23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 EKİM 2010 SALI c 3 Çağdaş denizcilik anlayışını özümsemiş ve bu anlayışın ilkeleri doğrultusunda yapılanmaya gitmiş toplumlarda oluşan “denizci ulus'' kimliği, onlara, uluslararası ilişkilerde sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi güç ile birlikte gelen çok ayrıcalıklı, itibarlı bir statü kazandırmıştır. Konuya hangi boyutlarıyla incelerseniz inceleyin, denizciliğimizin gücünü ve sahip olduğu bütün değerleri küreselleştirmeden önce, ulusal varlığımızdaki gelişmelerinin geldiği noktayı çok iyi belirlememiz gerekir. Kültürel birikimlerindeki evrensel boyutlarıyla dünyaya açılan denizciliğin gelişmesinde, bilim, teknoloji, emek, bilgi ve bunlara bağlı olarak da mesleki eğitimin doğru kullanılması gerekir. Bu kabullenilmiş açılım içindeki sömürgeci yaklaşımlar, küreselleşme adı alltında izlenen uluslararası baskıcı politikalar ve bu nedenle de oluşan kaynak kayıpları sektöre çok büyük darbe vurur. Bu da o ülkedeki denizciliği izole ederek bir çok alanda ayrımcılığın Denizlerde Küresel İsyan gelişmesine neden olur. ipotek altındadır. Diğer bir Değişik özelliklere sahip çok söyleyişle, gelecek kuşakların farklı kıtalarda, ayrı ayrı ülke besin kaynaklarını hiç topraklarında yaşıyor düşünmeden tüketmekteyiz. olabiliriz. Ama şunu Denizlerdeki canlı kesinlikle yaşamı tehdit eden unutmayalım ki, tek tehlikelere karşı bütün bir gökyüzü altında ülkeler ortaklaşa kararlar ve tek bir dünyada almalıdırlar. Böylesine D E Nİ ZC İ varlığımızı hassas bir konuda ÜNAL BENLİALPER sürdürüyoruz. hazırlıklı olmalı ve Ortak kullandığımız “denizlere özel statülü bu değerleri çok iyi koruma programını” korumamız gerektiğini bilmeliyiz. dönemler halinde, ilkelerinden hiç Özellikle denizlerin ve okyanusların bir ödün vermeden sahip oldukları besin zincirinin uygulamalıdırlar. Bilimsel içerikli gelecekte insanoğlunun üretilen çevreci, ulusal ve beslenmesinde ne kadar önemli uluslararası politikalarla denizler olacağının altını çizmek isterim. koruma altına alınmalıdır. Yoğun Ama ne üzücü bir gerçek ki, baskılar sonucu geri dönüşümü bunların gücü ve yaratıcılığı mümkün olmayan kayıplar veren insanlığın ağır ve yoğun baskıları denizlerdeki eko sistemin yeniden yüzünden acımasızca tahribata sağlanması ve canlanması için uğramakta ve yok edilmektedir. mevcut yasalar da işlerlik Günümüz toplumlarının bugün kazanmalıdır. tükettikleri temel gıdaların önemli Bu konudaki acil koruma bir bölümü geleceğe yönelik olarak bilincinin üst düzeyde gelişmesi, unalkaptan@hotmail.com alınması gereken caydırıcı kararların uygulanmasında öncelik sağlayacaktır. Çünkü temiz enerjinin, sağlıklı gıdanın ve güvenilir teknolojinin 21. yüzyıldaki yeni adresi denizler ve okyanuslardır. Hangi yöntem ve kurallarla olursa olsun, denizciliğin özünde var olan ve tarihsel evrimleşme süreci boyunca kazanılan değerlerin oluşturduğu kültür tortusunu değiştiremez ve yok edemezsiniz. Denizcilik olgusunun varlığının genetik şifresini çözmeyi başarmış uluslar, bunun sağladığı ayrıcalığı da haklı olarak yaşamaktadırlar. Denizciliğin evrensel misyonundaki ekonomik, sosyal ve kültürel değerler, ona sahip çıkan ulusların sevgisi ve koruması altında yüzyıllar boyunca harmanlanmıştır. Bu birikimlerin oluşturduğu “Denizcilik kültür tortusu” da o toplumun geleceğine ışık tutacaktır. Denizleri yaşatacak, koruyacak ve üretken yapacak olan işte bu tarihsel birikimdir. Denizler, yaşamın vazgeçilemez varlıklarıdır. Onlara sahip çıkmak, insanlık borcudur. SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR Olmuyor! İzmirliler, yeni futbol sezonu başlarken seviçliydiler, umutluydular... Öyle ya, 7 yıl aradan sonra Bucaspor Süper Lig'e gelmiş; Büyük beklentiler içinde olan Altay ve Karşıyaka ise nal toplamıştı!.. Bucaspor'un gelişine tüm İzmir sevinmişti... Çünkü, tesisleşmesi, takımı sonuca götüren yönetim anlayışı, kamp merkezi, antrenman alanları ve altyapısıyla İzmir'ın aydınlık yüzüydü sarılacivertliler. Hele yeni bir teknik adam ve 17 futbolcu alırken gösterilen özveri, para sözünün bile edilmemesi ister istemez umutlandırdı bu kentin insanlarını... Sonrasını herkes biliyor; Artık burada bir kez daha yinelemenin anlamı yok. Bucaspor yönetim anlayışı olarak aynı çizgide giderken, bir teknik adam arızası yaşadı ve bir türlü oturtulamayan kadro Samet Aybaba'ya teslim edildi... Sakatlıklar, cezalılar derken Samet Hoca da, geleli iki maç oldu ama istenen sonuca ulaşamayınca, taraftarlar arasında bir gerginlik, İzmirli futbolseverlerin bakışında bir burukluk oluştu. Son Sivas deplasmanında 11'lik sonuçla bir puan alınırken, 3 şutta topun direklerden dönmesi kesin şanssızlıktı. Ne var ki, Bucaspor kredisini her geçen hafta tüketiyor noktasına geliyor... Şimdi elinde ne var ne yok, ortaya koymak durumunda. "Kendi sahamızda oynayamıyoruz, antrenman yapamıyoruz" gibi söylemlerden arınıp, yeni bir sayfa açmak gerek... Samet Aybaba, bu takımı yeni ufuklara taşıyacak yetilere sahip bir insan olarak biliniyor... Takım olarak bir silkinişle her sorun çözülebilecek gibi görünüyor... Bank Asya'daki İzmir takımları Altay ve Karşıyaka'ya baktığımızda herşey eskisi gibi sürüyor... Altay, deplasmanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nden 3 gol yedi. Karşıyaka, kendi alanında Adanaspor karşında 20'lık yenilgiden son 5 dakikada kurtulup mucize bir şekilde sahadan 22'yle ayrıldı. Tribünlerde yine taraftar tepkisi vardı. Yeşilkırmızılı taraftarlar hem yönetime hem de futbolculara "sabrımızı taşırmayın" diye sesleniyordu... Karşıyaka'da ligin başında yaptığı transferlerle herkesin dikkatini çeken ve "Bu takım şampiyonluğun en büyük adayı olur" dedirten kadro, bugün ligin 13. sırasında ve 8 puana sahip... "Şampiyonluk daha sonra" diye yola çıkan Altay ise 14. sırada ve onların da puanı 8... Şimdi İzmir'de herkes sezon başına dönüp bir yorum yapıyor... "Bucaspor çıktı ve kentin gururu oldu. Sıra Altay ve Karşıyaka'daydı. Her sezon playoff'ta finale dek gelip kapıyı aralayanlar hayret ki, dökülüyorlar. Bu kötü gidiş iyiye işaret değil. Sonu ne olur bilinmez..." Gerçeklerle yüzyüze gelindiğinde önümüze ilginç bir tablo çıkabilir... Bu kötü gidişin en büyük nedeni parasızlık olmasın? Yönetimlerin sesi soluğu çıkmadığına göre, vardır bir nedeni!.. Futbolseveri çileden çıkaran, gidişin iyi olmadığıdır... Daha önce üç dönem Muğla Baro Başkanlığı yapan Kara’yı geride bırakan Gürkan, ikinci kez başkan seçildi Gürkan güven tazeledi İkinci dönem için tekrar başkan seçilen Gürkan’ın yönetim kurulu listesinde, Akın Vahit Karacan, Esin Aygün, Figen Özer Coşkun, Gülfer Uslu, İbrahim Erdoğan, İrfan Baklaya, Levent Akgün, Leyla Bişen, Mehtap Küçük ve Yaşar Türkmen bulunuyor. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Barosu seçimlerinde mevcut başkan Mustafa İlker Gürkan güven tazeledi. 841 üyesi bulunan Muğla Barosu'nun seçimlerinde 612 avukat oy kullandı. Oyların 372'sini Gürkan aldı. Daha önce üç dönem baro başkanlığı yapan Ayla Kara 233 oyda kaldı. Yeniden seçilen Mustafa İlker Gürkan, “Arkadaşlarımızın bizi yeniden görev vermiş olmaları ve geçtiğimiz dönem için güven göstermiş olmalarından dolayı son derece mutluyum. Bu kadar yüksek bir sorumluluk altında omuzlarımızın epey zorlandığını hissediyorum. Önümüzdeki dönemde geçmişte eksik bıraktıklarımız ve yanlışlarımızı düzelterek yolumuza devam etmek istiyoruz” dedi. Muğla Barosu’nun kalite belgesi olan bir baro haline geleceğini belirten Gürkan, şunları söyledi: “Yöneticiler değişse de, personel değişse de baronun hizmetlerinin yönetilmesinde değişiklik olmayacak. Yeni bir bina almamız veya yapmamız lazım. Staj eğitim ve toplantı salonu için yer yetmiyor. Bu bir ihtiyaç. En kısa zamanda bu eksikliğimizi gidereceğiz. İki yıl içinde demokrasiye sadık kalarak, baromuzun çoğulculukkatılımcılıkaçıklıkhukukun üstünlüğü ilkelerine uygun biçimde çalışmasını sağladık. Baromuzu adaletle yönettik. Şimdi yeni bir yola çıkıyoruz. Türkiye Kalite Derneği ile temasa geçtik. Geniş bir baro meclisi oluşumu sağlamak ve bu burada ‘disiplin işlemleri ilke kararları’ almak istiyoruz. Böylece önceden tespit edilmiş normlar oluşturulacak ve yönetimlerde bu normlara uygun kararlar alacak.” n.tokdemir@hotmail.com C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear