Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 SAYFA 3 EKİM 2012 ÇARŞAMBA EKONOMİ GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr ANTALYA'NIN KURTULUŞ REÇETESİ İstanbul, Ankara ve Konya'da örnekleri olan toplu işyerlerinde ne aşamadayız? Bugüne kadar neler yapıldı, neler yapılamadı? Bu soruların yanıtlarını aradığımız toplu işyerleri dosyasını bugün açıyoruz. 1 “YOLLAR, YOLCULAR...” ski çağda, başta Patara, Side ve Antalya olmak üzere Körfez kıyılarında sıralı limanlar, Torosların kuzey eşiğindeki Burdur, Isparta üretim ve yaşam havzasının yükleme boşaltma yerleriydi... Batıdaki Patara, Milyas’ın; Antalya ise Bucak, Çeltikçi ve Sagalassos üzerinden ulaşılan Isparta çevresinde üretilen; tahıldan canlı hayvana, çanak çömlekten şaraba çok sayıda ürünün, deniz aşırı sevk edildiği limanlar olarak işlev gördüler... Sagalassos kazılarında, sadece Nil’de yaşayan bir balık çeşidinin kılçıklarının bulunması ile Mısır’dan Pisidia’ya balık ithal edildiği belgelenirken; Akdeniz’in uzak yakın ötelerinde, Antik Çağ’ın ünlü Sagalassos seramiklerinin ele geçmesi, kentin, toprağa biçim verdikten sonra pişirip ihraç ettiğini ortaya koymaktadır... Ağlasun ve çevresinde bugün de başta tuğla, kiremit olmak üzere, pişmiş toprak üretiminin sanayi ölçeğinde yapılıyor olması, coğrafyaüretim ilişkisini ortaya koyan güzel bir örnektir... İnsanın olduğu her yerde iyi/kötü bir yol vardır... Yolların iyileştirilmesinde, yöresel üretimin kalite ve kapasitesi rol oynar... Antalya limanlarını iç bölgelere bağlayan çok sayıdaki antik ve sonraki çağlara ait yol ve yol üstü yapı kalıntılarının çokluğu, bölgenin üretim gücünün göstergesidir... Yol, salt ticaret değildir... Yol, haberdir, umuttur, kavuşmadır, egemenliktir; canlılar içinde yalnız insanoğlunun sahip olduğu zihin ürünü inançlar da yollarla yayıldılar; yol bu anlamda dindir... “Bütün dinler , yoksulları kurtarmak için kurulur, sonradan varsılların eline geçer.” Bu genel doğrudan hareketle, Hz. İsa’nın bir ekmeği binlerce yoksula pay ettiği püriten Hıristiyanlık, IV. Yüzyıl sonlarında Roma’nın Hıristiyanlığı resmi din kabul etmesiyle sona erdi; İsevi âlemin patronu, o gün bugündür varsıllığı göz kamaştıran Vatikan’dır... Hıristiyanlığın gerçek anlamda kurucusu sayılan Aziz Paulos, inandığını yaymak uğruna hayatını verdiği çileli yolculuklarının ilkine Perge’den çıkmış; Toros çağlayanlarını aşarak, Pisidia Antiocheia’sına(Yalvaç) ulaşmıştı... Antiocheia, Körfezi de içine alan bölgenin üretim ve sivil/askeri yönetim merkeziydi... İnsan düşünmeden edemiyor; Aziz Paulos’un, inançlarını duyurmak(tebliğ) ve yaymak için ilk misyon(görev) yolculuğunda özellikle Pisidia seçmesinde, bölgenin günümüzde de bilinen varsıllığı belirleyici olmuş muydu? Kim bilir... Geçen hafta, ATAV’ın(Antalya Tanıtım Vakfı), AKMED’de düzenlediği etkinlikte sunulan “Likya Yolu” tanıtım filmini izlerken, dinlerin de tıpkı insanoğlu gibi varsıllığa tutkun tabiatı geçti aklımdan... Bir de, araştırmacılar tarafından yıllar önce tanıtımı yapılmış ve yayınlanmış konuları, birilerinin, sanki yeni keşfiymiş(!) gibi algı yaratılması... Proje hazır, esnaf hazır, arazi yok E 5 YILA KALMAZ TiCARET BiTER PELİN GEL AĞAN Galeri önlerindeki araçlar kaldırımları işgal ediyor ntalya kent merkezinde ticaret neredeyse bitme noktasında. Esnaf iş yapamamaktan yakınıyor, yurttaş apartman altlarına yapılan imalathaneler yüzünden TIR ve kamyon gibi büyük araçların mahalle arasında dolaşmasından. Çevre kirliliği, ulaşım ve gürültü sorunu ile cazibesini kaybeden alışverişin yeniden canlanmasının çözümü ise kentte yıllardır konuşulmasına karşın çözülemeyen toplu işyerlerinde. “Antalya'nın Kurtuluş Reçetesi” başlığı altında açtığımız dosyamıza bugün toplu işyerlerinin önemini her fırsatta vurgulayan ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ATSO) yaklaşık 10 yıldır konu ile ilgili çalışma yürüten ATSO Başkanı Çetin Osman Budak'ı konuk ediyoruz. Budak, ile toplu işyerlerinin önemi, neden kurulamadığı ve kente sağlayacağı katkıyı konuştuk. A Antalya'da ticaret bitme noktasına geliyor. Kurtuluşun toplu işyerlerinde olduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, bu haliyle devam ederse 5 yıla kalmaz ticaretin tıkanacağını ve bir an önce toplu işyerleri oluşturulması gerektiğini söylüyor tiğimiz yıllarda Muratpaşa Camisi'nin orada imalat yapılan işyeri ile bulunduğu bina patladı. Kentte neredeyse her apartmanın altı ticarethane" dedi. Halkın dikkati çekilmeli alkın konu ile ilgili dikkatini çekmek gerektiğinin altını çizen Budak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Antalya'da çevre kirliliğinin, ulaşım ve gürültü sorununun, cazibesini kaybeden alışverişin tekrar canlanması için yeni alanlar yaratılması gerekiyor. Onun çözümü de bu. Antalya'nın önüne bunu net olarak koymak gerekiyor. Harekete geçilmesi lazım. Kooperatifler kuruldu. Kooperatiflerin üzerinde Kooperatifler Birliği diye bu sistemi yönetecek bir birlik olacak. Sistem hazır, proje hazır. Arazi yok. Defterdarlığın, büyükşehir belediyesinin diğer belediyelerin aynı zamanda valiliğin, esnaf odalarının hepsinin bu konu üzerinde odaklanması gerekiyor. Antalya'nın başka çıkış yolu kalmadı. 29. parselde işgal var. Biraz daha sorunsuz alanların tespit edilmesi gerekiyor. Döşemealtı Çığlık bölgesinde, Aksu’da bazı yerler var. Hem ticari cazibe yaratacaksınız hem kenti rahatlatacaksınız hem özel sektörü rahatlatacaksınız. Böyle bir proje herkesin masasında herkesin aklının bir ucunda olmalı." H Büyük alan belirlenmeli 9 senedir konuyla ilgili ATSO olarak ciddi çalışmalar yaptıklarını anlatan Budak, ayakkabıcısından kuyumcusuna mobilyacısından gıdacısına kadar her sektörün toplu işyerlerini istediğini söyledi. Projenin ve sektörlerin hazır olduğunu tek sorunun ise yer problemi olduğuna vurgu yapan Budak şöyle konuştu: “Kömürcüler'deki alan için Defterdarlığa müracaat ettik. Ancak buraya bir ya da iki sektör girebilir. Büyük bir alan belirlenmesi gerekiyor. Ancak bu alanları biri Kepez üstünde diğeri Alanya yolunda yaparsanız anlamı yok. Yine ticari dağınıklık söz konusu olur. O yüzden birbirine yakın alanlarda geniş arazilerin tespit edilip, bir an önce bunun hayata geçirilmesi lazım. Biz hazırız.Mevcut projemizi büyükşehir belediyemize de verdik. 2B yasasıyla ortaya bir sürü arazi çıkacak. Buralar olabilir." Tehlike çanları Antalya'da ticaretin önünün 35 yıl sonra ticaretin önünün tamamen tıkanacağı uyarısında bulunan ATSO Başkanı Budak, kentin kurtuluş reçetesinin toplu işyerlerinde olduğunu söyledi. Ticaretin önünün tıkanmaması icin ticari cazibe alanlarının yaratılması gerektiğini kaydeden Budak, yapılacak en iyi işin birbirine yakın sektörlerdeki işyerlerini biraraya toplamak olduğunu kaydetti. Toplu işyerleri konusunun sadece esnafı değil, yurttaşları da yakından ilgilendirdiğini kaydeden Budak, "Antalya'da geç Toplu işyerleri nedir? oplu işyerleri, kırtasiye ile oyuncak malzemesi satanlar ya da mobilyacılar ile ışıklandırmacılar gibi yakın sektörlerdeki işyerlerinin aynı alanda hizmet vermesidir. Yurttaşlar bu alanlara geldiklerinde bir bölgede ara T dıkları ürünleri bulabilme imkanına sahip olacaklarından rahat ve güvenilir alışveriş yapacaklar. Örneğin Ankara'daki mobilyacıların olduğu siteler, Konya'daki şekerciler, tekstilciler ve çerezciler sitesi gibi. Yarın: Mustafa İssi: “Yer gösterseler bir yılda bitiririz” Zammı geri alın çağrısı B YAPEX Yapı Fuarı 20'nci yaşını kutluyor CEREN KAYA urdur Tüketicileri Koruma Derneği üyeleri, Burdur Belediyesi’nin suya yaptığı zammı geri alması için çağrıda bulundu. Burdur Belediye Meclisi’nin bugün toplanacağını anımsatan Dernek Başkanı Kemal Arslan, CHP ve MHP’li meclis üyelerine seslenerek, “Zammı geri alın” dedi. Belediyenin suya yüzde 20 zam yaptığını anımsatan Arslan, “Zammın geri alınması konusunda daha önce de çağrıda bulunmuştuk. Aradan zaman geçmesine rağmen ne Belediye Başkanından, ne de Belediye Meclisinde yer alan CHP, AKP ve MHP’li meclis üyelerinden çağrımıza yanıt, su zammının indirilmesi yolunda bir girişim gelmemiştir” dedi. Hırvatistan Türk yatırımcı bekliyor İnşaat sektörünün önemli fuarlarının başında gelen ‘Yapex Yapı Fuarı’ 1821 Ekim tarihleri arasında 20. kez Antalya’da kapılarını açacak. Fuar dünya trendleri ile kültür mirasını aynı çatı altında biraraya getirecek apex Yapı Fuarı'nı düzenleyen Akdeniz Tanıtım A.Ş. Antalya The Marmara Oteli'nde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya, Akdeniz Tanıtım A.Ş. Genel Müdürü Fatih Onkar, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cemal Öcal ve ÇEKÜL Vakfı Güneybatı Anadolu Bölge Koordinatörü Mimar Recep Esengil katıldı. Akdeniz Tanıtım A.Ş. Genel Müdürü Fatih Onkar, fuara bu yıl katılaca olan ziyaretçi sayısında büyük artış beklediklerini söyledi.Yapex Fuarlarının turizm sektöründe Türkiye'nin başkenti kabul edilen Antalya'nın ticari bir platformda, yapı sektörüyle buluşturan bir oluşum olduğunu ifade eden Onkar, 300'ün üzerinde sektör temsilcisini barındıran ve 30 bine yakın ziyaretçi kapasitesi olan bir fuar olduğunu vurguladı. Onkar, "Yapex Yapı Fuarı çatısı altında bu yıl Restorasyon, Renovasyon ve Kültür Mirası’nı Koruma Fuarı'nı da eş zamanlı düzenliyoruz. Bu fuar, restorasyon ve kültür mirasını koruma len katılımcılar ile yurtdışı firma sayısının da artacağını belirtti. Onkar fuarın inşaat sektörünün başrol oyuncuları ile yerel mekanizmaların güç birliğinin yeni turizm dokuları yaratarak pazarlanması anlamında da büyük kazançlar sağlayacağını düşündüklerini vurguladı. Mimar Recep Esengil ise "Tarihi Kentler Birliği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Fuarı'nın Türkiye'de ilk defa yapıldığına dikkat çekerek, ilk kez Antalya'da yapılmasından dolayı da gurur duyduğunu ifade etti. Akdeniz havzasında bulunan tarihi yapı dokusu önemine değinen Esengil, Yapex Fuarı'nın ÇEKÜL'ün işbirliği ile gerçekleştiğini ve ilerleyen yıllarda Avrupa'daki örnekleriyle yarışacağını dile getirdi. ırvatistan Birinci Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Radimir Cacic, Hırvatistan'da Türk yatırımlarının arttığını, özellikle Rixos ve Doğuş Grubu'nun yatırımlarını överek, ileriki günlerde ihaleye çıkacakları yaklaşık 500 milyon avroluk yatırım için de yine Türk işadamlarını beklediklerini vurguladı. Cacic ve beraberindeki heyet, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nı (ATSO) ziyaret etti. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, heyete, Antalya ekonomisi ve yatırım olanakları hakkında bilgi verdi. Antalya'nın kitle turizminde dünya çapında marka olduğunu belirten Budak, kültür ve tarih turizmi alanında ise potansiyelin tam olarak ortaya çıkarılamadığını anlattı. H Meclis üyelerine seslendiler Anayasa Mahkemesi’nin su zamlarına ilişkin kararını da anımsatan Kemal Arslan, “Mahkemenin bu kararına göre, belediyeler suyu 1 kuruşluk sembolik bir karla tüketicilerin hizmetine sunabilecekler. Artık umudumuzu kestiğimiz Belediye Başkanı ve AKP’li Meclis Üyelerine bir şey demiyor, onlardan bir talepte bulunmuyoruz. Bugüne kadar su zammının geri alınması yolunda hiçbir girişimde bulunmayan CHP ve MHP’li Meclis Üyelerine son kez sesleniyoruz. Burdur Belediye Meclisinin bugün yapılacak Belediye Meclis toplantısında gündeme alınıp, suya yüzde 20’ye varan oranda zamlandıran kararının geri alınması için oy kullanmaya çağırıyoruz” diye konuştu. Y Tarım ve turizmi anlatın Cacic de iki ülke arasında tarihi ve kültürel bağların çok kuvvetli olduğunu, bu ilişkileri ekonomik anlamda da güçlendirmek gerektiğini kaydetti. Antalya'da turizmin yanı sıra tarım sektörünün de çok gelişmiş olduğunu gözlemlediğini belirten Cacic, ATSO Başkanı Budak'tan bu konuda ayrıntılı bilgi aldı. Antalya'daki toplam örtü altı tarım alanının Hırvatistan'ın toplam tarım alanlarından iki kat büyük olduğunu ifade eden Cacic, ''Antalya'nın turizm ve tarım alanındaki deneyimlerinden yararlanmak istiyoruz'' diye konuştu. Başkan Budak ziyaretin anısına Cacic'e üzerinde Kaleiçi'nden bir figürün bulunduğu tabak ve içerisinde Antalya'ya ilişkin bilgilerin bulunduğu bir çanta hediye etti. konulu ilk fuar olması açısından son derece büyük önem arz ediyor. ÇEKÜL Vakfı İşbirliği, Tarihi Kentler Birliği ve Heritage Europe kurumlarının desteği ile düzenlenen fuara aynı zamanda 30'un üzerinde belediyemiz de katılımcı oldu’ dedi. Firma sayıları da artıyor İran, Irak, Rusya, Romanya, Bulgaristan gibi yakın ülkelerden toplu ticaret heyetleri ve genel olarak Avrupa ülkelerinden de ziyaretçi ağırlıyacaklarını kaydeden Onkar,bu sene fuara Rusya, Dubai, Fransa, İtalya, Kore ve Suudi Arabistan’dan ge "Tarihi Kentler Birliği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması”nın da düzenleneceği fuarda, ödüllerin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından verilecek. C M Y B C M Y B Ödülleri Bakan verecek