26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 KASIM 2012 CUMA SAYFA HABER Ömrü 2 yıl Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, antibakteriyel özelliğin ''sonsuza kadar'' sürmeyeceği, en fazla 2 yıl sonra özelliğin kaybolacağını söyledi Antibakteriyel kaplamalar konusunda Akdeniz Üniversitesi'nde önemli çalışmalara imza atan Arpaç ve ekibi, bugüne kadar pek çok ürünü Türkiye'de ilk kez antibakteriyel malzemeyle kaplamayı başardı. Arpaç, üzerinde hiçbir mikroorganizmanın gelişmesine izin vermeyen kaplamanın ne kadar dayanabildiğini bağımsız laboratuvarlarda test ettirdiklerini anlattı. 3 AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. KORAY DUMAN [email protected] Finansallaşma ve Kriz S Önce parke sonra ağaç B üyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Belediyesi önündeki 5. Cadde'de kaldırım ve ağaçlandırma çalışması başlattı. Çalışma kapsamında 5. Cadde'nin güney ve kuzey tarafına karşılıklı olarak parke taşı döşeniyor. Tepkimeye giriyor Prof. Arpaç, dünyada organik ya da metalik bazlı antibakteriyel kaplamalar kullanıldığını belirterek, “Tepkimeye girdiği anda o molekül bir daha fonksiyonunu göstermez. O nokta artık bitmiştir. Bütün yüzey noktalarının zamanla tepkimeye girdiğini düşünün. Kaplama biter. Kim iddia ediyorsa etsin, bizim yaptırdığımız bağımsız testlere göre maksimum 2 yıl sonra antibakteriyel özellik kayboluyor'' dedi. Arpaç, Uzakdoğu'dan ithal edilen ve ''antibakteriyel'' olduğu belirtilerek piyasaya sürülmek istenen bir ürünü incelediklerinde, bu özelliği taşımadığını tespit ettiklerinin de altını çizdi. Yaz, kış yeşil Kaldırım çalışmasında engelli hassasiyetleri de göz önünde bulunduruluyor. Kaldırımlara görme engelliler için oluklu takip taşları döşenirken, uluslararası standartlarda engelli geçiş rampaları yapılıyor. Ayrıca Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü de yazkış yeşil kalabilen gravilla türü ağaçlar dikiliyor. Bahar aylarında çiçekleriyle güzel koku veren ağaç, kaldırımda yürüyenlere gölge de yapıyor. Caddeye 200 ağaç dikileceği belirtildi. A NTALYA (AA)Halıdan diş fırçasına, kumaştan seramiğe pek çok alanda kullanılan antibakteriyel kaplamalar bakteri, virüs ve mantar gibi zararlıların, ürünlerin üzerinde gelişmesini önlüyor. Bu özelliği de üzerinde ''antibakteriyel'' imzası bulunan ürünleri, benzerlerinden bir adım öne taşıyor. Nano teknolojik antibakteriyel kaplamaların kullanıldığı alan sayısı her geçen gün artarken, Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç, antibakteriyel korumanın ''sonsuza kadar'' sürmeyeceği konusunda vatandaşları uyardı. ‘Vali Balkanlıoğlu’ Kızılay’a destek oldu HURİYE MAZİ AFYONKARAHİSAR M Kızılsaray buluşması A uratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Kızılsaray Mahallesi'nde muhtarlık binası önünde yurttaşlarla sohbet toplantısına katıldı. Toplantıya Belediye Meclis Üyesi Zühre Yolcu, Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri, Muhtarlar Derneği Başkanı Nazif Alp, Muratpaşa Muhtarlar Derneği Başkanı Ahmet Akcan, Kızılsaray Mahalle muhtarı Recep Şengün, çevre mahallenin muhtarları ile çok sayıda mahalleli katıldı. fyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Kızılay'ın kan bağış toplama kampanyasına destek verdi. Balkanlıoğlu, Kızılay'ın Anıtpark önüne konuşlandırılan Kan Bağış otobüsüne giderek kan bağışladı. Görevli doktorlar tarafından muayene edilen ve gerekli evrakları doldurarak bir ünite kan bağışı yapan Balkanlıoğlu, "Kan vermek sağlığa faydalıdır. Tüm halkımızı kan bağışı yapmaya davet ediyorum. Kampanyayı düzenleyen Türk Kızılayı’na da teşekkür ediyorum" diye konuştu. Soruları yanıtladı Evcilmen, belediye olarak yurttaşların sorunlarını bildiklerini ifade ederek, ''Muhtarımız Recep Şengün, sürekli birim müdürlerimiz ile irtibat halinde'' dedi. Belediye Başkanı Evcilmen, mahalle sakinlerinin temizlik, kaldırım, asfalt, otopark, pazar yeri ve imar gibi konulardaki sorularını yanıtladı. on günlerde Avrupa’daki kriz tartışmalarının bir çoğu avro bölgesine odaklanmakta. Bununla birlikte parasal rejim yalnızca Akdeniz’deki avro bölgesi ülkelerinin sorunu değil. Bu, Doğu Avrupa ülkeleri için de benzeri bir sorun. Bu ülkelerin bir çoğu finansallaşmayı destekleyen ve sanayi kalkınmaya zarar verdiği kanıtlanmış katı bir parasal rejim uyguluyorlar. Bu ülkelerde kilit soru: devalüe etmek ya da etmemek. Akdeniz’deki avro bölgesi ülkeleri Yunanistan, Portekiz ve İspanya’daki rahatsızlık hali avro bölgesine girişle beraber başlamadı. Bu ülkeler uzun süre Avrupa’daki merkez/çevre bölünmesinde çevre tarafında idi. 1970 ortalarındaki sağcı diktatörlüklerden yeni çıkmış bu Güney Avrupa ülkelerinin, AB’ye giriş sürecine büyük umut bağlamış olmalarına rağmen AB’ye girişin en baştan itibaren tahrip edici bazı ekonomik etkileri olduğu ortaya çıktı. AB’ye giriş, gümrük korumalarının ve sanayi politikaları seçeneklerinin kaybı anlamına geldi. AB’nin bölgesel politikaları bu seçeneklerin yerine bir şey koymadı, çünkü sanayi kalkınma değil altyapısal bir kalkınma hedefleniyordu. Almanya gibi ihracatçı merkez ülkeler, çevre ülkelerdeki sanayi kalkınmayı hızlandıran bölgesel politikalarla ilgilenmiyordu. Kendi sanayi ihracatlarını teşvik etmek istiyorlardı. Bu kümelenme AB’ye giriş sürecin ardından kısmi sanayisizleşmenin ilk dalgasına doğrudan sebep oldu. (López/Rodríguez 2010: 161 cc, Santos/Jacinto 2006, Stathakis 2010: 110) Krediyle finanse edilmiş gayrimenkul gelişmesi üzerinden finansallaşma yörüngesine doğru ilk eğilimler, bu ilk zamanlarda özellikle İspanya’da gözlenebildi. Büyük oranda finansallaşmış ekonomilerde krize reaksiyon benzerdi: ücret ve emeklilik maaşlarının düşürülmesine odaklanan kemer sıkma politikaları. Bu politikaların modeli, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB ile kredi anlaşmalarına giden Doğu Avrupa ülkelerinden sağlandı. Macaristan AB’de bu yola giden ilk ülkeydi, Letonya ve Romanya’nın yanı sıra AB dışında Sırbistan ve Bosna Hersek de bunu izledi. (Becker 2009, Zivkovic 2012: 202 cc.). Anlaşmalar döviz kurlarını ve parasal rejimi istikrara kavuşturmaya odaklandı. Şu an itibarıyla, Yunanistan’daki ana sol parti Syriza’nın büyük çoğunluğu avro bölgesinde kalmaya ısrar ederken (hala) kemer sıkma politikalarıyla mücadele yanlısı. Bu pozisyonun biri politik biri ekonomik iki temel problemi var. Politik problem şu ki, AB’deki kriz süreci aşırı derecede eşitsiz ve bu yüzden sosyal ve politik mobilizasyon söz konusu. Syriza’nın diğer AB ülkelerinde politik müttefik eksikliği var. Ekonomik problem şu ki, avro bölgesi üyeliği ile Yunan ekonomisinin canlanması ve yeniden inşası – üstelik AB politikalarında ve merkez ülkelerindeki politikalarda büyük değişiklikler yaşanırken zorlukla bir arada olabilir. Afrikalı öğrenciler spor yapmak istiyor kdeniz Üniversitesi'nde farklı bölümlerde okuyan öğrencilerin oluşturduğu AfrikaTürk Kültür Topluluğu üyesi öğrenciler, üniversitenin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Erkan Çalışkan'ı makamında ziyaret etti. A erik ilçesine bağlı Gebiz beldesi Haskızılören Köyü’nde 9 Ekim 2011’de meydana gelen, 6 kişinin ölümüne, çok sayıda ev ve ahırla, Akçapınar Köprüsü’nün yıkılmasına, tarım alanlarının sular altında kalmasına yol açan sel felaketine nihayet ödenek çıktı. S Haskızılören’e 4 milyon TL Bir yıldır bekleniyordu AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Menderes Türel, 4 milyon liralık ek ödeneğin İl Özel İdaresi hesabına aktarıldığını bildirdi. Türel, Haskızılören Köyü’nde 9 Ekim 2011'de meydana gelen sel felaketi sonrasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından Maliye Bakanlığı'ndan istenen ödenek talebi gecikince AKP Antalya Milletvekillerinin konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a aktardıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın ödeneğin Özel İdaresi hesabına aktarılması yönünde talimat verdiğini ifade eden Türel, ardından Maliye Bakanlığı'nın 4 milyon liralık ödeneği Kurban Bayramı öncesinde AFAD'a aktardığını kaydetti. AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay ile görüştüğünü bildiren Türel, ödeneğin bir an önce gönderilmesini talep ettiğini, ödeneğin İl Özel İdaresi hesabına aktarıldığını vurguladı. Öğrencilerin isteği Spor yapan, kaliteli yaşayan, hayatına anlam katan, bir gençlik için çalışacaklarını belirten topluluk üyesi öğrenciler, Akdeniz Üniversitesi spor tesislerini her hafta kullanmak istediklerini, BESYO öğrencileri ile sportif etkinliklere ve sosyal sorumluluk projelerine katılmak istediklerini bildirdiler. Çalışkan ise öğrencilerin sosyal sorumluluk projelerine olan duyarlılıklarından dolayı çok duygulandığını belirtti. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear