23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 12 OCAK 2012 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı VAHAP TUNCER CANIM SIKILIYOR ilivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlamasının ardından siyaset karıştı. Fezleke siyasetin yanı sıra ülkenin ana gündemi haline geldi. CHP’nin salı günü yapılan son grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu, fezleke hakkında sert konuştu. Dokunulmazlığının kal S Antalya CHP’de fezleke sessizliği dırılmasından korkmadığını söyledi. Grup toplantısında, CHP milletvekilleri, Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlanmasına neden olan sözleri tekrarlayarak ona destek verdiler. CHP’nin grup toplantısı, son dönemlerdekilere benzemiyordu. Kalabalık, heyecanlı ve çoşkuluydu. Birçok parti örgütü de yaptıkları açıklamalar, eylemlerle genel başkanlarına destek verdiler. Bir anlamda Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan işleme karşı ayağa kalktılar. Fakat ayağa kalkmayanlar, sessiz kalanlar da vardı. Bunların başında da Antalya İl Örgütü geliyor. Fezleke ile ilgili olarak Antalya İl Örgütü’nden hiç tepki gelmemesi dikkatlerden kaçmadı. Acaba neden? Açıklama gelirse öğreneceğiz. Burdur Gölü için ilk adım er geçen yıl suları biraz daha kuruyan Burdur Gölü’nün durumuna dikkat çekmek için yılın ilk haftasında bir dizi etkinlik yapıldı. Bu amaçla toplantılar, belgesel gösterimi ve göl çevresinde, “Sadakat Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Olumsuz gidişat engellenmezse 30 yıl sonra göl diye bir olgunun kalmayacağı, yerinde dev bir çukurun olacağı anlatıldı. Çevrecilerin yanı sıra Vali Süleyman Tapsız ile Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya da, gölün bu gidişle felakete sürüklendiği, harekete geçilmesi gerektiği noktasında birleştiler. Son 35 yılda suyunun üçte birini kaybeden Burdur Gölü için ilk somut adım Burdur Valisi Süleyman Tapsız’dan geldi. Tapsız, gölü besleyen derelerden birinin üzerine kurulu olan Karaçal Barajı’ndan su bırakılması için çalışma yapılması için talimat verdi. Vali Tapsız, “Burdur Gölü ile ilgili yapılabilecek en kolay çalışma Karaçal Barajı’ndan Burdur Gölü’ne zaman zaman su bırakılması. Başka da bir yol şu an için görünmüyor. DSİ’nin bununla ilgili bir çalışma yapılmasını istiyorum” dedi. Devlet Su İşleri Bölge Müdür Yardımcı Şükrü Baysal, gölün kurumasının sadece kurumun yaptığı gölet ve barajlara bağlanmasının doğru olmadığını söyledi. Burdur Gölü ile ilgili çalışma yapacaklarını belirtti. Burdur Gölü’nün kurtarılması için kaybedilecek zaman kalmadı. Vali Tapsız’ın talimatı ile barajlardan göle su bırakılması ilk adımlardan biri. Devamı da gelmeli. H Otogar tartışmasına AKP de katıldı ntalya Otogarı’nda, esnaf ile Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi Ulaşım A.Ş. arasındaki sorunlar artık siyasetin de gündemi olmaya başladı. Sorun çözülmezse, sıkıntı sürerse muhalefetin devreye girmesi de doğal. AKP Konyaaltı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Yaşar Tabur, “Otogar Çıkmazı” başlığı ile basın açıklaması yaparak konuyu değerlendirdi. Açıklamasına otogar ile ilgili geçtiğimiz yıl yaşanan ihale sürecini anlatarak başlayan Tabur, yargının ihale ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından, tesisin işletmesinin 6 aylığına Ulaşım A.Ş’ye verilmesinin hukuka aykırı olduğunu söylüyor. A Tabur, iddiasını şöyle sürdürüyor; “Otogar işletmesi işi kent içi toplu ulaşım kapsamına girmemektedir. Büyükşehir Belediye Meclisi işi Antalya Ulaşım A.Ş.’ye vermesi durumunda, yetkisini aşarak suç işlemiş olacaktır. İhale şartnamesinde, otogarda yaklaşık 5 Milyon TL tutarında revize inşaat, onarım ve ekipman yatırımı zorunlu tutulmuştur. Yürütmeyi durdurma kararında önceki sürede, Antalya Ulaşım A.Ş. bu konuda hiç yatırım yapmamıştır. İdarenin doğrudan verme konusundaki ısrarı sonucu olacak kamu zararından Akaydın yönetimi sorumlu olacaktır. Otogarın işletmesi konusundaki ısrarın sebebi, Antalya Ulaşım A.Ş. şirketinin, diğer işletmelerinde ciddi zarar ediyor oluşundandır. Başta 40 adet otobüsün işletmeciliğinden oluşan zararlar, otogar işletmeciliğinden sağlanan karla finanse edilmektedir. Otogar işletmesinin bir an önce 2886 sayılı ihale yasası doğrultusunda ihale edilmesi ve en yüksek fiyatı veren firmaya işin devredilmesi Antalya’nın yararına olacaktır. 5216 sayılı yasanın 26. maddesine göre verilmeye çalışılması zaman kaybı ve kamu zararı oluşturacaktır.” Büyükşehir yönetiminin Antalya Otogarı konusunda, muhalefetten gelen bu eleştiri ve iddialara vereceği yanıtı merak ediyoruz. Görüldüğü kadarı ile otogar konusu daha çok gündemde kalacak. 012 yılının ilk günlerinde benim de herkes gibi geleceğe yönelik taze umutlarla dolu ve heyecan içerisinde olmam gerekmez mi? Ama olmuyor. Canım sıkılıyor. Hem de çok kötü sıkılıyor. Türkiye’nin tarımsal açıdan kendine yeterli olmasının her zamankinden daha büyük önemde olduğu etkili ve yetkili kişiler tarafından dile getirilmesine karşın Türkiye net ithalatçı hale gelmişse canınız ister istemez sıkılıyor. GDO’lu mısırların ithalatına bilim kurulunca izin verilip bilim namusu iğdiş ediliyorsa ve bebeklerimiz GDO’ lu süt ve mamalarla beslenmek zorunda kalıyorsa, Bakanımız GDO’lu yemler o yemle beslenen hayvanlara zararlı, hayvanların eti ve sütü ile beslenenlere zararı olmaz diyorsa ve böylece bilim ticari çıkarlar ve yandaş lehine çarpıtılıyorsa canınız sıkılıyor Ülkemizdeki tarım alanları kentleşme adına rant için elden çıkarılırken buna direnen meslek odaları toplumsal gelişmeye engel olanlar olarak gösterilip siyasilerin kendi Yanlışlarını örtmenin aracı olarak kullanılıyorsa canınız zorunlu sıkılıyor. Sel ve benzeri doğal afetleri kader kabul edip her yıl aynı acıları yaşıyorsanız ve selde kaybolan iki yurttaşınızın cesetleri hala bulunamamışsa canınız sıkılıyor. Sınır karakollarımız teröristlerce basılıp gencecik çocuklarımız şehit olurken İsrail’in vermediği heronları düşünüp, ulusal güvenliğimizin dışa bağımlılığını görüyorsanız elbette ki canınız sıkılıyor. Van’ı yerle bir eden deprem karşısında dünyanın17.büyük ekonomisi olmakla övünürken çaresiz kalıyorsanız, televizyonlarda yardım programlarına katılan koskoca iş adamlarının vaatlerinden vazgeçmelerini sarhoşluklarına veya amcalarından izin alamadıkları gerekçesine bağladıklarını öğrenince acılarımız bile sömürülüyor diye düşünüyorsanız canınız kendiliğinden sıkılıyor. 2 İleri demokrasi türküleri söylenirken yazarlar çizerler, gazeteciler, aydınlar, çevreciler, öğrenciler, askerler henüz kimsenin tam olarak anlayamadığı bir biçimde yargılanıyorsa,1923’ten bu yana gizli bir terör örgütü tarafından mı yönetiliyorduk diye aklınıza deli deli sorular geliyor. Geçmişte mi aldatıldık yoksa şimdi mi aldatılıyoruz diye düşünüyorsunuz ve canınız sıkılıyor. Çoğu çocuk yaşta 35 yurttaşınız savaş uçaklarınca bombalanarak öldürülüyorsa, ölümlere neden olan istihbaratın kimden geldiği açıklanamıyorsa ve bu ülkede insanın değerinin sadece 20.000 Tl olduğunu öğrenince doğal olarak canınız sıkılıyor. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yönetim kurulu üyeliğine Atatürkçü olmayı hakaret sayarım diyen birisi Cumhurun Başkanınca atanıyorsa ülkeyi bir başkası mı yönetiyor diye düşünmeye zorlanıyorsunuz ve mecburen canınız sıkılıyor. Ülkede bütün bunlar olup biterken muhalefet partileri genel başkan ve tüzük tartışmalarının içine çekiliyorsa, Türkiye’ye yeni biçim ve rol vermek isteyenlerin ne kadar güçlü olduğunu görüyorsanız ister istemez canınız sıkılıyor. Yaşananlar karşısında toplumun giderek duyarsızlaştığını ve tepkisizleştiğini, bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesinin yaygınlaşmaya başladığını görüyorsanız, yalnızlaşma duygusu içerisinde doğal olarak canınız sıkılıyor. Bu ülke güzel ve nazlı bir sevgili gibi korunup kollanmayı hak ederken taşı, toprağı suyu, havası parça parça yabancılara satılıyorsa, bu güzelim coğrafya barışın, kardeşliğin ortamı olmaktan çıkıp savaşın, kavganın ortamı haline getirilmişse canınız sıkılıyor. Uğruna canınızı vereceğimiz ortak sevgilimiz Anadolu’nun bu hallerini görüp de sıkılmamak mümkün mü? Sizin canınız sıkılmıyor mu? Önümüzdeki sürecin sıkıntıların azalacağı ve canımızın daha az sıkılacağı gelişmelere yol açması dileği ile MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear