26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 NİSAN 2013 CUMA SAYFA HABER 3 Bir kez daha meydandalar Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi üyeleri, kadın cinayetlerini teşhir ve protesto için bir kez daha meydanlara çıkıp, 'Erkeğin sevgisi kadınları öldürüyor' sloganları attı CEREN KAYA AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. MUSTAFA ŞANLI sanli@akdeniz.edu.tr www.mustafasanli.info ÇOCUKLAR DA YOKSUL A ntalya'da Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyesi kadınlar, nisan ayının sadece ilk 10 gününde 3 kadının erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiğini unutturmamak için sokağa çıktı. Dernek üyesi yaklaşık 50 kadın, mor dövizleri ve pankartlarıyla önceki gün akşam saatlerinde Kazım Özalp Caddesi'nden yürüyüşe geçti. "Öldüren Sevgi İstemiyoruz" ve "Delilleri Karartma Katilleri Yakala", “Erkeğin Sevgisi Kadınları Öldürüyor” sloganları atarak Attalos Heykeli'ne kadar yürüdüler. Grup adına basın açıklamasını okuyan Nigar Duru, gün geçtikçe artan erkek şiddetinin kadınların hayatını elinden almaya devam ettiğini belirtti. Kadınların en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldüğünü söyleyen Duru, "Kadınlar, eşleri, sevgilileri, kardeşleri, babaları tarafından katlediliyor. Kadınlar üzerinde öldürülme korkusu yaratılarak şiddet ortamında yaşamını sürdürmeye zorlanıyorlar" diye konuştu. Caydırıcı ceza yok Nigar Duru, "Kadınlara yönelik suçlarda, daha az cezalandırmalarla, erkeği haklı gösteren yargı söylemleriyle kadına yönelik şiddet devlet eliyle meşrulaştırılıyor. Kadın katillerine caydırıcı cezalar verilmediği sürece her gün kadınlar katledilmeye devam edecektir" dedi. Duru, kadın olarak can güvenliği istediklerini belirterek, "Evde, sokakta, işyerlerinde can güvenliği kaygısı ve korkusu olmadan yaşamak istiyoruz. Devletin kadın cinayetlerini durdurmak için acilen kadın örgütleriyle bir eylem planı yapmasını istiyoruz. Daha öncede burada duyurduğumuz gibi fail ya da failler yakalanıp cezasını alana kadar bu işin peşini bırakmayacağız." Bir şiddet haberi daha “Ezim ezim eziliyor yüreğim” Sivas/ Zara Türküsü Temel soru şu: Son “23 Nisan” kutlamaları, çocuklarda Bayram” coşkusunu yok etme planı gibi durmadı mı? “Ulusal Egemenlik” bilinci özellikle ve bilerek genç beyinlerde zayıflatılırken, geleceğin toplumu çocuklarımıza ekonomik olarak ne veriyoruz? Yaşam koşulları çocukları daha mı çok etkiliyor? Bu çocuklarla şekillenecek geleceğin toplumunu ne beklemektedir? Siyasilerin/ ülke yönetenlerin acaba buna dönük kaygıları da var mıdır? 1. TUİK verilerine göre, 2012 yılı sonu itibariyle, 75 627 bin kişi olan toplam nüfusumuzun 22 692 bini çocuktur (Birleşmiş Milletler tanımına göre “017” yaş grubu). Diğer deyişle nüfusun yaklaşık üçte biri çocuktur. Çocuk nüfus oranı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 43,7 iken, Batı Marmara Bölgesi’nde yüzde 22,4 olmaktadır. Bu rakamlar bölgeler arası sosyoekonomik dengesizliğin de göstergesi olabilir. Çocuk doğurmakla refah içinde yetiştirmek arasındaki ilintiyi dikkate almak gerekir. 2. DİSK’in araştırmasına göre, 2012 yılı itibariyle yaklaşık bir milyon çocuk istihdam edilmektedir. İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işyerlerinde (hane içi istihdamda) çalışan 7 503 bin çocukla birlikte 8 397 bin çocuk çalışmaktadır. 3. BETAM’ın araştırmasına göre (*), 2010 yılı itibariyle yaklaşık 4,6 milyon çocuk maddi yoksulluk içindedir. Her dört çocuktan biri yoksulluğu yaşamaktadır. Ulusal gelirin bunca arttığı söylemine karşın, geçen yıllarda çocuk yoksulluğu aynı gelişmeyi gösterememiştir: 2010 yılı verileriyle, toplam çocuk içinde yoksul çocukların yüzde 67’si yeterince beslenememekte, yüzde 40’ı ısınamamakta, yüzde 41’i yeni giysi alamamaktadır. Her üç çocuktan ikisi gün aşırı ana protein kaynaklarını tüketememektedir. 4. Çocukların maddi yoksullukları bölgelere göre de farklılaşmaktadır. İstanbul bölgesi Türkiye ortalamasına yakınken, Anadolu’nun genişçe ortası görece daha iyidir. Oysa kuzeyden güneye doğru indikçe, Anadolu’nun doğusunda çocukların yoksulluğu artmaktadır. “Daha çok çocuk, daha çok yoksul çocuk” sonucunu getirmektedir. Etkin siyasi söylemler, bu günlerde çocukların yoksulluğuna değil, başka politik arenalara seslenmektedirler. 5. Çocukların yoksulluğu, ailelerin yoksulluğundan daha kötü sonuçlar doğurabilir. Yetişkinlerin yoksulluğunda, çok çocuklu bir aile daha çok etkilenmekte, sayıca daha çok çocuk yoksulluğu yaşamaktadır. 6. Maddi yoksulluk içinde yetişen çocuklar gelecekte, eğitim kalitesi/ toplumsal yaşam barışı/ şiddetin azalması/ fırsat eşitliği/ refahın yaygınlaşması gibi birçok sosyoekonomik değişken açısından ülkemizin sorunu olmaya devam edecektir. Geleceğin Türkiye’sinde kalkınmışlık, fırsat eşitliği, insan hakları ihlalleri açısından doğuracağı siyasi sonuçlar da burada düşünülmelidir. Toplumun muhafazakarlaştırılması, yoksulluğun ağır sonuçlarını çözmemektedir. Yalnızca “dindar nesil” yetiştirme kaygısında olanlar acaba bu konularda ne düşünmektedirler? (*) BETAM, www.betam.bahcesehir.edu.tr A ntalya'da 26 yaşındaki Bilal B., Rus uyruklu eşi 23 yaşındaki Olga B'yi dövdükten sonra otomobilden attı. Gebizli Mahallesi'nde parkta ağzı yüzü kanlar içinde bulunan Olga B. polis tarafından tedavi ettirilirken, Bilal B. gözaltına alındı. Yurttaşların ihbarı üzerine harekete geçen ekipler, Gebizli Mahallesi'nde bulunan parka gitti. Karşısında polisi görünce sevinen Olga B. kendisini eşi Bilal B'nin dövdükten sonra otomobilden attığını söyledi. Eşinin her gün kendisine şiddet uyguladığını söyleyen Olga B, akşam yine kavga etiklerini otomobille dışarı çıktıktan sonra eşi Bilal B. tarafından dövüldüğünü ileri sürdü. Bu sırada olay yerine gelen Bilal B. gözaltına alındı. Zehir tarlası ntalya'da babasına ait seranın bir bölümünü uyuşturucu tarlası haline getiren şüpheli, jandarmanın operasyonuyla yakalandı. Hint keneviri bitkilerinin, koku yaymaması için domates fidelerinin arasına gizlendiği belirtildi. Ele geçirilen 179 kilo esrar ve hint kenevirinin piyasa değerinin yaklaşık 5 milyon lira olduğu ifade edildi. Seraya operasyon yapan jandarma ekipleri, arazinin kenarında müştemilatta kalan İ.K.'yı yakaladı. A Operasyon sırasında dedektör köpekler Deva ve Varlı da kullanıldı. Satışın yapıldığı bölümde ise hassas terazi ile bir tüfek ele geçirildi. Şüphelinin serada gösterdiği bölümde inceleme yapan jandarma ekipleri, zehir tarlasıyla karşılaştı. Hasat aşamasına gelen yüzlerce kök hint kenevirinin domates fideleri arasına gizlendiğini tespit eden görevliler, ele geçen kenevirlerin piyasa değerinin 5 milyon lira dolayında olduğunu ifade etti. Feci kaza lanya'da beton mikserinin çarptığı bisiklet sürücüsü hayatını kaybetti. Adnan Menderes Kileci'nın kullandığı beton mikseri, kavşaktan dönmekte olan bisiklet sürücüsüne çarptı. Bisiklet sürücüsü Taner Şafak (56) olay yerinde hayatını kaybetti. Kamyon sürücüsü Kileci ise gözaltına alındı. Öte yandan kaza anı, bölgedeki Tosmur Belediyesine ait Kent Güvenlik Sistemi kameralarına yansıdı. A Dağda mahsur kaldı Üst geçide asansör ntalya'ya tatile gelen 27 yaşındaki Polonyalı Michael Jan Horaczek, önceki gün akşam 112'yi arayarak, Sivridağı Yaban Hayatını Geliştirme Bölgesi'nde kaya tırmanışı yaparken mahsur kaldığını bildirdi. Horaczek'in ihbarı üzerine ekipler karadan ve havadan arama çalışması başlattı. Sarp kayalıklar ve karanlık nedeniyle ekipler karadan ulaşamadı. Helikopter de inecek yer bulamadı. Turistin, cep telefonuyla yanında yiyecek ve su bulunduğunu bildirmesi üzerine kurtarma çalışmasına ara verildi. Sabah erken saatlerde yeniden harekete geçen kurtarma ekipleri, geceyi kayalıkta geçiren turisti mahsur kalmasından 12 saat sonra helikopterle bulunduğu yerden aldı. A A fyonkarahisar MHP Belediye Meclis Üyesi İbrahim Baykara, İzmir yolu üzerine Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü tarafından yaptırılan yaya üst geçidine asansör yapılması gerektiğini söyledi. Baykara, üst geçidin 6.5 metre yüksekliğinde olduğunu ve çok sayıda basamakları bulunduğunu, hastanelerden çıkanların üst geçidi kullanmalarının zor olduğunu anlattı. Üst geçidin amacına uygun yapılmadığını öne süren Baykara, şöyle konuştu: "Bu üst geçidi hastaların neredeyse tamamı kullanamamakta. Zorunlu kalanlar ise çok zorlanmakta. Yapılan yaya üst geçidinin amacını uygun şekilde asansörlü veya yürüyen merdivenli olarak tekrar düzenlenmesini Afyonkarahisarlılar adına talep ediyorum.” C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear