27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

21 AĞUSTOS 2009 CUMA 3 ’den SERDAR KIZIK ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da Menemen’e Erten morali İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, görevindeki 10. yılını “Emek Barış ve Toplumsal Birlik Ödülü” ile kutluyor. 1980 öncesinin Gültepe Belediye Başkanı Aydın Erten anısına İzmir'i Sevenler Platformu tarafından verilen ödülün ilkini alan Şahin, çalışmalarını “emeğe saygı” çerçevesinde sürdüreceklerini söylüyor. Tahir Şahin, Aydın Erten anısına verilen Emek Barış ve Toplumsal Birlik Ödülü'nün çalışmalarına ışık tutacağını söylüyor İZMİR’İN KALESİ Son yerel seçimlerde İzmir'in önemi ortadaydı ve kentli seçmen kendisinden beklenildiği gibi davrandı. Sonuç olarak “İzmir kalesi” korunmuştu. Ancak kalenin içinde bir başka kale vardı ki, oradaki başarı bir ölçüde gözden kaçtı. Cumhuriyet döneminin en yobaz saldırılarından birinin yaşandığı Menemen de, İzmir'in ilçelerinde korunan kalelerden biriydi. CHP içinde bir dönem genel merkeze muhalif hareketlerin içinde yer alsa da, yerel seçimlerde yeniden aday olmayı başaran Tahir Şahin, Menemen halkının da desteğiyle üçüncü kez seçilmeyi bildi. 10 yıllık belediye başkanlığı çalışmalarını da Aydın Erten anısına ilk kez verilen Emek Barış ve Toplumsal Birlik Ödülü'nü alarak taçlandırdı. enemen’in sorunları üzerine kararlılıkla gittiklerini belirten Şahin, önce kentin su sorununu çözüme kavuşturduklarını, kanalizasyon ve pis kanalın rehabilitasyonu gibi altyapı çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi. “Şehir parkı”nın yaşama geçirilmesiyle birlikte ilçenin farklı bir çehreye büründüğünü belirten Şahin, ova yollarına neşter vurduklarını, bölgenin en büyük pazaryerini oluşturduklarını, sportif alanda da ilçeye önemli başarılar getirdiklerini kaydetti. M Erten'in anısına Gültepe Toros Mezarlığı'nda gerçekleştirilen törende konuşan İzmir'i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, ödül sahibinin kamuoyu araştırması sonucu belirlendiğini, Erten'in çalışma ilkelerine uyması ve başarılı hizmetleri nedeniyle Şahin'in bu ödüle layık görüldüğünü söylemişti. Plaketini Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in elinden alan Şahin de “adam gibi adam” anasına verilen ödülü almaktan büyük onur duyduğunu belirterek, şöyle konuşmuştu: “Yaşamımın en anlamlı ödülü. Özgürlük ve bağımsızlık yolunda mücadele eden bir halk kahramanının adına verilen ödülü CHP'li bir belediye başkanı olarak almaktan dolayı son derece mutluyum. Erten'in Gültepe Belediye Başkanlığı yaptığı yıllarda, ülkeyi, siyasi olguları yeni yeni tanımaya başlayan 14 yaşında bir çocuktum. 77'lerde ise Erten'i daha yakından tanıma fırsatım oldu. Emeğe verdiği destekten dolayı Aydın Ağabeyin adı anarşist, hatta komüniste çıkmıştı. Emeğe verilen destek komünistlikse ben ben komünistim, anarşistim. Emeğe saygı, halka hizmet anlayışıyla sürdürdüğümüz çalışmalarımız dün olduğu gibi bugün de, yarında, gelecekte de devam edecektir. Bu çizgiden milim bile sapmadan görev yapacağız. Menemenlilerin, belediye çalışanlarının, demokratikleşmeye inanmış herkesin katkısı olan bu anlamlı ödüle layık olmaya çalışacağız.” Şahin, önümüzdeki dönemde de Erten'in düşünce ve eylemlerinin kendilerine ışık tutacağını söylüyor. Eski Başkan Subaşı tarafından başlatılan proje tamamlanamadı Yapılamadı, yıkılıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Selçuk’ta eski Belediye Başkanı Kamil Subaşı tarafından yapımına başlanan ve on yıl önce işbaşına gelen Vefa Ülgür tarafından inşaatı durdurularak yargıya taşınan yeni otobüs terminali, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesinin ardından yıkılıyor. Terminal binasıyla uzmanların hazırladığı 500 sayfalık raporda, söz konusu inşaatın kullanılamaz durumda olduğu, binanın çökme riski taşıdığı vurgulanmıştı. Selçuk Belediye Başkanı Ülgür, “Terminal binası, yapımına başlanılmasından son aşamaya dek hep kuşku uyandırmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan inceleme sonucu da, inşaatı gerçekleştiren firmalara fazla ödeme yapıldığı belirlenince yargıya başvurmuştuk. Bu davalar lehimize sonuçlanmıştır.İlgili yasa gereği İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devir ettiğimiz garaj inşaatının bilimsel değerlendirmeler sonucu yıkımına karar verilmiş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkım başlatılmıştır. Garajın kent merkezi dışında yapılacak yeni yerine taşınmasından sonra biz de boşalan alanı yeniden düzenleyeceğiz” dedi. Yabancıların kazı yaptığı yerlerde müze kurulmasına karşın kazı başkanlarının Türk olduğu ören yerlerinde aynı duyarlılığın gösterilmediği vurgulandı. bakmakta yarar var. İki ayaklı “bir çözüm” planı devrede olmasın sakın! İlk ayak terör örgütü. Küresel batılı güçler, bu coğrafyadaki uzun erimli planları çerçevesinde yıllardır kullandıkları PKK’yi silahlı örgüt olarak devreden çıkarmaya karar vermişlerdir. Çünkü Irak’ın kuzeyinde tasarladıkları oluşum gerçekleşmiş, şimdi sağlamlaştırma sürecine girilmiştir. Konunun ikinci ayağı Türkiye. Bu çerçevede “çözüm” denilen tartışma, Türkiye’nin iradesinin şekillendirilmesine yöneliktir. Demokrasinin, hakların, özgürlüklerin çok tartışmalı olduğu bir iktidar sürecinde, Kürt meselesine gelince “demokrasi” söylemini dilinden düşürmeyen iktidarın yarattığı çelişki dikkat çekmiyor mu? Soralım o zaman! Pek savundukları AB’ye uyum çerçevesinde Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, yargı reformu, adil yargılama ve çalışanların sendikal hakları, demokratikleşme çerçevesinde niçin ele alınmıyor, niçin bunlardan söz bile edilmiyor? Sonuç olarak halen sıklıkla bombaların patladığı, yüzlerce insanın öldüğü Irak’ı 2011 yılında terk etmeye çalışan küresel güçler, bugün “çözüm” tartışmasını Türkiye’nin önüne koymuştur. Nereden anlıyoruz? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözleri bir ipucu olabilir mi? “Türkiye’de bir mesele var. Herkesin kendi meselesini, problemini kendisinin çözmesi gerekir. Bir ülke kendi sorunlarını kendi inisiyatifiyle çözmezse başkaları günü gelir daima bunu istismar eder... Daha da önemlisi uluslararası konjonktür de çok müsait. Her zaman müsait olmayabilir...” Mesele anlaşılmıştır... 1. Başkaları gün gelir bunu istismar eder... 2. Uluslararası konjonktür çok müsait... Kapalı kapılar ardında Türk milletinden gizlenen senaryolardan söz ediliyor. Onca teröre karşın Türk ve Kürtleri kapıştıramayanların senaryoları... İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı DİSK’in genel merkezinde ağırlayan Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs’ta DİSK’in basılmasını, işçilerin tekme tokatla coplanmalarını, basınçlı suyla sürüklenmelerini, Taksim yasağını, Güneydoğu’daki açlığı, sefaleti, feodal düzen kalıntılarını, töre cinayetlerini, ağaların zulmüyle ezilen topraksız Kürtleri, etnik köken farkını gözetmeden Türk halkının kanını emen, onu yoksulluğa sürekleyen küresel sömürü düzenini, özelleştirmeleri, cemaat kadrolaşmasını, emperyalizmin Türkiye’ye yönelik oyunlarını “demokratikleşme” adına sordu mu acaba? Örneğin 1 Mayıs’ı 2010’da Taksim’de kutlama sözünü aldı mı? Yıllardır demokrasi talebimiz sürdü geldi. Ama Irak’ı işgal eden küresel güçlerin bir buçuk milyon insanın yaşamına mal olan “demokrasi getirme” operasyonunu da unutmuyoruz. Dileyelim bizdeki “demokrasi” ya da “Kürt” açılımı dedikleri, böylesine kanlı bir bilançoya yol açmaz. 12 Eylül cuntası da “Atatürk” diye diye Atatürk’ün mirasını kaldırmıştı da... serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Tarihte yabancı ayrıcalığı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA ArkeologMimar Prof. Dr. Ahmet Tırpan, “Nerede yabancılar tarafından kazı yapılan ören yeri varsa, orada müze var. Ancak Türk arkeologların kazı yaptığı ören yerlerinde müze kurulamıyor” dedi. Muğla’daki Hekate Kutsal Alanı Kazı Başkanı, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Tırpan, ülkenin arkeolojik zenginliğinin yeterince değerlendirilemediğini savundu. Türkiye’de çalışan onlarca arkeolojik kazı grubunun yeterince bilimsel araştırma yapamadığını belirten Tırpan, şunları söyledi: “Bu yüzden Ana dolu coğrafyasında yaşayan birçok önemli devletlerin başkentleri yabancılar tarafından kazılıyor. Hititler’in başkenti olan Hattuşaş’ı, Bergama Krallığı’nın başkenti Bergama’yı, Truva’yı Almanlar, Frigler’in başkenti Gordion’u, Lidya’nın başkenti Sardes’i Amerikalılar, Efes’i Avusturyalılar kazıyor. Türk arkeologlar finansman ayrılmaması gibi nedenlerden dolayı ya kazı çalışmaları yapamıyor ya da başlamış olan çalışmalar yarıda kesmek zorunda kalıyor. En önemlisi yabancıların kazı yaptığı bu ören yerlerinin hepsinde müze var. Türklerin kazı yaptığı ören yerlerinde yok. Biz müze açamıyoruz. Bu ne durumda olduğumuzun en çarpıcı göstergesi.” İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Haftada bir gün yayınlanır. C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear