26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 23 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Belediyeler fiş kesiyor ama hizmet vermiyor B ayramda Manavgat Şelalesi’ne yolu düşen bir okurumuz yaşadığı hayal kırıklığını anlattı. Daha önce bu doğal güzelliği, film ve fotoğraflarda gören çocuklarına şelaleyi göstermek isteyen okurumuz, girişte kişi başına 3.5 lira ödemiş. Giriş ücretini tahsil eden, Manavgat Sarılar Belediyesi. Toplam 14 lira ödeyip içeri giren okurumuz, gördüğü manzara karşısındaki şaşkınlığını bize şöyle anlattı: “Her yer ticari alan olmuş. Adım atsanız karşınıza lokanta, dondurmacı yada hediyelik eşya satıcıları çıkıyor. Şelalenin seyir terasları bile lokanta haline getirilmiş. İlk kez şelaleyi gören çocuklarım, ‘Bize övdüğün yer burası mı?’ dediler. Ticari alan dışındaki yerler ise toz toprak içinde. Her yerde pet şişeler göze çarpıyor. Girişte para alan Sarılar Belediyesi, nedense şelalenin temizliğine gereken özeni göstermiyor.” Manavgat Şelalesi’nde gördükleri manzaradan dolayı hayal kırıklığı yaşayıp çok kısa kaldıklarını söyleyen okurumuz, “Bari Oymapınar Barajı Gölü’ne” gidelim demiş. 15 kilometre yol kat edip geldiği Oymapınar Baraj yolunda kendilerinden yeniden ücret talep edilmiş. Oymapınar Belediyesi görevlileri, “Kişi başı 1 lira ödeyeceksiniz” demişler. Bu kadar yol geldikten sonra geri dönmek istemeyen okurumuz ödemeyi yapmış. Ama bu uygulamaya anlam verememiş. “Anladığımız kadarı ile Oymapınar’a, Manavgat tarafından giriş ücretli, Akseki yönünden giriş ise ücretsiz” diyor. Okurumuz, çok güzel manzarası olan Oymapınar Baraj Gölü’ndeki kirliliği görünce çok üzüldüğünü söylüyor. Gölün kıyıya yakın yüzeyinde plastik sandalye ve meyve kasası ile pet şişelerin atıklarının uzun bir şerit oluşturduğunu, yol kenarlarında binlerce plastik atığı olduğunu belirten okurumuz, “Girişte Deli Dumrul gibi para alan Oymapınar Belediyesi’nin temizlik yapmaması anlaşılır gibi değil. Altın yumurtlayan tavuğu kestiklerinin farkında değiller” dedi. Okurumuzun gözlemlerini ve eleştirilerini Sarılar ve Oymapınar Belediyesine iletiyoruz. Bir an önce dile getirilen eksiklikleri gidermelerini bekliyoruz. ŞİMDİ SIRA BİZDE “Engeller Kalktı, Hasret Bitti, Ümit Nesli Yetişsin Diye İmam Hatip Liseleri ve İmam Hatip Okulları Açıldı. Hayırlı Olsun. Şimdi Sıra Bizde.” Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğünün karşısına asılan pankartta yurttaşların çocuklarını İmam Hatip Okulları’na göndermesi bu sözlerle özendiriliyordu. İmam Hatip Liseleri mezunları ve mensupları derneği ( ÖNDER ) tarafından hazırlanan pankart bu konuda ilk değildi. Daha önceden Türkiye İmam Hatipliler Vakfı ( TİMAV ) ve İlim Yayma Cemiyeti tarafından da benzeri duyurular yapılmıştı. Hepsinin ortak yanı ise İmam Hatip Okullarını öne çıkararak çocukların bu okullara kaydırılmasını sağlamaktı. Amaç yaratılmak istenen yeni düzene uygun bir neslin yetiştirilmesiydi. 4+4+4 eğitim sistemi gündeme geldiğinde bu köşeden asıl amacın AKP İktidarınca yaratılan ılımlı İslam düzeninin koruyucularının yetiştirilmesi olduğunu yazmıştık. Konu ilgili her kesimden bilim çevresinin şiddetle karşı çıktığı ve akıl tutulması olarak yorumladığı bu eğitim modelinde asıl niyet ortaya çıkmaya başladı. Ne demişler? “Şeytan Ayrıntıda Gizlidir.” Bu eğitim sistemine karşı çıkanlara Ne istiyorsunuz, 12 yıllık zorunlu eğitime neden karşı çıkıyorsunuz, zorunlu eğitim süresinin uzatılması toplumun ekonomik ve sosyal açıdan kalkınması açısından daha doğru değil mi ? diyenlerin maskeleri düşmüştür. Gelinen noktada asıl niyetin Başbakanın deyDindar ve Kindar bir neslin” imiyle “D yetiştirilmesi olduğu artık bellidir. Ne diyor pankartta? “Engeller kalktı. Hasret bitti. Okuyanda Türkiye’de bugüne kadar İmam Hatiplerin toptan yasaklandığını düşünecek. Sanki bu Ülkede binlerce İmam Hatip Lisesi yoktu. Ümit nesilleri yetişecekmiş, tabii ki herkesin ümidi kendine ama toplumun her kesiminin kökten dinci ve dogmatik düşünceye sahip bir gençlik istemediğini de hepimiz biliyoruz. Aslında hızla yol ayrımına gelinmektedir. Toplum ya Büyük Atatürk’ün işaret ettiği gibi Aklın ve Bilimin ışığında yürüyen, Çağdaş uygarlığın peşinde koşan bir nesil yetiştirmeyi tercih edecektir ya da İslam cumhuriyetinin inşasının temel taşlarını oluşturacak bir nesil yetiştirecektir. İktidarın niyeti belli. Bu tehlikeyi görenlerin ne yaptıkları ise kocaman bir soru işareti. Ülke, hızla dinselleşirken ve toplum mezheplere göre ayrılıp, bizden olanlar ve olmayanlar diye açıkça ayrıma tabi tutulurken, susmak kime fayda sağlıyor. Kendi ülkesindeki farklı mezhebe mensup 20 milyonu aşkın insanın ibadet yerini ucube olarak nitelendiren bir Başbakanın yönettiği ülkenin çağdaş ve demokrat olması beklenemez. Demokrasiyi geliştirme adına topluma dayatılan tüm yasal düzenlemelerin asıl amacının dine dayalı bir devlet modeli yaratmak olduğu açık seçik görülmüştür. “ Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir. Fendir. İlmin ve Fennin Dışında Hakikati Aramak Cehalettir, Delalettir, Gaflettir.” diyerek 1923’te yola çıkan devrimcilerle hesaplaşılmaktadır. 1923’ün intikamını almaya çalışanlar içerde ve dışarıda kurdukları ittifaklarla adım adım emperyalizmin isteği doğrultusunda Ortadoğu’da uluslar arası tekellerin çıkarlarına bekçilik yapacak bir devlet modeli yaratma peşindedirler. Son gelişmelere bakılırsa bu projede yavaş yavaş son noktaya gelinmektedir. Bu proje içersinde ülkenin parçalanması vardır. Eğitimin gericileştirilmesi vardır. Sağlığın ticarileştirilmesi vardır. Dinin mezhep ölçeğinde iktidarlaştırılması vardır. Emeğin örgütsüz kılınması ve halkın kullaştırılması vardır. Ülkeyi yönetenler ile iç ve dış destekçilerinin kendi menfaatleri doğrultusunda ülkenin adım adım yok olmaya sürüklenişi vardır. Kısacası demokrasi, eşitlik, özgürlük ve insan hakları adına hiçbir şey yoktur. Bu değerlere sahip insanlar; sıranın size gelmesini istemiyorsanız, şimdi sıra bizde diyenlerin uyarılarına kulak verin. Şimdi sıra bizde derken aslında sıra size geldi demek istiyorlar. Bizden Söylemesi… Burdur’da sokak otoparkı Bayramda da barış yok tartışması sürüyor B urdur Tüketicileri Koruma Derneği (BURTÜKODER), kent merkezindeki sokak otoparkı uygulamasına karşı başlattığı hukuk mücadelesinde yargıdan uygulamayı durdurma kararı aldı. İdare Mahkemesinin bu kararının ardından Burdur Belediyesi’nin uygulamayı durdurması bekleniyordu. Fakat Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akaya, sokak otoparkı uygulamasından kolay kolay vazgeçmeye niyetli görünmüyor. Akkaya’nın bu konudaki değerlendirmesi şöyle: “ Biz karara saygılıyız. İş bununla bitmemiştir. 30 gün içinde kararı uygulamak gerekir. Biz yaptığımız bu uygulamanın yanlış olduğunu düşünmüyoruz. Aksayan şeylerle ilgili ne gibi önlemler alınabileceğini avukatlarımız ve hukukçularımız inceliyor. Temyiz yolu açıktır. Biz Danıştay’a itirazımızı da yapacağız. Her şey kanun çerçevesinde ilerliyor. Bu B durum sonuçta otopark uygulamasının kaldırılması yönünde olursa işletmecilere bu işi bıraktıracağız. Gazi Caddesi’ndeki ücretli otopark ondan sonra yasaklanacak. Bu insanlar nereye park edecekler bu sorun yaşanacak. Burdur’un araç sayısının nüfusa göre çok fazla olduğunu düşünürsek Burdur Belediyesi’nin yapmakta olduğu kapalı otoparklar insanımıza yetmeyecek. Sadece Burdur’da yapılan ücretli bir otopark uygulaması değildi bu. Çevre illerde hatta Avrupa’da bile ücretli otopark uygulaması yapılıyor” dedi Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, “çevre illerde de var” derken Antalya’yı örnek gösteriyor olmalı. Akkaya’nın bu saptaması elbette doğru. Antalya’da, Burdur’da olduğu gibi tüketicilerin hakkını arayan gerçek anlamda sivil toplum kuruluşu olmadığını bilmiyor olmalı. Antalya’daki belediyeler bu yüzden hayli rahatlar. ayram öncesi “Ağa Takılanlar” da, CHP İl Başkanı Devrim Kök ile milletvekilleri arasındaki iletişimsizliği gündeme getirmiştik. Bayramın bu eksikliğin giderilmesi için fırsat olduğunu, bu anlamda İl Başkanı Kök’e görev düştüğünü dile getirdik. Olması gereken bayramın birinci günü Devrim Kök’ün Antalya’da olan Deniz Baykal’ın kapısını çalmasıydı. Geçmişte kendisinin söz ve tavırları yüzünden oluşan gerilimi, kesilen iletişimi yeniden sağlaması gerekiyordu. Edindiğimiz bilgiler Devrim Kök’ün bunu yapmadığını gösteriyor. Bunun yerine telefonla daveti tercih etti. Deniz Baykal ile birlikte partili Antalya milletvekillerini telefonla arayıp il merkezindeki bayramlaşmaya davet ettiğini öğrendik. Baykal’ın telefonla daveti kabul edip bayramlaşmaya gelmesi beklenmiyordu. Öyle de oldu. Baykal ile birlikte Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Arif Bulut’ta bayramlaşmaya katılmadı. Gürkut Acar, Antalya’da olsa herhalde bayramlaşmaya gelirdi. Çünkü Acar’ın diğer milletvekilleri ile birlikte hareket etmediği biliniyor. Sonuç olarak her ne kadar CHP İl Başkanlığı yaptığı basın açıklamasında, “coşkulu bayramlaşma” dese de kamuoyunda öyle algılanmadığı ortada. Töreni izleyen gazetecilerin Devrim Kök’e yönelik, “Milletvekilleri neden yok” sorusu ilginin hangi noktada olduğunu gösteriyor. CHP İl Başkanı Kök, partideki iç barışın sağlanması açısından bayram gibi önemli bir fırsatı kullanamadı. İki ay sonraki kurban bayramında bunu yapar mı bilinmez ama geçen her günün kayıp olduğu ortada. Afyon ve Antalya’da iki ocağa ateş düştü Ş ırnak'ın Uludere ilçesinde askerleri taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Altan Ceyhan'ın Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesindeki baba ocağı ile aynı kazada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Osman Çelik’in Finike’deki evinde yas var. Finike’nin Yazır Köyü’nde yaşayan şehidin babası Mehmet ve annesi Esma Çelik, “Kader böyleymiş” demekle yetindi. Şehit Osman Çelik’in, 9 aylık evli olduğu, Tokat'taki görev yerinden sonra atandığı Şırnak'ta yaklaşık 20 gün önce görevine başladığı öğrenildi. Şehit Altan Ceyhan’ın, Sinanpaşa ilçesinde çobanlık yapan babası Kemal Ceyhan ve annesi Nurgül Ceylan ise haberi aldıklarında fenalık geçirdi. Haberin duyulmasının ardından Yukarı Mahalle Orhan Uygun Caddesi'ndeki şehidin baba evi ve komşularının evlerine Türk bayrağı asıldı. Şehit Altan Ceyhan'ın eşi Hatice Ceyhan'ın da 4 aylık oğullarıyla Şırnak'ta bulunduğu bildirildi. Her iki şehidin cenazesi, dün göz yaşları içinde toprağa verildi. 1,5 hektar küle döndü umluca'da çıkan yangın sonucunda yaklaşık 1.5 hektar ormanlık alan zarar gördü. İlçenin Erentepe köyü Baysu Mahallesi'nde ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüyen yangına Kumluca Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı 7 arazöz, 1 K yangın söndürme helikopteri, 40 yangın söndürme işçisi, çevre belediyelerin itfaiye ekipleri ile jandarma ve yurttaşlar müdahale etti. Çalışma sonucunda kontrol altına alınan yangının tamamen söndürülmesi ve soğutma çalışması sürüyor. Yetkililer, yangında ilk belirlemelere göre 1.5 hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü bildirdi. Jandarma Uzman Çavuş Altan Ceyhan Jandarma Uzman Çavuş Osman Çelik fyonkarahisar’ın Başmakçı ilçesinde traktörün devrilmesi sonucu 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Mehmet Cozar idaresindeki 03 ND 946 plakalı traktör ilçeye bağlı Çığrı Köyü’nde sürücünün A S F Traktörün altında kaldı direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Traktörün römorkunda bulunan Kerime Dinçer (55) kazada hayatını kaybetti. Yaralılar ise, ambulanslarla Başmakçı ve Denizli Devlet Hastanelerine kaldırıldı. okat'ta kazı sırasında buldukları ve ''Tek gözlü canavarın kafatası'' olduğunu iddia ettikleri kafatasını müşteri gibi davranan polise satmaya çalışan 3 kişi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Döşemealtı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki 3 kişinin kaçak kazı sırasında buldukları ve ''Tek gözlü canavarın kafatası'' olduğunu iddia ettikleri kafatasını satmaya çalıştıkla Kafatasını polise Yamaç paraşütü yaparken yaralandı satmaya çalıştılar A Alevlerle uyandılar erik’te dün sabaha karşı çıkan orman yangınında 3 ev ve bir ahır yandı. 40 hektarlık alanda, aralıklarla süren yangın, havanın aydınlanmasıyla kontrol altına alındı.Haskızılören Köyü Pınargözü mevkiindeki yangın, köylüler tarafından fark edildi. Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin hızla müdahale ettiği yangında, 6 bin lira değerindeki 20 arı kovanı ve 40 hektar alan da yandı. Yangına 10 arasöz ve çok sayıda sulama arıcı ile müdahele edildi. T rı istihbaratını aldı. İstihbarat üzerine A.Y. (52), E.Y. (29) ve H.K'yı (28) bir ay takibe alan polis ekipleri, kafatasına bir alıcı çıkmaması üzerine müşteri gibi zanlılarla irtibata geçti. Yaptıkları görüşmede zanlılarla 1 milyon liraya anlaşan polis ekipleri, kişileri gözaltına aldı. Zanlılar, emniyetteki sorgularının ardından mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. ntalya Barosu avukatlarından Selahattin Asmalı, Atatürk Parkı'ndaki falezlerden yamaç paraşütü ile atladı. Bir süre yamaç paraşütünün keyfini yaşayan Asmalı, inişe geçmeye hazırlandığı sırada rüzgarın ters esmesi nedeniyle Konyaaltı 1 No'lu plaja düştü. Düşmenin etkisiyle hafif yaralanan Asmalı, plajdaki yurttaşların çağırdığı 112 Acil Servis ekiplerinin müdahalesinin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Safari cipi direğe çarptı: 13 yaralı ethiye'de safari turundan dönen İngiliz turistleri taşıyan cipin aydınlatma direğine çarpması sonucu 13 kişi yaralandı. Safari turuna katılan İngiliz turistleri, kaldıkları otele götüren Soner Üçpınar yönetimindeki 48 GC 203 plakalı cip, Süleyman Demirel Bulvarı Zincirlikavak mevkisinde, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aydınlatma direğine çarpıp devrildi. Kazada yaralananlar ilçedeki hastanelere kaldırıldı. Yaralılar, tedavilerinin ardından taburcu edildi. C M Y B C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear