24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Eğitim 7 EYLÜL 2012 CUMA 2 Cenap DÜZGÜN Fizik Öğretmeni Öğrencilerini ‘Zafer’e taşıyor A ntalya’da dershanecilik sektöründe öne çıkan kurumlardan Zafer Dershanesi gerek eğitime bakış açısı, gerekse Atatürkçü çizgisinden ödün vermeyen anlayışı ile eğitim dünyasındaki yerini koruyor. Zafer Dershanesi’nin kurucuları olan Matematik Bölüm Başkanı Kadir Vural, Fizik Bölüm Başkanı Ali Alp, Kimya Bölüm Başkanı Coşkun Bilbaşar ve Biyoloji Bölüm Başkanı Ali Özenç ile eğitimöğretime getirdikleri yenilikçi adımlar üzerine sohbet ettik. Öğretmen merkezli bir dershanesiniz. Bunun artıları eksileri neler? Ali Özenç: Bu uygulamanın ve tercihin her sektörde olduğu gibi artıları ve eksileri var. Ama bizlerin de öğretmen oluşu her anlamda dershanemize artı sağlamakta. Çünkü bizler dershaneyi kurucu odasından değil öğretmenler odasından yönetiyoruz. Belki kurucu olarak biz, dört kişi gözüküyoruz ama, katılımcı bir yönetim anlayışının hakim olması nedeniyle dershanemizi bütün öğretmenler yönetiyor diyebiliriz. Öğretmenlerimiz öğrenci için faydalı olduğunu düşündüğü her düşünceyi ve projeyi rahatlıkla bizimle paylaşıyor. Süreç böyle işleyince öğretmen de mutlu, öğrencilerimiz de. Bu mutluluğun içinde başarı kendiliğinden geliyor. Kısacası odamızın kapıları öğretmenlere, öğrencilere ve velilere sonuna kadar açıktır. Zafer Dershanesi öğretmen seçerken nelere dikkat eder? Kadir Vural: Önceliğimiz, alanında uzman, tecrübeli, dinamik öğretmenler. Bu konuda da hiç hata yapmıyoruz. Çünkü bizler alanlarında kendilerini iyi yetiştirmiş öğretmenleriz. Yıllardır eğitim dünyasında yer aldığımız için, zaten kadromuzu kurarken uzun yıllar çalışacağımız bir ekip kurma prensibiyle yola çıktık. Bu şekilde eğitimin en önemli unsuru olan istikrarı sağladık. Bu yüzden bizler çalışan öğretmenlerimizden çok memnunuz onlar da çalıştıkları kurumdan. Sizi diğer eğitim kurumlarından farklı kılan bir sisteminiz var mı? Bilbaşar Coşkun: Biz sistemi öğrencilerimizin başarısı üzerine kurduk. Zafer Dershanesi’nin etüt sistemini anlatmaya kalkarsak bunu birkaç başlık altında toplayabilirim. Dershaneciliğin belki de en sıkıntılı yeri etüttür. Kayıt sırasında velileri, “Sınırsız etüt” gibi laflarla aklını çelip daha sonra bu vaatlerini yerine getirmeyen kurumlar var. Çünkü söyledikleri akla mantığa sığan şeyler değildir. Biz ise ciddi bir sistem üzerine oturttuk etüt sistemini. Zafer dersanelerinde etüt iki türlüdür ; A)Soru Çözüm Saati (SÇS):Bu sistemi Antalya’da uygulayan nadir kurumlardan biriyiz. Hafta içi her gün saat 15:00 ile 17:00 arası dershanemizde bölüm başkanları dahil olmak üzere dershanemizdeki bütün öğretmenler üç ile beş arası sadece öğrencimizin sorularını çözerler. B)Konu anlatım Etütü: Bu sistem öğrencilerin o haftaki konularda zorlandıkları yerleri ya da tam anlayamadıkları yerleri istediği öğretmenden randevu olarak o konuyu öğretmenine anlatmasıdır. Buradaki amaç öğrenciyi anlamadan diğer haftanın konularına geçiş yapmamasıdır. Soru: Yayın olarak Zafer yayınları yeterli midir? Ali Alp Çakar: Yayınlar bir dershanenin olmazsa olmazıdır. Kullandığı yayın belki bu anlamda birçok kurumda önde olmamızı sağlayan en önemli faktör Zafer Yayınları. Tam 25 yıllık tecrübenin ürünü olan Zafer Yayınları kalitesi ile seçici eleyici sorularıyla okula yardımcı kitapları ile öğrencinin başarısında büyük payı olan bir faktördür. Değişen sisteme kısa sürede hazırlanan bir yayın hazırlama sistemi vardır Zafer Dershaneleri’nin. Soru adetleri, soruların tutarlılığı ekseninde Zafer yayınları her adayın çözmesi gereken kaynaklar arasında yerini her yıl alır. Son olarak Zafer Dershanesi geçtiğimiz yıl bu anlattığınız şeyleri göz önünde bulundurarak ne gibi başarılar elde etti? Bunun paralelinde öğrenci sayısında artma ya da azalma oldu mu? Ali Özenç: Biz kurum olarak her yıl öğrencileri zafere nasıl taşırız sloganıyla yola çıkıyoruz.Bu heyecanınız bizi kamçılayan en büyük etken.Geçtiğimiz yıl sözü geçen eğitim kadromuz,üzerinde ısrarla durduğumuz etüt ve soru çözüm saatimiz ve Zafer Yayınları’nın kalitesi ile kitlesel başarıda Antalya’da bir numara olduk. Bunu sayısal verilerle ifade edecek olursak, geçen sene sınava hazırladığımız öğrencilerimizi %93 oranında istedikleri yerlere yerleştirdik. Bu zafer bizler için paha biçilmez birer onur kaynağı,bir sonraki yıl için ise en büyük prestij olmuştur. Bu anlamda öğrenci sayımızda da gözle görülür bir artışta olmuştur. ünümüzde çocuklarımızın ilgisini çeken ve derslerden uzaklaştıran çok alternatif var. Teknolojinin gelişmesi ile alternatiflerin çeşitliliği ve cazibesi de arttı. Ders çalışmaya kıyasla daha eğlenceli olduğundan internet, sokak oyunları, elektronik oyunlar vs. onlara daha çekici geliyor. Bu tür aktivitelerde kontrolü kaybedenler saatlerini, günlerini derken geleceğini harcarlar. Büyükleri olarak bizler de sürekli onların derse daha sıcak yaklaşmasını ve daha başarılı olmalarını bekleriz. Biz de haklıyız, onlar da… Ancak unutmamalı ki çocuklar duyduğunu değil gördüğünü öğrenir. Yani hadi ders çalış” demenin neredeyse bir “h hadi ders çalışayararı olmuyor. Ancak ‘h lım’ denildiğinde ders çalışıldığı bilinir. Bunu da çoğu ebeveyn yapmaz/yapamaz. Ama zaman tek yönlü akıyor. O çocuğun o desteği o zaman alması gerekiyor. Zamanında destek verilirse bütün hayatı etkileniyor. Verilmez ise de bedeli çok ağır oluyor. İşte destek söz konusu olduğunda imkanı olanlar için özel ders, imkanı olmayanlar için de dershaneler gündeme geliyor. Gelin sizinle bu gün bir karar alalım. Bir giderinizi iptal edip çocuğunuza yönlendirin: Sigara içiyorsanız hemen bırakın. Artık onun için yaptığınız harcamayı çocuğunuzun geleceğine olan harcamanıza ekleyin. At yarışı, zorunlu olmayan kıyafet, lüks tüketim, keyfi giderler vs. gibi harcamalardan tasarruf edersek size ek maliyet getirmez. Atalarımızın bizim için canlarını verdiklerini düşünürsek bizim de çocuklarımız için bunlardan kısıntı yapmamız o kadar zor olmamalı. Çocuğumuz için değmez mi?.. Çocuklarımızın kapasitesi, eski nesillere göre daha yüksek. Kendi çocukluğumuzdaki kapasitemiz ile karşılaştırdığımızda, şimdiki çocukların çok zeki, hazır cevap ve beklemediğimiz düşünce yapısı ile şaşırırız. Zeka anlamında bizim onun yaşındaki çağımızdan çok daha iyi olup, bizim o çağdaki yaptığımız işlerin G ÇOCUĞUM ZEKİ, AMA DERSLERİ KÖTÜ gerisinde olduklarından hep yakınırız. Ben senin yaşındayken şunu yapar“B dım, sen bunu bile yapmıyorsun” gibi sızlanmalarımız olur. Bu bir suç ise bunun ne kadarı çocuğun, ne kadarı bizim, ne kadarı çevrenin diye düşünmemiz gerek. Bizim öyle olmamızın nedenleri vardı; onların da böyle olmasının nedenleri var. Türkiye’de her geçen yıl diploma ve sertifikaların gerekliliği artıyor. Kişilerin statülerini belirlemede yazılı belgeler zorunlu kıstaslar oluyor. Her birimiz çevremizde bilgi ve becerileri sebebi ile daha iyi imkanlarda çalışması gerektiğini düşündüğümüz kişiler görürüz. O kişilerin önündeki engel çoğunlukla diplomasıdır. Diplomalar yalnız para kazanma imkânı anlamında düşünülmemelidir. Zira rahmetli Sakıp Sabancı da yeri geldikçe ah bir okusaydım” diyordu… Okumak “a insanların düşünme ufkunu geliştirdiği için de gereklidir. Türkiye’de insanların çoğu eğitim aldığı alanın dışındaki bir alanda çalışmaktadır. Çalıştığı alanda tahsil yapmamış olsalar da işlerinde yinede okumasının faydalarını sürekli yaşarlar. O yüzden çocuklarımız yarınların yol haritasını doğru çizemeye bilir. Biz onları bu dönemlerinde yalnız bırakmamalıyız. Tecrübe ve imkânlarımızla desteklemeliyiz. Annebabaların zorunlu sorumluluklarındandır. Biz Eğitim sorumluları olarak aynı zamanda baba ve anneyiz de. Kurumlarımızda yaptığımız öğretmen toplantılarıkendi çocuğumuza nasıl bir öğmızda “k retmen istiyorsak, öyle öğretmenlik yapalım” anlayışımız sabit gündemimiz olmaktadır. Çünkü biliyoruz ki en değerli varlığımız olan çocuklarımız bizim için ne ise, herkesin çocuğu da aynı değerdedir. Bir düşünelim, çevremizde değersizdir denilebilecek bir çocuk bulabilir miyiz. O halde çocuklarımızın gelecekte mesleği ne olursa olsun, insani değerlere sahip çıkan kişiler olarak yetişmelidirler. Bunun içinde annebaba ve eğiDÜZGÜN EĞİTİM timci olarak “D ŞART” diye düşünüyoruz. C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear