26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 2 MART 2011 ÇARŞAMBA SAĞLIK KONUK YAZAR Prof. Dr. Ahmet Turan AYDIN Menisküsteki sessiz yırtıklara dikkat enisküs, diz ekleminde bulunan kıkırdak bir yapıdır. Eklemde temas yüzeyini arttırırken ağırlıktan oluşan kuvvetlerin eklem yüzeyine dengeli dağılımını şok emici özelliğiyle sağlar. Menisküs benzeri yapılar; çene eklemi, köprücük kemiğinin kürek kemiğiyle yaptığı eklemlerde de bulunmaktadır. Sporcular için iç menisküsler önemli Özellikle iç menisküs sporcular açısından çok önemlidir. Çapraz bağı yırtılmış dizlerde sağlam iç menisküs dizin dengesini sağlar ve öne kaçışı engeller.. Çapraz bağ yırtılmasıyla birlikte, iç menisküs yırtığı da dizde dengesizliğe neden olur. Menisküs yırtıklarında dizdeki şok emici özellik ortadan kalkacağından yüklenmenin yoğunlaşacağı temas yüzlerinde kıkırdakta dejenerasyon yani yaşlanma başlar. Menisküslerde meydana gelebilecek rahatsızlıklar üç grupta incelenir: “Sıklıkla dış menisküste görülen doğuştan anomaliler. (Diskoid menisküs) Sporcularda meydana gelen travmatik menisküs yırtılmaları. Yaşla birlikte gelişen menisküs dejenerasyonu yani yaşlanması.” Menisküs kendini hissettirir Doğuştan menisküs anomalilerinde en temel bulgu yeni doğan çocukların dizlerinden ses gelmesidir. Ebeveynler bunu fark edebilir. Böyle bir durumda mutlaka dış menisküs anomalisinden şüphelenilmeli ve araştırma yapılmalıdır. Dış menisküste sık görülen doğuştan anomali ( diskoid menisküs ) hiçbir travmatik neden yokken menisküs yırtığı belirtileri de verebilir. Sporcularda meydana gelen travmatik menisküs yırtılmaları, kişinin ani yön değiştirmesi, ani durması sırasında ortaya çıkabilir. Çoğunlukla uzunlamasına olan bu yırtıklar, yer değiştirerek dizin kilitlen M mesine neden olur. Ayrıca diz de ağrı ve şişlikte oluşur. Menisküs yırtıklarında görülen emniyetsizlik hissi hastalar tarafından “dizin bağının çözülmesi” şeklinde ifade edilir. Yaşlanmayla birlikte menisküslerde de değişiklikler olmaktadır. Yavaş yavaş içindeki suyu kaybederek kolay yırtılabilirler. Öte yandan dizlerini kullanarak çalışan bazı meslek gruplarında (Madenciler, din adamları ) menisküs yaşlanması daha erken yaşlarda görülebilir. Menisküs yırtıklarına karşı koruyucu yaşam tarzı Hastanın menüsküsündeki yırtık belirti vermiyor ve hastayı rahatsız etmiyorsa, bu yırtıklara “sessiz yırtıklar” denir. Başka bir nedenle yapılan dizin MRG tetkiklerinde bulunurlar. Belirti verinceye kadar izlenme önerilir.Yırtılan menisküsler kendiliğinden veya egzersizle iyileşmemektedir. Eğer oluşan yırtıklardan dolayı hastada mekanik semptomlar varsa ( kilitlenme, boşalma gibi ) bu durumda ‘artroskopi’ adını verdiğimiz kansız ve kapalı yöntemle yırtılan menisküs kısmi olarak temizlenmeli, bütünü korunmalıdır. Yırtık eğer uygunsa dikilmelidir. Tedavide temel ilke menisküsün korunmasıdır. Menisküs tedavisinde kullanılan “Menisektomi işlemi” uygulanan hasta 2 ila 3 hafta sonra normal hayatına dönebilmekteyken; menisküs dikildiyse yaklaşık 6 hafta içinde iyileşme gerçekleşmektedir. Her iki durumda da rehabilitasyon dönemi sona erdiğinde, hasta operasyonlardan önce yaptığı aktiviteleri sürdürebilmektedir. Spor yaparken menisküs yırtılmasından kaçınmak ve günlük yaşamda menisküsleri koruyucu yaşam tarzını benimsemek, menisküs yırtığı varsa erken tanı ve tedavisinin sağlanmasını önemsemek çok önemlidir. Takma dişler mazide kaldı Memorial Antalya Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Bölümü’nden Dt. Helin Erdoğdu Yılmaz, eksik dişlerin tamamlanmasında kullanılan, ‘implant’ uygulamalarını anlattı iş tedavilerinde implantın kaybedilen dişlerin fonksiyon ve estetiğini yeniden oluşturmak amacı ile çene kemiğinin içine yerleştirilen ve vücut için herhangi bir yan etkisi olmayan bir teknik olduğunu söyleyen Yılmaz, “İmplant tekniği, son derece dayanıklı ve ileri teknoloji ürünü titanyum metalinden imal edilen, suni diş kökleridir. Bu tekniğin uygulanabilmesi için öngörülen bölgede çene kemiğinin, yerleştirilecek implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sa D hip olması gerekir” dedi. Tedavi uygulanacak hastanın diş eti probleminin de olmaması gerektiğini anlatan Helin Erdoğru Yılmaz, “İmplant tekniği için gençlerde kemik gelişiminin tamamlanmasını beklemek gerekir. Kızlarda 1617 yaş, erkeklerde ise 18 yaşına kadar süren bu gelişim döneminin ardından, herhangi bir üst yaş sınırı olmaksızın tedavi gerçekleştirilebilir” dedi. Sadece 30 dakika sürüyor D Yüzde 100 başarı İ mplantların ağızda 30 yıl kadar sorunsuz kaldığının bilimsel çalışmalarla da kanıtlandığını ifade eden Dt. Yılmaz, “İmplantın ömrü, hastanın genel sağlık durumu, günlük bakım ve temizliği gibi birkaç değişkene bağlıdır. İmplant ömrününün uzun olması için ağız bakımı önemlidir. İmplantların ağız içindeki yabancı cisimler olduğu düşünülürse, temizliklerinin en az kendi dişleriniz kadar hatta daha da düzenli yapılması gerekmektedir. Doğru teşhisiyle uygun cerrahi ve uygun protez yapıldığında, bakımı da düzenli bir şekilde yapılırsa, uygulamada yüzde 100 başarı yakalanır” dedi. H ER ŞEYİ BAŞI SAĞLIK t. Yılmaz, implant uygulamalarının bir dizi karmaşık ve uzun süreli işlem gerektirdiğinin altını çizerken şöyle devam etti: “Kullanılan tüm malzemenin ithal olması ve sağlıklı implant üretimi için çok yüksek teknolojiye ihtiyaç duyulması, tedavinin fiyatını belirlemektedir. Dolayısıyla bu işlem, rutin diş hekimi hizmetlerinden daha yüksek bir harcama gerektirmektedir. Günümüzde yarım saat içinde yapılabilen operasyonlar hastanın diş ve kemik yapısına göre belirlenebilirken, uygulama süresi de, hastaya göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu süre içerisinde implant üstüne gelen yükler hafifletilmeli ve doktorun önerisi doğrultusunda gerek görülürse geçici bir protez kullanılmalıdır”. Korkacak bir şey yokmuş Ç ocukların doktor korkularını yenmesi ve sağlık bilincini uygulamalı olarak kazanmaları yönünde sürdürülen sosyal sorumluluk kampanyası kapsamında, Nar Tanesi Anaokulu öğrencileri gruplar halinde Memorial Antalya Hastanesi, Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Bölümü’nü ziyaret etti. Şubat ayı boyunca 80 öğrencinin konuk olduğu diş bölümünde minikler, diş fırçalama tekniklerinden, ağız bakımına kadar diş sağlığı ile ilgili pek çok konuda bilgilendirildi. Memorial Antalya Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Bölümü’nden Dt. Helin Erdoğdu Yılmaz’ı ziyaret eden öğrenciler, Yılmaz’ı soru yağmuruna tuttu. Yılmaz, “Diş hekimlerinden ve muayenelerinden korkan çocuklar için doğru bilgiyi vermek gerekli” diye konuştu. Organizasyonun sonunda küçük öğrencilere “Cesaret sertifikası” verildi ve boyama kitapları dağıtıldı. Çocuklarda öksürüğe karşı önlem alın Evde alacağınız basit önlemler: Sigara içmeyin Çocuğunuza bol su içirin Havadaki nemi artırın Çocuğunuzu toz ve nemden koruyun Öksürük devam ettiği takdirde mutlaka bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurun. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tuna Gül Han, ailelerin çocukları için en sık doktora başvurduğu nedenler arasında öksürüğün geldiğini söyledi N Ö ksürüğün kendi başına bir hastalık olmadığını, akciğer enfeksiyonlarının, akciğer hastalıklarının, üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir bulgusu olduğunu söyleyen Uz. Dr. Tuna Gül Han, “Özellikle sonbaharkış mevsiminde yaygınlaşan RSV adlı virüs daha büyük çocuklarda nezleye neden olurken, bebeklerin alt solunum yollarını ve akciğerlerini etkileyerek ciddi solunum zorluğuna yol açabilmektedir. Bronşlarda, hava yollarında bulunan reseptörlerle ortaya çıkan öksürük, oradaki mukusu ve ya bancı cismi atmaya yönelik bir refleks olarak gelişir. Öksürüğün en büyük nedenlerinden biri enfeksiyonlardır. Gribal, soğuk algınlığı gibi enfeksi yonlarda, öksürüğün süresi 10 14 gün arasında değişirken, buna göre bir çocuğun senenin 140 gününü öksürerek geçirdiği söylenebilir” dedi. Pek çok nedeni olabilir U C MY B C MY B z. Dr. Han, 1 aydan 1 yaşına kadar olan süt çocukluğu döneminde viral üst solunum yolu enfeksiyonları, reflü, zatürre, bronşiyolit gibi alerjik yapıyla ilişkili problemlerin öksürüğe neden olabildiğine değinirken, “Okul çağı öncesi çocuklarda ök sürüğün en sık nedenleri yine viral üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Alerjik yatkınlığı olan çocuklarda öksürük çok sık görülmektedir. Öte yandan çocuk bilmeden yabancı cisim yuttuysa, öksürüğe yol açar. Öksürüğün nedeni olan diğer nadir problemler arasında tümör, yapısal anormaller ve bazı çocuk hastalıkları yer alır” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear