27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 27 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ EKONOMİ Stratejik olarak büyük önem taşıyan pamuk, ne yazıkki yeterince önemsenmiyor Sabırla koruk Bir varmış bir yokmuş PELİN GEL AĞAN olur helva YELİZ GÜL EGE yelizgul@rosehotels.com.tr Tekstilin ham maddesi olan çekirdeği ile de yağlı tohum ihtiyacını, küspesi ile de yem sanayinde kullanılan pamuk, Türkiye’de hak ettiği değeri bulamıyor. Geçtiğimiz yıl Antalya’da 50 binden 80 bine çıkan ekim alanları üretici para kazanamadığı için bu yıl yine 50 binlere düştü ekstilin ham maddesi olan, çekirdeği ile Türkiye'nin yağlı tohum açığının kapatılmasında, küspesi de yem sanayinde kullanılabilen pamuk nedense Türkiye'de hak ettiği değeri bulmuyor. Pamuğun stratejik ürün kapsamına alınmasını isteyen sektör temsilcileri ise pamuğun sıradan bir ürün olmadığını, pamuğun bitmesi halinde Türkiye'de tekstil sektörünün biteceğine dikkat çekiyor. T sel yağ açığının kapatılmasında kullanılır. Elde edecek küspe de yem sanayinde kullanılır. Dolayısıyla Türkiye pamuktan uzaklaştırıldığı takdirde dışarı bağımlı olmanın ötesinde yağ sanayisi ve yem bitkisi açısından da sıkıntıya girer" dedi. Akdeniz'de maliyet yükselecek Ekim alanları 50 bine düştü Pamukta geçen yıla göre ciddi kaybın yaşanacağına dikkat çeken Tuncer, "Geçen yıl uluslararası piyasada pamuk fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak pamuk üretimine yönelindi. Ekim alanları arttı. Antalya'da 50 bin dekar olan ekim alanları 80 bine kadar çıktı. Pamuk 1.80'den satılsaydı üretici kazanacaktı. Fakat ÇUKOBİRLİK, ANTBİRLİK gibi piyasaya müdahele eden kuruluşlar pamuğu bu fiyattan almadı. ÇUKOBİRLİK 1.80'den alacağını ilan etti ama 1.30’dan aldı. ANTBİRLİK ise ÇUKOBİRLİK'e göre 1015 kuruş daha yüksek fiyat verdi. Ekim alanı kentte yine 50 bine düştü" dedi. G Sadece iplik değil Pamuğun stratejik bir ürün olduğunu dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, bugün Türkiye'nin pamuk üretiminde dünya 7.’si olurken tüketiminde de dünya 4.’sü olduğunu söyledi. Aradaki açığın ithalatla kapatıldığına dikkat çeken Tuncer, "Mısır'dan, Yunanistan'dan pamuk ithalatı yapıyoruz. Onlar kaliteli deniliyor. İstenirse bu kalitede pamuk yetiştirilir. Pamuğu sadece iplik aracı olarak görmemeliyiz. Pamuğun çekirdeğindeki yağ, Türkiyenin genel bitki eçen sene pamuk üretenlerin maliyetini karşılayamadığını bu nedenle pamuk üretiminde ciddi anlamda geriye gidişin söz konusu olduğuna dikkat çeken Tuncer, bu sene kuraklığa bağlı olarak özellikle Akdeniz bölgesinde pamuk üretim maliyetlerinin biraz daha yüksek olacağının altını çizdi. Pamuk ekenlerin bir kısmının bozup tekrar ekmek zorunda kaldığını, yine iklim değişikliği nedeniyle hasatta da geç kalınacağını anlatan Tuncer, "Gerekli sıcaklık elde edilemediği için pamukta koza oluşmayacak. Bu nedenle verim düşüklüğüne bağlı olarak pamuk fiyatının biraz daha yüksek olması bekleniyor” diye konuştu. A Makine ve sübvansiyon olmazsa olmaz ntalya Ticaret Borsası (ATB) Meslek Komitesi Başkanlarından Cengiz Tülüben de, pamuğa teşvik verilmesinin önemine dikkat çekti. Bir ürünü korumak için sübvansiyonun şart olduğunu dile getiren Tülüben, "Pamuk TL bazında borsada 3,5 liraya satılıyor. Bu adam sübvansiyon almazsa bunu yapmaz. Tarlayı sürmesi, mazotu çalıştıracak adamı, yani masraf çok" diye konuştu. Pamuk ekiminde önemli bir gelişmenin yaşandığına da değinen Tülüben, pamuk tarlalarına birkaç senedir makinelerin girdiğini kaydetti. Bir makinenin 100 işçinin topladığı pamuğu topladığına dikkat çeken Tülüben, sübvansiyon ve makine olduğu zaman köylünün pamuk ekimine yöneldiğini ama bunlardan biri olmadığında köylünün dikim yapmak istemediğini söyledi. ecrübe ile gelişen hisleri, düşünceleri, görüşleri olduğu gibi; yine aynı tecrübe ile de bunları köreltebilen bir varlık insan. “Ben bilirim, ben gördüm, ben yaşadım, ben, ben....” Halbuki, hayat aynı mı? Tecrübe ettiğimiz zaman ile belki bir dakika sonrasını aynı mı sanıyoruz ne (?) sanmıyoruz belki de, benzetiyoruz; karşılaştırıyoruz, yargılıyor ve sonuca varıyoruz. Bazen bu kadar da uzatmıyoruz, direkt sonuca varıveriyoruz. Peki “yanılmak”, ya da “yanılmış olmanın” vereceği tecrübe ne türden değerlidir, hiç deneyimlediniz mi? Bahsettiğim bu tecrübeyi alabilmek için ön koşuldur; “yanıldığını kabullenmek”. Yıllar geçtikçe, gelişen repliktir; bu “herşeyi biliyorum ya da çoğu şey ile ilgili fikrim var” repliği. Çocuklarda bu türden bir davranış görmek zordur, zira tecribesizdirler (!) büyümüşlerin gözünde. İnsan olarak, elbet yaşadıklarımız bize yol gösterecek, elbet el fenerimiz olacak fakat nedendir bu kadar “aynılaştırmamız”? Her insanı, her yapıyı, her canlıyı birbirine benzeterek farklılıklarını ört bas etmemiz. Gözümüzün, yüreğimizin terazisini her daim dolu tutmamız; sürekli bir şeyleri ölçüyor, tartıyor olmamız... İşte hayatı güçleştiren ve yoran da bu değil mi zaten! Sabitlikler... Farklılıkları görmezden gelmeler ve bu farklılıkları kabullenmede çekilen zorluklar. Bir insan ile ilgili bir fikriniz olsun fakat bir insan ile ilgili sabit fikrinizin oluşması kolay olmasın. Hele hele, bir olaydan fikir edinip de bunu, başka bir olaya referans olarak asla kullanmayın; ne o olayın yeri aynı yer, ne de insanı aynı insandır; en azından zaman aynı zaman olmayacaktır. Ben bu hataya sık sık düşenlerdenim o nedenle yazmak çok kolay, uygulamaksa bir hayli zor. Beklenmedik anda oluveren, beklenmedik şeyler veya da hiç beklemediğiniz bir insandan duyduklarınız, gördüklerinizdir sizi şaşırtan. Olumlu veya olumsuz hanesinde de yer alsa;şaşırtmıştır sizi bir defa! Sonra ne mi olur; tecrübe hanesine yerleşir hemen ve o saatten sonra “tekrarı” sizi şaşırtmayacaktır. İşte bu kadar kolay kimilerine göre hayat! Halbuki, “tekrarı olmayan bir hayat” yaşadığımız. Hep tekrar sandığımız, fakat farklılıklardan oluşan bir hayat yaşadığımız. Uzun yaşamak da değil bu hayatı anlamanın sırrı sanırım. “Öğrenmeye açık olarak ölmek” olsa gerek bu hayatı anlamanın sırrı; çünkü, hayat öğrenilenecek kadar sığ değil! Saşırın veya da yanılın; işte o zaman yeniliklere açıksınız ve yaşıyorsunuz demektir. Sağlıkla Kalın. T ŞAŞIRTIN,ŞAŞIRIN, YANILIN,YANILTIN HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear