26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 SAYFA 20 EKİM 2011 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN VAHAP TUNCER Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Önce sel baskını sonra terör kim ayı karabasan gibi çöktü. Önce Türkiye’nin dört bir köşesinden şiddetli yağışların neden olduğu sel baskınları geldi. En büyük yıkım, geçtiğimiz hafta sonunda Antalya’nın Aksu ve Serik ilçelerinde meydana gelen sel baskınlarında oluştu. 6 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Bunlardan ikisinin cesedine hala ulaşılamadı. Çok sayıda konut ile tarımsal işletme yıkıldı. Isparta’nın Sütçüler İlçesi de selden ağır zarar gördü. Selin getirdiği yıkımın şokunu atamadan Siirt ve Hakkari’deki terör saldırıları ile derinden sarsıldık. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilir seçilmez ziyaret edip, “Norşin” olarak selamladığı Siirt’in Güçlükonak İlçesi’nde, polis aracına kurulan patlayıcı tuzağı sonunda 5 polisimiz ile 4 yurttaşımız yaşamını kaybetti. Dün, Türkiye’nin olduğu gibi Antalya’nın Burdur’un, Isparta’nın Afyon’un gündeminin bu acı E A SEL KADER Mİ ? mevcut yağış rejimine göre oluşmuştu. Fazladan yağışın doğal sonucu ise taşkındı. Son taşkınlarda yağış miktarındaki fazlalığın yanı sıra bölgede hızla artan sera varlığının da etkili olduğunu düşünüyorum. Toprak yüzeyi seralarla her yıl daha fazla kapandığı için toprağın su emme kapasitesi azalmakta ve çay yataklarına daha fazla su dolmaktadır Kısacası çay yataklarının ıslah edilmesinin yanı sıra su taşıma kapasitelerinin de arttırılması gerekmektedir. Has Kızıl Örende yaşanan felaket ve can kayıpları ise tam bir vurdumduymazlık örneğidir. Vatandaşların rant uğruna dere yataklarını ve vadileri işgal etmelerini anlamak bir ölçüde mümkündür. Cahillik diyebilirsiniz, kadercilik diyebilirsiniz. Her türlü olanağa, bilgi ve teknolojiye rağmen devletin kendi resmi binalarını sel yatağına yapmasını anlamak mümkün değildir. Has Kızıl Örende yapılan budur. İlkokul ve sağlık ocağı tamda dere yatağının ortasına yapılmıştır. Felaket sonrası sağlık Ocağının yerinde yeller esmektedir. Resmi yetkililer Bu sonucu otuz dokuz yıldır ilk defa bu kadar yağmur yağdı diyerek açıklayamazlar. Yapılan aymazlıktır, siyasi rant uğruna görevi ihmaldir. Devlet yaraları sarmaya çalışmaktadır ama kaybedilen altı canın hesabını kimin vereceği belli değildir. Unutulmasın ki doğa kendine yapılan yanlışları affetmemekte ve bedelini çok ağır ödetmektedir. Üç kuruşluk enerji üretmek için Antalya’nın akarsularını Hes çilere peşkeş çekenler ve yaylaları rant uğruna yapılaşmaya açanlar yaşanan felaketler sonrası durup düşünürler mi, yoksa kaderin önüne geçilmez diyerek vicdanlarını rahatlatıp yanlış politikalarını sürdürmeye devam mı ederler Sizi bilmem ama ben değişeceklerini sanmıyorum. olay olması bekleniyordu. Ama ne yazık ki gece daha vahim saldırı meydana geldi. Çukurca’da 24 askerimiz şehit edildi. Uzun yıllardan beri teröre bu kadar büyük kayıp verilmemişti. Dolayısı ile yansıması da büyük oldu. Siyasetin, ekonominin, sokağın gündemi bu saldırı oldu. 24 saat içinde 29 şehit verilmesi, herkesi derinden üzdü. Çeşitli kesimler yapılan açıklamalarla terörü lanetledi. Bunlar arasında iş dünyası da vardı. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, yaptığı açıklamada, “Şiddetin ve terörün hiçbir soruna çözüm olmadığı, ayrılıkları daha da derinleştirdiği artık anlaşılmalıdır. Ülkemizin güvenliği için çalışan emniyet güçlerimiz ve askerlerimize yönelik bu hain saldırıların artık son bulması Türk milletinin en büyük beklentisi haline gelmiştir. Ülkemiz evlatlarını tehdit eden bölücü terör olaylarının bir an önce son landırılması gerekmektedir. Terörün bitirilmesi için gereken tedbirler ise bir an önce alınmalı ve uygulanmalıdır. Türk Bayrağı altında yaşayan herkes her zamankinden daha fazla birbirine sahip çıkmalı, birlik ve beraberlik içerisinde, huzurlu yaşayabileceğini herkese göstermelidir” dedi. Benzer bir açıklama Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ergin Civan’dan geldi. Civan, bu saldırıları gerçekleştirenlerin amacının toplumsal barışı ve istikrarı yok etmek olduğunu ama halkın güçlü sağduyusu sayesinde buna ulaşamayacaklarını ifade etti. Sel baskınları, terör saldırıları ile geçen ekim ayında Akdenizlilerin yüzü gülmedi. Emekçisinden iş dünyasına kadar hepimiz kabus dolu günlerin bir an önce sona ermesini bekliyoruz. Ama bu konuda ne kadar umut olduğu tartışılır. Sapan’ın açıklaması gündem kurbanı HP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, dün sabah saatle“ rinde,“Kaçakçılık patlayacak, turizm zarar görecek” başlıklı basın açıklaması yaptı. Sapan, bu açıklamasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “güncelleme” dediği Özel Tüketim Vergisi’ne getirilen zamları eleştirdi. Özellikle alkollü içeceklerde ÖTV’nin yükseltilmesinin turizme zarar vereceğini iddia etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sigara ve içkiye yapılan zammı, “Az içsinler” diyerek savunmuştu. Sigara ve içkinin sağlığa zararlı olduğu düşünüldüğünde Erdoğan’ın sözlerine hak verenler hiç de az değildi. Ama Yıldıray Sapan’ın da altını çizdiği gibi özellikle alkollü içeceklerde işin bir de turizm cephesi var. Türkiye’de alkollü içkilerin vergisi sürekli artırıldığı için en fazla tüketimin ya C pıldığı alanlardan biri olan turizm sektörünün zor durumda olduğu bir gerçek. Alkollü içeceklere yapılan zammı fiyatlarına yansıttıklarında rakip ülkeler karşısında rekabet güçleri kalmıyor. Bu durumdan yararlanan bazı fırsatçılar, kaçak içki soktular. Ayrıca merdiven altı içki üretimi yapıldı. İçkinin sahteciliği gerçekleştirildi. Bunun sonunda da ölümler oldu. Ölümlerden turistlerde nasibini aldı. Ayrıca Türkiye, kaçak içkiden dolayı büyük miktarda vergi kaybına uğradı. Bu gidişle önümüzdeki turizm sezonunda yurda kaçak içki sokulmayacağının, hatta merdiven altında üretim yapılmayacağının garantisi var mı? Son zamların kaçakçıların iştahını iyice kabartmış olduğunu tahmin etmek zor değil. Alkollü içeceklerde yapılan zam dan sadece bunları tüketen yurttaşların etkileneceğini düşünen Başbakan Erdoğan, ciddi yanılgı içinde. Olayın turizm tarafını unutmamalı. Bu konularda düzenleme yapılırken turizm sektörü mutlaka düşünülmeli. Sigaraya yapılan vergi zamları da benzer etki yaptı. Bugün Türkiye’nin her köşesinde kaçak sigara bulunuyor. Kaçakçılar, değişik yol ve yöntemlerde sigara dağıtımı yapıyor. Bunun için arı kovanlarının bile kullanıldığını izliyoruz. Sigara kaçakcılığının bir ucunda PKK’nın olduğu da biliniyor. Acaba son zamlardan sonra paket fiyatı neredeyse 2 lira artan sigarada tüketim azaldı mı? Bir mahalle bakkalına servis yapan sigara dağıtıcısına bunu sorduk. Aldığımız yanıt tüketimde değişiklik olmadığı yolundaydı. Mahalle bakkalı da aynı şeyi söyledi. İşin bu yönü hayli düşündürücü. l Sağlık Müdürlüğü soruşturma açtı mı? “Ağa Takılanlarda”, Antalya’nın Aksu İlçesi Karacalı Köyü yakınlarında meydana gelen bir olaya kısaca da olsa dikkat çekmeye çalıştık. Buradaki sağlık ocağında görev yapan bir doktorun, iki çoban köpeğini av tüfeği ile vurarak telef ettiği iddia ediliyordu. Biz bu konuda İl Sağlık Müdürlüğü’nün açıklama yapmasının yerinde olacağını söyledik. Ama ses çıkmadı. Bizim gibi köpekleri vurulan çoban Abdullah Tozlu da olay hakkında açıklama bekliyor. Çoban Tozlu, konunun takipçisi olacağını, hakkını mahkemede arayacağını söylüyor. ntalya son yılarda yaşadığı tabii afetlerle çok sık gündeme gelmeye başladı. Özellikle sera bölgelerinde fırtına, dolu, hortum, sel nedeniyle üreticiler çok ciddi zarar görüyorlar. Bu felaketlerin bir kısmını önceden görmek ve hasar riskini sıfıra indirmek mümkün değildir. Örneğin denizde oluşacak hortumun nereyi vuracağını tam kestiremeyebilirsiniz. Veya yağacak dolunun çapını öngörmekte zorlanabilirsiniz. Fırtınanın şiddetini tahmin etmekte de zorlanabilirsiniz. Sel zararı için aynı şeyleri söylemek biraz zor görünüyor. Atasözümüzde ifade edildiği gibi suyolunu bulmaktadır. Bu yollar binlerce yılda oluşmuştur ve aşırı sağanak yağışlarda yatağından taşarak çevresini yıkıp yok etmektedir. İklim değişiklerinin de etkisiyle bu tahribat zaman zaman felakete dönüşebilmektedir. Bu çerçevede Antalya da yaşanan sel felaketleri incelendiğinde halkın yanı sıra devleti yönetenlerinde olayı kader olarak değerlendikleri ortaya çıkmaktadır. Felaket sonrası ilgili bakanların yanı sıra etkisiz ve yetkisiz siyasetçilerin bölgede yaptıkları ziyaretler ve yapılan şovlarla halka umut dağıtılmakta ve bir sonraki sel felaketine kadar sorun unutulmaktadır. İki yıl önce Abdurrahmanlar da, geçen yılda Yurt pınarda yaşanan sel felaketi ve can kayıpları sonrası bölgedeki çay yataklarının ıslah edilmesi ve çayların ağızlarına mendirek yapılarak lodos la şişmelerinin engellenmesi herkesin ortak fikriydi. Geçen iki yılda çay yataklarının bazı yerlerinde yapılan temizliğin dışında köklü tedbirler alınmadığı için bu yıl aynı bölge yine su altında kalıyordu. Dere yataklarının yapılaşma ile doldurulması ve tahrip edilmesi felaketin boyutlarını arttırıyordu. Çay ve dere yatakları yüzyıllar boyunca MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 LAN SERV S ALTAR BÜRO MOB LYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear