26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

7 MART 2011 PAZARTESİ SAYFA HABER 5 gidiyor? gidiyor? nereye 3 N HAT TOKLU AL ORHAN Hayvancılığımız ncılıkbilinçli ayva H olarak bitiriliyor Hayvan sayısındaki düşüşün en önemli sebeplerinden birinin hayvanlara ormanların kapatılması olduğunu düşünen üretici ateş püskürüyor ve “Ormanı alıp, ocak açana ses yok. Hayvanımız ormana girse 7 bin lira ceza var” diyor Hükümetin yanlış hayvancılık politikalarından yakınan üretici, et ithalatındaki tehlikeye dikkat çekerken sıfır faizli kredi desteğinden küçük üreticinin değil yüksek rakamlı teminat gösterenlerin yararlanabildiğini belirtti Çobanlıktan köy bilgeliğine Teşvik edilsek Türkiye’yi besleriz B üyükbaş kesim hayvanı üreticisi Mehmet Kasap, yöredeki küçükbaş hayvan üreticilerine gerektiği gibi teşvik verilmesi halinde; yerli üreticinin, ülkenin et gereksinimini karşılayacak düzeyde olduğunu söylüyor. Daha da ileri giderek, “Bugünkü nüfusun iki katını bile besler” diyor. O da Ziraat Bankası’nın kredi verirken çıkardığı zorluklardan yakınıyor. 50 bin liralık kredi için 150 bin liralık teminat, iki esnaftan kefil istendiğini söylüyor. Yani teşviğin fiilen olmadığını belirtiyor. S ohbet ettiğimiz 59 yaşındaki Mehmet Kasap’ın ilginç bir yaşam öyküsü var. Evli, iki kız çocuk babası Kasap, ancak ilkokulu bitirebilmiş. Çünkü babası onun dağda çobanlıkta görevlendirmiş. Askerliğe kadar yaşadığı Çomaklı gibi küçük bir beldenin dışına çıkmamış. Askerlik yapmak için gittiği Ağrı’nın Doğu Beyazıt ilçesini Türkiye dışında bir yer sanıyormuş. Askerlik sonrası kan davası nedeni ile cezaevine girmiş. Cezaevi süreci, 12 Eylül Darbesi ile çakışınca yaşamı tamamen değişmiş. “Siyasi suçlularla aynı koğuşta kaldım. Birbirimizden karşılıklı etkilendik. Onların etkisi ile gazete ve kitap okumaya başladım. Türkiye’yi ve dünyayı keşfettim. Felsefeye merak sardım. İyi bir Cumhuriyet Gazetesi okuruyum. Cezaevinden çıktıktan sonra kendimi ben bile tanıyamadım” diyor. 12 Eylül Darbesi, dünyadan habersiz bir çobandan bir köy bilgesi ortaya çıkarmış. S Acı gerçek Ayrıca hükümetin hayvancılık politikasının olmadığının altını çizerek canlı hayvan ve et ithalatının yarattığı tehlikeye dikkati çekiyor. Üreticinin teşvikli kredi ile 7 bin liraya gebe düve aldığını, Angusların getirilmesi ile bunların değerinin 3 bin liraya düştüğünü belirterek, “Şimdi o üretici ne yapacak? Madem günü kurtarmak için hayvan ithal edecekseniz neden üreticiyi borca soktunuz? Böyle hayvancılık politikası mı olur?” İşte sektörü bilen, geleceği okuyabilen bir üreticinin ağzından hayvancılığın durumu. Yani hiç parlak değil. Ne yazık ki acı gerçek bu… üt üreticilerinin dertlerini dinledikten sonra yerli besi hayvancılığı yapan Mehmet Kasap’ın evine geliyoruz. Evinde onunla uzun uzun sohbet ediyoruz. Besi hayvanlarının çoğunun Çomaklı’nın hemen üzerindeki yer yer karla kaplı dağların eteklerinde olduğunu söylüyor. Kendisi de birkaç dakika öncesine kadar sığırlarının yanındaymış. Bizim kendisini aradığımızı cep telefonu ile bildirdikleri için çobanlarına bırakıp gelmiş. Et fiyatlarını soruyoruz. “Bir kilo et, bize 15 – 16 liraya mal oluyor. Fakat üretici en fazla 14 liraya satabiliyor. Kasapta ise 22 liradan başlıyor. Buyurun hesabı siz yapın. Ne durumda olduğumuzu görün” diyor. Taş ocakları, HES’lere ses etmeyenlerin gücü üreticiye yetiyor Kepeneği çıkarıp mindere alışan çobanı döndüremezsiniz ehmet Kasap, üreticinin sorunlarını anlatmaya devam ediyor. Üretici nezdinde et fiyatlarının 8 yıl sabit kaldığından söz ediyor. O bunları söylerken bizim aklımıza 8 yılda vitrinlerde sürekli yükselen et fiyat etiketleri geliyor. Demek ki üreticinin malının değeri sabit kalırken araya girenlerin cepleri dolmuş. Yem ve işçilik girdileri artan üretici kan ağlarken, et toptancıları ihya olmuş. Kasap, hayvancılığın geleceği için ilginç olduğu kadar düşündü M Mehmet Kasap, besi hayvancılığında kendisini sürekli geliştiren bir üretici. Sürekli araştırma içinde. Bize genel olarak hayvancılık sektörü ile bilgiler veriyor. “25 yıl önce Türkiye’de 80 milyon küçük ve büyükbaş hayvan vardı. Şimdi 30 milyona indi. Nüfus kat kat artarken hayvan sayısı kat kat azaldı. Çomaklı da eskiden 30 bin küçükbaş hayvan varlığı vardı. Şimdi 3 bini bulmaz. Hayvan sayısının vahim şekilde düşmesinde en büyük faktör orman idaresinden geldi. Ormanlara giriş yasaklandı. Birisi dağı, ormanı alıyor. Ocak açıp tahrip ediyor. Onlara ses eden yok. Bizim hayvanımız bir metre ormana girse 7 bin lira ceza kesiliyor.” rücü bir saptamada bulunuyor. “Para kazanamayan dağdaki çoban kepeneğini çıkardı. Düze inip asgari ücretle bile olsa işe girdi. O, döşeğe alıştı. O artık asgari ücretli de olsa kendisini farklı yerde görüyor. O çobana şimdi bedava 300 davar verseniz bile tekrar kepeneği giymez. Giydiremezsiniz.” Bu sözün anlamı açık. Dağlardaki hayvan üreticileri giderek azalacak. Çok yakında bitme noktasına gelecek. Mehmet Kasap, bunu şöyle ifade ediyor: “Bu gidiş hayvancılığı bitiriyor. Yakında etin kilosu 100 liraya çıkar. Türk halkı, yurt dışından gelen, domuz kanı ile yapılan yemlerle beslenen, genetiği ile oynanmış hayvanların etini yemeğe mahkum olur. Zaten şu anda yemeye başladı.” “Devlet, üretmememiz için uğraşıyor” D ağda yerli ırk kesim hayvanı üreticiliği yapan Mehmet Kasap, maliyecilerden yana hayli dertli. Ahırındaki buzağıların kulak küpelerinin birkaç ay önce takıldığını söyleyen maliyecilerin, “Demek ki sen üretici değil tüccarsın. Bu işin ticaretini yapıyorsun” diye 7 bin lira ceza kestiğinden yakındı. “Yeni doğmuş buzağılara küpelerini annelerinin karnında takacak halimiz yok. Ama bunu bile anlatamıyoruz. Devletin bu tavrı bizim moralimizi bozuyor. Sanki bilinçli olarak bu işi yapmamamız isteniyor. Üretimden çıkmayı düşünmeye başladık.” G BİTTİ SPARTA (Cumhuriyet)Yem fiyatlarının arttığını buna rağmen süt alım fiyatının düştüğünü belirterek eylem kararı alan Keçiborlu Süt Üreticileri Birliği, Isparta ve Afyonkarahisar'daki süt üreticisi kooperatifleri ile syan eden üretici sütü yola döktü Isparta'ya bağlı Keçiborlu ilçesinde bir I araya gelen bölgedeki süt üreticileri, fiyatları protesto etti. Süt, yollara döküldü Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri’nin üyeleri, Keçiborlu Meydanı’nda toplandı. Keçiborlu Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Arı, 2008 yılından bu yana süt fiyatlarında önemli düşüşler yaşandığını ve üreticilerin damızlık düvelerini kesmek zorunda kaldığını, son 3 ayda da yem fiyatlarının yüzde 40 artmasıyla üreticilerin zorluk yaşadığını söyledi. Bakanlığın soruna çözüm bulması gerektiğini ifade eden Arı, süt üreticileri ile sanayici fiyatları arasında uçurum olduğunu, üreticiden 60 kuruşa alınan 1 kilogramlık sütün 2 TL'ye piyasada satıldığını anlattı. Isparta Damız lık Sığır Yetiştiricileri Birlik Başkanı Hasan Hüseyin Özdemir de Ulusal Süt Konseyi'nin yetiştiricilerin haklarını korunması gerektiğini belirtti. Afyonkarahisar Evciler Beldesi Kooperatifi Başkanı Mehmet Çetinkaya ise ''Yem aldı başını gidiyor. Sütün fiyatının düşmeyeceğini söyleyen bakan, verdiği sözü yerine getirmeli. Süt ithalatına, hayvan ithalatına son verilmelidir'' dedi. Süt üreticileri daha sonra fiyatlardaki düşüş ile yem fiyatlarının artmasını protesto amacıyla, meydana getirilen bir tankerden caddeye süt döktüler. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear