26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

17 TEMMUZ 2011 PAZAR SAYFA HABER 5 Antalya denizinden yılda 2,3 milyon ton yakıt tankerlerle transfer ediliyor. Olası bir tanker faciasına dikkat çeken Deniz Ticaret Odası yetkilileri, bir an önce önlem alınması gerektiğini belirterek, “Önlem alınmazsa, turizm de Antalya da biter” diye konuştu PEL N GEL AĞAN Denizdeki tehlike lesef o enkaz yıllarca o falezlerin orada kalırdı. Ama maalesef gemi kesilmeye başlamadan önce akaryakıttan tam olarak temizlenmemiş. Yakıt sızıntısını farkettikleri anda yağ bariyeri koymaları gerekirdi. Yağ bariyerleri geminin etrafındaki yağı hemen toplar. Antalya Limanı'nda bunun tatbikatı da yapıldı" diye konuştu. Geminin söküm hızının büyük başarı olduğunu yineleyen Ahmet Erol da, "Gerçektende başarıya imza atıldı. Kirlilik ise personelin hatası” dedi. enizi, kumu ve güneşi ile yılda 10 milyon turisti ağırlayan Antalya'da her yıl deniz yoluyla 2,3 milyon ton yakıt tankerlerle tranfer ediliyor. Geçtiğimiz hafta Konyaaltı Plajı'nda Sea Bright adlı yük gemisinin sökümü sırasında yakıt sızması nedeniyle meydana gelen kirlilik gözleri denizde olası bir tanker faciasına çevirdi. Antalya'nın çözüm bulması gereken öncelikli sorunlarından birinin bu konu olduğunu belirten DTO yetkilileri olası bir tanker faciasının deniz turizmini bitireceğini, bu nedenle de tanker taşıyan gemilerin bir an önce liman içine alınarak liman içinden tahliye edilmesinin gerekliliğini belirttiler. D Liman gerekiyor Y akıt taşıyan gemiler için acilen sığınabilecekleri uygun bir rıhtımda boşaltma imkanı sağlanması gerektiğine dikkati çeken Erol şöyle konuştu: "Bu çok ciddi bir konu. Normal gemiler transfer sırasında açığa gidiyor. Yakıt hortumla transfer ediliyor. Hortumun birinin patladığını düşünün. Bunun önüne geçene kadar 50 ton yakıt denize sızar. Körfez biter. Sea Bright adlı gemi bir tanker olsaydı. Karalara vurup parçalansaydı. 1000 ton yakıt körfeze dökülseydi. Antalya'da körfez de turizm de kalır mıydı? Şu anda çok acil bir biçimde tankerlerin liman içine alınarak liman içinden tahliye edilmesinin temin edilmesi lazım." Erol ayrıca Antalya Körfezi'nden transfer edilen yakıtın Burdur, Isparta, Konya, Denizli gibi şehirlerin de motorin, benzin, gazyağı ihtiyacını karşıladığını anımsatarak, denizden karaya yılda 2,3 milyon ton yakıt transfer edildiğini ifade etti. Kirlilik de personel hatası Konyaaltı Plajları'ndan meydana gelen kirlilik hakkında bilgi veren DTO Şube Başkanı Ahmet Erol ve DTO Şube Müdürü Cüneyt Koşu, geminin dört ay gibi kısa sürede boşaltılmasının çok büyük bir başarı olduğunu, son anda personel hatası nedeniyle sızan yakıtın kirlilik yarattığını belirttiler. Geminin kısa sürede sökülmesi ile Antalya'da çok önemli bir iş başarıldığını belirten DTO Şube Müdürü Cüneyt Koşu, "Antalya Valisi'nin kararlılığı, Denizcilik Müsteşarlığı Antalya Bölge Müdürlüğü'nün çabukluğu Liman Başkanlığının iş bitiriciliği olmasaydı maa Turizme darbe vurur Turizm başkenti Antalya'nın yılda 10 milyon turisti ağırlayan bir kent olduğunu anımsatan Erol, kentte denizin önemine dikkat çekti. Deniz temizliğinin gerek halk gerekse turistler açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Erol, "Antalya Körfezi açık deniz. Önümüz kış. Körfeze hergün 56 bin ton yakıt tankeri geliyor. Yakıt transferi sırasında olası bir sızıntı Antalya Körfezi'ni bitirir. Turizme inanılmaz darbe vurur. Geminin sökümü sırasında sızan yakıt belki 1 ton ama bu her yere gitti. Yakıt bulaşıcı hastalık gibidir. 100 ton yakıt sızdığını düşünün Körfez biter" dedi. Katil yosun Antalya’da Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bilim adamlarının, deniz çayırlarına yönelik yürüttükleri araştırmada, katil yosunun Antalya kıyılarına kadar ulaştığı gerçeği ortaya çıktı A K Konyaaltı’nda sakin meclis minin verilmesine oy birliğiyle kabul edildi. onyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in katılmadığı meclis toplantısını, Başkan Vekili Edip Kemal Bahadır yönetti. 4 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantıda, belediyeye ait Hurma Mahallesi’ndeki çocuk bahçesinin yapımı karşılığında, çocuk bahçesine ''İzzet Çetin Parkı'' is Yaşlılar için çalışma Temizlik İşleri Müdürlüğü'nün 2011 yılı bütçesinden, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bütçesine 2 milyon lira ödenek aktarılması talebi Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edildi. Gündemin üçüncü maddesinde, yaşlı ve engellilerin hayatlarının kolaylaştırılmasına yönelik, çalışmanın usul ve esaslarını belirleyen yönetmelik taslağı görüşüldü. Son olarak da Hurma Mahallesi’ndeki arazinin, ilköğretim okulu yapılmak üzere Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verilmesi kararlaştırıldı. NTALYA (AA)Proje sorumlusu Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Mutlu, TÜBİTAK için deniz çayırlarına yönelik bir araştırma projesine başladıklarını kaydetti. 3 yıllık proje çerçevesinde Manavgat Irmağı'ndan Antalya'da Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü noktaya kadar deniz yüzeyini taradıklarını anlatan Mutlu, 70 metre derinliğe kadarki bölgede akustik sistemlerle deniz çayırlarının yoğunluklarını tespit edeceklerini bildirdi. Diğer türleri baskılıyor Prof. Dr. Mutlu, deniz çayırlarını araştırırken 50 metre derinliğe kadar olan bölgede katil yosun olarak adlandırılan Caulerpa Taxifolia adlı yosun türüne de rastladıklarını kaydetti. Bu türün uygun ortam bulduğu zaman yerleşerek büyüme gösterdiğini anlatan Mutlu, ''Katil yosun denmesinin bir sebebi, diğer bitkilere gölge yapmaları. Nasıl büyük bir ağaç gölge yapınca yanında diğer bitkilerin gelişimine izin vermezse, bu tür de diğer çayır ve alglerin büyümesine engel oluyor'' dedi. Projenin sualtı çalışmalarını yürüten Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu da, Caulerpa Taxifolia adlı yosun türünün barındırdığı toksiklerin, diğer deniz canlıları için zararlı ol duğunu ifade etti. Bu türün ''istilacı'' özelliğine dikkati çeken Gökoğlu, yosunun deniz yüzeyini ''halı gibi'' kapladığını ve diğer türleri baskı altında tuttuğunu söyledi. Temizlenemez Yosunun Türkiye kıyılarında ilk kez 2007'de İskenderun'da görüldüğünü belirten Doç. Gökoğlu, Manavgat Irmağı ile Antalya'da Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü noktaya kadarki bölgede, yosuna rastlandığını bildirdi. Gökoğlu, yosunun temizlenme şansının olmadığını anlattı. Antalya Gençlik Muhalefeti: Muhalif sesler susturuluyor opa saldırısını protesto edenlere yönelik saldırıların devam ettiğini söyleyen Antalya Gençlik Muhalefeti üyeleri, uygulamalara tepki gösterdi. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Antalya Gençlik Muhalefeti üyeleri, Hopa'da ve Ankara'da yaşanan ev baskınları ve tutuklamaların ardından, İstanbul'da da kimi evlere baskınların düzenlendiğini anımsattı. Bu aramalar sırasında Marmara Üniversitesi Gençlik Muhalefetinden Erce Tilav'ın evinde arama yapan polisin saldırgan ve tehdit edici bir tutum içinde olduğu belirtilerek, açıklamada şu cümlelere yer verildi: “AKP’ye karşı yapılan tüm muhalif sesler susturulmaya çalışılıyor. AKP karşıtı her girişim, eylemlilik, örgütlülük sıkıyönetim koşullarını aratmayan yöntemlerle bastırılmaya çalışılıyor. Birkaç aydır yaşananlar bundan sonrası için de AKP'nin 'ileri demokrasisinin' toplumsal muhalefete karşı nasıl işleyeceğinin göstergesidir. Baskı, korku, polis, cezaevi, faşizm. Bu saçma hukuksuzluğa biran önce son verilmeli, Hopa'da, Ankara'da, İstanbul'da tutuklanan ve gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır.” H Acar’dan erkeklik diplomasına tepki Kadın örgütlerinin ‘maçoluk’ olarak değerlendirdiği ‘erkeklik diplomasına’ bir tepki de CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’dan geldi A NTALYA (Cumhuriyet)TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'na seçilen CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Alanya Belediyesi’nin sünnet ettirdiği 22 çocuğa verdiği ‘erkeklik diploması’nı eleştirdi. Üzerinde Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun imzasını taşıyan erkeklik diplomasının yaratacağı psikolojik ve toplumsal sorunlara dikkat çeken kadın örgütlerinin ardından Acar da uygulamanın doğru olmadığını söyledi. Alanya Belediyesi’nin ‘anı’ amacıyla böyle bir uygulamaya gitmiş olabileceğini ancak uygulamanın sonuçlarının amacı aşacağını anlatan Acar, “Zaten erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Bir de diploma verilmesi, çocukların daha büyüme çağında kadınlardan daha üstün olduklarını düşünmelerine neden olur” diye konuştu. Kadın diploma Uygulamanın yaratabileceği sorunlara dikkat çeken Acar, “Birisi çıkıp, kadınlar için de böyle bir diploma verilmesini önerebilir. O zaman bu durum çatışma gibi algılanabilir. Doğru uygulamalar değil. İnsanların bir arada hayatı paylaşmasını öğretmek gerekiyor” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear