Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Yazımın başlığı Ameikalı ünlü yazar John Red’in Ekim Devrimi ile ilgili gözlemlerini yazdığı destansı kitabından aşırımdır. Filme de alınan kitabın orjinal adı 'Dünyayı Sarsan 10 Gün'dür. 30 yılı aşkın süren devrim mücadelesi sürekli yenilgilere uğramış, binlerce aydın Sibirya'ya sürülmüş, 1905 yenilgisiyle de umutlar iyice sönmüşken ve çarlık rejimi gücünün zirvesindeyken, ne olmuşsa olmuş 1917'nin ekim ayında 10 gün gibi kısa bir sürede Petersburg ve Moskova'da isyan eden işçiler, yoksullar, baldırı çıplaklar, bolşeviklerin kontrolünde başta Kremlin olmak üzere tüm devlet dairelerine hakim olmuş, 500 yıllık çar rejimi yıkılmış ve dünyada ilk sosyalist devrim gerçekleşmiştir. Sosyalist devrimi, sadece kendi sınırlarında kalmamış 20. yüzyıla her yönüyle damgasını vurmuştur. O tarihten yaklaşık 5 yıl sonra Mustafa Kemal'in önderliğinde Anadolu halkı emperyalizme karşı ilk kurtuluş mü cEGE cadelesinden başarıyla redir dış güçler, AmeriK ON UK çıkmıştır. Devamla Askan emperyalizmi, onun ya, Afrika, Latin Ameritaşeronu AKP, hukukun MUSTAFA TOSUNLAR ka'nın mazlum milletleri üstünlüğü, sivil faşizm emperyalistleri yenilgiye gibi söylemleri ve gideuğratıp bağımsızlıklarını rek o söylemlere kulak kazanmıştır. Sovyet kabartan seçmenin yadevriminin etkileri sadevaş da olsa CHP'ye yöce bağımsızlık alanında nelimi malum çevreleri olmamış, binlerce yıllık gereğinden fazla rahatinsanlık tarihi hak, husız etti. CHP ,daha güçkuk, eşitlik insan hakları vs. konulalenmeden düğmeye basıldı. Nasılsa rında olağanüstü haklar elde etmişBaykal gitmemekte direnecek, kalırtir. sa kadük bir CHP ile AKP iktidarı iyiGelelim asıl konumuz olan Türkice pekişicek, referandum sonrası siye'yi sarsan on güne. Hepimizin mavil faşizm tüm kurumları ile yerleşelumu kaset olayı ile CHP kurultayı cek, 90 yıllık Mustafa Kemal'in cumarasındaki süre, siyaset sahnesinde huriyeti tarihin sayfalarına gömüle9 şiddetinde deprem etkisi yaratmışcekti. Baykal'ın istifası sevinçlerini tır. Konuyla ilgili yüzlerce köşe yazıbir kat daha artırdı. CHP paramparsında çok farklı yorumlar yazılmıştır. ça olacak herkes birbirine girecek, Deniz beye düzenlenen komployla ilparti başsız kalacak, onun da işi bigili ben de düşüncemi söylemek istecekti. terim. Baykal eski Baykal olsa idi Yaşadık ve gördük hesapları tutkendisine ne komplo düzenlenir ne madı. Dünyanın yaşayan en tecrübede rahatsız edilirdi. Bir yılı aşkın süli siyasi partilerinden biri olan CHP kadroları herkesi şaşırtmış, müthiş bir refleksle tek yumruk olmuştur. İçinden çok değerli bir evladının etrafında birleşmiş 33. kurultayında ülkenin dirilişinin müjdesini vermiştir. Meydana gelen olayın etkileri önümüzdeki on yılları etkileyecektir. İşte insanlık tarihi böyle enteresandır. Artık bitti denilen Osmanlı'nın küllerinden bir sarı paşa modern Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş ve bizlere emanet etmiştir. Kılıçdaroğlu olayı da tesadüf değildir. 60 yıllık sağ iktidarların ülkeyi getirdiği nokta ortadadır. Özellikle 12 Eylül'den bu yana geçen 30 yıl giderek ağırlaşan bir kabus gibiydi.Son yıllarda yapılanlar ise karabasan. Oynadıkları oyun kendi ayaklarına dolaştı. Özlem duyulan lider gününden erken geldi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğindeki CHP ilk seçimlerde iktidara gelecektir. Biz CHP kadroları da eski kötü alışkanlıklarımızdan hızla sıyrılmak kaydıyla. Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli güzel günler. 8 HAZİRAN 2010 SALI EGE’den SERDAR KIZIK ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da Türkiye’yi Sarsan 10 Gün EKOSİSTEMİN ZARAR GÖRMESİYLE HER GEÇEN GÜN CANLI ÇEŞİTLİLİĞİNİN AZALDIĞI VURGULANIYOR Fethiye’den endemik uyarı! ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Fethiye’de geçen hafta gerçekleştirilen Nadir ve Endemik Bitki Türleri Biyolojisi Uluslararası Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde, her geçen gün çok sayıda türün yeryüzünden yok olduğu belirtildi. 12 ülkeden 140 bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesini, Organizas yon Komisyonu Başkanı Yüksek Mimar Nurşen Aslan Çopuroğlu okudu. Bildirgede, şu uyarılar yapıldı: “Hiç bir canlı boşuna var olmamıştır ve her birinin ekosistemin içinde bir görevi vardır. İnsanların yarattığı olumsuz etkiler yüzünden her gün onlarca tür yeryüzünden yok olmaktadır. Türlerin ve doğal alanların yok oluşu bu hızla giderse insanlığın da sonunu getirecek olan süreç, geri dönülmez bir noktaya gelecektir. Bu yüzden gezegende yaşayan her birey, her kurum, yönetici ve karar verme durumunda olan kişiler, devletler bu konuda duyarlı olmak zorundadırlar. Doğal alanlardan yararlanırken kullanmakoruma dengesini oluşturmak için bilimin ve bilim insanlarının gösterdiği yöntemlerin ve sınırların dışına çıkılmaması şarttır.” Doğal olarak aşılmıyor, doğa kirleniyor, insan sağlığı çeşitli biçimlerde olumsuz etkileniyor. Çözüme yönelik arayışlar, yerel yönetimlerin gündeminde. Vahşi yöntemden düzenli depolamaya geçiliyor. İzmir’de de yeni bir proje devrede. Harmandalı’nın dolmasıyla yeni arayışlar gündeme geldi. Bulunan yeni alan, Torbalı Taşkesik çevresi. Geçen hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, gazetecilerle birlikte bölgedeydi. Herkes gibi Taşkesik köylüleri de yörelerine atık deposu istemediklerini söyledi, kararı protesto etti. Yer altı sularının kirleneceği öne sürüldü. O karmaşada Kocaoğlu, köylülerle iletişime giremedi. Demek ki, önceden belediye yetkilileri, bu konuda herhangi bir halkla ilişkiler ve bilgilendirme çalışması yapmamış. Ancak ortada gerçekler söz konusu. Birincisi Kocaoğlu samimi. Neden? Çünkü diyor ki: “İstesek ömrünü tamamlayan Harmandalı’da açılan üç yeni bölgeyi kullanır, seçimlere kadar idare ederdik. Ama bu etik olmazdı. Ayrıca önemli bir sorunu ötelemekten başka işe yaramazdı. Biz kentin acil ihtiyaçlarını göze aldık, dürüst davrandık...” Kocaoğlu’nun verdiği bilgilere göre Taşkesik en uygun alan. Her şeyden önce çöp bir gerçekse, uygun alan bulunmak zorunda. Toprağın geçirgenliği, yerleşim bölgelerine uzaklığı (kuş uçuşu bin 200 metre) açısından en uygun alan. Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri, İl Tarım Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü raporları da bu doğrultuda. Şimdi bölgede Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlayacak. Kocaoğlu, bilgilendirme ve tartışmaların asıl o dönemde başlayacağını söylüyor. Ayrıca, atık depolamada bugün dünyada kullanılan en çağdaş teknolojinin uygulanacağını belirtiyor. Çöplerin bölgede ayrıştırılacağını, geri dönüşüm sağlanacağını, koku olmayacağını, çıkan metan gazından elektrik üretileceğini de vurguluyor. İzmir çöpünün gelecek 30 yıla ilişkin çözümü böyle. Öte yandan, yerel yönetimlere ve yurttaşlara da yeni sorumluluklar düşünülemez mi? Örneğin atık ayrıştırma işlemine evlerde başlanamaz mı? Yerel yönetimler, buna yönelik daha kapsamlı bir proje ve kampanya geliştiremez mi? Bizler daha bilinçli tüketemez miyiz? Örneğin pazarlarda ve büyük alış veriş merkezlerinde naylon yerine file kullanamaz mıyız? Böylesine aşırı tüketim çılgınlığına “dur” diyemez miyiz? Armudun sapını herkes düşünmeli... B İR EMRE DÖKER ZAMANLAR POP ... yeniden yaşattı. Kuşadası İbramaki Sanat Galerisi'nde arşivinden seçtiği Türk pop müziğinin dönüşümünü anlatan görsellerini sergiledi. 1960'lardan 80'lere uzanan süreçte pop müziğinin geçirdiği evreler sergide sanatseverlere geçmişe yolculuk yaşattı. Cem Karaca, İlhan İrem, Barış Manço, Erol Büyükburç, Esin Evgin, Erol Evgin'e ait özel eşyalar da izlenime sunuldu. Sergiyi gezenlere zamanın en çılgın, en romantik, en en hareketli şarkıları eşlik etti. cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. C M Y B C MY B KUŞADASI Kuşadası Belediyesi'nin restore ettirerek sanat yaşamına kazandırdığı İbramaki Sanat Galerisi, “Bir Zamanlar” sergisine ev sahipliği yaptı. Türk pop müziğinin arşivlerinde kalan fotoğraflar, görseller, 1960'ların ve 1970'lerin gazino ilanları, Türkiye'nin ilk pop müzik ustalarının sahne kıyafetleri... Saydıklarımızın hepsini bir araya getiren Hakan Eren, Türk popunun tarihini günümüze taşıyarak, adeta geçmişi serdarkizik@cumhuriyet.com.tr