26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Temmuzun ilk haftasında TBMM gündemine gelen bir yasa önerisiyle 8 yeni üniversite kuruldu. Böylece ülkedeki devlet üniversitesi sayısı 102, vakıf üniversitesi sayısı 52 ve toplam sayı da 154 oldu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun TBMM’de yaptığı açıklamalara göre üniversitelerde 2010 istatistiklerine göre öğrenim gören öğrenci sayısı 3 milyon 529. 9. kalkınma planında ortaöğretimdeki okullaşma oranının 2013 yılına kadar yüzde 100, yükseköğretimdeki okullaşma oranının 20122013 döneminde yüzde 48 olarak hedeflendiğini ifade ederek bugün üniversitelerde çalışan akademik personel sayısının da 97 bin 923'e ulaştığını belirtti. TBMM’de kabul edilen tasarıyla; Ankara’da “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi”, Bursa’da “Bursa Teknik Üniversitesi”, İstanbul’da “İstanbul Medeniyet Üniversitesi”, İzmir’de “Katip Çelebi Üniversitesi”, Konya’da “Konya Teknik Üniversitesi”, Kayseri’de “Abdullah Gül Üniversitesi”, Erzurum’da “Erzurum Üniversitesi”, Antalya’da da “Uluslar arası Antalya Üniversitesi,” adıyla bir vakıf üniversitesi kurulması ve Bilkent Üniversitesi’nin adının ''İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi'' olarak değiştirilmesini sağlıyor. TBMM’de ve basında en çok Kayseri’de yeni kurulan üniversiteye “Abdullah Gül Üniversitesi” adı verilmesi ile İzmir’de yeni kurulan üniversiteye “Katip Çelebi Üniversitesi” adının verilmesi tartışıldı. Bakan Çubukçu TBMM’de ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversiteye adının verilmesini kendisi mi istemiştir?'' yönündeki bir muhalefet milletvekilinin sorusuna ''Ne Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir talepte bulunmuştur ne de hükümet tasarısı olarak böyle gelmiştir. Plan ve Bütçe Komisyonunda millet cEGE vekillerimizin önergesiyle İlkesel anlamda, yaşakurulmuştur. Ayrıca şu yan bir cumhurbaşkanın KO N UK ana kadar cumhurbaşkanadının üniversiteye verilProf. Dr. KEMAL KOCABAŞ larımızın isminin bir ünivermesini çok doğru ve şık siteye verilmesi de adeta durmadığını düşünüyoteamül haline gelmiştir. Şu rum. Bu Süleyman Demiana kadar da, bir önceki rel için de, Abdullah Gül cumhurbaşkanımız hariç, için de geçerli. Abdullah tüm cumhurbaşkanlarımıGül ismi, ilgili üniversiteye zın adına üniversite kuruldaha çok kadro, daha çok muştur” şeklinde yanıt kaynak aktarılmasını sağveriyor. Bize göre çok da lamayacak mı? Süleyman doğru olmayan bir açıklama yaparak yanıt Demirel Üniversitesi’ne Sayın Demirel verdi. Sayın Bakan yanılıyor. Fahri KoruCumhurbaşkanı iken sağlanmadı mı? Etik türk, Cevdet Sunay, Turgut Özal ve kendiolmayan bir süreç doğmayacak mı? Ünilerinin de belirttiği gibi Ahmet Necdet Seversiteler arasındaki eşitlik, adalet bozulzer’in adları üniversitelerde yoktur. Böyle mayacak mı? Yarın Kayseri Abdullah Gül bir teamül söz konusu değildir. Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencimiz üni1990’lı yıllara kadar Türkiye’de devlet versitenin adını sorgulayarak Sayın Gül’ün üniversiteleri adları kentin adıyla veya coğevrensel üniversite kavramına, değerine ne rafi özelliğinin adıyla, cumhuriyetin kurucu gibi katkıları olduğunu sorgulamaz mı? “Nilarının, kahramanlarının, imgelerinin adlarıy çin ünlü matematikçimiz Cahit Arf, niçin la veya üniversitenin teknik üniversite olup ünlü fizikçimiz Erdal İnönü adları değil? Niolmamasıyla adlandırıldı. DYPSHP koalisçin eğitimde çığır açan Milli Eğitim Bakanyonu döneminde Milli Eğitim Bakanı Köksal ları Hasan Ali Yücel, Mustafa Necati, İlköğToptan zamanında yeni kurulan üniversiteretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç lere bu isimlendirme geleneğinden ayrılarak adları değil?” diye günün birinde sormaz “Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman mı? Demirel, Sütçü İmam” isimleri verildi. 2002 Kurulan 8 yeni üniversitenin isimlerinden sonrası AKP iktidarları zamanında ise ünien çok tartışılanlardan bir diğeri ise İzmir’de versiteye isim koymakla ile ilgili tek yanlı, kurulan “Katip Çelebi Üniversitesi” oldu. İztamamen politik yeni bir anlayışa geçildi. mir’de yeni bir devlet üniversitesi kurulması Örneğin Burdur’da Mehmet Akif Üniversiolumlu bir adım. Buna hiç itiraz yok. Bektesi kurulurken, muhalefet ve yerel beklenti lenti daha çok “İzmir Teknik Üniversitesi” aslen Burdur Akçaköylü olan Köy Enstitülü şeklindeydi. Ama politika süreci başka türlü yazarın adıyla “Fakir Baykurt Üniversitesi” şekillendirdi. Üniversitenin ismini AKP İzolmasını talep etti. Yeni kurulan 8 yeni ünimir milletvekilleri saptadı. İzmir kent kültüversite ile de artık üniversite adının belirlen rü, İzmir’in tarihsel geçmişi hiç düşünülmemesinde ortaklaştırdığımız hiçbir kriterin ol den kentten, kent örgütlerinden hiçbir önemadığı ortaya çıktı. ri almadan tepeden belirlendi. Vikipedi’ye göre Kâtip Çelebi “1608 yılında İstanbul’da doğmuş, 1656 yılında vefat etmiştir. Asıl adı Mustafa bin Abdullah’tır. Ordu kâtipliğinde bulunduğu için ulema ve halk arasında Kâtip Çelebi diye tanındı. Hacca gittiği ve baş muhasebeci ikinci halifesi olduğu için Hacı Halîfe ismiyle meşhur oldu. Babası aydın bir kişi olduğu için daha beşaltı yaşlarında onu eğitmeye başladı. On dört yaşına kadar çeşitli hocalarından dini ve pozitif bilim eğitimi aldı. Tarih, coğrafya ve bibliyografya ile uğraştı.” Katip Çelebi ile ilgili kısa özet bu. İzmir ile hiç ilgisi yok. Kentteki demokratik kitle örgütlerinin bazıları ve bizler 19261929 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapan, Mustafa Kemal’in yakın çalışma arkadaşı, Cumhuriyet Eğitim Devriminin temellerini atan “Mustafa Necati’yi”, bazı yerel yöneticiler “Kadikafale” ismini önerdiler. TBMM’de CHP grubu “Zübeyde Hanım”, MHP Grubu ise “Hasan Tahsin” ismini önerdiler. TBMM’de tepede ne belirleniyorsa o oluyor. Meclis TV’de bu oturumu izlerken özellikle iktidar milletvekillerinin gelen tasarıları hiç sorgulamadıklarını, tartışmadıklarını sadece oy verdiklerini acıyla gördüm. Parti içi demokrasinin olmadığı siyasal partilerin ülkede nasıl bir demokratik açılım gerçekleştireceklerini düşündüm TV izlerken. İçim daraldı... Üniversiteler bu ülkenin geleceği. YÖK; 12 Eylül ürünü, onunla özdeş bir anayasal kuruluştur. Demokratikleşmeyi öngördüğü iddia edilen (!) Anayasa değişikliği referandum paketinde YÖK’ün değiştirilmesi ile ilgili madde yok. Tüm bu çelişkilerle yeni bir döneme giriyoruz. YÖK’ün kaldırıldığı demokratik ve özerk üniversitenin kurulduğu, bilimsel kriterlerin öne geçtiği aydınlıkdemokrat bir Türkiye özlemiyle... 20 TEMMUZ 2010 SALI EGE’den SERDAR KIZIK ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da Üniversite Adları Büyükşehir sınırlarına girmediğinden, ayrıca il genel meclisi bütçesinin yetersizliğinden ötürü gerekli hizmetler sağlanamıyor. Yaz döneminde nüfusu on onbeş kat artan ilçe, her açıdan ilgi bekliyor. İzmir İl Genel Meclisi Başkanı, çevre ve üretici dostu Serdar Değirmenci, Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa, İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Ünsal, 22. dönem İzmir Milletvekili Erdal Karademir ve beraberindeki bir heyetle, ilçe ve yakın köylerde sorunları dinledi. Saip Köyü ziyaretinde Muhtar Turan Karaoğlu altyapı ve diğer eksikliklerinden söz etti. Kanalizasyon için büyük para gerekiyor. Kimbilir kaç yıl sonra ele alınır? Değirmenci, yolların en kısa zamanda yapılacağı, bu arada önemli sorunlar arasında yer alan çöp toplanmasının da kamyon ve konteynırlarla çözüleceği müjdesini verdi. Ağustos ayı sonuna kadar İzmir’in köylerinde çöp sorunun biteceğini de ekledi. ??? İlçenin sorunları diz boyu. Belediye Başkanı Yasa, çok sınırlı olanaklarla çalıştıklarını, belediye paylarının kışlık nüfusa göre verildiğini belirtiyor. Gelişmişlikte 81. sıradaki ilçeye rağbet yok anlaşılan. İlçeyi seven, toplumla kaynaşan İlker Özerk Özcan gibi başarılı kaymakamlar görevlerinden alınıyor. Kaymakamlık, iki üç aylık geçici vekillerle yönetiliyor... ??? Ege Seramik, Karaburun’dan 150 kilometre uzağa toprak taşıyor. Serdar Yasa, 45 tonluk tırların her gün en az on sefer yaparak, kaldırma kapasitesi yetmeyen yolları bozduğunu söylüyor. Bu taşıma işlemi hangi ruhsatlarla yapılıyor, ÇED yürütülüyor mu, çevrede bilinmiyor. Öte yandan köy ve yayla yollarının onarımı sınırlı ekipmanla sürdürülüyor. Çevrede tarımsal amaçlı devasa hazine arazilerini kapatan iktidar yandaşı kimi şirketlerin, olası maden arama ve işletme faaliyetleri de kaygı yaratıyor. Bürokrasiden kaynaklanan sorunlar da var. Lisede temel derslerde öğretmen açığı yaşanıyor. Eğitim, sağlık, ulaşım hizmetleri aksıyor. Örneğin geçen hafta burnunun dibindeki sağlık ocağından ambulans isteyen, ancak “önce 112’yi arayın. Görevlendirmemiz İzmir’den yapılıyor” yanıtını alan bir yurttaş, hastasını kaybetmiş. Konu, Değirmenci’ye aktarıldı. Değirmenci, il sağlık müdürünü aradı ve bu gibi durumlarda ilçe sağlık grubu başkanının inisiyatif alabileceği bilgisini edindi. Ne oldu şimdi, bir yurttaş, “112 aranacak” bakanlık talimatına mı kurban gitti? Ulaşım desen ayrı bir dert. İzmir’den kalkacak hızlı feribotlar Mordoğan’a, Karaburun’a ulaşsa fena mı olur? Ekonomik değilmiş! Oysa karşı kıyıda, Yunan adalarında gemiler vızır vızır işliyor. Kuraburun ve benzeri turistik beldelerimize kışlık nüfusa göre bakmak, hizmetleri bu veriye göre düzenlemek sorunları çözmüyor. Bir ilçe altyapı sorunları, yetersiz ödeneklerle boğuşuyor... cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir serdarkizik@cumhuriyet.com.tr eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear