Catalog

ARTİSTİK HAZIRLIK c İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Artistik Buz Pateni Milli Takımı, yaz kampını İzmir'de gerçekleştirdi. Yaşları 12 ile 21 arasında değişen 22 sporcu, hazırlıklarını Bornova Aşık Veysel Rekreasyon alanı içindeki salonda sürdürdü. 1828 Ağustos tarihleri arasında kamp yapan milli patenciler, önümüzdeki iki ay içinde Fransa, Letonya, Romanya ve Avusturya’da uluslararası yarışmalarda ter dökecek. Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nde genel sağlık taramasından geçen sporcuların sağlık durumlarının çok iyi olduğu açıklandı. EGE MAYIS A USTOS CUMA YIL : PAZARTES YIL : SAYI : SAYI : EMRE DÖKER S İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak'ta “çocuk senatosu” oluşturuldu. Açılıştan önce Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak göreve başlayan çocuk senatörler, ilk ziyaretlerini Konak Belediyesi Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde gerçekleştirdiler. Müze ziyaretinin ardından Kültürpark Evlendirme Memurluğu Salonu’na gelen 70 senatör, ilk oturumda bir araya geldi. Senatonun geçici başkanlığını 13 yaşındaki F. Nur Karcı üstlenirken Beste Bayır, Öykü Çakar, Hakan Şanlı, Melis Gürdoğan, Yaren Boztepe ve Nail Yılmaz, Divan Kurulu’nu oluşturdu. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, “Konak Çocuk Senatosu’nun açılışıyla son günlerde yeniden tartışılmaya başlayan senato konusunda bir mesaj vermiş olduk. İnanıyorum ki Çocuk Senatosu kentimizin, ülkemizin geleceğine yön verecek” dedi. Çocuk Senatosu’nun ilk önergeleri çocuk merkezli belediye bütçesi, çocuk zabıtası oybirliğiyle kabul edildi. Çocuklar, suçlu olmamalarına karşın Buca Cezaevi Kadın Bölümü'nde annelerinin yanında kalmak zorunda olan çocukların durumlarının araştırılmasını kararlaştırdı. ÖZ ÇOCUKL ARIN... İstasyon operatörü, yönetimce makinist koltuğuna oturtuldu, olay ortaya çıkınca yanındaki makinistle birlikte işten çıkarıldı İZBAN renk körü oldu! Banliyö hattında görevlerine son verilen ‘renk körü’ istasyon operatörü ve makinistin ‘günah keçisine’ dönüştürüldüğü, asıl sorumluğunun görevlendirmeyi yapan şirket yönetiminde olduğu vurgulandı. İZBAN, 30 Ağustos'ta 1. yaşını dolduruyor. İZBAN'da, makinist sıkıntısı “renk körü” tartışmalarının arkasında kaldı. Temmuz ayında bir makinistin “renk körü” olan istasyon operatörü arkadaşına treni kullandırdığının belirlenmesinin ardından, iki çalışanın görevine son verildiği açıklanmıştı. Ancak olayda sorumluluğun, İZBAN yönetiminde olduğu iddia edildi. Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar, daha önce İZBAN'da makinist eksikliği konusunda eleştirilerde bulunduklarını, yaşanan son olayda bu durumun açıkça ortaya çıktığını söyledi. İZBAN AŞ'yle TCDD arasında işletme prensipleri protokolü imzalandığını, İZBAN'daki trafik hizmetlerinin, TCDD'nin yürürlükteki mevzuatına göre yapıldığını Aliağa Menderes hattında sefer yapan İZBAN'a ait treni kullanan makinist Aycan Yıldız'ın brövesi olmayan ve renk körü olan arkadaşı istasyon operatörü Birol Mutlu'ya treni kullandırdığı iddia edilmişti. 6 Temmuz'da gerçekleşen olayın ardından iki çalışan, iki gün sonra işten atılmıştı. İZBAN Genel Müdürü Sert yaptığı açıklamada, bu duLAYIN rumu tespit ettiklerini ve iki çalışanı işten çıkardıklaGELİŞİMİ rını açıklamıştı. BTS ise yaşanan sürecin öncesinde, “İZBAN'da her an kaza olabileceğini” açıklamış, makinistlerin sayısının yetersizliğine dikkat çekmişti. Sendikanın İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar, İZBAN makinistlerinin 6 ayda 7 kez kırmızı sinyal ihlali yaptığını bunun eğitim yetersizliğinden kaynakladığını da açıklamıştı. O kaydeden Çuhadar, “Bu mevzuata göre trenlerde çift makinist görevlendirilmek zorunda. İki makinist olmadan trenler çalışamaz. Makinist sayısı İZBAN'da yetersiz olduğu için yaşanan olayda birinci makinist Aycan Yıldız'ın yanına Birol Mutlu adında istasyon operatörü yazılmış. Lokomotif kısmına oturanlar makinisttir ve treni kullanabilir. Bu kişinin makinist olmadığını bile bile o kişiyi oraya yazarak görev veren İZBAN yönetimidir” dedi. Olayın ortaya çıkmasının ardından, “günah keçisi” olarak belirlenen bu iki GÜNAH KEÇİSİ kişinin kurumdan kovulduğunu anımsatan Çuhadar, “Asıl suçlu, makinist olmayan birini, makinistmiş gibi görevlendirenlerdir. Aycan'ın, yanında görevli olan kişiye treni kullandırmama gibi bir yetkisi de olamaz” dedi. Çuhadar, İZBAN Genel Müdürü Selçuk Sert'in, olayın basına yansımasının ardından yaptığı açıklamada, renk körü olan bir çalışanın treni kullandığını tespit ettiğini açıkladığını, bunun gerçek olmadığını dile getirdi. Çuhadar, “Burada altı çizilecek olan konu o kişinin renk körü olduğu değil, makinist olmadığıdır. Kayıtlara o kişiyi yazıyorsunuz sonra treni kullandığı tespit edildiğini söylüyorsunuz. Bu gerçekçi değil” diye konuştu. MECLİS ÖNERGESİ ALİAĞAMENDERES CHP’den çevre soruları İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çevre sorunlarıyla ilgili 2008'de kurulan meclis araştırma komisyonu, Bergama'daki altın madeninde Balıkesir Havran’dan getirilen cevherin işlendiği ve bu sırada çıkan atıkların atık barajında muhafaza edilmediğini, ayrıca Efemçukuru'nda başka bir altın madeni ve Aliağa'da termik santral kurulmasıyla ilgili endişeleri olduğunu bildirmişti. CHP, çoğunluğunu AKP'li milletvekillerinin oluşturduğu komisyonun raporuyla ilgili neden hiçbir işlem yapılmadığına ilişkin meclis soru önergesi verdi. ASIL TEMİZ KALACAK? CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yanıtlanması istemiyle verilen önergede, bakanlığın söz konusu çevre sorunlarıyla ilgili neden işlem yapmadığı sorgulanıyor. Yüksel, önergesinde şu sorulara yer verdi: “Koza'nın işlettiği Bergama'daki madende atıklar hangi yöntemlerle bertaraf edilmektedir, şirketin denetimleri hangi aralıklarla yapılmaktadır? Aliağa'da ve Efemçukuru'nda çevre felaketi termik santral projesi ve altın madenine hangi kriterler yeterli bulunarak bakanlığınız tarafından ÇED olumlu raporu verilmiştir? Altın madeninin işletilmesi halinde İzmir’in gelecekteki su ihtiyacını karşılamak için yapımına karar verilen Çamlı Barajı ile mevcut Tahtalı ve Balçova barajlarının ve su havzalarının temiz kalması nasıl sağlanacaktır?” Hilal’e aktarma merkezi N A G I Devamı SAYFA 2’de C M Y B C MY B ökova Körfezi'nin koynundaki Akyaka, “sakin şehir” ilan edilmesinin meyvelerini topluyor. Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, beldenin “sakin şehir” unvanı ile var olan sakinliğinin tescillendiğini belirtirken, “Bu unvanı aldıktan sonra ulusal ve uluslararası basında isminin geçmesiyle Akyaka'ya olan ilgi arttı. Şu anda dolulukta patlama yaşıyoruz” dedi.Beldenin yerleşik nüfusunun 3 bin civarında olduğunu fakat günübirlik ve özellikle yaz aylarında ziyaret eden kişi sayısının 15 bini bulduğunu dile getiren Çalca, “Özellikle günübirlik ziyaretçi sayısında büyük artış KYAKA’DA ‘SAKİN’ PATLAMA yaşadık. Bu artış bazı alanlarda yeni mesire ve dinlenme alanları oluşturma için çalışma başlatmamızı sağladı” diye konuştu. Çalca, Akyaka'ya olan ilginin artmasından hoşnut olduklarını, ancak ziyaretçilerin çöp konusunda zaman zaman duyarsız davrandığını söyledi. Çalca, “Beldemizde yaşanan yoğunlukla ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Sadece çöplerin doğa içerisinde umarsızca bırakılması nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. Bu konuda hem vatandaşlarımızın hem de Akyaka'yı ziyaret eden ziyaretçilerimizin duyarlı olmalarını istiyoruz” diye konuştu. (ÖZCAN ÖZGÜR) İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İZBAN Genel Müdürü Selçuk Sert, banliyö hattının BergamaSelçuk ilçelerine uzatılması için fizibilite çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Artan talebin karşılanması için TCDD'den 10 set kiralayarak filoyu 43 araca ulaştırdıklarını kaydeden Sert, toplamda bu sayıyı 73'e çıkaracaklarını bildirdi. Halkapınar aktarma merkezinde sıkışıklık yaşandığını dile getirerek, Hilal'e de aktarma istasyonu kurarak yoğunluğu gidereceklerini belirtti. Sert, trenlerdeki koku yakınmalarına ilişkin de “Koku, araçların yeni olmasından kaynaklanıyor. Kokuya, imalatta kullanılan plastik malzemeler ve yanmaz kumaştan oluşan materyaller yol açıyor. Başka bir nedeni yok. Trenler kullanıldıkça bu koku kalmayacak. Koku, absorbe edici materyallerle en aza indirilebilir” dedi. EGE’den SERDAR KIZIK izmir@cumhuriyet.com.tr Ünlem! Yaşamımızda, ünlemin yeri önemli. Farklı kullanım alanları var. Dil Derneği’nin Yazım Kılavuzu’nda şöyle bir tanımlama yapılıyor; “Şaşma, korku, kızma, coşku,