26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 7 KASIM 2011 PAZARTESİ SAĞLIK Sabırla koruk Aman ölçüyü M emorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Berna Ertuğ, Kurban Bayramı’nda et tüketirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Kırmızı ette bulunan yüksek miktardaki doymuş yağ kandaki kolesterol seviyesini yükselterek koroner kalp hastalıkları riskini artırdığını anlatan Ertuğ, bayram süresince et tüketim miktarında ve sıklığına dikkat edilmesi, öğünlerde 23 köfte büyüklüğünde et tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ertuğ, “Kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalı. Katı yağlar et yemeklerinde kullanılmamalı, et kendi yağıyla pişirilmeli. Etli sebze yemeklerine yağ eklenmemeli. Mangal yaparken etler ateşten 15 santimetre uzakta tutulmalı ve kömürler kor halini aldıktan sonra pişirilmelidir. Etin hem içi, hem de dışı iyi pişmiş olmalı” dedi. olur helva YELİZ GÜL EGE [email protected] kaçırmayın Kalp, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olanlar, mide rahatsızlığı bulunanlarla, diyette olanlar dikkat. Kurban Bayramı’nın zengin sofraları sizi sağlığınızdan etmesin hem besin öğelerinin kayıpları en aza indirilir, hem de mikroorganizmaların çoğalması engellenir. Etler buzdolabında 35 gün, derin dondurucuda ise 3 ay saklanabilir” dedi. Ertuğ, buzluktan çıkartılan etleri çabuk çözdürmek için uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözdürme gibi yöntemlerin sağlık açısından tehlikeli olduğunu da belirtti. Diyet Uzmanı Berna Ertuğ, bu yöntemler yerine etlerin buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmesi gerektiğine işaret etti. Buzdolabında bekletin Etlerin bir iki gün buzdolabında bekletilerek tüketilmesi gerektiğini anlatan Ertuğ, “Etler büyük parçalar olarak değil, birer yemeklik parçalara ayrılarak, poşet veya yağlı kağıda sarılarak saklanmalı. Doğru saklama yöntemlerinin kullanılması ile Sağlık için doğru pişirme Ette kanserojen öğelerin oluşumuna meydan verilmemesi, vitamin kaybı ve besin zehirlenmelerinin önlenmesi için ızgara, fırın ve haşlama yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini anlatan Bayramda dengeli beslenmek için Sabah mutlaka güne kahvaltı ederek başlayın. Günde 22.5 lt su tüketin. Çay ve kahve tüketimini sınırlayın. Kavurma ve kırmızı eti öğle yemeğinde, sebze ve kuru baklagilleri ise akşam tercih edin. Etlerin çok yağlı kısımlarını yemeyin, hayvanın iç yağlarını yemeklere lezzet vermek amacıyla kullanmayın. C ve E vitamini içermeyen etin yanında, bu vitaminlerin bulunduğu sebze, salata, taze sıkılmış meyve sularını tüketin. Tatlı ihtiyacınızı hamurlu tatlı ve çikolatalar yerine, sütlü ve meyveli tatlıları az porsiyonlarda tüketerek karşılayın. Günlük tempolu yürüyüşlere bayramda da devam edin. ünyaya sadece kendi gözlerinden bakanlar; çevreyi anlamayı reddedenler ve anlaşılmayı da umursamayanlar... elbette genetik önemlidir ama bu türden insanları da yaratan yine onları yetiştirenler değil midir? Çocuk eğitimi deyip geçenler, sıfırbeş yaşı dertsiz tasasız bir çocukluk dönemi sayanlar; “sen asıl büyüdümü gör!” diye etrafına korku saçan ebeveynler. En önemli eğitim olan “tuvalet eğitimi”ni sadece “bezden kurtuluş” olarak gören ebeveynler ve devamında tuvalet adabını hiç öğrenmemiş ve de öğretemeyecek olan bireyler... Ülkemin çoğunluğu müslüman, müslümanlıkta ilk öğretilen “temizlik imandan gelir” dir, değil mi? Nerede bu İman? Kim kaybetmiş de temizliği Türk milleti bulsun! Alafrangası da Avrupası da fark etmiyor; her türlüsü kirli kullanılıyor. Çocuklarımız sifon çekmeyi bilmiyor, günümüz Türkiye’sinde tuvalet kağıdı kullanmadan büyüyen çocuk var, hatta ve hatta tuvaleti olmayan evler var. Anneler, tuvalete girer girmez “oraya, buraya dokunma” diyor ama “oğlum, kızım sifonu çekmelisin, basmalısın, elini yıkamalısın, suyu kapatmalısın” demiyor. Bu görevleri genelde anneler kendileri yapıyorlar ya da hiçkimse yapmıyor; bir sonraki kullanıcıyı bekliyor bu görevler. Çocuklar da, sifona başkalarının basacağını, musluğu başkalarının kapatacağını düşünerek büyüyüp gidiyorlar. Benzinlik, garajlardaki umumi tuvaletlere, işiniz düşmese de bir uğrayın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız. Zaten büyük çoğunluğunda ne tuvalet kağıdı ne de el kurulama kağıdı bulamazsınız. Adam koyamıyor, çünkü ruloyu alıp içine atan, tuvaletleri tıkayan bir millet olduğumuzdan; veya da işletmeci kendi de tuvalet kağıdı kullanmadan büyüdüğünden midir nedir (!) bir bilinçsizliktir sürüp gidiyor. Doğrusu nedir öğrenme çabası olmadan yaşamak “kolayına kaçmaktır” hayatın. Kolayını, kurnazlığını sevmişiz bizler yaşamın. Kestirmeden hayatlar yaşamakta üzerimize yok. Bilinçlenmek mi? Ne gerek var öyle prosedürlü işlere; bildiğin gibi yap, hatta “bildiğinden şaşma!” demiş yıllarca bizi yetiştirenler. Ben size bir konuda örnek verdim, eminim sizde de hikaye çoktur. E ne yapmalı? Bilinçlenmeye, bilinçlendirmeye en yakınınızdan başlamalı sonra yavaş yavaş yaymalı. Alışkanlıkları eritmek zor, iyileri kötülerle değiştirmek hepten zor. Ama şu bir gerçek ki; bildiğini zannedip de öğrenmeyi reddetmek, istememektir cehaletin ta kendisi! Sağlıkla kalın. D BİLDİĞİNDEN ŞAŞMA! MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ ALTAR BÜRO MOBİLYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear