Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER 3 13 Kasım 2020 Cuma 1999 yılında Türkiye iki büyük felaket yaşadı... TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde en az 20 bin kişi hayatını kaybetti... Her iki depremin de ilk saatlerinden itibaren Adapazarı, Gölcük ve Kaynaşlı’ya ulaşmış, aylarca bölgede kalarak canlı yayınlarla yaşanan felaketi aktarmıştım... Deprem kayada yıkmaz... Depremin izlerini sürerken köyleri merak edip yıkımın üçüncü gününde depremlerde olduğu gibi yine altı sulak Ancak 1995’te binlerce Japon, depremin yükseklere çıkmıştık... alanlar mezar olmuştu masumlara!.. yok edici yüzü ile de karşılaşmıştı... Çok az evde hasar vardı... H Kobe depremi olarak kayıtlara geçen Can kaybı yoktu... Serender denilen, Prof. Yılmazer, 80 kilometre uzakta kırılıp ve Japonların kayıp yıl ilan ettiği büyük temelsiz, dört direk üstündeki tahıl onca ilçeyi “hasar vermeden” geçerek felakette yerle bir olan şehir, ovanın saklama depoları bile ayaktaydı... Bornova’yı yıkan depremin üzerine kurulmuştu... Dağın bitimindeki ova, düzlükler yerle şiddetinin de çok azaldığını Depremin merkez üssünde bir olmuşken bu köyler felaketi nasıl söylüyor. kayıp olmamış, kilometreler yıkılmadan atlatmıştı? Bir kez daha, boyunca kayaları geçen Sebebini onu tanıyınca anladım... “deprem kayalık sarsıntılar, ovada kurulu Birlikte yaptığımız çok sayıda yerlerde yıkmadı, Kobe’ye kıyameti programda ve ünü ülke sınırlarını yıkmaz” diyor... yaşatmıştı. aşan konferanslarda “depremin H H kayada yıkmadığını” Dünyanın Van Ovası’na anlatmaya çalışıyordu... kayıtlı en büyük bakın... 4 medeniyet Jeoloji Mühendisi Prof. İlyas depremi... 9.5 ile üst üste gömülü... Yılmazer ile İzmir’de aileleri yok eden, İlyas Yılmazer Peru’da Ancak kayaların çocuklarımızı aramızdan alan yaşandı... 4 kişi üzerinde binlerce yıllık depremin ardından yine bir araya geldik... kalp krizinden öldü. yapılar duruyor! Deprem İzmir’de Bornova’yı yıkmıştı... Ant Dağları üzerine Örnekleri çoğaltmak Bayraklı, Bornova’nın bir parçası olarak kurulmuş yerleşim alanlarında mümkün... İlyas Yılmazer’in sonradan ilçe olmuştu... Bu detayı yaşayanlar, kayanın titreşimi ısrarla anlatmaya çalıştığı veriyorum, çünkü yıkılan yer ovaydı... yutan etkisi ile mutlak ölümden kurtuldu... gerçekler bunlar... “Burnu ova” yani Bornova!... Japonya beşik gibi sallanıyor ama “Deprem kayada yıkmaz” diyor... Adapazarı depreminde, Van yıkılmıyor... Çünkü kentler kayalık Yani... İstanbul ve İzmir başta olmak depreminde ve benzeri diğer tüm zeminde yoğunlaşıyor. üzere fay hatlarında, deprem riski olan bölgelerde yaşayanların yapacağı şey, kayalık alanlara taşınmak... H İyi haberi de paylaşayım... İlyas Hoca Türkiye’de nerenin kaya, nerenin ova ya da çürük zemin olduğunu gösteren haritaların 1961 yılından beri devletin elinde olduğunu söylüyor... Bu haritalar kendisinde de var... “İstanbul’un yıkım riski sanılandan az” diyor... Ancak nüfus öyle yoğun ki önlem alınmazsa tüm ülke felaketin altında kalacağız... Yılmazer, “kentsel dönüşüme kayaya oturmayan ilçelerden başlanmalı” diye ekliyor... Binlerce yıl büyük sarsıntıları ayakta izleyen Kız Kulesi ve Galata Kulesi, “çare” olarak gözümüzün içine bakıyor... H İlyas Hoca aynı tespiti İzmir için de yapıyor... “Hocam yüreğimizi ferahlattın” diyorum, “Bilim bunu söylüyor, kimse rahat uyusun diye bunları anlatmıyorum” diyor... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, memleket heyecanı ve üslubu ile insanı mıknatıs gibi çeken İlyas Hoca ile konuşmuş... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da Hoca ile görüşmesinde büyük yarar var... Deprem kayada yıkmıyor... Kentsel dönüşümün ovalardan, dere yataklarından, dolgu alanlardan başlaması büyük felaketi az hasarla atlatmamıza neden olacak... Korona ve deprem yoksulları etkiliyor! Adil Kırgöz Mahir Polat: Uyarılara rağmen pozitif kişiler karantinaya alınmadı. Vakalar için alan yaratılsaydı, İzmir’de artan vaka sayılarının önüne geçilmiş olunurdu cEGE CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir’de yaşanan depremin ardından Covid19 vaka artışını Meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanlığı’nın deprem sonrası süreci yönetemediğini belirten Polat, “Pozitif vakalar için alan yaratılsaydı, bugün İzmir'deki vaka artışına engel olunabilirdi. Depremin, doğal afetin tehlikesini biliyoruz ama pandemi ne olursa olsun unutulmamalıydı. Deprem ve pandemi özellikle yoksulları daha çok etkiliyor” dedi. Depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer öncülüğünde yerel hizmetlerin seferberlik ilan ettiğini söyleyen Polat, çadırların hepsinin dezenfekte edildiğini ve milyonlarca maske dağıtıldığını belirtti. Bulaş riski arttı Sağlık Bakanlığı’nın depremin ardından sınıfta kaldığını belirten Polat, “Çadır kentler kurulurken ve yardımlar yapılırken pandemi unutuldu. Sağlık Bakanı semptomlu ve semptomsuz olmak üzere vakaları ikiye ayırmıştı. Özellikle afet bölgesi Bayraklı’da kaç tane semptomsuz pozitif vaka var? Bunların kaç tanesini evinde karantinaya aldınız? İnsanlara dışarıya çıkın, evinizde oturmayın diyoruz. Karantinada olan insanlar da otomatik olarak dışarıya çıktılar. Bulaş riski çok fazla arttı. Salgının bu bölgede pik yapması bekleniyor. Burada eksiğiz. Uyarılarımıza rağmen bir karantina yurdu veya alanı belirlenemedi. Karantinada kalması gereken insanlar çadır kentleri gezdiler maalesef” dedi. Depremden sonra yerel yönetimlerin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önderliğinde seferberlik başlattığını vurgulayan Polat, “Belediyelerimiz düzenli olarak çadırları dezenfekte edip, milyonlarca maske dağıttı. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü erken müdahale edip pozitif vakaları ayırabilirdi. Pozitif vakalar için alan yaratılsaydı; bugün Mahir Polat İzmir'deki vaka artışına engel olunabilirdi. Depremin, doğal afetin tehlikesini biliyoruz ama pandemi ne olursa olsun unutulmamalıydı. Deprem ve pandemi yoksulları daha çok etkiliyor. Sosyal devlet anlayışı olmadığı için yurttaşlarımız zor durumda kaldılar. İzmir’e yine İzmir yetti. İzmir’in kampanyasına 7 kıtadan destek geldi. Dayanışmayla bu sürecin yaralarını sarıyoruz” diye konuştu ‘Bayraklı ve Bornova’dan kaçış’ c Yaşanan deprem felaketinin ardından evleri hasar alan vatandaşlar daire arayışına girdi. Muhammed Özmen Yıkımın yaşandığı Bayraklı ve Bornova ilçelerinde evleri hasar gören ya da deprem sonrası evlerine girmek istemeyen vatandaşlar, zemini daha sağlam bölgelere göç etmeye başladı. Kentteki konut durumuna ilişkin sorularımızı yanıtlayan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, emlakçıların elinde kiralık daire kalmadığını söyledi. Güleroğlu, “Şu anda kiralık daire sıkıntısı yaşıyoruz. Vatandaşın ve emlakçıların elindeki kiralık daireler kalmadı. Depremden en çok etkilenen Bayraklı ve Bornova’da bir güvensizlik söz konusu. O nedenle o bölgelerden bir kaçış var. İzmir’de şehir dışına kaçış gibi bir etki yaşanmadı. Ancak özellikle Bornova bölgesinde çok katlı binalardan daha az katlı binalara geçiş var” dedi. Eski yapılarda yaşayan yurttaşların deprem sonrası yeni yapıları daha çok tercih etmeye başladığını ifade eden Mesut Güleroğlu, “Konut satışlarında Çiğli’nin yüksek kesimleri, Buca bölgesi, Konak ve Karabağlar bölgesinde Hatay ve Yeşilyurt semtleri zemin bakımından güvenli yerler oldukları için tercih ediliyor. Bu bölgelerde konut ve kira fiyatlarında yüzde 5 civarında bir artış var” diye konuştu. Ocak açılmayacak ağaçlandırılacak Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Deliktaş Mahallesi’nde bulunan kum ocağı ile ilgili bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için mahalle sakinleriyle toplantı yaptı. Yöre halkına ocağın ruhsatı olmadığını anlatan Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, “Görevi devraldığımızda bu ocağın ruhsatsız olduğunu öğrendik ve hemen malzeme alımını durdurduk. Kaçak ve kontrolsüz alımların önüne geçmek için yolunu kapatarak demir kapı yaptırdık. Bu ruhsatlandırma sürecini biz başlatmadık, aksine durdurduk. Bugün itibarıyla da tamamen iptal ettik. Ben çiftçi bir ailenin çocuğuyum, ilkeleri olan, rehberi Mustafa Kemal’den geçen, ilçesine aşkla bağlı olan bir belediye başkanıyım. Tarımın, doğanın, çiftçinin ve emekçinin alın terini iyi bilen, yerli ve milli tarıma dönülmesi için çiftçisinin yanında yol yürüyen biriyim. Sözü geçen kum ocağı kesinlikle açılmayacaktır. Doğanın yanındayız, tabiatın yanındayız. İnsana zarar verecek, canlıya zarar verecek hiçbir oluşumun içinde olmadık, olmayacağız. En kısa süreçte gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra ağaç dikme etkinliğimiz ile Deliktaş Ormanını hayata geçireceğiz” dedi. (Bu bir editöryal çalışmadır) Depremzedelere psikolojik destek Kuşadası Belediyesi, depremde evleri hasar gördüğü için çadırlarda kalan yurttaşlara psikolojik destek vermeye başladı. KuşadasıAydın karayolu üzerinde bulunan İkiçeşmelik Parkı’na kurulan konteynırdan oluşturulan Psikolojik Danışma Merkezi’nde, uzman psikologlar günün 12 saati psikolojik destek sağlıyor. Kuşadası’nda depremin yol açtığı maddi ve manevi hasarın giderilmesi için bütün ekipleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Belediye Başkanı Ömer Günel, “İlk günden itibaren yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın sıcak çorba, kumanya, çadır gibi ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürüyoruz. Bugün itibarıyla bünyemizde çalışan bir uzman psikolog ile bir psikolojik danışman, depremzedelere psikolojik danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Ayrıca bu hizmetten faydalanmak isteyen vatandaşlarımız için belediyemizin ana hizmet binasında bir ofis açtık. Depremin oluşturduğu hasar ortadan kalkana kadar çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. cEGE