Catalog

31 EKİM 2012 ÇARŞAMBA SAYFA HABER 4 EXPO’ya kilitlendik Antalya, bayram tatili öncesi görüşmelerine başlanan EXPO Yasası’na kilitlendi. Ancak yasa tasarısı, TBMM’de dün de görüşülmedi GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] E XPO Yasa Tasarısı görüşmelerini yakından takip için Ankara’ya giden ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, yolculuk öncesinde ATSO Meclis toplantısında EXPO değerlendirmesi yaptı. Budak, yatırımların başlaması için tasarının TBMM’den geçmesi gerektiğini söyledi. Tasarıdaki eksik yönlere dikkat çeken Budak, “EXPO Yasası çıksın da artık nasıl çıkarsa çıksın”, diyecek noktaya geldiklerini söyledi. Dün de görüşülemedi 18 Ekim’de TBMM’ye gelen EXPO Yasa Tasarısı’nın dünkü genel kurulda görüşüleceği beklentisine rağmen, tasarı dün de gündeme alınmadı. Beklenti bugüne kaldı. An talya’nın yakından takip ettiği tasarı ile ilgili gelişmeleri izlemek üzere Ankara’ya giden ATSO Başkanı Budak, kent dinamiklerinin yönetimde yeterince yer almadığının altını çizdi. Antalya’nın önünde 3 yıl gibi kısa bir süre kaldığını ifade eden Budak, “Mesele, EXPO alanının düzenlenmesi değil. Antalya’ya gelecek yatırımlardır” dedi. Budak, yasa çıkmadan adım atılamadığını vurguladı. Budak, EXPO gibi büyük projelerin partiler ve siyaset üstü projeler olduğunu ve siyaset malzemesi olarak kullanılmaması gerektiğini söyledi. EXPO için bir an önce harekete geçilmesi ve tüm milletvekillerinin ortak hedef doğrultusunda çalışması gerektiğini kaydeden Budak, ''EXPO gibi büyük projeler partiler üstü, siyaset üstüdür. Kaybedecek zaman yok'' diye konuştu. Afyon’un öncelikleri Bu projeyle belirlenecek CUMHURİYETİ KUTLAMAK...” ürkiye Cumhuriyeti , bütün bir halkın topyekun verdiği “Ulusal Kurtuluş Savaşı”nın ardından kuruldu... Tarih, “savaşın, salt işgalci güçlere karşı değil, arkasında saltanat desteği olan işbirlikçi yerli güçlerin örgütlediği Hilafet Orduları’na karşı da verildiğini” yazar... Lozan Antlaşması, savaşı bitirmesinin , Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve yanında, halkın/devletin geleceğini belirleyecek olan TBMM’nin dünyaca muhatap alındığının da belgesidir... Cumhuriyet , Lozan’ın imzalandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonunda; 29 Ekim 1923’te TBMM’nce kabul ve ilan edildi; o gün bugündür “En Büyük Bayram” olarak kutlanır... Anadolu halkının boğaz boğaza verdiği bu “var ya da yok olma savaşı”, Cumhuriyetin yetiştirdiği kuşakların hafızasında güçlü bir “sahiplenme ve dikkat kesilme” refleksi geliştirmiş olması doğaldır... Devlet başkanının verasetle değil, seçimle belirlendiği devlet biçiminin adı olan Cumhuriyet, devletin yapılanmasında ve de herhalde daha önemli olarak halk bilincinde tüm siyasal önermelerin, tercihlerin üstünde değeri olan “temel ortak payda” anlamı taşır... Bu anlamda Cumhuriyet, iktidara oy verenler kadar, oy vermeyen vatandaşın; yandaş STK’lar (Sivil Toplum Örgütleri) olduğu kadar muhalif örgütlerin de öz değeridir... Batı’nın sosyoloji lügatinde NGO(Non Governmental Organization) olarak yer alan STK’lar, “devlet yapılanmasından bağımsız anayasal örgütler” olarak tarif edilir... Örnek demokrasiler, yaygın ve güçlü sivil toplum örgütlenmesine sahip olmakla övünürler... Altı milyon nüfusa sahip Danimarka’da dernek üyesi insan sayısı otuz iki milyondur... Yetişkin nüfus üzerinden hesaplandığında, ortaya, her Danimarkalının yaklaşık on ayrı derneğe üye olduğu gerçeği çıkmaktadır... AKP Hükümeti ’nin geçen yıl aldığı, Ulusal bayramlarda Atatürk anıtlarına; bırakın STK’ları, siyasi partilere bile çelenk koyma yasağı getirmesi ve böylece halkın ancak pasif olarak katılabildiği; heyecansız resmi kutlamalara mecbur bırakılması anlaşılır şey değildir; ne ki gerçektir... AKP’nin Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanma biçimine getirdiği kısıtlamaya, başta CHP örgütleri olmak üzere, DSP ve İP’nin, STK’larla birlikte hareket ederek, ortaya koydukları tepki, anlamlı olduğu kadar önemlidir... Sonuçta, barikatlı, biber gazlı, basınçlı su püskürtmeli, olmadı coplu engelleme fayda etmedi, engeller aşıldı; Cumhuriyetin ilan edildiği İlk Meclis Binası önünde toplanan on binler Anıtkabir’e ulaştılar... 29 Ekim günü Ankara’da yaşananların başka güzel bir yanı da “olay çıkartılacağına ilişkin güçlü istihbarat alındığı” gerekçesinin boşa çıkartılması olmuştur... Halkın “En Büyük Bayramı” kutlu olsun... T Z EXPO'nun TBMM'nin gündemine alınmasının önemli bir gelişme olduğuna işaret eden Budak, ancak tasarıda eksikler olduğunu belirtti. Antalya'nın yerel yöneticilerinin EXPO'nun yönetiminde yoğun olarak yer almadığını vurgulayan Budak, ''Yönetimde ATSO var, Büyükşehir var, ama diğer kurumlar kamudan. Böyle bir organizasyonda Antalya'nın yerel yönetimlerinin ağırlığının olması gerekiyordu. Özel sektör ile kamunun dengede olması lazımdı'' diye konuştu. afer Kalkınma Ajansı 2012 yılı Doğrudan Faaliyet Destek Programı için Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından sunulan ''Afyonkarahisar İli, Potansiyel ve Alternatif Yatırımların Belirlenerek, Ön Fizibilitelerinin Hazırlanması'' projesi onaylandı. ATSO'dan yapılan yazılı açıklamada, projeye bugün başlanacak. Yatırımcıya destek Projenin amacının Afyonkarahisar ilinin potansiyellerinin spesifik olarak belirlenmesi, uygun yatırım alanlarının ortaya konulması ve yatırımcıların sağlıklı kararlar almalarına yardım edecek verilerin bir araya getirilmesini sağlamak olduğu belirtilen açıklamada, yatırımcılar için uygun potansiyel yatırımların neler olduğu du sıralandı. Yasa bir an önce çıkmalı Yasanın bir an önce çıkmasını istediklerini dile getiren ATSO Başkanı Budak, ''Artık 'yasa çıksın da nasıl çıkarsa çıksın' der konumuna geldik. Çünkü yasa olmadan hiçbir şey yapamıyoruz, en ufak bir proje, ihale yapamıyoruz. O yüzden yasanın bir an önce geçmesi gerekiyor” dedi. MHP Antalya ‘Bahçeli’ dedi Stadyum tepkisi A TSO Ekim ayı Olağan Meclis toplantısı, Meclis Başkanvekili Yeliz Gül Ege başkanlığında yapıldı. Antalya ile birlikte 8 ilde stadyum yapılacağı haberini gazetelerden öğrendiklerini ifade eden ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, kent için önemli projelerin tartışılarak hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. ATSO'nun Antalya'nın önemli bir sivil toplum kuruluşu olduğuna işaret eden Budak, ''Antalya'da bir sembol yapımız olsun istedik. Aslında bu proje dünyaya açılmış bir proje olabilirdi, ama haberimiz yok. Stadyum projesinde neler olduğunu bilmiyoruz. Böyle mi olmalıydı. Antalya'da tartışılmadan, kamuoyuna sunulmadan mı proje yapılmalıydı. Ama artık 'olsun da nasıl olursa olsun' diyoruz, yeter ki Antalya stadına kavuşsun'' dedi. Konyaaltı sahilinin dünyanın en güzel kumsalına sahip olduğuna işaret eden Budak, buranın da hazine arazisinin kiralanması ya da satılması gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, bir cazibe merkezi gibi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. M Büyükşehir Yasası Büyükşehir Yasası ile beldelerin kapatılma kararının doğru olmakla birlikte turizm beldelerinin mahalle gibi yönetilmesinin doğru olup olmadığının tartışılması gerektiğini kaydeden Başkan Budak, büyükşehirlerde ticaretin geliştirilmesiyle ilgili bir maddeye de rastlayamadıklarını söyledi. HP Antalya İl Teşkilatı, partinin olağan genel kurulunda Genel Başkan Devlet Bahçeli'yi destekleme kararı aldıklarını açıkladı. MHP İl Başkanı Çetin Osman, yaptığı yazılı açıklamada, partilerinin olağan genel kurulunun 4 Kasım tarihinde yapılacağını hatırlattı. Kurulda Antalya Teşkilatı'nın Devlet Bahçeli'yi destekleyeceğini vurgulayan Çetin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Dış politikadan iç politikaya, terörden sağlığa, eğitimden işsizliğe kadar birçok konuda olumsuz tablolar çizilmekte. Türk milleti sahipsiz, Türk Devleti aciz değildir. Türk milletini bu durumdan kurtaracak yegane iktidar Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP iktidarıdır. Buna olan inancımız sonsuzdur.'' Kurultaydan Bahçeli'nin daha güçlü çıkacağından ve MHP'yi iktidara taşıyacağından şüpheleri olmadığına işaret eden Çetin, MHP İl Teşkilatı olarak, Bahçeli'nin emrinde olduklarını kaydetti. Yurttaş Kızılay’ı yetersiz buluyor Kızılay Haftası başladı. Hafta boyunca çeşitli etkinliklerle, Kızılay’ın çalışmaları halka anlatılacak. Ancak yurttaşlar, Kızılay’ın çalışmaları konusunda ikiye bölünmüş durumda. Ağırlıklı olarak kurumun çalışmaları yetersiz bulunurken, kimileri de ‘Çalışkan bir kurum” değerlendirmesi yapıyor Gökhan Göçer : Ben Kızılay’ın yaptığı çalışmaları yeterli bulmuyorum. Aslında Kızılay ne kadar yapsa da halk da bu konuda yeterince bilgi sahibi değil. Yardımlar iyi değerlendirilmiyor. Osman Yılmaz : Ben yurt dışında yaşıyorum. O yüzden Kızılay’ın çalışmaları konusunda çok da bilgi sahibi değilim. Ancak Türkiye’de hangi kuruma güvenilmeli, o da soru işareti. Mehmet İçen : Ben Kızılay’ın çalışmalarını yeterli buluyorum. Bence gayet iyi. Ayrıca güvenilmesi gereken bir kurum olduğunu da düşünüyorum. Yıpratılmaması gerekiyor. Şaban Dede : Türkiye’nin en güzel ve en çalışkan kurumu bence Kızılay. Yıllardır afetlerde, uluslararası ilk sırada yer alan tek kurum olduğunu düşünüyorum. Ama yine de daha iyisi olabilir. Makbule Öztürk : Kıızılay Türkiye için çok önemli bir kurum. Nerde bir afet olsa, ilk müdahaleyi ve yardımı Kızılay yapıyor. Ama çalışmalarının yeterli olup, olmadığını bir kez daha tartışmak lazım. Mahmut Bayraktar : Kızılay’ın çalışmalarını çok yakından takip etmiyorum. Ama, afet gibi durumlarda ilk müdahale eden kurumun, çok iyi organize olması gerekir. Bunu başarıyor mu bilmiyorum. C MY B