26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 24 ARALIK 2012 PAZARTESİ TURİZM Sabırla koruk Turizm çalışanı 7 ay işsiz kalıyor Turizmde çalışanların 5 ay çalışıp 7 ay işsizliğe mahkum olduklarını dile getiren DevTurizm İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, 500 bin çalışanın 350 bininin ise iş akdinin askıya alındığını söyledi CEREN KAYA olur helva YELİZ GÜL EGE [email protected] “KORKU” EN KÖTÜ MİRASTIR uygularımıza zorunlu tatiller mi ayarlıyoruz; onları baskılamayı mı seçiyoruz yoksa onları küçük nehirlerden alıp çağlayanlaramı katıyoruz? Evet, duyguları, bastırmaktan ya da “gün gibi” yaşamaktan bahsediyorum! Hayatımın en öğrenmeye aç dönemlerinde; duygulara göre yaşamaya, kalbinin sesini dinlemeye “mantıksızlık” dendi. Mantığın olduğu yerde duygulara yer yoktur dendi. ‘Dendi’, dendi de; hep öğreticilerin doğru bildikleri yayıldı kuşaktan kuşağa. Belki hiç, bu konuda okumadılar (büyük olasılıkla), ya da hiç denemediler, hata yapmaktan korktular, bırakmadılar kendilerini... ‘Korku’; işte en önemli kavram, korku idi. Çocuk, babadan korkmalıdır; çocuğa sarılırsan, yüz göz olursun! Dediklerini yapmaz oluverir. Evde, anne dersen elinde terlik! Şimdilerde, çocuğumuz oldu ve deneyimliyoruz herşeyi. Ama bir fikir aklıma hiç gelmiyor ve aklım onu hiç almıyor; o da, ‘dayak’! Benim kuşağım veya da benden önce doğmuş kuşak bu ‘dayak’ fikrine çok da yabancı değildir. Okullarda bile aleni dövülürdü öğrenciler. Öğretmenim bana sadece yüzüğüyle kafama ‘tak tak’ diye vursa sevinirdim; dövmedi diye... Şimdi, biri kızıma bunu bile yapsa, eminim bu kadar rahat olamam. Peki, ne değişti? Tabiki insanlar! Zaman diyenler, yanılıyor! İnsanlar artık korkmayı da duygularıyla yaşıyor. Daha önceleri ise; korku bile mantıklı olmalıydı. “Kimden korkulur”, “kimden korkulmaz” diye bir listesi vardı hemen hemen herkesin. Kendine güveni düşük bireyler yetiştirmeye birebirdir, korku. Korkunun olduğu yerde cahillik yeşerir, filizlenir, kol atar geleceğe. Söylenenlere inanmak farz olur; denemek, yanılmak ise günah. Çok mu abartı geldi? Bana hiç gelmedi; “akşamları tırnak kesme, ömrün kısalır”; “birinin mezarını işaret parmağınla gösterme, ölüye hakaret olur” dendi bize. Bu söylemlerde mantık var mı? Peki, korku var mı? Öyle bir işlemiş ki zihnimize bu sözler; zihnin almaya açık olduğu, tam da gelişime açık olunan; parlak bireyler olma yolunda tamgaz olunacak çağda... Halen, kızımın tırnaklarını akşam kesemiyorum desem... Şimdi de, düşünüyoruz; bu ülkede yaşayan bireyler neden böyle, şöyle diye... Cevabı uzaklarda değil, tam yanıbaşımızda; geçmişimizde, evimizde, okulumuzda, mahallemizde... Artık, öğretmenle arkadaş olunabileceği; babanın çocuğuna sarılmasının en gerekli şey olduğu açık ve seçik ortada. Babasına veya da annesine, sevgisini hiç gösterememiş, söylememiş ne çok insanımız var! O yüce duygular zamanında yaşansaydı; kim bilir nasıl bir ‘şimdi’ miz olurdu? Yetiştireceğimiz nesillerin duygusu olmasın, “korku”! Sağlıkla Kalın. D Çocuk emeği sömürüsü evTurizm İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, Antalya'da 500 bin turizm çalışanı olduğunu ve bunun yaklaşık 350 bininin iş akdinin askıya alındığını dile getirdi. Yahyaoğlu, işçilerin iş akdinin askıya alma şeklinin, işsizlik sigortasından yararlanma haklarının olsa bile onu dahi kullanamamasına sebep olduğunu ifade etti. Turizmde çalışanların en önemli sorununun sezonun kısa olması olduğunu belirten Yahyaoğlu, “Antalya'da kış ve yaz boyunca otellerin sadece üçte biri açık”dedi. D 7 ay işsizler Turizmde çalışanların bir kısmının Antalya'da yaşadığını, bir kısmının ise Antalya'da ikameti dahi olmadığına dikkat çeken Yahyaoğlu, “Pamuk tarlasındaki ırgatlar gibi turizm sezonunda gelip çalışıyorlar, sonra memleketlerine dönüyorlar. Antalya'da ikameti olan sezonluk işçiler de bir ayakları köyde, bir ayakları ise turizmde. 5 ay çalışıp 7 ay işsizliğe dayanabilmenin zaten başka da yolu yok. Şartları böyle olmayanlar turizmden kaçmak zorunda kalıyor. Bu da turizmde hizmetin kalitesini işçilerin sosyal güvenliklerini ve devamlılıklarını olumsuz etkiliyor” diye konuştu. di. Yahyaoğlu, “Oteller bu pozisyonlara işçi almaz oldular. Bu kadroları stajyerSezonluk uygulamasının en büle dolduruyorlar. Bu bedava iş gücü ve yük ikinci istismarının turizm çocuk emeği sömürüsü demektir. Bu urizm çalışanların ve ülkedeki otelcilik okullarından gelen yapılan staj değildir. Öğrencileri statüm çalışanların bu yoğun emek stajyer öğrenciler oldujını yakma tehdidi altında çalıştırısömürüsünden çıkmalarının bir ğunu kaydeden Yahtek yolunun sendikal mücadele olduğunu lıyorlar. Okul idareleri staja gönyaoğlu, bu gençlerin kaydeden Yahyaoğlu, sözlerine şöyle devam etderdikleri öğrencilerinin arkasınstaj adı altında otelti: “Türkiye'de 65 yıldır sendikaların var olmasına da durmalı” dedi. lerde en alt ücret rağmen, ne yazık ki bütün sendikalar dibe vurmuş Oteller el değiştiriyor gruplarında işçi durumda. Türkiye'de yeni bir dönem başlıyor. Yeolarak çalışması geni sendikalar yasası geçti. Bu sendikalar yasasıyla Turizm işçilerinin yaş ortalarekenlerin işlerini uysal, hükümetlere yandaş, uzlaşmalı sendimasının 1825 yaşlarına indirildiüstlendiklerini söykacılık yapılamaz, yapılsa da işçilere faydağini dile getiren Yahyaoğlu, 35 sı yoktur. Sendikaları daha aktif, daha miyaş üstü işçilerin iş taleplerinin redlitan sendikacılık yapmak zorundalar. dedildiğini, bunun sebebinin ise 25 yaş Koşullar bunu getiriyor. İhtiyaç altı aile sorumluluğu olmayan çocukların olan da budur.” daha ucuza çalıştırılması ve 35 yaş üstü ailesi, çocuğu ve sorumluluğu olanların biraz daha iyi bir ücret ve çalışma koşullarının talep etmesi olduğunu belirtti. Yahyaoğlu, “Bu her şey dahil uygulaması turizmde kalifiye elemanı olan ihtiyacı ortadan kaldırırken, ülke turizmine ve geleceğine de ihanet içeriyor” dedi. Şu anki otel satış fiyatlarıyla kendini iyi fiyatlarla pazarlayan otellerin hariç, iyi bir toplu sözleşme, iyi bir işçi ücreti ödeyebilecek durumda olmadıklarına değinen Yahyaoğlu, “Bu kadar düşük fiyatlarla oda satarak, vergiden, sigortadan,işçi ücretlerinden ve fazla mesailerden çalarak, yiyecek içecek maliyetlerini minimumda tutarak, zor ayakta kalıyorlar” dedi. le Sendikal mücadele T "Turizmi yönlendirecek baskı grubuna ihtiyaç var" Vali Ahmet Altıparmak, Antalya turizminin Türkiye ekonomisi için önemini gerektiği gibi anlatacak güçlü bir baskı grubuna ihtiyaç olduğunu söyledi İç hatta yolcu trafiği artıyor CF Airports Antalya Havalimanı'nın iç hat yolcu trafiğinin yüzde 9.5 oranında arttığı bildirildi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, ICF Airports Antalya Havalimanı, 2012'nin 11 ayında iç hatlarda 400 bin yolcu sayısına ulaşılarak, geçen yılın aynı dönemine göre gelen giden yolcu sayısı 9,5 oranında arttı. I Kazaklar ilk sırada ICF Airports Antalya Havalimanı dış hatlarda 118 bin 405, iç hatlarda 37 bin 545 uçak inişkalkış yaptı. İç ve dış hatlarda giriş yapan yolcu sayısı 12 milyonun üzerinde olduğu belirlendi. ICF Airports Antalya Havalimanı'na sırasıyla en çok Rus, Alman ve Hollandalı yolcuların kullandığı, bu ülkeleri de İngiltere, İsveç, Ukrayna ve Norveç'ten gelen yolcuların izlediği bildirildi. Geçen yıl Norveç'ten gelen yolcu sayısında yüzde 7'lik artış gözlendiği, yurt dışından gelen yolcu oranında en yüksek artışın ise yüzde 19 ile Kazakistan yolcularda yaşandığı kaydedildi. atı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) desteğiyle Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) tarafından Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi'ne hazırlatılan ''Antalya İli Turizm Endüstrisinin Kümelenme, Rekabetçilik ve Strateji Ön Çalışması'' raporu için Valilik'te toplantı düzenlendi. Vali Altıparmak, 2016 yılında Antalya'da düzenlenecek Dünyanın Botanik EXPO'su EXPO 2016 Antalya'nın tanıtım filminin her toplantıda gösterilmesini istedi. Raporu hazırlayanlara teşekkür eden Altıparmak, Antalya'da çok ciddi çalışmalar yapıldığını ve düzenlenen kongrelerin, çalışmaların, stratejik çalışmaların mutlaka ortak bir güç birliği etrafında yürütülmesi gerektiğini söyledi. Antalya'da finans, ulaşım, tanıtım, kırsal turizmi, kültür turizmi, acente, konaklama boyutlarıyla bir günlük ya da B iki günlük kongreler yerine haftalık kongreler yapılması gerektiğini vurgulayan Altıparmak, Antalya'nın kendi başına devasa bir destinasyonu bulunduğunu ve bu destinasyonun farklı yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Altıparmak, ''Adına konsey ya da birlik deyin, ama mutlaka organizasyonların planlanmasından projelendirilmesine, kaynağına kadar en etkin şekilde değerlendirilmesi gerekiyor, master planının yapılıp, bunun bir sahibinin olması gerekiyor. Artık ku rumsal hale gelmemiz gerekiyor. Antalya turizminin Türkiye ekonomisi için önemini gerektiği gibi anlatacak, ülke turizmini yönlendirecek, bu yönde kararlar aldırabilecek, güçlü bir baskı grubu olacak yapılanmaya ihtiyacımız var'' dedi. Cevap arıyorlar AÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Yılmaz da raporun sunumunu yaptı. Yılmaz, turizmle ilgili ''Neredeyiz Nereye gitmek istiyoruz Nasıl gideriz'' sorularına cevap aradıklarını bildirdi. Termalden gelen tasarruf A Kalifiye eleman için eğitimler başladı Eğitim Merkezi'nde eğitim programlarının başlayacağını kaydeden Çorabatır, program kapsamında turizm sektöründe faaliyet gösteren personele, ilgi alanları konusunda eğitimler verileceğini, ilk eğitimin ise yarın büro personeline verileceğini açıkladı. Eğitimlerin ücretsiz olarak gerçekleştirileceğini bildiren Çorabatır, sektöre kalifiyeli personel kazandırmayı amaçladıklarını kaydetti. Yeni girişimciler ortaya çıkarılacak kdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Sururi Çorabatır, Akdeniz turizminin geliştirilmesi amacıyla turizm sektöründe çalışan personele yönelik eğitim programları düzenleneceğini bildirdi. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'nın (BAKA) işbirliğinde ''Akdeniz Turizminin Geliştirilmesi'' projesi kapsamında Turizm M anavgat Ticaret ve Sanayi Odası'nın (MATSO) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliğiyle girişimci adaylarına yönelik ücretsiz ''Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi'' düzenleyeceği belirtildi. MATSO Başkanı Şükrü Vural, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak, girişimcileri iş planı kavramı ile tanıştırarak başarılı işletmelerin kurulmasını sağlamak amacıylaeğitim düzenle yeceklerini açıkladı. Vural, ön başvuruların 2131 Aralık tarihleri arasında MATSO hizmet binasında faaliyet gösteren KOSGEB temsilciliğine yapılacağını ifade etti. fyonkarahisar'da turizmi hareketlendiren termal su, bina ısıtımında da kullanılıyor. Kentte ''termal su'' yerine ''termal su kaynağında ısıtılan şebeke suyu'' kullanılarak yüzde 50 enerji tasarruf sağlandı. İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, Afyonkarahisar'da, jeotermal kaynağın tek elden kullanımını sağlayan Afyon Jeotermal Enerji AŞ'ye (AFJET) son yıllarda önemli yatırımlar yapıldığını söyledi. Göreve geldiklerinde çelik borularla taşınan termal suyla 4 bin 500 konutun ısıtıldığını, sudaki mineraller nedeniyle boruların uzun ömürlü olmadığını belirten Sel, sistemi değiştirerek ısınmada termal su yerine termal su kaynağında ısıtılan şebeke suyunu kullanmaya yönelik proje geliştirdiklerini bildirdi. A C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear