28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 21 HAZİRAN 2011 SALI GÜNCEL Salıda Bir Alanya FEYZİ AÇIKALIN [email protected] G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Köyünden oy alamayan vekil Pik saatte yollar daraltılmamalı ik saat denilen mesainin başlama dönemleri, kent trafiğinin en yoğun olduğu zamandır. İşe yetişme derdindeki sürücüler, toplu ulaşım ve servis araçları bu anlarda yollardadır. Araçların trafiğe çıktığı bu yoğun anlarda yolların mümkün olduğu kadar ulaşıma uygun halde olması gerekiyor.Bu konuda belediyelere görev düşüyor. Ama bazen tersi oluyor. Belediye ekipleri yüzünden pik saatte trafik daha sıkışık hale geliyor. Örneğin Büyükşehir Belediyesi’nin Park ve Bahçeler ekiplerinin mesai saati öncesinde orta refüjlerde başladığı çalışmalar yüzünden sürücüler sıkıntı yaşıyor. Özellikle Konyaaltı civarından yoğun yakınma geliyor. Belediye yetkililerinin yollarda yapacakları bakım, onarım gibi çalışmaları mesai başladıktan sonra yapmalarında yarar var. Şimdi Taraf Olmanın Tam Zamanı ayır; ayrılıkları körükleyen, keskinleştiren; uçlara iten körü körüne bir tarafgirlik değil söylemek istediğim. Ahvalimiz seçim sonuçlarıyla daha da netleşmişken; yerini, duruşunu belli etmenin tam zamanıdır diyorum… Hani, daha geçen gün; “Bu milletten adam olmaz” diyordun ya; ya da, “Anlamıyor, kendisine ne yapılsa müstahak” diye hayıflanıyordun… Ve sonucun böyle olmasını dönüp dolaştırıp Türk halkının eğitim eksikliğine veriyordun… İşte, o yakındığın konuda elini taşın altına sokma zamanıdır şimdi… Bir siyasal oluşumda yer almıyor olabilirsin. Hiçbir siyasi parti sana söylemiyle, tüzüğüyle, doktriniyle seslenemiyor olabilir. Ama bu hareketsiz kalmanı gerektirmiyor. İşini yürütebilme adına tarafsız kalma çabalarını, inan ki karşı taraf da yutmuyor. Artık Türkiye’de yetişkinlerin birbirini ikna çabaları sonuç vermeyecek. Ne kadar inkâr edilse de, hangi ölçeğe göre belirlendiği bilinmese de, Alanya’da sınıflar var. Sınıflar arasındaki geçiş, maddi güce ulaşmakla da olmuyor. Sınıflar arasındaki iletişimsizlik, insanların son 10 yılda oyunu AKP’ye, sırf intikam olsun diye atmasıyla bile iyice belli oldu. Demem odur ki, eğer ayrılık kesinleştiyse ve birileri de keskinleştirmeye çalışıyorsa, bunun önü ancak çok küçük yaştan başlayan eğitimle alınabilir. İşte Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Alanya’da da böyle bir yarış var. Tarikatlar genç beyinleri erkenden zaptı rapt alma uğraşısındalar. Karşılarında yalnızca ÇYDD gibi bir küçük(!) güç var; canla başla çalışan. Fedakârca savaşım veren… Siz ise, hem yakınıyor hem de saklanıyorsunuz. Zannediyorsunuz ki, gereken maddi yardımı saklanarak yaptığınızda, vicdanen görev yerine gelmiştir. Oysa hiç de öyle olmamalı. Saflar belirginleşmelidir. Birileri hengâmeyle “talebe yurdu!” yapımında büyük yol alırken, sizler dogmatizmden uzak pırıl pırıl beyinler yetiştirmeye, “öğrenci yurduna!” destek vermeye çalışanların yanında yer almıyorsunuz… Biliyorum, bugünlerde “Mırrığınız Gırık”. Ama bu durum sizin gereken yerde, gereken zamanda “orada” bulunmanızı engellememeli. Her ne aktivite olursa olsun, katılımcılığınızla, sizin adınıza çalışanlara en azından güç vereceksiniz. Aksi takdirde ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamazsınız. İlk önce siz yok olur gidersiniz… H P çüncü dönemdir Antalya’dan CHP milletvetvekili seçilen Osman Kaptan, kendisini anlatırken, geçmişte çektiği sıkıntıları dile getirir. Bu arada, nereden nereB ye geldiğini anlatmak için, “Beni Finike’nin Yalnız Köyü’nden dar gelirli bir çiftçi çocuğu Osman Kaptan...” şeklinde konuşur. Doğduğu köyü sık sık anlatan Osman Kaptan’a hemşehrilerinin bakışı acaba nasıldır? İlk akla gelen gerek Finikelilerin gerekse Yalnız Köyü sakinlerinin hemşehrilerine tam destek veriyor olmasıdır. Acaba öyle midir? 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Finike’nin Yalnız Köyü sonuçlarına ulaştık. Osman Kaptan’ın köyünde, AKP: 322, MHP:162 oy almış. Yalnız Köylü Osman Kaptan’ın mensubu olduğu CHP’nin aldığı oy oldukça çar Ü pıcı. CHP’nin oyu sadece 62. Kaptan’ın köyünde MHP, CHP’ye 100 oy fark atmış. AKP ise 260 oy gibi büyük bir farkla CHP’yi kat kat geçmiş. Osman Kaptan, Yalnız Köy’de doğmuş, büyümüş olabilir. Ama daha sonra Finike’de yaşadığını biliyoruz. Belki Finike’de yaşadığı mahallenin sakinleri, deneyimli milletvekili hemşehrilerine sahip çıkmış olabilir. Bu düşünce ile Osman Kaptan’ın Finike’deki mahallesi olan Yalnız Boğaz Mahallesi’ndeki oy dağılımına baktık. Fazla değişen birşey olmadığını gördük. Osman Kaptan’ın mahallesinde CHP 31 oy almış. MHP’nin oyu 51. AKP’nin ise 96. Sözün kısası Osman Kaptan, doğduğu köyden de, yaşadığı mahalleden de destek bula mamış. Finike, Elmalı, Kumluca’daki bazı köy ve mahallelerde seçim çalışması yapan CHP Milletvekili Aday Adaylarından Dr. İsmail Kılıç’ın bize gönderdiği notlar hayli ilginç. Dr. Kılıç, çalışma yaptığı diğer bölgelerde oldukça iyi sonuç alırken, Osman Kaptan’ın köyü ve mahallesinde hüsran yaşamış görünüyor. İsmail Kılıç, önceki seçimlerde CHP’ye hiç oy çıkmayan Elmalı’nın S ar ı l ar K öyü’nde CHP’ye, AKP kadar oy verilmesini sağlamış. Sarılar’da her iki parti 33, MHP ise 39 oy almış. Dr. Kılıç, yorum yapmasa da Osman Kaptan’ın köyünde yapılan çalışmanın hiç fayda etmemiş olduğu görünüyor. Anlaşılan Osman Kaptan, köyü ile gururlansa da hemşehrileri onun için aynı duyguları beslemiyorlar. üstünde istediği kadar inşaat yapma hakkı verilmeye çalışılmıştır. Oradaki devlet hastanesinin, otellerin, yerleşim merkezlerinin, yolların göreceği zarar dikkate alınmamıştır. Kentin aleyhine olan bu işlemler yargıdan dönünce, bugünkü karmaşa ortaya çıkmıştır. Keşke Menderes Türel, zamanında mensubu olduğu partinin dayatmasına direnip sorunu çözebilseydi. Merkezi yönetimden kaynak sağlansaydı, 100. Yıl’da çoktan 30 bin kişilik stadyum, 10 bin kişilik çok amaçlı spor salonu, 2 bin 500 kişilik kapalı yüzme havuzu yapılmış olurdu. Dileriz, Menderes Türel, bir spor adamı olarak bu kez gereğini yapar. Milletkvekili olarak Ankara’da yetkililerin kapısını çalıp, T “Trabzon’a varda bize niye stad yok” diye sorar. Böyle yaparsa bizde kendisini alkışlarız. A Türel ne kadar samimi? ması gerekmiyor mu? Trabzon’da denizi doldurarak yeni stad yapmak isteyen hükümet, Antalya’ya gelince neden topu belediyelere atıyor? Ne yazık ki hükümete bu konuda ilk tavizi veren Menderes Türel olmuştur. Belediye başkanı olduğu dönemde, Hükümetten stad yapımı için gerekli kaynağı sağlayamamıştır. Hükümet, işin kolayına kaçarak, Y “Yeşil alanınızı, spor sahanızı imara açın. Oraya residans ve alışveriş merkezi yaptırın. Oradan elde ettiğinizle de stadınızı kendiniz yapın” demiştir. Türel de bunu kabul etmiş, 100.Yıl Spor Kompleksi’nin en değerli yerindeki 30 bin metre kare spor alanını ticarete açmıştır. Üstelik burada rezidans ve alışveriş merkezi yapacak firmaya, yeraltına ve KP Antalya Milletvekili Menderes Türel’in, seçilir seçilmez kente stadyum kazandırılmasının önemine değinA mesi sevindirici. Türel, “Antalya’ya bir stadyum kazandırabilmek için, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere yerel yönetimler, siyasi otorite ve muhtarlara kadar her kesimin katıldığı, bir ortak akıla ihtiyaç olduğunu” belirtmiş. AKP Milletvekili Türel’in bu konudaki saptamalarına katılmamak mümkün değil. Ama sözlerinin devamına katılamıyoruz. Çünkü bu konuda ilk sorumlunun yerel yönetim yani Büyükşehir Belediyesi olduğunu öne sürüyor. Türel’in düşüncesinin aksine stad konusunda ilk sorumlunun merkezi yönetim ol HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear