Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 SAYFA 17 MAYIS 2012 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN VAHAP TUNCER ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBE BAŞKANI Muhalefet partisinden aday olmanın faturası eçimlerde muhalefet partilerinden aday olan kamu çalışanlarına nasıl bakıldığının bir örneği de Isparta’da yaşandı. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Isparta’da CHP'den ikinci sırada milletvekili adayı DSİ Bölge Müdür Yardımcısı İrfan Bakır, seçilemeyince görevine geri dönmek istedi. Yasal hakkını kullanan İrfan Bakır, ileri demokrasinin(!) gereği ile karşılaştı. Bakır, Mardin Ilısu Barajı’na tayin edildi. İrfan Bakır, bunun üzerine yargıya başvurdu. İrfan Bakır, mahkeme kararıyla daha önceki görevi olan DSİ Isparta Bölge Müdür Yardımcılığı Turizm çalışanlarına güvenli ulaşım Ü 3 de Yetmez 5 Olsun, Maksat İktidar Olsun rileştirilen ve gericileştirilen eğitim sistemimizin toplumumuzu ve insanları ne kadar aydınlığa götüreceğini ancak yaşanarak öğreneceğiz. Beşinci temel ihtiyaç, bireylerin iş bulabilmeleri ve çalışma hayatına dahil olmalarıdır. Resmi işsiz sayısının 2,5 milyon olduğu, mevsimlik işçilerle birlikte 10 milyonu aşkın insanın devamlı ve düzenli işinin olmadığı ülkemizde gelecek kuşaklara iş olanakları yaratmak bırakın kısa vadeyi orta vadede bile kolay görünmüyor. En az 3 çocuk isteyenleri dinleyenlerin Türkiye’de sanki iş gücü açığı varmış, eğitim ve sağlık hizmetleri devletin güvencesindeymiş, konutu olmayanların devletin sosyal konutlarında barınmasına olanak sağlanıyormuş, beslenme sorunları toptan çözülmüş gibi bir ülkede yaşadıklarını sanmaları mümkün. İnsanlar sokağa çıktıklarında veya yansız medyayı izlediklerinde bu tablonun tam tersini görüyorlar. O zaman niye en az 3 çocuk? Yoksul, işsiz, eğitimsiz, yeterli ve sağlıklı beslenemeyen bir toplumdan medet umanlar mı var? Pirinç, bulgur, şeker ve kömür dağıtarak iktidarlarını sürdürenler yoksulluğun ve cehaletin sürmesinden yararlanıyor olabilirler mi? Biat kültürünün iyice yerleşmesi ve kurtuluşu öbür dünyada arayan bireylerin çoğalması, ülkeyi yönetenlerin işine mi geliyor? Soruları uzatmak mümkün. Zamanında küffar üzerine sık sık sefer eyleyen bir padişah varmış. Her sefere çıktığında da köylerden asker toplanırmış. Peş peşe süren bu seferler sırasında son oğlu da askere çağrılan köylü kapıda bekleyen padişahın askerlerine “padişaha selam söyleyin, benim oğullarıma güvenerek ha bire küffara savaş açmasın “demiş. Üç çocuk yapmayı düşünenler ülkeyi yönetenlere güvenerek bu işe kalkışmasınlar. Bakabilecekleri, eğitebilecekleri ve sağlıklı bir gelecek sağlayabilecekleri sayıda çocuk hem kendilerinin hem de Türk toplumunun geleceği açısından daha hayırlı olacaktır. S görevine geri atandı. Kamu çalışanlarının genel ve yerel seçimlerde adaylığı, yasalarla düzenlenen bir olgu. Yasal hakkını kullanan kamu çalışanlarının eski görevine dönme hakları var. Ne yazık ki muhalefet partilerinden aday olanlara bu hakkın kullandırılmaması için engel üstüne engel çıkarılıyor. En azından geri dönmek için verdikleri dilekçeler, uzun süre işleme konmuyor. Sümen altında bekletiliyor. Zaman zaman da İrfan Bakır’ın başına gelen gibi sürgün niteliğindeki tayinlerle karşılaşıyorlar. Geri dönmek için uzun süre hukuk mücadelesi vermek durumunda kalıyorlar. İktidar partisinden aday olanlar ise yıldırım hızı ile eski görevlerine geri dönebiliyor. Bazıları da eski görevlerini beğenmeyip daha üst düzeyde makam talebinde bulunuyorlar. Adaylığı bir çeşit terfi aracı olarak görenlerin olduğu biliniyor. Ülkemizde demokrasinin ne kadar ileri(!) olduğunun göstergelerinden biri de muhalefet partilerinden aday olan kamu çalışanlarına, daha sonraki süreçte reva görülen uygulamalardır. İktidarın bu konudaki karnesinin de iyi olduğunu söyleyemiyoruz. T Belediyede çalışan memurlar şanslı ükümet, devlet memurlarına 2012 yılı için yüzde 6 ücret artışı teklifinde bulundu. Resmi enflasyonun altındaki bu teklif karşısında şok olan memurlar hayli öfkeli, bir o kadar da tepkililer. Tepkiyi artıran bir başka gelişme de önümüzdeki yıl için önerilen teklifin yüzde 5 olması. Memurlar, “Elektriğe yüzde 20 zam geldi, bize nasıl yüzde 6 artış teklif edilir?” diyerek hükümeti eleştiriyor. Ama hükümet cephesinden bu haklı yakınmaya karşılık verilmesi beklenmiyor. H Tam bu ortamda Manavgat Belediyesi ile KESK’e bağlı Tüm Bel Sen arasındaki toplu sözleşme yapıldı. Belediye Başkanı Şükrü Sözen, düzenlediği sazlı sözlü yemekte memurlara verilen ücret artışını açıkladı. İmzalanan 3 yıllık yeni toplu sözleşmeye göre, Manavgat Belediyesi’ndeki 186 memur, 2012 yılında 300, 2013’te 500 ve 2014 yılında da 550 TL’lik zam aldılar. Ayrıca memurlara Kurban Bayramı’nda 600, Ramazan Bayramı’nda ise 300 Tl olmak üzere toplam 900 TL’lik ikramiye ödenecek. Hükümetin önerdiği yüzde 6’lık zam, ortalama memur için 100 liralık bir artış anlamına geliyor. Manavgat Belediyesi’ndeki kamu emekçilerinin maaş artışı ise bunun kat kat üstünde. Tüm Bel Sen Şube Başkanı İlhan Karakurt’da buna vurgu yaparak, “Hükümetin verdiği yüzde 3 nerede? Başkanın verdiği 300 liralık artış nerede?” demiş. Belediyede çalışan memurlar, özellikle Manavgat gibi sosyal demokrat başkanların yönettiği belediyelerdekilerin şanslı olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz. uristlerin yanı sıra sektör çalışanlarının da ulaşım güvenliğinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Tur otobüsleri sürücülerinin feryatları hiç değişmiyor. Çok çalıştırıldıklarından, dinlenme olanağı bulamadan direksiyon başına geçtiklerinden yakınıyorlar. Tek sürücü ile uzun yola çıkarıldıkları, hızlı gitmeleri için kendilerine telkin yapıldığı da bir başka yakınma konusu. Yetkililer her ne kadar gerekli denetimin yapılacağını söylese de görüntü çok olumlu değil. Bu arada sık sık meydana gelen servis kazaları, turizm çalışanlarının da ulaşımında ciddi sorunlar olduğunu ortaya koydu. Neredeyse her hafta otellerde personel servisi yapan araçlardan birinin karıştığı trafik kazası ile karşılaşıyoruz. Özellikle Antalya – Kemer Karayolu’ndaki kazalar, kanıksanır hale geldi. İşte bunun son örneği, Kemer’deki bir otelin personel servisinin karıştığı kaza. Kazada 3’ü ağır 16 turizm emekçisi yaralandı. Kemer Yolunun standartları yükseltildiği halde bu tür kazaların olması dikkat çekici. Daha fazla can kaybı ve yaralanma olmadan yetkililerin otel servislerinin durumuna el atmalarında yarar var. Servis araçları ve sürücülerine yönelik etkili denetleme yapılmalı. Turistlerin olduğu kadar sektör çalışanlarının da güvenli ulaşımı sağlanmalı. nlü tiyatro müzikalimiz 7 Kocalı Hürmüz’de gönlüne göre eş arama mücadelesi veren Hürmüz; koca sayısını 7’ye çıkarmak için “3 de yetmez 5 olsun ver Allah’ım ver” diye Tanrı’ya yakarıyordu. Başbakanımız her fırsatta yeni evlilere “en az 3 çocuk yapın” diye telkinlerde bulunuyor. Hürmüz’ü anladık geçimini sağlamak ve gönlünü eğlendirmek için 1’i yeterli bulmuyor. Başbakan niye ısrarla 3 çocuk istiyor? Çocuklar ailemizin devamı ve toplumun geleceği açısından en değerli varlıklarımızdır ve hak ettikleri değerin verilmesi gerekir. Dünyaya gelen her bireyin beş temel ihtiyacı vardır ve çağdaş, kalkınmış toplumlarda bunların devlet tarafından karşılanması da esastır. Birinci temel ihtiyaç, beslenebilmektir. Türk toplumunun büyük çoğunluğunun yetersiz ve dengesiz beslendiği ortada iken çocuk sayısını artırmak ne kadar sosyolojik ve bilimsel bir yaklaşımdır. İkinci temel ihtiyaç, sağlıktır. Sağlık sorunlarını özelleştirme ile çözmeye çalışan iktidarın yoksul çocukların sağlığını nasıl koruyacağı tam bir bilmecedir. Çocuklarına süt alamayan ailelere ekonomik olarak destek sağlayamayanların; bozuk sütleri bedavaya dağıtmaları sağlıklı çocuklar yetiştirmede sınıfta kalmalarının kanıtıdır. Üçüncü temel ihtiyaç, barınmadır. Ülkenin yoksul kesimlerinin, büyük kentlerin varoşlarındaki gecekondularda yaşadığını hepimiz biliyoruz. Çoğunluğu 2B ve hazine arazilerine kurulu bu sağlıksız yapıların 2B’lerin satışı ile el değiştireceği veya yoksulların geleceklerinin ipotek altına alınacağı bir döneme girildiğine göre barınma sorunu artarak devam etmeyecek mi? Dördüncü temel ihtiyaç eğitimdir. Bilgi çağında çok hızlı gelişmeler yaşanırken Türkiye’nin insani kalkınmışlık sırasında 83. sırada olması toplum olarak nerede olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır. 80 kişilik sınıflarda 4+4+4 eğitim modeli ile tica MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C M Y B C M Y B