26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

C 1 1 Ş U B A T 2 0 1 1 C U M A / Y I L : 7 EGE / S A Y I : 3 7 4 hayvancılık işletmesi kurmak isteyenler büyük engellerle karşı karşıya kalmaktadır” dedi. Uslu, hükümetin hem tarım ve hayvancılığı desteklediğini söylediğini hem de hayvancılık yapmak isteyenlere engel çıkardığını kaydetti. Girişimcilerden imar planı hazırlatmaları istemenin maliyetli olduğunu belirten Uslu, şöyle konuştu: “Bu iş için 30 ile 100 bin lira masraf gerekiyor. Bir yıldan aşağı sürede de tamamlanması mümkün değil. Yatırımcı önce jeoloji mühendisine etüt yaptırıyor. Onaylanması iki ay. Haride mühendisi haritayı hazırlıyor. Daha sonra yatırımcı şehir plancısına imar planı hazırlatıyor. Onu da il özel idaresine ya da belediyeye, onaylanması için veriyor. Yaklaşık 1 yıllık bu sürecin ardından sıra mimari projede. Yaklaşık 5 ayın ardından yapı kullanma ruhsatı alınıyor ve inşaat başlayabiliyor. Bir hayvan çiftliği yapmak için 2 yıl uğraşırsanız, vatandaşı kaçak yapıya yönlendirir, ülkeyi ithal ete bağımlı hale getirirsiniz. Bu ayıba bir an önce son verilmeli.” Hayvancılığa ‘not’ engeli zmir'de hayvancılık yapmak isteyen girişimcilerden, diğer bölgelerdekilerden ayrı olarak, maliyeti 100 bin lirayı bulan imar planı hazırlanması için başvuru yapması isteniyor. EMRE DÖKER Yerli üreticiyi desteklemeyen AKP hükümeti, İzmir’de hayvancılık yapmak isteyenlere “imar planı” engeli çıkardı. İzmirManisaKütahya 1/100 binlik Çevre Düzeni Revizyon Planı’yla hayvan çiftliği kuracak yatırımcılardan, imar planı hazırlatmaları isteniyor. Bunun maliyeti ise 30 ile 100 bin lira arasında değişiyor. Hayvancılık Tesisi Kurulum Yönetmeliği geçen aralık ayında kaldırılmasına karşın, bu yönetmeliğe dayandırılarak istenen planın hazırlanması en az bir yılı buluyor. Diğer illeri kapsayan çevre planlarında ise böyle bir notun yer almadığı belirtiliyor. İzmir İl Özel İdaresi’nde 20 milyon liralık yatırımın, bu zorunluluk nedeniyle onay beklediği öğrenildi. Çevre Düzeni Revizyon Planı’na yalnızca İzmir bölgesini kapsayacak biçimde düşülen notla hayvancılık baltalanıyor İ 8 YILLIK ARA ‘Çapkın’ ortalıkta yok İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir’in simge kuşu Yalıçapkını, 8 yıldır yüzünü göstermiyor. UNIVERSIADE 2005 Yaz Oyunları'nın da maskotu olan Yalıçapkını’nın, tarımda kullanılan tarımsal atıklar nedeniyle kirlenen doğal yaşam alanlarına uğramadığı öne sürülüyor. Doğa Derneği İzmir Temsilcisi Esra Kartal, Yalıçapkını’nın son olarak 2003 yılında gözlemlendiğini belirterek, “Yaşam alanlarının zarar görmesi üzerine bu türün artık görülmediği biliniyor. En son görüldüğü yer Gediz Nehri’nin eski yatağı, Sasalı Bölgesi. Yakın zamana dek Ege’de de görülmediğini düşünüyorduk. Ancak Köyceğiz Yuvarlakçay’da dört çiftin ürediğini belirledik” dedi. Çevre planındaki not nedeniyle 20 milyon liralık yatırım İzmir İl Özel İdaresi’nde bekliyor. İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP'li Üyesi Tarık Uslu, ticari hayvancılık gerçekleştirilecek alanda imar planı yapılmasının süreci uzattığını hem de parselin tarla özelliğini kaybederek imarlı bir arsa vasfına dönüştürüldüğü uyarısı yaptı. Plansız alanlarda imar yönetmeliğine göre yüzde 40 oranında yapı izni olmasına karşın 100 binlik Çevre Düzeni Planı’nda bu rakamın yüzde 10’a düşürüldüğünü de belirtti. Uslu, “Emsallerin düşürülmesi ve arazi maliyetinin yüksek olması nedeniyle bölgede E NGELLER BÜYÜK ÜNİVERSİTE HASTANELERİ SAMOP Asistanlar sokağa çıkıyor HİCRAN ÖZDAMAR Asistan hekimler, haklarını aramak üzere sokağa çıkıyor. Üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde personel açığını kapatmak amacıyla kullanıldıklarını savunan asistan hekimler, seslerini, 13 Şubat’ta Alsancak Kıbrıs Şehitleri'nde yürüyüş yaparak duyuracak. Asistanlar, çağrılarında, “Asistan hekimlerin çalışmadığı bir üniversite ya da eğitim araştırma hastanesinde hayat duracaktır. Yoğun mesai ve hizmet sunumuna öncelik verilmesi nedeniyle eğitim saatleri aksıyor” diyor. İNLENMEDEN DEVAM İzmir Tabip Odası Asistan Hekimlik Komisyonu’ndan Gülin Gül Neslioğlu, çalışma koşullarının olumsuzluklarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bir asistan hekim, 9 saatlik mesai ardından 15 saat nöbet tutup, yine dinlenmeden 9 saatlik mesaisine devam etmektedir. Trafik kuralları gereğince bile bir şoför günde sürekli 5 saat, toplamda 9 saat araç kullanabilmektedir. 33 saat uykusuz kalarak hatta çoğu zaman yemek yiyecek zamanı bile bulamadan yaşamaya çalışan bir asistan hekim, karşısındaki hastaya ne kadar yararlı olabilir. Sadece nöbetler de değil günlük mesai saatlerimiz dışında çalışmamız ve işleri bitirmemiz beklenmektedir. Haftalık 40 saatlik çalışma süresi biz asistan hekimler için sadece bir hayalden ibarettir. Bu nedenle yasal hakkımız olan mesai saatlerinde çalışma ve nöbet sonrası izin hakkımızı hem kendi sağlığımız hem de hastalarımızın sağlığı için istiyoruz.” Sağlıkçılar tek çatıda İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Sağlık Meslek Odaları Platformu (SAMOP), AKP'nin “sağlıkta dönüşüm” programının olumsuz sonuçlarını kamuoyuna aktarmak amacıyla işbirliği yapma kararı aldı. Geçen günlerde bir araya gelen platforma üye meslek örgütlerinin temsilcileri, RTÜK tarafından alınan ilaç reklamlarını serbest bırakma kararının sakıncalarının halka ortak bir açıklamayla duyurulması düşüncesini benimsedi. Şeker hastaları için yaşamsal önem taşıyan şeker çubuklarının bedelleriyle ilgili sorunun SGK açıklamalarına karşın sürdüğünü belirten üyeler, “evde bakım” konusunda da Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi ve İzmir Tabip Odası işbirliğiyle çalışma yapılmasının yararlı olacağı kararına vardı. Asansör'e çıkarken “1”e basmak yetiyor. Ancak “rakım” yükselmesi, rakı içmek için yetmiyor. (Fotoğraf: OĞUZ YILDIZ) D RAKI KONSEPT DIŞI!.. HAKAN DİRİK Gazeteciler açısından yoğunluğun düşük olduğu bir öğleden sonra, üç meslektaş, kentin tarihi mekanlarını dolaşırken, kendimizi Tarihi Asansör'de İzmir manzarasını seyrederken bulduk. Körfez, ayağımızın altına serilmiş bir halı gibi duruyor. Güneş, ışıklarını kızıla boyamış, kentin üzerinden kısa bir süreliğine ayrılmaya hazırlanıyor. Anlayacağınız tam “kerahat” vakti! Masasına yeni oturan bir grup, tereddütsüz penaltı noktasını gösteren hakemler gibi gereğini yapıyor ve yanlarına yaklaşan garsona siparişlerini veriyor: “Bize rakı...” Ancak garson “Maalesef” diyor, “Rakı veremiyoruz”. Grup büyük şaşkınlık içinde. Kulak misafiri olan bizler de... Yoksa İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Grand Plaza şirketi tarafından işletilen bu yerde “içki yasağı” mı var? Diğer masalara bakılırsa yok. Gençler, biralarını bir güzel yudumluyor. Garson, açıklamak zorunda kalıyor, “Tüm içkiler var. Hangisini dilerseniz getirebilirim, rakı hariç” diyor. Bazılarının “Birayı bulmuşlar, rakıyı arıyorlar!” dediğini duyar gibiyim, ama sormadan da edemiyor ziyaretçiler, “Neden rakıya karşı bu ayrımcılık?”. İşletme yetkililerinin verdiği yanıt, oldukça ilginç: “Rakı konsepte aykırı!” Oradaki konsept şu: Asansör'ün “cafe” bölümünde bir tek rakı içilmiyor. Rakı servisi yapılan yemekli bölüm ise güneş batmadan açılmıyor. O “konsepti” oluşturanlara Falih Rıfkı Atay'ın “Çankaya” kitabında, Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşı Ruşen Eşref Ünaydın'ın “hatıratında” anlattığı anıyı anımsatmadan geçemeyeceğim. Olay, şimdi Atatürk Müzesi olarak hizmet veren Naim Palas'ta geçiyor. İzmir, işgalden kurturulmuş. Akşam üstü cumbada oturan Atatürk, rakısını söylemiş, Rum olduğunu öğrendiği garsona onun şivesiyle sesleniyor: Vre Dimitri, gel bakayım. Buyur pasam. Sizin Kosti, geldi mi buraya? Geldi pasam... Oturdu mu bu masaya? Oturdu pasam. Güneş batarken rakı içti mi? İçmedi pasam. E o zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye işgal etmiş İzmir'i? Asansör'den inerken Dario Moreno'nun içli sesi kulaklarımızda yankılanıyordu da, acaba birilerinin kulakları çınlıyor muydu? EGE’den SERDAR KIZIK Kızılçullu Tabelası Kızılçullu Köy Enstitüsü’nün çok özel anlamı var bazı belleklerde. Benim için de öyle; babamın okuduğu okul... Aynı zamanda bütün köy enstitülülerin çocukları gibi, benim de okulum... Geçenlerde “memleketin haliyle” ilgili bir konuşmada Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş’la Kızılçullu’yu andık. Geçmişten bugüne bir yolculuğa çıktık. I Devamı SAYFA 2’de C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear