01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

7 AĞUSTOS 2009 CUMA 5 D E N İ Z C İ Tatil dediğin böyle olur Tatil yörelerindeki gece pazarları, ‘olmazsa olmaz’lar arasında yer alıyor 'Yenilip içilip 'piyasa' yapılır, okey oynanır, bol bol yüzülür, gece pazarlarında ucuz ucuz alış veriş yapmanın tadına varılır; kimse de 'etrafta magazin muhabirleri var mı' diye umursamaz’ ASUMAN ABACIOĞLU Bürokrasi Canavarı ÜNAL BENLİALPER Çelik iplikten örülmüş ağlarıyla denizciliğimizin yakasını acımasızca saran caydırıcı bürokrasi, aynı zamanda bu sektörde istikrarsızlığa da neden olmaktadır. Yatırımcıyı bıktırıp yıldıran, yeni gelişimlerin önünü tıkayıp, çalışmaları aksatan ve günümüzde artık çekilmez bir konuma gelen bu hantal kavramdan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Bürokrasi, sektördeki büyümenin, aktif üretimin, rekabetin ve kalkınmanın önündeki en büyük engellerden birisidir. Tam bir cadı kazanı ifadesi sanırım yerinde olur. Bu nedenle de yeni girişimleri büyük bir iştahla yutarak, onları daha yolun başındayken sindirir. Henüz çekirdek oluşumunu yeni yeni tamamlamak üzere olan denizciliğimiz, sahip olduğu potansiyel yeteneğinin keşfedilmesi, teknolojik yapılanmasının bilimsel kriterler doğrultusunda şekillenmesi sağlanmalıdır. Böylece denizciliğimiz, önceden belirlenen sağlam ve tutarlı politikalar ile hedeflerini belirleyip, olgunlaşma dönemindeki gelişimini uluslararası kriterlere uygun çerçevede sürdürür. Daha bilinçli ve ekonomik krizlere karşı dayanıklı bir stratejik bir yapının oluşabilmesi için öz kaynakların güçlü olması gerekir. Bu süreç, onun dünya denizlerindeki etkinliğini ve varlığını kesintisiz bir şekilde belirler. Denizciliğimizi bürokrasi canavarından ne kadar uzak tutarsak o kadar ilerleme kaydederiz. Günümüz dünya denizcilik konjöktüründeki kriterlere uyum özelliğini kaybetmiş tutucu ve hantal yasalar artık raflara kaldırılmalıdır. Özellikle de amatör denizciliğimizin gelişmesi ve toplumca benimsenmesi için yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Temel denizcilik anlayışının varlığını belirleyen amatör denizciliğin, sınıflar üstü ayrıcalıklı bir uğraş olduğu yaklaşımından da çok çabuk vazgeçilmelidir. Toplumların sosyoekonomik ve sosyokültürel alanlardaki kalkınmalarında aktif rol üstlenen denizcilik sektörü, denizlerin doğru kullanılmasının ve sürekli korunması gerekliliğinin her zaman bilincinde olmalıdır. Aksi takdirde doğacak bütün sorunlardan ilk önce kendisinin zarar göreceğini kesinlikle bilmelidir. Üç küçük kız çocuğu, bir satış standının önünde kıvrak müzik eşliğinde dans ediyorlar. Bir tanesi beline kenarları pullu bir kuşak bağlamış. Kimseye nasıl göründükleri umurlarında değil; sadece kendi aralarında en güzel kim oynuyor diye birbirlerini süzüyorlar göz ucuyla. Kimse onlarla ilgilenmiyor ve onlar çok güzel eğleniyorlar. Oynadıkları yer, Dikili’nin gece pazarı. Şimdilerde hemen her tatil beldesinde bir gece pazarı kuruluyor. Gece pazarları, mütevazi eğlence ve tatil anlayışının bir parçası. Çeşme, Alaçatı gibi sosyetenin uğrak yerlerinden daha farklı bir eğlence anlayışı bu. Şarkıcılar ve film oyuncuları ile ünlü işadamları ve onların sevgililerinin tatil yaptıkları Çeşme, Alaçatı ve Bodrum’un “beach clup”larında ünlülerin nasıl eğlendiklerini, kimlerle birlikte olup kimlerden ayrıldıklarını, mayo ve bikini modellerini, çocuklarına ne yedirdiklerini magazin sayfalarında izlemek mümkün. İzmir’in daha mütevazi tatil yerleri olan Foça, Yenifoça ve Dikili’de ise daha farklı bir eğlence anlayışı var. Buralarda gündüz saatlerinde çoluk çocuk halk plajlarında denize girilir. Bütün gün plaj şemsiyesi altında ya tılır; olur olmaz yanılır ve mutlaka da bir şeyler atıştırılır. Güneşin altında ıstakoz gibi kızarırken ferahlamak için sık sık denize girilir. Öğle saatinde üstteki tuzlu mayolarla yemek için verilen molanın ardından tekrar deniz kenarına gelinir. Bu programa, sayfiye evi olanların öğleden sonra uykusunu eklemek gerekir. Akşamüstü çayı ise her tatilcinin vazgeçilmez ihtiyacını oluşturur. Akşamları ise güneş batar batmaz hemen her tatil beldesinde mutlaka yer alan kıyı caddesinde piyasaya çıkılır. Genç kız ve delikanlılar süslenirler; orta yaşlı kadınlar daha çok süslenirler; takıp takıştırırlar ve pazardan yeni aldıkları elbiselerini giyerler. Bir tarafı mutlaka deniz diğer tarafında ise yiyecek dükkanlarının sıralandığı caddede eli boş yürüyene rastlanmaz. Çünkü bu tür kıyı kentlerindeki tatil anlayışının en önemli bölümünü yeme etkinliği oluşturur. Ya dondurma yiyerek yürürsünüz buralarda ya da çekirdek çitleyerek. Çekirdek kabuklarını yere atmak da bu tatilin olmazsa olmaz koşuludur. Lokmacının önünde uzun kuyruklar oluşur. Bir sürü tostçu vardır ama sadece bir tanesi çok kalabalıktır. Sonra kıyıda mutlaka bir çay bahçesinde oturulur ve çay içerek gelen geçenler seyredilir. Seyretmek de, yemek gibi önemli bir etkinliktir tatilde. “Gece pazarları” ise tatil beldelerinin gecelerini şenlendirir. Hemen her tatil beldesinde bir gece pazarı kurulur. Stantlarındaki ürünler ve ışıklarıyla rengarenk bir çekim merkezi oluşturur. Alış veriş yapılsa da yapılmasa da burada dolaşmak eğlence de mektir tatilciler için. Kısaca, sosyetik tatil beldelerinin magazin sayfalarında boy gösteren ünlü “ikoncan”ları gibi zayıf olma kaygısı taşımadan tatil yapar kadınlar buralarda. Makyajı ve saçı bozulmasın diye denize girmeden tüm gün güneşin altında sağı solu kesmek, denizin tadını çıkarmaktansa nasıl göründüğüyle ilgili kaygı duymak, mayo altına giyilen topuklu terlikler ve ayakkabılarla bileği burkma tehlikesiyle yürümek gibi tatili zehir eden unsurlar, mütevazi tatil beldelerinde pek yaşanmaz. Bu yüzden buralarda yenilip içilip “piyasa” yapılır, okey oynanır, bol bol yüzülür, gece pazarlarında ucuz ucuz alış veriş yapmanın tadına varılır; kimse de “etrafta magazin muhabirleri var mı” diye umursamaz. Tatil dediğin de böyle olur. [email protected] TOPLUMBİLİMCİLER, KRİZLERİN ETKİLİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR İzmir boşanmada lider Kentte evlenme hızı, ülke ortalamasının altında, boşanma hızı ise diğer illerden yüksek. HİCRAN ÖZDAMAR İzmir, boşanma istatistiklerinde ilk sırada. İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hazırlanan “İzmir kent sağlık profili” kitabında, kentlinin evlenme hızının Türkiye geneline göre daha düşük olduğu, boşanma hızının ise daha yüksek olduğu vurgulandı. Toplumbilimciler, İzmir'’n kentli nüfusuna sahip olduğunu belirterek, bireylerin kaderini belirleyecek kararları kendilerinin verdiğini, kriz dönemlerinde evlilik kararlarında ertelenmeler yaşandığını belirtiyor. ilerlediğine dikkat çekerek, “Okulda kalma süresi arttıkça evlilik kararı alma yaşının ilerlendiğini görüyoruz. Krizler de evlilik kararlarının alınmasını etkiliyor. Eğitimli genç nüfus, kendini güven ortamında görmediğinde evlilik kararını erteliyor” dedi. Kentin göçle birlikte nüfus yapısında değişim yaşandığını kaydeden Tatlıdil, İzmir’e gelenlerin yoksulluktan kaçan bir nüfus olduğunu, işsizlik ve evlilik arasında ters orantı olduğunu söyledi. OKUDUKÇA... Kitapta, 2006 yılına göre kentte yaşayanların yüzde 61.33’nün evli olduğu belirtilerek, “Türkiye’de kaba evlenme hızı binde 8.72, boşanma hızı binde 1.28’dir. İzmir’de kaba evlenme hızı Türkiye’e göre daha düşük, binde 8.29, kaba boşanma hızı ise daha yüksek, binde 2.40’dır. İlk evlenme yaşı İzmir’de erkeklerde 26.7, kadınlarda 23.4’tür” bilgisi yer aldı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, kentleşme oranlarının yüksek olduğu yerlerde evlilik yaşlarının ÇATIRDAMA... Aile kurumunun güven merkezli bir yapı olduğunu anlatan Tatlıdil şöyle konuştu: “Ekonomik sıkıntı, gelir getirmek zorunda olan çiftler arasında gerginliğe neden oluyor. Aile bireyleri arasında güven ilişkisi sarsılıyor ve çiftler arasında çatırdamalar başlıyor. Sonuçta boşanma gerçekleşiyor. Ekonomik krizler sıkıntıların artmasına neden oluyor. Evliliğin mutlu olarak devam etmesi için insanların sorunlarıyla baş edebilecek yapıya kavuşması gerekir. Aile danışma merkezlerinin kurulması gerekir. Yasalarla bir takım yapılar oluşturuyor ancak içleri boş yapılar oluyor. Birey sosyal devlet anlayışını arkasında hissetmeli.” C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear