suru laf soylemek zorundasınız Ama sozlerınızden daha başında, kendısını "Gunumuzun Jules Verne'ı" dıye tanımlarsanız, öğrencı, bır suru laf kalabalığının nereye varacağını hemen anlar ve anlatılanı ılgı ıle ızler 2) Metodun ıkıncı tamamlayıcı ılkesı, her şeyı kolaydan guçe anlatmaktır Toplamayı bılmeyene çarpma ve bölmeyı anlatmakla ışe başlamak sol elle sağ kulağını gostermek gıbı verımsız bır sonuca goturur ınsanı 3) Aktıf metodun uçuncu ana ılkesı' Öğrenme ısteğı uyandırmak"ttr Oo,renme ısteğı oğretımın yarısı de mektır Bu kuram Isvıçrelı terbıyecı Edouard Claparâde'ın "L'Educatıon fonctıonnelle" adlı yapıtında uzun uzadıya ışlenmıştır Buna gore, her ınsan, her hareketınde bır ıhtıyacı gıdermeyı hedef alır Ihtıyac vucutta duyulan bır eksıklıktır Çıkar, bu eksıklığı gıderme amacı guden davranıştır O halde oğretimde oğrencının çıkarları goz onunde bulundurulmalıdır 4) Dorduncu yan ılke, ışlerın belırlı surelerde yapılması Bır çekıç duruma gore ıkı satte yapılacaksa o kadar surede bıtırılmelıdır Çunku ışın uzaması malı yetı, o Ha ıhracatı etkıler 5) Beşıncı yan ılke, ışın kusursuz yapılmasıdır Dumanı doğru tutsun' sozunun burada geçerlığı yoktur Sapı çarpık bır buzdolabını, ucuz da olsa çok kışı almak ıstemez Borçlar Kanunumuzun deyışı ıle ayıplı mal' her şeyden once keyfe ket vurur " ^ ^ Bu kısa genellemeden sonra becerı okullarındakı oğretım yöntemını ana çızgılerı ıle belırtebılırız Bun lardakı oğretım ılkelerı once 1) Ana ılkeler, 2) Yan ılkeler dıye ıkıye ayrılır Ana ılkeler şunlar Butuncu, aktıf, analıtık, benzetmelı, sentezcı oğretım Şımdı kısaca bunları gorelım 1) Butuncu oğretim Butuncu yöntem, gucunu, Alman Köhler, VVertheımer ve Koffka'nın unlu Gestallt" (geştalt) kuramından alıyor Bız eşyayı parçalar halınde değıl once butun olarak algılar, sonra ayrıntıları algılarız Oğretimde de bu yol tutulmalıdır Oğrencının yapacağı parça once butunu ıçınde gosterılır, sonra ayrıntılara ınılır Vıtes kutusu mu yaptırılacak? Hoca, Arkadaşlar bugun vıtes kutusunun nasıl yapılacağmı goreceğız" dıye soze başlamaz Once bır otomobıl uzerınde vıtes kutusunu sonra kutusu çıkarılmış bır araba gosterır Öğrencı, arabanın çahşmadığını daha doğrusu, araba hızının ayarlanamadığını gorur, hızı azaltılıp arttırılamayan bır arabanın çok az ışe yarayacağını anlar Boylece yapacağı ışın onemını kavrar, ışe dort elle sarılır 2) Aktıf oğretım: Aktıf oğretımı, buldurma ve yaptırma yontemı dıye tanımlayab'hrız Bu da gucunu, Sokrat, Montaıgne, Rousseau gıbı unlu fılozofların oğretılerınden alır Sokrat, buna Mayotık (doğurtma) yontemı dıyordu Fılozof, bu metot ıçın şoyle dıyordu "Annem ebe olduğu ıçın çocuk doğurtuyor, ben ıse fıkır doğurtuyorum" Kendısı Meno adlı dıyaloğunda, cahıl bır koleye, sorularla geometrı problemlerı çözdurur Kısaca, aktıf metotta hoca hemen hıçbır bılgıyı oğrencıye hap bıcımınde vermez hep ona buldurur 3) Benzetmelı oğretme: Bunda soyut kavramlar ılk anda oğrencıye benzetmelerle kavratılır Henrı Bergson (18591941) butun yapıtlarında bu metodu kullanmıştı 4) Analitik metot: Descartes'ın "Metot Uzerıne Soyleşı" adlı yapıtındakı bır ılkeden guç alan bu ılkeye gore, komphke şeyler anlaşılması kolay bölumlere ayrılıp anlatılmalı, sonra senteze bağlanmalı Hemen her çocuk bu metodu doğal olarak kullamr Oyuncağını kırarak nasıl çalıştığını oğrenmeye çalışır 5) Sentez yontemi: Parçalara ayrılıp her bırı ayrı ayrı Yeni yöntem Sonuç Fransız becerı okullarındakı ılkeler Belcıka'da da aynen uygulanıyor orada da çok lyı sonuç verıyor Tabıı öbur sanayı ulkelerınde de durum aynı Dışa açılmak zorunda olan bır ulke her şeyın en guzelını, en ucuzunu en kısa zamanda yapmak zorunda Hatta en ılerı teknıklısını de Şurada hemen belırtmek ısterım kı uydu aracılığı ıle televızyon, becerı okullarında hıçbır sonuç vermez Televzıyonla ut çalmasını, oto tamırcılığını, kaynakçılığı oğretemezsınız Bu yolla becerı oğretmek ıçın sarf edılecek paralarla araç alınmalı okullar, anlattığımız duzeye ulaştırılmalıdır 55 kadar öğretmen ışçımızın bu okullarda yetıştırılmesınde Avrupa Konseytnın gorevlısı olarak çalıştım Hepsı yuksek duzeyde uzman olan ışçılerımız, Avrupa Konseyının Teknık Yardım Fonu'ndan 6 aylık staja başlarken, once hayal kırıklığına uğruyorlar ve "Bız bıl dığımızı öğretmesını bılırız, sız bıze son teknıklerı oğretın" dıyorlardı Oysa bıraz sonra, öğretmesını bılmedıklerını kendılerı de anlıyor ve ışe dort elle sarılıyorlardı Bu konulara ılerde zaman zaman doneceğım
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear