Catalog

c 2 Geçen 17 Nisan, Bodrum’un, Adalar Denizi Arşipel’in, Anadolu kültürünün yaratıcısı, savunucusu, sözcüsü Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in 121. doğum günüydü. Halikarnas Balıkçısı'nı anma ve yaşatma girişimcileri (Sönmez Taner, Hatice Orman, Mustafa Demiröz, Neşe Gökbel, Sema Çakır, Hatice Yücel) üç aydır toplanarak onunla ilgili projeler üretirken doğum gününden başlamak istediler. Denizciler Derneği’nin de yönlendirmesiyle yukarıdaki başlık ortaya çıktı. Balıkçı’yı cennete götürdüklerinde Gökova’yı aradığını düşünürsek bu, onun doğum gününe yakışacaktı. Doğanın özenerek yarattığı harika yerler, bölgeler vardır. Gökova da bu imtiyazlı yerlerden biri. Az kişiye nasip olan bu dikey ve yatay zenginlikte yaşıyor olmanın farkına varmak da ayrı bir zenginlik. Ta... 1945’lerde yaşama ustası Halikarnas Balıkçısı, Ankara’dan Doç. Dr. Sabahattin Eyyüboğlu’nu ilk mavi yolculuğa davet ederken “Güzellik neymiş, gelin de görün” diyor. O yıllarda buralara ulaşmak kolay değil. İzmir’den bindikleri teknede harita bile yok. Yalnız, cepleri boş, gönülleri dolu insanlar var. Almaya, bozmaya değil vermeyegörmeye gidiyorlar. Kaptanları can dost Mustafa Paluka. Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi Sadun Boro için de bu böyle. Ancak Boro bugün üzgün. Gökova’ya sahip çıkılmadığından yakınıyor. Balıkçı, Ercüment Altınsoy 1980 sonrası yoğunlaşan deniz EGE KONUK HAT CE YÜCEL / ÇYDD BODRUM ŞUBES ONURSAL BAŞKANI 16 MAYIS 2011 PAZARTES Gökova’nın Çığlığı turizminin balığı kaçırdığından, denizi kirlettiğinden ve kıyıların yağmalanmasından ve halkın seyirci kalmasından şikayetçi. Kızgın, öfkeli, süper markete dönen deniz diplerinden 120 kamyon çöp topladığını, evinin tekne olduğunu, Gökova’da gönüllü bekçilik yapacağını belirtiyor. Balıkçı’ya “Öğretmenim” diyen deniz tutkunu yazargazeteci Haldun Sevel, lise yıllarında Balıkçı’nın ona hediye ettiği “Ötelerin Çocuğu” kitabına “Merhaba Balıkçı! Sen de senden sonrakilere anlat” notunu kendisine ilke edinmiş, Balıkçı’yı tanıtma gönüllüsü.Denizcilere yakışan Aksana Mehmet’in, yüzü gülüyor, sesi değişiyor, dalışlarını anlatırken. Deniz bilgisi ve ilgisiyle Bodrum’un güvenini kazanmış. “Onun tadına vardıktan sonra bırakamazsın” diyor. “Mavi suların derinliğinde arıyorum seni” derken denizi şiirleştirmiş. Ancak o da denizin derinliklerinde gördüklerinden acı duyuyor. Muğla Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Mustafa Erdem’se hem deniz tutkunu hem bilim adamı. Gökova’nın önemini ve acil sorunlarını anlattıkça bilgisizliğimiz ve ilgisizliğimiz ortaya çıktı. Birkaç yıl önce Bodrum Su Ürünleri Müdürlüğü’nün sessizce kapatılmasını anımsayınca bir kere daha kahroldum. Mustafa Erdem’e göre Gökova Körfezi dünya denizleri içinde ikinci sırayı alıyor. Ege’yle Akdeniz’in kesişip ışığı, rengi, sesi başkalaştırdığı bir yer. İklim, canlı türlerini çoğaltmaya uygun. 150’ye yakın balık türü var. Bilim adamımızın üzüntüsüyse bilimin sesine kulak verilmeyişi. Araştırmasını valiliğe götürüp Gökova ve sorunlarını anlattığında “Güzel, güzel de daha önemli işlerimiz var” yanıtını alıyor. Konuşmacıların ortak noktası denizi has evleri gibi görüyor olmaları. Bir zamanlar ekmek kapısı olan deniz, şimdi gönül kapıları olmuş. Panel sonunda izleyiciler de dahil karadaki sorunları unutup yüzümüzü denize çevirdik. O büyük nimetin geçici de olsa farkını yaşadık. Deniz kültürünün yokluğuna üzüldük. “Çığlık atmak” az bile geldi. Ona ihanet edenleri, kirletenleri, süngeri, balığı tüketenleri, özelleştirenleri sorgulamalıyız dedik. Sorunların içinde olan Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, yapılacakları sıralarken hepimizin bu konuda öğretimden çok eğitilmeye ihtiyacı olduğunu, var olan yasaların uygulanmadığını, bilimsel çalışmaların değerlendirilmediğini, hırsın, kârın, tüketimin kontrol edilmesini, teknolojinin doğru kullanılması gerektiğini, deniz turizmindeki yanlış politikaların Gökova’ya saygısızlık ettiğini, 2009’da 10 bin teknenin Bodrum limanından çıktığını, bin 500’e yakın tekneninse Mavi Yolculuğa katıldığını dile getirdi. Deniz Tanrısı Poseidon’la şaka yapılmazmış. Denize saygısızlık edenin başına nice belalar gelirmiş. Biz en iyisi sözü sürgünlüğü maviye, yeşile dönüştüren Halikarnas Balıkçısı’nın hoşgörü, coşku, sevgi, bağışlama ifadesi olan “Merhaba”sıyla kapatalım. Bu, denizi seven, ona emek veren herkese olsun. Yönetenlerse cenneti öteki dünyada arayacaklarına Gökova’da ve benzer yerlerimizde arasınlar. Gökova bizden sadece bu insanı görevi bekliyor. EGE’den SERDAR KIZIK [email protected] I Baştarafı 1. Sayfa’da DOĞAL KARELER... ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarımı Bölümü öğrencilerinin zmir Doğal Yaşam Parkı’nda çektiği kareler sanatseverlerle buluşuyor. Üniversite öğrencilerinin 3 ay boyunca mesken edindikleri parkın konukları, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yarın açılacak sergiyle yüzlerini zmirlilere gösterecek. Projesini üniversitenin Film Tasarımı Bölüm Başkanı Yüksel Batur’un, koordinatörlüğünü de Arş. Gör. çten Duygu Çallı’nın üstlendiği sergide 13 öğrencinin kareleri yer alacak. Sergi 31 Mayıs’a kadar açık kalacak. Turizim Bakanı, İzmir adayı Ertuğrul Günay’ın açıkladığı 82 bin yeni yatağı ve on bin kişilik yerleşimi öngören yeni planı tam bir felaket. Devasa bir yoğunluk. Ezkaza yaşama geçerse, bırakın kentin batısını, yarımadayı felç edecek bir proje. Yerel yönetimler kem küm ediyor ama bu kentte yaşayanlar, hafta sonları alışveriş merkezlerinin yarattığı trafik yüzünden Balçova’yı aşamıyor... Bölgeyi kamu yararına tümüyle yapılaşmaya kapatacak, arazi sahiplerini zarara uğratmadan başka bir yer gösterecek, seçenek üretecek merkezi ve yerel yönetim, büyükşehir başkanı yok mu? Bu bölgeye getirilecek yeni yoğunluk aportta bekleyen rantiyecilere devasa kârların dışında ne sağlayacak? Yeter artık siz ve sizin gibiler İzmir’i devasa bir beton yığınına dönüştürdü. Ellerinizi artık nciraltı'ndan çekin de orayı kamu yararına doğal bir yaşam alanı olarak koruyun. Uzmanların, bilim insanlarının, meslek odaları temsilcilerininin söylediği, bu kentin sakini değil sahiplerinin de iyi kötü gördüğü kadarıyla yeni İnciraltı projesi kentin sorunlarını kat be kat artıracak, o kadar... Hadi uzmanları, ilgili meslek kuruluşlarını, istemezükçüleri bir yana bırakın, bunu bilen, yaşayan ve İnciraltı planını yapanlara ulaşacak herhangi bir AKP’li yurttaş, meclis üyesi, il ve ilçe yöneticisi yok mu? İncelenince anlaşıldı ki İnciraltı'nın üstüne sürülen EXPO sosu da yalan. Bozuk ürünleri seçim üstü bol sosa bulayarak bir sonuca varılamaz. Yine Kültür ve Turizm Bakanı Güneydoğu’dan gelip Çeşme’de gecekondu yapanlara sahip çıkmış. Yasaları uygulayan, kaçak yapıları yıkan Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’na, “12 Eylül artığı” demiş. 12 Eylül meselesi ayrı ama Günay’ın yaptığı en azından popülizm ve halk dalkavukluğu. O zaman sorarlar; sizin parçası olduğunuz iktidar, Bakanlar Kurulu, sizin deyiminizle “doğduğu yerde doyamayan ve bu yüzden göçmek zorunda kalan” ve gecekondu yapmaya yönelen Güneydoğulu yurttaşlar için ne üretti acaba? Yoksulluk meselesini, konut meselesini çözdü mü? Peki batıda, doğduğu yerde doyamayan yurttaşlar ne yapsın, nereye göçsün, nereye gecekondu diksin? Göz boyama meselesine gelince eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım İzmir’deki iskelelere kendi bakanlığına bağlı olduğu için devasa pankartlarını asmış, Devletin, kamunun malı böylece Yıldırım’ın olmuş. En azından sevimsiz bir manzara deyip geçelim, İzmirli seçmenin bu manzaralardan rahatsız olacağını AKP’li yöneticiler bakana anımsatsa, kendi açılarından doğru bir yaklaşım olur. c BALKANLARA TÜRKÇE K TAP İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gaziemir’de, Balkanlar’da yaşayan Türkler için belediyenin desteğiyle başlatılan kampanya kapsamında binlerce kitap toplandı. Gaziemir Belediyesi ile Balkan Kadınları Kültür ve Dayanışma Derneği'nin düzenlediği kampanyaya Kitap Dostluğu Kulübü de destek verdi. BALKAD Başkanı Aynur Açıkgöz, çalışmanın diğer balkan derneklerine de örnek olmasını istedi. Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol da 20 bin Türkçe gramer ve eğitim kitabını Balkan ülkelerindeki eğitim kurumlarına götürülmek üzere topladıklarını kaydederek, “Türkiye ile Balkanlar arasında kopmaz bir kardeşlik bağı vardır ve kardeşlik sınır tanımaz. Balkanlardaki kardeşlerimize destek vermeye devam edeceğiz” dedi. EGE SAHNE PAMUK PRENSES’ N ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) zmir Devlet Opera ve Balesi, “Pamuk Prenses’ adlı baleyi sanatseverlerle buluşturuyor. Çalışma çarşamba günü saat 11.00 ile 13.00’da Dr. Selahattin Akçicek Kültür Merkesi’nde sahneye konulacak. Editör: HAKAN DİRİK MAYIS PAZARTES YIL : SAYI : mtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı şleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ lan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C M Y B C MY B