Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 SAYFA 19 MART 2013 SALI GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Göle Sadakat Yolculuğunun düşündürdükleri urdur Gölü’ndeki kurumaya dikkat çekmek için doğaseverler 16 Mart Cumartesi günü, kentte bir araya geldi. Türkiye’nin değişik bölgelerinden duBurdur Gölü’ne Sadakat yarlı yurttaşlar, “B Yolculuğu” adlı etkinliğe katıldılar. Atlas Dergisi’nin desteği ile Doğa Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, göle ulaşamayan dereler, insan zincirinden oluşan koreografi ile anlatıldı. Doğaseverler, “Dereler Burdur Gölü’ne aksın, göl yoksa Burdur da yok, ürün de yok” sloganları ile yürüyüş yaptılar. Etkinliği düzenleyen Doğa Derneği’nin Genel Müdürü Engin Yılmaz, Burdur Gölü için acil önlem alınmazsa gölün kısa zamanda ekolojik işlevlerini yitirerek cansız bir su kuyusuna dönüşeceğini söyledi. Yılmaz, “Kurumaya, gölü besleyen yer üstü sularının baraj ve göletlerde tutulması, yer altı sularının ise sondaj kuyularıyla aşırı miktarlarda çekilmesi neden oluyor. Burdur Gölü kuruduğunda Burdur’da ne yaşam, ne ta B rım devam eder. Burdur Gölü’nün yaşaması için baraj ve göletlerden su bırakılarak derelerin göle akmasını talep ediyoruz. Şu an güncellenmekte olan Burdur Gölü Yönetim Planı’nda gölün ihtiyacı olan suyun barajlardan nasıl bırakılacağı karara bağlanmalı ve bu karar bir an önce uygulanmalı. Burdur Gölü’nü yaşatmak için bu son şansımız" diye konuştu. Gölün kurumasının yaratacağı felakete dikkat çeken bir başka isim Burdur kökenli ünlü Türk Halk Müziği sanatçısı Sümer Ezgü oldu. Burdur Gölü’nün kurumasının Burdur’da yaşamın bitmesi anlamına geleceğini söyleyen Ezgü, Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz’ın altını çizdiği önlemlerin alınmasını isteyerek, “Kontrollü bir şekilde barajlardan göle su bırakılması lazım. Çünkü damarları koparırsanız, göl kurur. Eğer bir an önce harekete geçmezsek, tüm Burdurlular hep birlikte sesimizi yükseltmezsek çok geç olacak” diye konuştu. Etkinliğe katılan Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ile kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ve AKP Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, gölü kurtarmak için istenen acil eylem önerilerini dinledi. Peki bundan nasıl bir sonuç çıkardılar? Önerilen önlemleri alma yetkisi ellerinde olan ilin yöneticileri ile iktidar partisinin milletvekili, Burdur Gölü’ndeki çölleşmeyi durdurmak için ne yapacaklar? Gölet ve barajlar dan daha fazla su bırakılmasını sağlayabilecekler mi? Göle akan derelere yeni gölet ve baraj yapılmasını engelleyebilecekler mi? Etkinliğe katılmaları, yöneticilerin gölün içinde bulunduğu tehlikeyi gördüklerini gösteriyor. Fakat önlemlerle ilgili sessiz kalmaları düşündürücü. Tehlikenin farkındaysalar önerilen önlemleri bir an önce almaya başlamalılar. Önümüzdeki günlerde Burdur Gölü için ne kadar samimi olduklarını izleyerek göreceğiz. sparta Valisi Memduh Oğuz’un il genelinde piknik alanları dahil getirdiği içki yasağına yönelik eleştiriler sürüyor. CHP İl Başkanı Vedat Şenol, bu yasağın hükümetin istemi üzerine getirildiğini öne sürdü. CHP Isparta İl Başkanı Vedat Şenol, Isparta Valiliği tarafından getirilen içki yasağı konusunda farklı bir değerlendirme yaptı. Bu yasağın arkasında hükümetin bulunduğunu iddia eden Şenol, “Gazetelerde alkol yasağının hükümet tarafından konulduğu yazılıyor. Ben de aynı kanıdayım. Hiçbir vali, hükümetin onayı olmadan böylesi bir kararı uygulamaya koyamaz. Kişi hak ve hürriyetlerine müdahale anlamına gelen bu karar, toplumda çok derin yaralar açacak, bölücülüğe yol açacaktır. Yerel yönetimlerin fikirlerini bile sormadan bir valinin sosyal yaşama müdahale ederek yasaklar koyması doğru değildir. Yasalara da aykırıdır. Devletin valisi hükümetlerin ideolojik çizgilerine göre icraat yapamaz. Aksi halde daha sonra bunun hesabını vermek zorunda kalırlar” şeklinde konuştu. CHP İl Başkanı Şenol, Isparta Valisinin en kısa sürede bu yanlış uygulamadan dönmesini umuyor. Bize göre CHP İl Başkanı Vedat Şenol fazla iyimser. Yakında yaş sınırından dolayı emekli olacak olan Vali Memduh Oğuz’un gözünün nerede olduğu biliniyor. I Isparta Valisine yasak eleştirisi Köy bütçesinden ağalık yapan muhtar aşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, nüfus artışının durmaması, iş gücü kaybı olmaması için ailelerden en az 3 çocuk istediği biliniyor. Erdoğan daha sonra çıtayı yükseltip önce 4, sonra 5 çocuk istemeye başladı. Yurttaşlar, “İki çocuğa bile bakamıyoruz. Eğitim pahalı, üniversite mezunları işsiz geziyor” diyerek karşı çıkıyor. Bu tartışma sürerken bazı kişiler Recep Tayyip Erdoğan’a çeşitli yollarla mesaj ileterek projesini desteklerini açıklıyorlar. Bunlardan biri de Isparta’nın Eğirdir İlçesi’ne bağlı Yukarı Gökdere Köyü Muhtarı Ahmet Sarı. Muhtar Sarı, köyde 3 çocuğu olandan “Su ve Çevre Koruma Hizmet Bedeli” alınmayacağını açıklamış. Bu uygulamayı Başbakan Recep B Tayyip Erdoğan’ın, projesine destek vermek için yaptıklarını açıklayan uyanık muhtar, “Bu fikrin başlangıcı Başbakanımızın 3 çocuk temasından doğdu. Buradan yola çıkarak biz de nasıl destek verebiliriz diye düşündük. Sonra da böyle bir karar aldık” diyor. Muhtarın istediği kişilerden su parası ya da diğer hizmet bedellerini almama, bu konuda yurttaşlar arasında ayırım yapma diye bir hakkı olduğunu sanmıyoruz. Köy bütçesini keyfine göre düzenleme hakkına da sahip değil. Acaba iktidara şirin görünmek için köyün ortak parasını kullanmaya kalkışan muhtara yetkililer ne diyecek? “Senin böyle bir hakkın yok” diye uyarılacak mı? Yoksa sırtı mı sıvazlanacak? A AKP, Aksu’yu gözden mi çıkardı? lis Üyesi Mehmet Mekik, partisinden istifa ettiğini açıkladı. Mekik, "Halka verdiğimiz sözü tutamadık. Seçimlerde milletvekillerimizle halkı dolaştık, ‘sizi yerinizden ettirmeyeceğiz’ diye söz verdik. 80 yaşındaki teyzem gelip ofisimde 2B için göz yaşı döküyor. Ben bunlara dayanamıyorum. Sözümün arkasında durabilmek için son çare partiden istifa ettim. Bağımsız olarak çalışmalarımı sürdüreceğim" dedi Mehmet Mekik’in ardından aralarında ilçe başkan yardımcıları; Hakan Demirkaplan ile Ali Karacallı’nın bulunduğu 23 kişi, aynı gerekçelerle AKP’den istifa etti. İstifa eden AKP’lilerin açıklamasındaki ortak nokta 2B’deki yüksek rayiç bedeller. Bunun dışında partileri ile ilgili fazla sıkıntıları olmadığı görülüyor. Hükümet şu anda Aksu’dan yükselen feryatlara ve istifalara kulak asmıyor. Sanki 2B’lerden daha fazla kaynak sağlamak için Aksu’yu gözden çıkarmışlar gibi hava var. İstifaların olduğu günlerde Aksulu AKP Milletvekili Hüseyin Samani’nin bile Korkuteli’de köy ziyaretleri yapması bunu gösteriyor. ntalya’nın hızla büyüyen merkez ilçelerinden biri olan Aksu’da, 2B krizi AKP’nin yerel yönetici ve üyelerini zor durumda bıraktı. Aksu kökenli AKP’li politikacılarda istifalar başladı. Son protesto eyleminin ardından yapılan gözaltılar, çok sayıda köylünün adliyelik olması istifaları tetikledi. Sorunun çözümü konusunda komşularına, akrabalarına, seçmenlerine umut verecek sözü kalmayan yerel yönetici ve politikacalar istifa yolunu seçiyor. Önce AKP Aksu ve Büyükşehir Mec Şehitlerimizi andık Çanakkale Zaferi'nin 98. yıldönümü nedeniyle, Batı Akdeniz kentlerinde çeşitli törenler düzenlendi. Şehitliklerdeki programda, duygulu anlar yaşandı A ntalya'daki ilk tören Uncalı Kent Mezarlığı'ndaki Şehitlik'te gerçekleştirildi. Törene, Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Korkmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Ali Kuş, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile şehit aileleri, gaziler ve yurttaşlar katıldı. Şehitlik'teki anıta çelenk bırakılmasının ardından Vali Yardımcısı Kurdoğlu, şehitlik defterini imzaladı. Törene katılanlar daha sonra şehitlerin mezarlarını ziyaret ederek, şehit ailelerine başsağlığı diledi. Bu sırada bir şehit annesi Garnizon Komutanı Tuğgeneral Korkmaz'a sarılarak, "Bu vatanı böl dürmeyin, bu bayrağı indirmeyin" diye seslendi. Tuğgeneral Korkmaz da "Merak etmeyin" karşılığını verdi. Ziyaret sırasında çocuklarının mezarı başından ayrılmayan şehit ailelerinden bazıları göz yaşlarına hakim olamadı. Ekmek, kuru üzüm, buğday Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü dolayısıyla ikinci tören ise AKM’de düzenlendi. AKM girişine Çanakkale Şehitler Anıtı'nın minyatürü konulurken, törene gelenlere de Çanakkale Savaşı sırasında Türk askerinin azığını temsil eden 'kuru ekmek, kuru üzüm ve buğdaydan' oluşan bir paket verildi. AKM Fuaye Salonu'nda ise Karatay Anadolu Lisesi öğrencilerince Çanakkale Savaşı'nda görev yapan kahraman Türk askerleri canlandırıldı. Karanfiller bırakıldı B urdur Şehitliği'ndeki tören, şehitliğin önüne çelenklerin konulması, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve askerler tarafından saygı atışı yapılmasıyla başladı. Törende konuşan Piyade Üsteğmen Çetin Çavuş, Türk harp tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 98. yıl dönümünü kutlamanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Ardından Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, şehitlik özel defterini imzaladı ve beraberindekilerle şehit mezarlarına karanfil bıraktı. Bu arada Mardin'de 1981 yılında şehit düşen Ünal Çin'in annesi Ayşeli Çin de şehit mezarlarını ziyaret ederek dua okudu. Şehit Çin'in kardeşi Nadir Çin de artık şehit cenazesi görmek istemediğini belirterek, ''Kardeşlerimiz şehit olmasın” dedi. Hava Şehitliği'nde tören düzenlendi Madalyalarını aldılar örende Çanakkale Savaşı'nın önemini anlatan sunumlar yapıldı, şiir ve kompozisyonlar okundu. Çanakkale Zaferi' konulu şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenler ödüllendirildi. T Vali Yardımcısı Kurdoğlu tarafından 13 şehit ailesi ve vazife malulüne Devlet Övünç Madalyası sunuldu. Karatay Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri de 'Çanakkale'den Kurtuluş'a' adlı gösteri sunuldu. fyonkarahisar'da, ''18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 98'inci yıl dönümü'' dolayısıyla Hava Şehitliği'nde tören yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesiyle başlayan törende bir manga asker tarafından tüfeklerle saygı atışında bulunuldu. Vali İrfan Balkanlıoğlu, İkmal ve Garnizon A Komutanı Tuğgeneral İsmet Gülmez, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı, anıta birer çelenk bıraktı. Hava Levazım Yüzbaşı Selahattin Durgu, 18 Mart 1915'in, Çanakkale'nin geçilemeyeceği ve Türk vatanının parçalanamaya cağının tüm dünyaya haykırıldığı gün olduğunu söyledi. Durgu, ''Bugün, yurdumuzun semaları ve denizlerinde, Malazgirt'te, Kosova'da, Niğbolu'da, Yemen'de, Galiçya'da, Kafkasya'da, Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Kocatepe'de, Kore'de, Kıbrıs'ta, Irak'ta, Hakkari, Van ve Şırnak'ta dağ başında bir mezrada şehit olanların günüdür'' diye konuştu. Tören, Balkanlıoğlu'nun Şehitlik Özel Defteri'ni imzalaması ve şehit mezarlarının başlarında dualar edilmesiyle sona erdi. Daha sonra, Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nde anma etkinliği gerçekleştirildi. C MY B