26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

5 ARALIK 2012 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Doğru ilaç kullanılmazsa düşük olabilir Hamilelikte Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Hamilelikte sık yaşanan rahatsızlıklardan biri de reflü. Kadın hastalıkları Uzmanı Uğurlu, "Reflüsü olan anne adayı, doktora danışıp ilaç almalı; yoksa düşük yapabilir" diyor reflüye dikkat K Doç. Dr. Gökmen GEMİCİ Koroner Anjiyografi (Kalp Anjiyosu) albimizin başlıca görevi damarlar aracılığı ile kan dolaşımını sağlayarak vücudumuzu oluşturan tüm organların beslenmesini sağlamaktır. Bu arada kalbimizin de beslenmesi gerekir. Kalbi besleyen damarlara koroner arterler; bu damarların tıkayıcı hastalığına ise koroner arter hastalığı adı verilmektedir. Koroner arter hastalığı kalp krizi ile sonuçlanabilir ve günümüzde tüm dünyadaki en önemli ölüm nedenidir. Koroner arter hastalığı olduğundan şüphelenilen kişilerin koroner arterlerinin görüntülenmesi (filminin çekilmesi) işlemine koroner anjiyografi (kalp anjiyosu) denmektedir. Koroner Anjiyografi Ne İşe Yarar? Koroner anjiyografi ile önemli iki soruya yanıt alınır. Öncelikle hastanın kalbini besleyen damarlarda (koroner arterlerde) kritik darlık olup olmadığı sorusu yanıtlanır. İkinci olarak, bu damarlardaki darlıkların nasıl tedavi edileceği sorusu yanıtlanır (darlıkların bir kısmı ilaç ile tedavi edilebilirken, bazı darlıklar için balon ve stent işlemine, bazı darlıklar için ise baypas ameliyatına ihtiyaç duyulabilir). Koroner Anjiyografi İşlemi Nasıl Yapılır? İşlem kateter adı verilen (yaklaşık 2 mm çap ve 100 cm uzunluğundaki) ince borucukların kasık ya da el bileği atardamarı yolu ile kalbe ilerletilmesi ile gerçekleştirilir. İşlem sırasında lokal anestezi kullanılır (hasta bayıltılmaz). İşlem genelde 1015 dk sürer. Koroner Anjiyografi Yapılan Hasta Ne Zaman Taburcu Olur? İşlem sonrası gerekli kontroller yapılır ve birkaç saat içinde hasta taburcu edilir. Koroner Anjiyografi İşleminin Komplikasyonları (İstenmeyen Sonuçları) Nelerdir? Her tıbbi işlemde olduğu üzere oldukça düşük te olsa riskler söz konusudur. İşlemde kalp krizi, inme ve ölüm gibi önemli risk 1/1000 (binde bir) oranında görülmektedir. B ir çok anne adayı hamilelik döneminde mide yanmasından ve ağıza acı su gelmesinden şikayet eder. Genelde bu mide yanmalarının nedeni reflüdür. Medical park Antalya Hastanesi'nden kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Timur Uğurlu; reflünün belirtileri ve tedavisiyle ilgili ayrıntıları anlattı: Hamilelik döneminde en sık rastlanan şikayetler arasında yer alan reflü; göğüste yanma ve ekşime hissi olarak ortaya çıkar. Ağızda acı bir tat oluşurken, koku da hissedilir. Tok karnına yatıldığında geceleri rahatsız eden şişlikler gaz ve boğulma hissi oluşabilir. Bazen Seyrek ve çok yemek yerine, kalpte çarpıntıyı hissetaz miktarda sık yemek yiyin. Yemek bile mümkündür. mekleri çok çiğnemeye özen gösteMidedeki asit; ne kadar rin. Kafeinli içecekleri tüketmemeye dikçok yemek borusunkat edin. Dik oturun. Rahat kıyafetler gidan yukarı çıkıyorsa yin. Yatmadan önce hafif yiyecekler yanma hissi o kadar tüketin. Çikolatadan, meyve sulaçok olur. rından, ve baharatlı yiyeceklerden uzak durun. Alkol kullanmamaya çalışın. Bunlara dikkat edin H İlaç için doktora danışın Reflü ile ilgili şikayeti olan hamilelerde yanmanın şiddetine göre tedavi önerillir. Hafif şikayeti olanlar ilaç kullanmadan, doktorun verdiği diyet programıyla tedavi olabilir. Yani reflü, ilaç kullanmadan önlem alınarak da azaltılabilir. Son öğünün, az olması ve yatmadan en az 23 saat önce yemek yenmesi gerekir. amilelerin doktora danışmadan ilaç almaması gerekir. Bilinçsizce alınan ilaçlar; düşük riskine neden olabilir. Tedavide temel amaç, bebek için risk oluşturmadan anneyi rahatlatabilmektir. Bu yüzden hamile olmayan insanların kullandığı ilaçlar, hamilelik döneminde asla kullanılmamalıdır. Babadan oğula ikinci hayat M edical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve Opr. Dr. Sabri Tekin tarafından gerçekleştirilen operasyonla 74 yaşındaki M. Nezir Palut'un böbreği, 44 yaşındaki oğlu Ergin Palut'a nakledildi. 5 kez diyalize girdi Bitlis'de yaşayan, evli 3 çocuk babası 44 yaşındaki Ergin Palut, 3 yıldır böbrek hastası olduğunu belirtti. Teşhisden sonra sağlığına çok dikkat ettiğini ve sürekli hastaneye kontrole gittiğini belirten Ergin Palut, en son gittiği kontrolde değerlerinin çok yüksek çıkması sonucu doktorların diyaliz yada nakil aşamasına geldiğini söylemeleri sonucu, o gün diyalize alındığını anlattı. 5 kez diyalize girdiğini söyleyen Palut, “Bu sırada nakil olmaya karar verdim. Babam kardeşim ve ağabeyim verici olmak istedi. Yaptığımız araştırmalar sonucu nakil olmak üzere Antalya'ya geldik” dedi. Verici olmak için babasının öncelikle tetkik yaptırmada ısrar etmesi ve sonucun olumlu çıkmasıyla naklin gerçekleştiğini anlatan Palut, “Babama minnettarım, ona ve tüm organ nakli ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. 74 yaşındaki baba M. Nezir Palut ise 4 çocuğu olduğunu ve her babanın yapacağı gibi oğluna seve seve böbreğini bağışladığını söyledi. Hastane Kompleksi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ise yaptığı açıklamada, ameliyatların başarılı geçtiğini belirterek, her iki hastanında durumlarının iyi olduğunu, birkaç gün içinde taburcu olacaklarını söyledi. Durumu iyi Nakli gerçekleştiren Medical Park Antalya M edical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü, Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan ve Opr. Dr. İlker Tekin tarafından gerçekleştirilen operasyonla, karın ana atardamarlarında balonlaşma teşhisi konulan 84 yaşındaki Ayşe Arslan'a EVAR (Kapalı Ameliyat) yapıldı. AnamurBozyazı'da yaşayan Arslan, yaklaşık 4 aydır karın ağrısı, halsizlik, iştahsızlık şikayetlerinin olduğunu ve gittiği hastanede öncelikle mide rahatsızlığı olabileceği düşüncesiyle kendisine mide ilacı verildiğini belirtti. Ağrılarının geçmeyişi nedeniyle tekrar hastaneye gittiğini söyleyen Arslan, çe Artık sağlıklı kilen ultrasondan sonra karnındaki anevrizmanın farkedildiğini söyledi. Arslan, kendisine yaşından dolayı ameliyat olmasının uygun olmadığını söylemeleri ve karnındaki balonun patlaması sonucu hayatını kaybedeceğini bildiği için Medical Park Antalya Kalp Hastanesi'ne başvurarak Prof. Dr. Hüseyin Okutan ve Opr. Dr. İlker Tekin'le görüştüklerini söyledi. Opr. Tekin ise her iki kasıktan yapılan küçük kesilerle, EVAR yöntemiyle mevcut balonlaşmanın tamir edidiğini belirtti. Bu yöntemde hastanın açık ameliyata göre, çok daha hızlı iyileştiğini belirten Tekin, “Hasta erken taburcu oluyor” diye konuştu. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear