Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 ŞUBAT 2012 PAZAR SAYFA HABER 3 Trafik kazası yine can aldı urdur'un Bucak ilçesinde Burdur'dan Antalya istikametine giden İsmet Şahin yönetimindeki tomruk yüklü 15 EK 732 plakalı kamyon, Talha Çalışkan'ın (28) kullandığı kamyonetle Çamlaraltı mevkiinde çarpıştı. Hurda haline gelen kamyonetin sürücüsü Çalışkan olay yerinde hayatını kaybetti. Talihsiz sürücünün cesedini kamyonetin içinden itfaiye çıkarttı. Kamyon sürücüsü Şahin, gözaltına alındı. ‘Golf’ tedirginliği Bakan Bakan Yardımcısı Yardımcısı Arıcı, Arıcı, Alanya’ya Alanya’ya 6 6 golf golf sahası sahası yapılacağını yapılacağını açıkladı. açıkladı. Belek’te Belek’te olduğu olduğu gibi gibi orman orman alanlarında alanlarında tahsis tahsis yapılacağı yapılacağı tedirginliği tedirginliği yaşayan yaşayan çevreciler, çevreciler, “Bu “Bu düşüncenin düşüncenin karşısındayız” karşısındayız” dedi dedi Refleks YUSUF HACISÜLEYMAN yhacisuleyman@yahoo.com B İ SÜRALP KUŞOĞLU İstanbul’da Bir Buluşma 11 milyon turisti karşısında 8 milyon turist gelmiş geçen yıl İstanbul’a, bunun da bir kısmı uçaklardan dolayı aktarma noktası olduğu için, yani giriş yapan kişi İstanbul’da konaklamamış, başka bir uçağa binerek yolculuğuna devam etmiş. Bence İstanbul çok ama çok değerli turizm öğelerine sahip bir şehrimiz ve "yazık ediyoruz bu değerlere" diye düşünüyorum. Tabii İstanbul’a yazık etmek derken, ülkemizin de daha fazla olabilecek turizm gelirlerine yazık ediyoruz. O yüzden ‘bana ne İstanbul’dan’ dememeliyiz. Yazılarımda hep belirtirim, bir şehrin ticari hayatının canlanması için başlıca iki kurum lokomotif olmalıdır, birisi şehrin ticaret odası, diğeri ise belediyesidir. İşte İstanbul’un eksiği burada yatıyor. 15 milyon nüfusun olduğu bir şehirde, yüz bin yatağı olan otelcilere "hadi yapın" demek hangi mantığa sığar? Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçiyorum Boğaziçi köprüsünden. Gözüme bir levha ilişti, karayolu tabelası ebadında. Üzerinde "Welcome To Asia" (Asya’ya hoş geldiniz) yazıyor. Kendi kendime gülümsedim, işte bu kadar dedim içimden. Bir kıtadan bir kıtaya geçiş yerine ancak bu kadar hakaret edebilirsin, değersizleştirebilirsin, elindeki o muhteşem, kimsede olmayan değeri "hiç" edebilirsin. Tabii levhayı dikene suç bulduğum falan yok, o ne yapsın, o her gün oradan birkaç kez geçiyor, onun için bir özellik taşımıyor. Ama şehrin ileri gelenleri onunla aynı mı? Acaba hiç "Ümit Burnu" diye bir şey duydular mı, hani şu Güney Afrika’da, hani insanların iki okyanusun kesiştiği yeri görmek için 1415 saat uçtukları Güney Afrika’nın uç noktasını? İki denizin birleştiği yeri herkes biliyor. İki kıtanın birleştiği yere ne koymuşuz? Gişeleri!! Bu gişeleri oradan kaldırıp ileri bir noktaya alsak, yerli ve yabancı turistlerimizi orada indirip hatıra fotoğrafları çektirtsek, alışveriş yaptırtsak İstanbulumuzun hediyeliklerini, insanlar eş dostlarına ‘biliyor musun, şu an neredeyim’ diye mesaj atsalar, köprünün bitim yerlerine boydan boya “Asya’ya hoş geldiniz”, diğer tarafına “Avrupa’ya hoş geldiniz” diye yazıp, onları birer "kapı" olarak tanımlasak: Asya’ya açılan kapı, Avrupa’ya açılan kapı? Elindeki değeri bilmezsen, her gün "karşıya" geçip gelirsin ancak, nereden nereye geçtiğini bilmeden... Güzel bir pazar günü geçirmeniz dileğiyle… K Engelli için verilen hizmet lütuf değil ültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Alanya’ya 6 golf sahası yapılacağını söyledi. Arıcı, sahaların yapımı için bakanlığın gerekli işlemleri tamamlayarak dosyayı Başbakanlık'a gönderdiğini, şubat sonu ya da mart başında dos yanın çıkmış olacağını umduklarını belirtti. Arazilerin tahsislerinin de mayıs ayı içinde tamamlanacağını açıkladı. Madalyonun öteki yüzü Ancak golf sahalarının nereye yapılacağı önem taşıyor. Antalya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Tuncay Koç'un da işaret et A ltı Nokta Körler Derneği Antalya Şubesi, Akdeniz Üniversitesi Proje Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Altı Nokta Körler Vakfı, Kepez Belediyesi ve Akdeniz Belediyeler Birliği ortak çalışmasıyla hazırlanan Görme Engelliler İçin Tanınırlık ve Daha Fazla Erişebilirlik Projesi’nin ''Strateji Değerlendirme Çalıştayı'' Antalya'da yapıldı. Altı Nokta Körler Derneği Şube Başkanı Rahim Esgi, kamusal alanların engellilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmesinin yerel yönetimlere düştüğünü, engelliler için yapılan çalışmaların da ''lütuf'' olmadığını söyledi. Ormanlar tehlikede T ürkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz, golf sahaları için gerekli alanın 600 dönümle bin 500 dönüm arasında olduğuna; hükümetin de uluslararası pazarda ki rekabette avantaj sağlayabilmek için bin 500 dönümlük tahsisler yapmayı tercih ettiğine dikkat çekti. Bu kadar büyük bir alanın ise muhtemelen orman arazilerinin tahsisiyle elde edilebileceğini tahmin tiği gibi AKP hükümetinin 2 sene önce değişiklik yaptığı Turizm Teşvik K a n u n u , CHP'nin değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi'nde açtığı davanın da reddedilmesiyle hala orman arazilerinin golf turizmi için tahsis edilmesine açık kapı bırakıyor. ettiğini söyledi. Gündüz, Belek'teki golf sahaları örneğinden yola çıkarak orman arazilerinin tahsisinin bedelinin ağır olacağını belirtti. Golf sahalarının su ihtiyacının nasıl karşılanacağının göz ardı edildiğinin altını çizen Gündüz, Belek’e atıfta bulunarak buraların metreküplerce su tükettiğini anımsattı. Belek örneği Koç, tahsisin ormanlık alanda yapılmaması gerektiğini belirtti. Koç, “Golf sahası projesinin uygulaması, Belek örneğindeki gibi olursa ve golf sahaları ormanlık arazide, yeterli su kaynağından yoksun bir yerde yapılırsa Alanya’ya sıcak bakmadığını belirtti. Kaldırıma park Görme engellilerin sorunlarının başında yollardaki mantarların ve elektrik direklerinin bulunduğuna dikkat çeken Esgi, arabaların kaldırıma park edilmesini, motorların kaldırımları kullanmasını da yaşanan sorunlar arasında saydı. 1.5 yaşındaki Ali üç kişiye can verdi A ntalya'da yüksek ateş ve grip nedeniyle kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen 1,5 yaşındaki Ali Parlak’ın karaciğer ve böbrekleri 3 kişiye nakledildi. Mobilya ustası baba Taner Parlak ve annesi Zeynep Parlak, oğullarının organlarını bağışlamaya karar verdi. Parlak'tan alınan böbreklerden biri Ankara'ya gönderilirken diğer böbrek ise Antalya’da 2 yaşındaki Mesut Can Kendir'e nakledildi. Kendir'in ameliyatının başarılı geçtiği ifade edildi. Parlak'tan alınan karaciğer ise 3 yaşındaki Ceren Onmoz'a nakledildi. stanbul... Hayallerin şehri, umutların şehri. On yıllardır göçün başlıca hedefi olan şehir. Avusturya, Hollanda, Belçika, İsviçre gibi ülkelerin nüfusundan tek başına daha fazla olan şehir. İçimizde İstanbul’u görmemiş çok insanımız var. Sanırsınız ki İstanbul yanı başınızda, ama İstanbul öyle değil. Öğrenci olarak gelmiştim İstanbul’a ilk 12 Eylül darbesinden üç gün sonra üniversite eğitimine başlamak üzere otobüse binmiştim İzmir’den, yani büyük bir şehirden. Yine de İstanbul beni şaşırtmıştı, bambaşka bir ülkeye geldim sanmıştım; İstanbul daha farklıydı alıştığım İzmir’den. Kendimi yabancı gibi hissetmiştim, belki de darbeden dolayı değişik bir yüzle karşılamıştı beni İstanbul. Sonra İstanbul’u biraz daha tanıdım, turizmci olmak için adım atmıştım, gece çalışıp gündüz okula gidiyordum. Otelcilik mesleği benim için İstanbul’a farklı bir gözle bakmayı da beraberinde getirdi. Anladım ki, Fatih Sultan Mehmet burayı boşuna gözüne kestirmemiş. Dünya’da turizm kenti olarak tanıdığımız birçok kent, Paris gibi, Viyana gibi, Londra gibi kentler kendilerine sonradan turizm cazibesi kazandırmaya çalışmışlardır, ve de başarılı olmuşlardır. Oysa İstanbul’a ilave bir cazibe kazandırma gibi bir derdimiz hiçbir zaman olmamıştır, çünkü çekiciliği sağlayacak o kadar çok doğal güzellikler var ki, bunları doğru değerlendirmek yeterli olacaktır. Emitt fuarı bugün sona eriyor İstanbul’da. Bu fuar, “Doğu Akdeniz Turizm Fuarı” adında yapılmaya başlanalı herhalde bir 1314 yıl olmuştur, hafızam beni yanıltmıyorsa. Şimdi dünyanın beşinci büyük turizm fuarı olma yolunda ilerliyor. Türkiye’nin tüm yöreleri, illeri, bölgeleri ve turizmcileri bu fuarda buluştular, görüştüler, çalıştılar. Daha iyi bir turizm için, daha iyi bir turizm geliri için. Antalya bu fuara ilk kez yeni kurulan Antalya Tanıtım A.Ş. organizasyonuyla hep birlikte bir çatı altında katıldı; Burdur ve Isparta’yı da unutmadan. Başarılı bir birliktelik sergilendi, birlikten kuvvet doğar anlayışını hayata geçirmeyi başardı. Oysa İstanbul’a baktığınızda dünyanın en fazla turist alması gereken bir şehir olması gerektiğini düşünürsünüz, değil mi? Ama öyle olmuyor. İstanbul, bırakın diğer Avrupa kentleriyle kıyaslamayı, kendi ülkemiz içinde bile Antalya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Antalya’nın Hırsıza suçüstü inike’de bir alışveriş merkezinde çalışanların ihbarı üzerine AVM’ye gelen polis, N.Ş. (47)'yi suçüstü yakaladı. Asayiş Büro ekipleri, N.Ş.'nin daha önce de başka bir alışveriş merkezinde benzer bir olaya karışmış olduğu bilgisine ulaştılar. Zanlının sorgusu sürüyor. F Bir yıllık emekleri bir gecede yok oldu YUSUF YAVUZ C MY B C MY B K aş ilçesine bağlı Yeşilköy beldesindeki 500 metrekarelik hal binasının çatısı geçtiğimiz günlerdeki fırtınada uçtu. Çatı, seraların bulunduğu bölgeye düşerek, büyük zarar verdi. Serası kullanılamaz duruma gelen üreticilerden İsmail İrbeç (50) ve diğer seracılar, bir yıllık emeklerinin bir gecede yok ol duğunu belirterek belediyeyi ve hal binasını yapan müteahhidi suçladılar. Hal binasının uçan çatısının zarar verdiği çiftçiler, “Çelik çatı kuş gibi uçtu. Bu ihmalden kaynaklanıyor. Hal binası ihale ile 'ehil' olmayan kişilere verildi. İnşaatın hiçbir aşamasında kontrol yapılmadı” dedi. Projenin İnşaat Mühendisi Bayram Karagül de belediyenin denetim yapmadığını söyledi.