26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 SAYFA 9 ARALIK 2012 PAZAR ÇEVRE Akdeniz’in 2020 hedefleri hazır YUSUF YAVUZ ‘Karakuyu’da temizlik zamanı Akdeniz’de Deniz Koruma Alanları için stratejik hedefler 'Antalya Bildirgesi' ile belirlendi. 2020 yılına yönelik yol haritasında 4 stratejik hedef seçildi ürkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'nin de katkıda bulunduğu ve Antalya’da düzenlenen uluslararası katılımlı Deniz Koruma Alanları (DKA) Yöneticileri Veri Ağı (MedPAN) Akdeniz Deniz Koruma Alanları Forumu’nda 2020 yılı için belirlenen stratejik hedefler, 'Antalya Bildirgesi' ile duyuruldu. Göynük'te düzenlenen Akdeniz DKA Forumu'nun ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, Akdeniz ve ekosistemlerin sağladığı tüm hizmetlerin, bölgenin kültürel mirasının başında gelen ortak doğal miras olduğu vurgulandı. Akdeniz ülkelerinin bölgesel seviyede sağladıkları katkının, Akdeniz’de Deniz Koruma Alanları ağı oluşturulması için sağlam bir zemin oluşturduğuna dikkat çekilen bildirgede, ulusal düzeyde daha güçlü siyasi taahhüt ile daha fazla çaba ve Akdeniz seviyesinde daha geniş işbirliği, koordinasyon ve karşılıklı yardımlaşmaya ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. T fyonkarahisar’ın Dinar ilçesindeki Karakuyu Sazlığı'nın temizlenmesi amacıyla Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü ile bir turizm şirketi arasında protokol imzalandı. Bir otelde düzenlenen imza törenine, Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Ahmet Ertürk, Dinar ve Dazkırı kaymakamları, Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, çevre beldelerin belediye başkanları, Afyon A Kocatepe Üniversitesi'nden öğretim üyeleri ile Yerel Sulak Alan Komisyonu üyeleri katıldı. Ertürk, sazlığın temizliğine kısa sürede başlanması gerektiğini, geç kalınması durumunda gelecek nesillere göl değil kurak alan kalacağını ifade etti. Turizm firması yetkilisi Seydi Gürkan da Karakuyu Gölü'nün dip çamurunu ve sazlık bölgeyi ücret talep etmeden temizleyeceklerini bildirdi. 4 stratejik hedef 2020 yılı için belirlenen yol haritasında yer alan stratejik hedefler de sonuç bildirgesinde yer aldı. “Temsiliyete sahip ve birbirine bağlı ekolojik Kamu ve sivil toplum bir arada Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü (TVKGM) ve Birleşmiş Milletler Kalkın DKA’lar ağı oluşturulması” ve “Akdeniz DKA’larının etkili, etkin ve sürdürülebilir yönetiminin ve iyi yönetişiminin sağlanması” ile; “çevresel ve sosyoekonomik yararların paylaşımını desteklerken, Akdeniz DKA’larının bölgesel ve sektörel olarak bütünleşik yönetişiminin geliştirilmesi” ve “etma Programı Türkiye kin yönetilen bir ekolojik DKA ağı (UNDP Türkiye) tarafınoluşturmak ve sürdürmek için finansal dan, T.C. Orman ve Su İşkaynak tahsisinin arttırılması” da heleri Bakanlığı Doğa Korudefler arasında yer aldı. ma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ortaklığında yürütülüyor. Antik çağdan bugüne mini tarih yolculuğu ntalya Koleji İlkokul 4. sınıf öğrencileri, öğretmenleri eşliğinde, Minicityi ziyaret ettiler. Antik çağlardan günümüze binlerce yıllık Anadolu uygarlıklarının en seçkin mimari eserlerinin minyatürlerini yakından tanıma ve inceleme A fırsatı bulan öğrenciler, keyifli bir gün geçirdiler. Türkiye’deki tarihi eserlerin, camilerin, kiliselerin ve saray gibi önemli eserlerin, orijinallerine oranla 1/25 oranına küçültülmüş hallerini inceleyen öğrenciler, şaşkınlıklarını gizleyemediler. Amatör balıkçılık denizleri kurutuyor Y asadışı trol ve gırgır avcılığının yanı sıra bilinçsiz amatör balıkçı avı da denizlerdeki canlı çeşitliliğini tehdit ediyor. Sualtı Araştırmaları Derneği'nin (SAD) verilerine göre, yılda en az bir defa av yapmak kaydıyla 200 bine yakını sualtı olmak üzere 4 milyona civarında deniz amatör balıkçısının bulunduğu tahmin edilen Türkiye'de "Yasadışı Av ve Ticareti" yüzünden denizlerdeki balık stokları ve çeşitliliği hızla azalıyor. SAD Çevre Bilimleri Uzmanı Sorumlu Amatör Balıkçılık Projesi Yürütücüsü Nesimi Ozan Veryeri, “Trol ve gırgırdan kaçarak üremek için kıyılara yaklaşan balıkların bilinçsiz amatör avcılığı nedeniyle neredeyse değil üremek hayatta kalmak için bile hiç şansı kalmıyor. Yağmurdan kaçan balık doluya tutuluyor" dedi. Koru ve sev evre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ''Korunan Alanlara İlişkin Mevzuat ve Uygulamalar'' eğitimi için Antalya'ya gelen Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya, Türkiye'nin Avrupa ve Ortadoğu'nun en zengin doğal çeşitliğe sahip ülkesi olduğunu söyledi. Türkiye'de korunmaya değer nitelik taşıyan birçok alan olduğuna değinen İyimaya, kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması için gelecek nesillerin önem taşıdığını ifade etti. Ç Azimle çalışıyoruz İyimaya, Türkiye'nin doğası, kültürü ve biyolojik çeşitliliğiyle ''tüm dünyanın hayran kaldığı bir coğrafya'' olduğunu belirterek, bu zenginliklerin korunmasını amaçlayan yönetmelik ve yönergelerin yürürlüğe girdiğinin altını çizdi. İyimaya, ''Korumak sevmekle başlar felsefesiyle çalışmalarımızı azimle sürdürmekteyiz'' dedi. Sorumluluk almalıyız HES ve sivil toplum örgütleri ünyada birçok ülkenin benzer sorunlarla karşılaştıktan ve durumun ciddiyetini anladıktan sonra hızla çeşitli önlem ve uygulamaları devreye soktuğunu kaydeden Nesimi Veryeri, "Türkiye'nin de artık bu gerçekle yüzleşmesinin vakti geldi. Eğer böyle giderse denizlerimizdeki çeşitliği ve dengeyi bir daha geri kazanamamak üzere kaybedebiliriz" dedi. D Sorumluluğu hissetmeliyiz SAD olarak sorunun yoğunlaştığı bölgelerde yürütecekleri "Sorumlu Amatör Balıkçılık Projesi"nin temel hedeflerinden birinin de bireylerin bu konudaki sorumluluğuna dikkat çekmek olduğunu söyleyen Veryeri, "Bugüne kadar birey olarak bizler balıkların neslinin tükenmesi veya korunmasında topu hep sadece profesyonel balıkçıya attık. Artık bu sorumluluğu bireyler olarak da hissetmeliyiz” diye konuştu. sman İyimaya, bazı sivil toplum kuruluşları üyelerinin yürütülen hidroelektrik santral projelerinin doğaya zarar verdiğine ilişkin tepkilerinin hatırlatılması üzerine, Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmada eksiklik bulunduğunu söyledi. Türkiye'de rüzgar enerji santralleri ve hidroelektrik santrallerine ihtiyaç olduğunu kaydeden İyimaya, ''Enerji Piyasası Kanunu'ndan gelen düzenlemelerle bunlara izinler verilmekte. Yenilenebilir enerji noktasındaki düzenlemeler, ülkemizin gerçekleriyle ilgili düzenlemelerdir. Bu yönde sivil toplum örgütlerinin hassasiyetlerine biz de katılıyoruz” diye konuştu. O C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear