Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 SAYFA Falezlere Skywalk modeli önerisi FARUK KESKİN 9 OCAK 2013 ÇARŞAMBA HABER GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr “GANGNAM STYLE...” ohumun üremedeki rolünü öğrenen insanoğlu, içinden çıkamadığı dehşetli bir varoluş merakına kapıldı; sonunda, üremeyi zihinde var ettiği doğaüstü güce bağlayıp rahatladı... Ardından o güçle özdeşleştirdiği canlı veya cansız bir nesneyi, yaratıcı belleyip; tapındı... Tapınma zihinde başladı; beden tapınma sürecine dansla dâhil oldu... Tapımın zihin temelinde dallanıp budaklanmasıyla diyanet oluşurken; dans giderek estetik kazandı ve giderek din dışına çıktı, sekülerleşti; sonunda sanata dönüştü “bale” doğdu... Küçüğünden büyüğüne, Dünya tarihindeki kültürel akımları ve de büyük savaşları tetikleyen temel etken üretimdir... Nazım’ın “birikip sıçramalar” dediği tam da budur... Kültürel akımların, büyük savaşların üretimdeki dönüşüm anlarına denk gelmesi rastlantı değildir... Bunu görmek için, dünya savaşlar tarihine ve de sanat akımlarının kronolojisine bakmak yeterlidir... Son Büyük Savaş’ı n en önemli sonucu, dünya egemenliğindeki ağırlık merkezinin Avrupa’dan Amerika’ya taşınması oldu... Büyük Savaş’ın hemen ardından Kore Savaşı geldi... ABD, hani derler ya “Yörük sırtından kurban kesmek” diye, öyle yaptı; Kore Savaşı’nı, “NATO havucunu” göstererek yanına çektiği Türkiye’nin gönderdiği Anadolu çocuklarının de aralarında olduğu müttefik(!) askerleri ateş hattına sürerek kazandı; dünya efendiliğini tescil ettirdi... “Sallanıp yuvarlanan dünyanın” halini yansıtan “Rock’n Roll” o yıllarda doğdu... Vietnam Savaşı ’nın eli kulağında olduğu lise yıllarımız; twist (kıvırtma) salgını başlamıştı... (O güzel kız, her “yahu bu nasıl bir dans?” diye sorduğumda, “gel göstereyim” der, ben garibi kara tahtanın önüne götürür; “twist” öğretirdi...) Vietnam Savaşı Batı’da, İslam Ortaçağ’ında dünyayı bir pula satan kalenderleri dervişlerine benzeyen Hippileri (Çiçek Çocukları) yaratmıştı... Ne giyim kuşamı, ne geleneği, ne eğitimi, ne cinselliği umursamayan Hippiler; bir yandan “savaşa hayır” eylemleriyle dünyayı ayağa kaldırırken, öte yandan taş, taş üstünde kalmayan HindiÇini’nin yanı başındaki Katmandu’ya (Nepal) esrar çekmeye giderlerdi... Şimdi, “Gangnam” zamanıdır... Sovyetlerin dağılmasının ardından Balkanlar’da, Doğu Avrupa’da yeni haritalar çizildi... Cebeli Tarık’tan Afganistan’a haritalandırma işi aşağı yukarı tamam... Yalnız, yoksul Kuzey Kore uyarılara aldırmıyor; bir yandan uranyum zenginleştirirken, öte yandan uzaya uydu gönderiyor... Tam da bu günlerde, yoksul Kuzey Kore’nin düşman kardeşi, Batı’nın varsıl ve uslu çocuğu Güney Kore’nin başkenti Seul’den yeni bir dans dalgası kabardı ve sardı dünyayı... Dans, adını Seul’un varsıl ama şımarık Gangnam semtinden alıyor; Gangnam Dansı... K Arkadaşlarına oyuncak yaptılar kseki Şahinler Çok Programlı Lisesi öğrencileri, Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay'ı ziyaret etti. Öğrencilerin değerler eğitimi kapsamında kendi yaptıkları oyuncakları Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Bölümü'nde tedavi gören çocuklara hediye ettiklerini anlatan Gülay, ''Öğrencilerimizin iyi birer insan olarak yetiştirildiklerini görmekten mutluluk duyuyorum'' diye konuştu. Ke Ko K en nt tK on ns se ey yii T Tu uriiz zm mK Ko om miis sy yo on nu u r Ba B aş şk ka an nıı P Pr ro of f.. N Ne eyiiş şç çii,, f fa alle ez zlle er r iiç çiin n y AB A BD DB Bü üy yü ük kK Ka an nyo on nv ve eA Av vu us st tu ur ry ya a y Da eiin D ac ch hs st te n’’d de eb bu ullu una an n ‘‘S Sk ky yw wa allk k’’ m mo on de d elliin nii ö ön ne er rd dii.. N Ne eyiiş şç çii,, “ “F Fa alle ez zlle er rd de e y de d en niiz ze eu uz za an na an nc ca am m ze em nllii p miin pa at tiik klle er r,, z EX PO çiin E XP O iiç ne en n ön ne em mllii h ha az zıır rllıık klla ar rö da d an nb biir rii o ollu ur r” ”d de ed dii ent Konseyi Turizm Komisyonu Başkanı Prof. Tuncay Neyişçi, EXPO 2016’nın Antalya’da yeni arayışları tetiklediğine dikkat çekerek, adeta tüm kesimlerin Antalya’yı markalaştıracak, turistleri kent merkezine çekecek projeleri tasarlama çabasında olduğunu söyledi. Projelerde öncelikle Antalya ile ilgili bir izdüşümün, Antalya ile ilgili bir boyutun olması gerektiğine işaret eden Prof. Neyişçi, “Bence bu konuda ilk akla gelmesi gereken yalıyarlar yani falezler olmalıdır” dedi. Neyişçi, Antalya’daki falezler için ABD Büyük Kanyon ve Avusturya Dachstein’deki Skywalk modelini önerdi. T Dünyanın en büyüğü Bunun gerekçesini ise “Dünyada dağ eteğine, deniz ya da plaj kenarına kurulu sayısız ünlü kent bulabilirsiniz. Ancak 20 km uzunluğunda, iki plaj arasına sıkışmış, muhteşem dağ manzarasının gölgesinde denize 2535 metre yüksekliğinde dik yalıyarla düşen bir traverten plato üzerine kurulmuş kentlerin sayı bir elin parmaklarını geçmez” sözleriyle açıklayan Prof. Neyişçi, “Üstelik bu, dünyanın en büyük traverten platosu. Bu nedenle yalıyarlar (karasal ve denizsel) Antalya’nın en önemli kimlik özelliğidir ve her şeyden görünür, yaşanabilir ve sürdürülebilir hale getirilmelidir” dedi. Sanatsal aydınlatma kılcı bir proje ile falezlerin yaşanılabilir kılınacağını, bunun da kente çok şey katacağını vurgulayan Neyişçi şunları söyledi: “Görünür hale getirmenin en temel yolu, Yat Limanı ve çevresi ya da Fener Burnu ve çevresi gibi sınırlı bir alandan başlayarak yalıyarların sanatsal aydınlatmasıdır. Sağlanacak katma değer ya A A Öğrencilere kitap hediye etti Akseki Şahinler Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı Ferda Süleyman Güneş, ''Değerler Eğitimi'' kapsamında okulda yapılan etkinlikler hakkında bilgi verdi. Gülay, öğrencilere kitap hediye etti. İlacınla ilacım olur musun? lıyarların tümünün aydınlatılmasını tik’ diyebileceğimiz denize uzanan sağlayabileceği gibi kent estetiği ve cam zeminli patiklerle de yalıyarları yakimliğini ön plana çıkarır. Tüm yalıyar şatabiliriz” diye konuştu. boyunca, yalıyarların içine giren üstüne çıkan bir ‘yalıyar yürü ABD ve Avusturya’da yüş yolunun’ gerçekleştirilme benzer örnekler var si önemli. Bu yolda zaman zaman maraton düzenlenebilir. Belirli noktalardan yalıyar tırmanma rotaları belirlenmesi de önem taşıyor. Yalıyarların birkaç noktasına, ABD Büyük Kanyon ve Avusturya Dachstein’deki Skywalk gibi, adına ‘yalıyarpa K umluca'da Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri, başlattıkları ''İlacınla ilacım olur musun'' kampanyası ile kullanılmayan ilaçları ihtiyaç sahiplerine ulaştıracaklar. Okul Müdürü Erkan Kocababa, öğrenciler tarafından evlerde bulunan ve kullanılmayan ilaçların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için kampanya başlatıldığını söyledi. Öğrencilerde yardımlaşma duygusunu geliştirilmesi için kampanyanın önem taşıdığını belirten Kocababa, toplanan ilaçların iki dönem halinde Kızılay'a teslim edileceğini bildirdi. Türkiye'de ilaca ulaşmanın kolay olduğunu, bazı ülkelerde bunun gerçekten çok zor olabildiğini vurgulayan Kocababa, ''Kampanyamızın yardımlaşma boyutunun yanı sıra bir de ekonomik boyutu var. Bazen aldığımız ilaçları hiç kullanmadan, bazen de bir miktarını kullandıktan sonra çöpe atıyoruz'' dedi. Kampanya ile kendilerine yararlı ilaçların başkalarına da faydalı olmasını amaçladıklarını dile getiren Kocababa, ''Umarım tüm Kumluca ve dışında yaşayan insanlar ellerinde atıl durumda bulunan ilaçları bize ulaştırırlar” diye konuştu. KUT, geçtiğimiz ay çıkardığı ‘Antalya Geleneksel Kaya Tırmanışı’ rehberinin ardından ‘Antalya Doğa Yürüyüş Yolları’ kitabını çıkarmaya hazırlanıyor. A Sırada doğa yürüyüş yolları kitabı var A engelliye asansör oldu Noel pazarının parası si Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güngör de katıldı. Alanya Yabancılar Meclisi Başkanı Abdullah Karaoğlu, Dekan Güngör'ün davetiyle yeni yılın ilk toplantısını üniversitede gerçekleştirdiklerini söyledi. Karaoğlu, toplantıda fakültelerinde okuyan yabancı öğrencilerin yabancılar meclisine üye olma talebini oy birliğiyle kabul ettiklerini belirtti. Güzergahlar korunacak Vali Ahmet Altıparmak’ı ziyaret eden AKUT Antalya Sorumlusu Yılmaz Sevgül, kaya tırmanışı kitabını sunarken, kentin doğa sporları açısından yüksek bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Kitabın alternatif turizm için çok önemli olduğunu ve turizme ciddi katkı sağlayacağını belirten Vali Altıparmak ise tırmanma güzergahlarının etkin şekilde korunacağını ifade etti. lanya Yabancılar Meclisi Başkanı Karaoğlu, Noel pazarında düzenlenen etkinlikte toplanan para ile engelli asansörü aldıklarını söyledi. Alanya Yabancılar Meclisi, yeni yılın ilk toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayında gerçekleşen Noel pazarında elde edilen gelirin değerlendirildiği toplantıya Akdeniz Üniversitesi Alanya İşletme Fakülte Şimdi de de konser konser düzenlenecek düzenlenecek Şimdi araoğlu toplantının ana gündem maddesinin aralık ayında yaptıkları Noel Pazarı'nda elde edilen gelir olduğunu dile getirerek, ''Etkinlikte 22 bin 350 lira toplandı. Bu parayla daha Alanya Engelliler Merkezine ve Kültür Merkezine engelli asansörü alındı. 18 bin 500 lira tutarındaki asansörden geri kalan parayla da tekerlekli sandalye alacağız. Bundan sonra yeni yıl konseri planlaması var. Buradan gelecek parayla da yine gerekli yerlere yardım edeceğiz'' diye konuştu. Dekan İbrahim Güngör ise ''Alanya'da yerleşik yaşayan yabancılar için çok güzel bir tabir var. 'Yeni Alanyalılar'tanımı onlara çok yakışıyor” dedi. K fyonkarahisar’da yapımı devam eden Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi, gereksinim duyduğu elektrik enerjisini kendisi üretecek. Proje müellifi Yüksek Mimar Çelik Erengezgin, merkezdeki çalışmayla ödül beklediklerini söyledi. Eskişehir Orman Bölge Müdürü Nadir Sarıkaya da Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Merkezi'nin A Kendi elektriğini üretecek tiştirme serası, laboratuvar, sergi salonu, seminer salonu yer alacak. 45 bin metrekarelik alana kurulacak merkezde kişniş, kekik, karabaş otu, kantaron, hatmi çiçeği, fesleğen, ısırgan otu, güzel avrat, adaçayı, aslan pençesi, gilaboru, geven çiçeği, böğürtlen, altın çilek, civanperçemi, biberiye, eğrelti otu, çitlenbik, alıç, barut ağacının üretimi yapılacak. A Burdur’un ödeneği 4 milyon lira fından 3 milyon lira, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da 1 milyon 100 bin lira olmak üzere toplam 4 milyon 100 bin lira ödeneğin ilin yatırımlarında kullanılmak üzere gönderildiğine dikkat çekti. önemli bir proje olduğunu belirterek, merkezin bu yılın sonunda tamamlanacağını anlattı. Tıbbı Aromatik Bitkiler Merkezi'nin içinde gösteri serası, kurutma odası, ye KP Burdur Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Hasan Hami Yıldırım, Burdur'a 4 milyon 100 bin lira ödenek gönderildiğini bildirdi. Yıldırım, Maliye Bakanlığı tara C MY B