Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 SAYFA 28 AĞUSTOS 2012 SALI EKONOMİ NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN GATAB’da bir şeyler mi oluyor? HP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, yaklaşık 45 gün sonra düzenlediği basın toplantısında kısa adı GATAB olan Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği’nin başkanı olan Yusuf Üras hakkında yeni suçlamalarda bulundu. Sapan ile Kemer bölgesinin turizm altyapı birliği olan GATAB ile ilgili ilk basın toplantısını Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda yapmıştı. Gerekçe olarak da dile getirdiği iddiaların hemen arkada bulunan valilikçe duyulmasını gösterdi. Yıldıray Sapan, “Varan 2” dediği GATAB ile ilgili ikinci toplantısını, Cumhuriyet Meydanı’nın yanındaki bir işletmede yaptı. Gerekçe aynıydı. Ama bu kez habercileri inandırmakta güçlük çekti. Haberciler, toplantının neden il merkezi yerine burada yapıldığını sorgula Kuru derede HES yapmak aşta Akdeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’de akarsular ve göller hızla kuruyor. Bu durumun tersine kısaca “HES” denilen hidroelektrik santralı projeleri çığ gibi artıyor. Türkiye’nin güneş, rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarından elektrik üretilmesine sınır getirilirken, doğru dürüst suyu olmayan derelere yeni yeni HES izinleri veriliyor. Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İlhan Metin, sadece güneş enerjisi ile Türkiye’nin şu anda kullandığı elektriğin yarısını üretebileceğini söylüyor. Ama bir kentte güneşten enerji üretilmesine kota konulmuş. Kotanın üstüne çıkılması yasak. Güneş enerjisini ithal etmediğimize göre neden yasak? Bu yasak niye konuluyor? Bunların yanıtını veren bir yetkili yok. Serbest olan, kolaylıkla izin verilen tek şey ise HES yapmak. Irmakları, çayları geçtik, küçük derelere bile HES kurma izni veriliyor. Hatta yazın neredeyse kuruyan dereler bile HES furyasından nasibini alıyor. İşte bunun son örneği Manavgat’ta yaşandı. Manavgat’ın Ahmetler Köyü’ndeki dereye HES izni verildi. İzni alan firma şantiye kurmaya kalkışınca köylüler ayağa kalktı. Ahmetler Köyü sakinleri, “Bu dere yazın neredeyse kuruyor. Suyu bahçelerimize, meyve ağaçlarımıza bile yetmiyor. Burada santral mı kurulur? Santral yazın elektrik için suyu nereden bulacak?” diye soruyorlar. Ahmetler Köyü halkı, bu sorunun yanıtını kendileri veriyor: “Bunlar (HES’ciler) bize su satacak” Ne yazık ki acı gerçek köylülerin tahmin ettiği gibi. Kuracağı HES ile birlikte o bölgede suyun kullanım hakkına sahip olacak olan firma yaz aylarında kuruyan derece elektrik üretemeyeceğini biliyor. Yarın, sulama suyu isteyen Ahmetlerlilere, “Size su vereceğimiz için elektrik üretemiyoruz. Bunun bedelini ödeyin” demeyecekler mi? Böyle bir gelişme olmayacağının garantisi var mı? Ne yazık ki yok. Ayrıca HES’in yapılacağı Ahmetler Kanyonunu gören haberciler, “Bu doğal güzelliğe kıyılır mı? İçindeki asırlık ağaçlara, endemik bitkilere çok yazık olacak” diyorlar. Dişe dokunur enerji üretmeyecek olan, yazın kuruyan derede HES yapmanın ardından binbir türlü hesaplar olduğunu artık herkes biliyor. En başta da köylüler farkında. Dün FırtınaVadisi’nde, Senoz’da, Alakır’da bu filmi gördük. Bugün benzerleri Alara ve Ahmetler’de yaşanıyor. C dılar. Yıldıray Sapan dile getirmese de İl Başkanı Devrim Kök ile içinde kendisinin de bulunduğu 4 milletvekili arasındaki iletişimsizliğin sürdüğü görülüyordu. Sapan, bu yüzden toplantılarını il merkezi dışında yapmak durumunda kalıyordu. CHP’li Sapan, öncelikle Yusuf Üras’ın, 17 Temmuz’da açıkladığı, “1 milyon liralık dava açıyorum” sözünü tutmadığını, kendini hakkında 1 liralık dava bile açılmadığını duyurdu. Ardından da, o tarihlerde yaptığı, “Kurumun belgelerinin tutulduğu tesislerde herhangi yangın ve su baskını olmaması için önlemler alınsın” uyarısına dikkat çekti. Yusuf Üras’ın yaptığı, “Merak etmesin, belgelere hiçbir şey olmaz” sözüne rağmen belgelerin bulunduğu Kemer 75. Yıl Katı Atık Ayrıştırma ve Kompost Tesisleri’nde çıkan yangınların düşündürücü olduğunu söyledi. Yangınlarda yanan belge olup olmadığının bilinmediğini, bu konuda doyurucu bir açıklama olmadığını ifade etti. Konunun bu tarafı gerçekten hayli ilginç , bir o kadarda düşündürücü. ??? Ana Muhalefet Partisi CHP’nin milletvekili çıkıp, iktidar partisi AKP üyesi olan GATAB ve Tekirova Belde Belediye Başkanı Yusuf Üras’a suçlamalarda bulunuyor. Suçlamalarına konu olan kurum belgelerinin yanabileceğini ima ediyor. Suçlanan Yusuf Üras’ın, “GATAB’ın belgelerine bir şey olmaz” demesinin ardından birliğin bir tesisinde birkaç gün içinde iki kez yangın çıkıyor. Sonrasını ise kimse bilmiyor. Söylentilere göre CHP’li Sapan’ın “yanabilir” dediği belgelerin bir kısmının zarar görmesi söz konusu. Çünkü GATAB’ın bu konudaki açıklamaları hayli muğlak. Yangınların araştırılması için savcılığa başvurulduğunun bildirilmesi doğal olarak, “Acaba yanan belge var mı?” sorusunun sorulmasına yol açıyor. ??? Bu konuda farklı bir durum daha var. AKP’ye karşı keskin açıklamaları ile dikkat çeken bir siyasetçi olan Yıldıray Sapan, iki toplantı da aynı söylemde bulundu: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu konudan haberdar olsa duyarsız kalmaz” İlk açıklaması ile ikincisi arasında sadece “bile” fazlalılığı var. İlk açıklaması, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bi le bunu duysa duyarsız kalmaz” şeklindeydi. Sapan, AKP’nin Antalya’daki yetkililerinin konu ile Başbakan Erdoğan’ı bilgilendirmeleri halinde gereğinin yapılacağı inancında. Bu açıklamaların ardından bizde AKP Antalya İl Başkanı Mustafa Köse’nin konu hakkında ne düşündüğünü merak ettik. Ortada ciddi şekilde suçlanan parti üyesi bir başkan var. Köse, acaba konuyu gündeme alıp araştırma yaptırdı mı? Eğer bunu yapmadı ise hemen harekete geçmesinde yarar var. Çünkü bu konu daha uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor. İl Başkanı Mustafa Köse, GATAB’ta olan bitenler hakkında kamuoyunu bilgilendirmeli. Başbakan Erdoğan’ı bilgilendirmesi ise kendisine kalmış bir şey. B amuoyunda “Sigorta Hastanesi” olarak bilinen Atatürk Devlet Hastanesi’nde, “Asansör Krizi” yaşandığını öne süren bir okurumuz yetkililerden konuya duyarlılık göstermelerini istedi. K Hastanede asansör krizi Okurumuz, 12 katlı hastanenin üst katlarında yatan yakınının yanına sürekli gidip gelmek durumunda olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hastanenin 5 asansörü var. Bunlardan biri ameliyathaneler için kullanılıyor. Kalan 4 asansörden 3’ü arızaları. Bakımda olduğu söyleniyor. Hal böyle olunca üst katlara çıkmak isteyen yüzlerce kişi tek asansörün önünde kuyruk oluyor. Bu çile günlerdir devam ediyor. Asansörler arızalı ise tamiri bu ka dar uzun sürer mi? Yaz sıcağında hastalar ile yakınları adeta işkence çekiyor.” Atatürk Devlet Hastanesi yetkililerinin yurttaşların haklı serzenişine kulak vermesini istiyoruz. her şeyden önce asansörler ya sıra ile bakıma alınsın. Ya da geceli gündüzlü çalışılarak arızaları giderilip bakımları yapılsın. Her şeyden önemlisi de yurttaşa bu konularda doyurucu açıklama ve duyuru yapılmalı. Yurttaş ve hastalara saygı gösterilmeli. ANSAN üyelerinin yolsuzluk istifası CEREN KAYA ntalya Sanatçılar Derneği'ndeki (ANSAN) yolsuzluk iddiaları üzerine Cahit Çakcıl, Ferudun Karaçetin ve Lütfü Giray istifa etti. ANSAN üyesi Yusuf Özcan, farklı yolsuzluk örneklerine rastladıklarını anlatarak, "Derneğin bir hesabı ve gelir gideri olur. Ama bu dernekte paraları nereye harcadıklarını kanıtlamıyorlar" dedi. Kadın temalı heykel yapıldığını ve çamurun bir sponsoru olduğunu kaydeden Özcan, “Ama bu açıklanamadı. Demirbaş eşya defterinde derneğe ait araç gereçlerin kayıtlı olup olmadığı, 70'e yakın Türk Sanat Müziği emekliler korosundan kişi başına alınan 20 liranın hangi hesapta tutulduğunu biz üyeler olarak açıklanmasını istiyoruz" dedi. A 18 Ağustos’ta yürürlüğe giren deprem sigortası yapılmadığı taktirde konutlara elektrik ve su verilmeyecek. Ancak yurttaş yeni uygulamadan bile habersiz Yurttaş, deprem sigortasından habersiz asfaltlanıyor umluca Belediyesi, 15 gün içinde ilçe merkezinde yaklaşık 20 bin metrekare sıcak karışım asfalt dökecek. Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, 4 bin 400 ton sıcak karışım asfalt dökümü yapılacağını belirtti. Asfalt çalışması yapılacak olan cadde ve sokaklarda parke sökümlerini başlattıklarını hatırlatan Çetinkaya, en kısa sürede ilgili firma tarafından çalışmaya başlanılacağını kaydetti. Çetinkaya, ''Sıcak karışım asfalt, parke taşı ve diğer asfalta göre daha uzun ömürlü. Belediye olarak belirlediğimiz ilçe merkezinde sıkıntı olan cadde ve sokaklarımızda böyle bir çalışma başlattık. Bu çalışmalarımızı okullar açılana kadar, yani 15 gün içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Çalışmalar tamamlandığında cadde ve sokaklarımız daha güzel bir görünüm ve sağlam bir asfalta kavuşacak.'' Ku m lu ca Cahit Tekin : “Ben Süleyman Turgay : yaptırmadım. Suyu “Yeni uygulamalada elektriği de kesra aklım ermiyor. sinler. Mahkeme kaHer gün yeni bir rarıyla açtırırım. Bu sistem geliyor. Siyeni sistem soygungortamı da yaptırculuktan başka bir madım. Ne yaparlar şey değil.” bilmiyorum” Emrah Uluca .”İlk defa duyuyorum. İnsanların maddi durumu iyi olmadığından dolayı yaptırabileceklerini sanmıyorum. Külfetli bir iş bu.” K C M Y B C M Y B Abdulkadir Erdem: Bu sistem iyi oldu. 4 tane acente sahibiyim. Bir sıkıntı yaşanmaması için deprem sigortasını da vakit geçirmeden yaptırdım” Hakan Sancar : “Şu anda hükümetin oyunu içerisindeyiz. Gelirlerimize el koyuyorlar. Suriye’den 80 bin mülteci aldı, o mültecilere bizler bakıyoruz.” Kemal Belen : “Fırıncıları da işin içine alsınlar da ekmek de vermesinler artık. Deprem sigortamı da yaptırmadım. Hükümetin çıkarıdır bu sistem.”