Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 OCAK 2013 CUMARTESİ SAYFA HABER 5 Kaleiçi’ne . DEGer Katanlar 6 .. Kaleiçi'nde 30 yıldır esnaflık yapan Mehmet Sağgün'den serzeniş: Kaleiçi'nde 30 yıldır sorunların çözülmemesinden ve çok başlılıktan dert yanan Mehmet Sağgün, yetkililerin gerçek anlamda iyi niyetli olmadığını, bu zamana kadar verilen sözlerin tutulmadığını dile getiriyor. Mücadele etmekten yorulduğunu açıklayan Sağgün, artık beyaz bayrağı çekmeye hazırlandığını belirtiyor PELİN GEL AĞAN Beyaz bayrağı çekiyorum Fakat Sağgün mücadeleden yorulmuş, biraz da kırgın... "Artık beyaz bayrağı çekeceğim. 30 yıldır mücadele ediyorum değişen birşey yok. Burayı satıp başka ülkede yaşayacağım" diyor. Ve ardından ekliyor, "Şu anda dahi havanda su dövdüğüme inanıyorum. Çok filmler çekildi. Çok yazılar yazıldı. Hiç kimsenin umrunda değil. Biliyorum yine konuşacağız ve yine her şey aynı kalacak." Turist gelmemeye yeminli K aleiçi'ne Değer Katanlar yazı dizimizin altıncı ve son gününde bir esnafa kulak vermek istedik. Kime sorsak bize 30 yıldır Kaleiçi'nde faaliyet gösteren Orient Basar'ın sahibi Mehmet Sağgün'ü gösterdi. Yurt dışından o kadar çok kişi Mehmet Sağgün'ü görmek için geliyormuş ki Kaleiçi'ne... Halıdan, Türk el sanatlarına kadar kültürümüzü anlatan tüm ürünler var Sağgün'ün dükkanında. Dünyanın önde gelen dergileri sayfalarca Sağgün'den bahsetmiş. Amerika'dan ve dünyanın bir çok bölgesinden halı turizmi için gelen insanları Antalya'da yörük köylerine götürüyor, burada bir nevi kültür elçisi olarak kültür turizmi yapıyor Mehmet Sağgün. Yetkililer iyi niyetli değil Kaleiçi'nin en büyük sorunu 'çok başlılık mı' diye sorduğumuz Mehmet Sağgün, buna farklı yanıt veriyor: "Yetkililerin iyi niyetli olmamasından kaynaklanıyor. İyi niyetli bir yetkili olduktan sonra bunların çözülmesi çok sorun değil. Büyükşehir'e şikayet dilekçesi veriyorsunuz ‘o mahalle bize ait değil. Mu ratpaşa'ya gidin’ diyor. Oraya gidiyorsunuz ‘bu sorun bizim değil, emniyetin’ diyor. Halk ‘lanet olsun’ diyor peşini bırakıyor." Belediye başkanlarının oy zamanlarında bölgeye geldiğini ama seçildikten sonra ilgilenmediklerini dile getiren Sağgün, "30 yıldır belediye başkanları etrafında kalabalık ile gelip, yapmacık şeylerle Kaleiçi sorunlarını çözeceğiz, diye uyduruk notlar alıyor. Şu ana kadar sözünü tutan bir tek başkanı ben görmedim. Her sezon başında emniyet müdürü, belediye başkanları, vali gelir. Şu ana kadar iyi niyetli, çözüm odaklı şimdiki valimizi gördüm” dedi. Sesten uyunmuyor K aleiçi'ne gelenlerin sadece eğlenmek için burayı tercih etmediğini bölgeye üçüncü yaş adı verilen yaşlı turistlerin dinlenmek için geldiğini, onun yanında kültür turizmi için gelindiğini anlatan Sağgün, "İnsanlar dinlenmek için geliyor. Otelin yanında disko var. Sabaha kadar müzik. Uyuyamıyor. Otel ile disko yanyana olur mu? Herkesin bir adamı var. Bende aynı sorunu yaşadım. Şikayet ettim. Şikayet ettiğim kişiyi aradılar ve kendine çeki düzen ver biz geliyoruz dediler. Onlar gelince ses kısılıyor. Biz bunu yıllardır yaşıyoruz fakat karşımızda muhatabımız yok" dedi. Eken esnaf kazanıyor snafın sürekli biz kazanamıyoruz demesini de değerlendiren Sağgün ise buna şu şekilde yanıt veriyor: "Kazanamıyoruz diyen esnaf ekmemiş ki biçsin. Ekenler hala kazanıyor merak etmeyin. 30 yıldır gelen müşterilerim var. Dünyanın her yerinden geliyorlar. Daha dün gelen misafirimin annesi uzun yıllar buraya gelirdi. Türk halılarına hayrandı. Annesi mayıs ayında vefat etmiş. Çoçuğu da annesinin dostlarını ziyaret turuna geldi benim yanıma. Budur işte."Amerika'dan, Japonya'dan İskandinav ülkelerinden, Almanya'dan ve birçok ülkeden sadece kendisini görmek için çok sayıda kültür gruplarının 30 yıldır Antalya'ya geldiğini anlatan Sağgün, "Halı koleksiyonerleri var. Bu turlar ciddi fiyatl§ı turlar. Belli şehirlere giderler ve oralarda belli kişilere uğrarlar. Antalya'da bana gelirler. Ben onları alırım antik yerleri gezdiririm, ardından kök boyası yapılan yere götürerek halı nasıl dokunur, kök boyası nasıl yapılır anlattırırım. Ardından Anadolu kültürünü yakından tanıtmak için köy evinde yufka ekmekler yemekler hazırlatır, müzik grupları getirtirim. Onlarda yöresel müzikler eşliğinde yöresel oyunlar sergilerler. Bunu turist doğal birşey sanır ama bunları hep ben organize ederim, kendi cebimden turist bunu bilmez. Yani tam anlamıyla kültürümüz tanıtılır" diye anlattı. aleiçi'nin çok önemli bir yer olduğunu 1982 yılında gördüğünü ve kendisine deli denmesine rağmen buraya yatırım yaptığını anlatan Mehmet Sağgün, o yıllarda Kaleiçi'nde konaklayacak alan olmamasına karşın bölgenin oldukça canlı olduğunu ve kaliteli turisti ağırladığını söyledi. Ardından hanutçuların ortaya çıktığını ve sayısız yabancının zorla mağazalara çekildiğini ve dolandırıldığını dile getiren Sağgün,"Kendi bindiğimiz dalı bir nevi kestiler. Şu anda Kaleçi'nde bir canlılık yok deniyorsa bunda yetkililerin de çok büyük payı var. Çünkü 30 yıldır hiçbir yetkili ciddi bir şekilde Kaleiçi'nin sorunlarına eğilmedi. Eğildim diyen varsa gözümün içine baka baka söylesin. Hanutçulukla mücadele ediliyor deniyor. Ama hala hanutçuluk bitmedi. Birçok yabancı Türkiye'ye gelmemeye yeminli. Çünkü insan gibi vitrine bakamıyorlar, içeriye çekiliyorlar. Niye rahatsız edildiğim yere geleyim diyor benim yabancı arkadaşlarım. Birkaç gün önce ayakkabı boyacısı zorla turistin ayağına boya sürdü ve ondan sonra temizleyeyim diye inanılmaz paralar istedi" dedi. 27 senedir kendisinin de Dönerciler Çarşısı'nın içine girmediğini anlatan Sağgün, "Her gittiğimde sinir krizi geçiriyorum. Birisinden kurtuluyorsunuz, ötekisi önünüze geliyor. Bir insanın karnı açsa mutlaka oraya girdiğinde ya seni ya da komşunu seçecek bu nasıl bir zihniyettir. Yetkililer zaman zaman gösteriş olsun diye bir iki işlem yapıyorlar sonra eski tas eski hamam. Hanutçuluk bitmemiştir. Mücadele yetersizdir. Bunun adı mücadele değil" diye konuştu. K E Kaleiçi'nde yapılması istenenler Çok başlılığın ortadan kaldırılması bölgede yerel bir örgütün kurularak bölgenin tüm sorunlarının ve denetiminin tek elden yürütülmesi. Bu yönetimin ciddi bir planlama dahilinde bölgeyi planlaması. Dünyadaki eski şehirlerin nasıl geliştiğine bakılarak buralardan uzmanların getirtilmesi Konaklama alanları, kültür alanları ile eğlence alanlarının ayrı yerlerde olması. Kaleiçi içerisine insanların kolay ulaşımı için şehir merkezinden servisler koyulması, bunun yanında bölgenin tüm eksikliklerinin giderilmesi. Hanutçuluğun kent turizmini tamamen baltaladığı, hanutçuluk yapan işyerlerinin kapatılması, ya da büyük yaptırımlar uygulanarak bu insanların bundan vazgeçirilmesi. Kaleiçi'ne sadece turisti değil yerli halkıda çekmek için kültürel festivaller düzenlenmesi. Kentlerin eski şehirleri ile anılacağı ve tanıtılacağı, bu nedenle de turizmci ve işadamlarının bölgeyi kalkındırmak adına Kaleiçi'ne yatırım yapmaları. Bunun sadece konaklama anlamında değil, kültür ve sanat anlamındaki yatırımlar da olması (müze, enstitü, kültür evi vb.) SON İleriyi gören yatırım yapıyor Kaleiçi'ne yapılan yatırımları da değerlendiren Sağgün şunları söyledi: "Ben 30 yıl önce Kaleiçi'nin değerini gördüm o yüzden buraya geldim. Bana deli diyenler oldu. Yıkık binaların arasında ne işin var diyenler oldu. Ben o arkadaşlara ileriki yıllarda sizinle karşılaşırız dedim. İleriyi görebilen insanlar buraya gelip yatırım yapıyorlar. Onlar olmasaydı Kaleiçi zaten şu anda bitmişti. Kaleiçi'ne olumlu katkı koyanın elini öperim ben." C MY B