Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 HAZİRAN 2009 CUMA 5 D E N İ Z C İ Tiryakiye çifte darbe 'Son yasa ve vergilerin ardından tiryakiler arasındaki sigara ve ateş alış verişi ritüeli, büyük bir darbe alacak. Sigara içenler, suçluluk psikolojisi ve ikinci sınıf vatandaşlığa düşmenin yüküne daha fazla dayanamayıp sigarayı bırakacaklar!' ASUMAN ABACIOĞLU Sigarayı bırakmanız için artık bir nedeniniz daha var; hükümet, bu kriz ortamında tütün ürünlerinin maktu vergisini 50 kuruş artırdı. Yetkililer, sigaradaki vergi zammının, diğer pek çok üründeki ÖTVKDV indirimlerini fazlasıyla karşılayacağını söylüyor. Bundan böyle bir paket sigaradan 1.55 lira yerine 2.05 lira asgari maktu ÖTV alınacak. Türkiye’de günde ortalama 15 milyon paket sigara tüketildiği dikkate alınırsa, bu zamla sadece 3 ayda devletin kasasına fazladan yaklaşık 675 milyon lira gireceği hesap ediliyor. Tiryakilere tavsiyem, bu kadar yükü üstlenmektense sigarayı bırakın daha iyi. Üstelik, bu, içinde bulunduğumuz ekonomik bunalımda yapacağınız en kârlı yatırım olur. Yani, sigara içerek yakalanacağınız hastalıkların tedavisi için ödeyeceğiniz faturaları da düşünürseniz. Sigara yasağının kamuya açık alanlarda yaygınlaşmasının ardından, sigara denetimi yapanlara engel oldukları gerekçesiyle iki kafe çalışanına 6 ay 20’şer gün hapis cezası verilmesi, sigara tiryakiliğini iyice tatsız hale getirdi. Tütün ürünlerine getirilen vergi artışları ile de “sigara ikram etme” gibi bir davranış, sanırım artık tarihe karışır. Böyle giderse tiryakiler arasındaki “sigara ve ateş alış verişi” ritüelinin eşlik ettiği “Zümrüdanka Kardeşliği” büyük bir darbe alacak. Sigara içenler “suçluluk psikolojisi” ve “ikinci sınıf” vatandaşlığa düşmenin yüküne daha fazla dayanamayıp sigarayı bırakacaklar. Hem zaten yıllardır sigara içmenin sağlığa zararlarını da Türk toplumuna özgü “Bana bir şey olmaz” mantığıyla göz ardı edip duruyorduk. Hem yasaklar, hem de fiyat artışlarının yanı sıra işin bu yönünü de tekrar düşünmenin tam zamanıdır. Yerel seçimler öncesinde İzmir’deki “arsenikli su” konusunda yaratılan fırtınayı hatırlayın. Oysa her bir sigaradan ortama 10 ile 30 ppm arsenik saçıldığını biliyor muydunuz? Ya da içilen her bir sigaradan, 90 tanesi kanser yaptığı kesin olarak bilinen 4 binden fazla zararlı kimyasalın, buna siyanür de dahil, tütün dumanıyla etrafa dağıldığını? DEÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve İl Tütün Kurulu Başkanı Doç.Dr. Oğuz Kılınç, sigaranın sadece kronik bronşit, damar sertliği, kanser gibi hastalıklara yol açmakla kalmadığını, içenlerde “görme kusuru” da yarattığını söylüyor. Bu kusur yüzünden “sigara benim tek dostum, can yoldaşım, dert ortağım” diyen tiryakiler, sigaranın gerçek yüzünü göremiyorlar. Doç. Dr. Kılınç, “Nasıl ki aşk da bir görme kusurudur ve evlenince düzelirse”, sigara bağımlılığındaki görme kusurunun da sigaraya bağlı bir hastalığa yakalanınca düzeldiğini belirtiyor. Tütün endüstrisinin insanlarda “bağımlılık yaratma” yöntemleri de kabul edilebilecek gibi değil. Doç. Dr. Kılınç, tütün endüstrisinin tütünü işlerken kendine özgü birtakım sosları da sigaranın içine koyduğunu, bu sosların içinde ne olduğunun “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmadığını söylüyor ve “Bu soslar, bağımlılığı artıran başka maddeler içeriyorlar mı sorusu insanın aklını kurcalıyor” diyor. Ülkemizde 22 milyon sigara bağımlısı var; bunların önemli bir bölümü de henüz çok genç yaşta. Bu yasakları ve sigara içimini engelleyecek pek çok önlemi desteklemek gerekiyor. Pervane Suyu ÜNAL BENLİALPER Geçen hafta kısa bir araştırmadan sonra denizcilik sektöründe bazı Türkiye gerçeklerini gözlemledim. Doğru planlama ve programlı denizcilik politikalarından yoksun bir yapılanmanın hedeften ne kadar uzak olduğu görülüyor. Yapay ve günü kurtaran geçici gelişmelerin sektöre gerçekte zarar verdiğinin altını çizmek isterim. Öncelikle denizcilik kavramı ulusal bir anlayışla değerlendirilmeli ve evrensel boyutlarıyla işlenmelidir. İşte denizciliğimizden bir sayfa. Ekonomik kriz nedeniyle tersanelerimizdeki sipariş iptalleri 4 milyar dolara ulaştı. Yine krizden etkilenen sektörde 15 bin kişi işini kaybetti. Dünyayı saran küresel krizden kurtulmak için gereken ekonomik destek 3.5 trilyonu aşıyor. Deniz ticaret filomuzu oluşturan gemi sayısı 2007 verilerine göre 1473 adettir. Bunların üçte biri ithal edilmiştir. Bu gemilerin genel yaş ortalamaları 2008 başı itibariyle 23'tür. Deniz ticaret filomuz, şubat 2008 itibariyle dünya sıralamasında Bermuda, Malezya, Saint Vincent, Bahama, Malta ve Singapur’un da gerisinde kalarak yirmi beşinci sırada yer almaktadır. Türkiye’nin deniz yolu ile yapılan dış ticaret taşımacılığında Türk bayraklı gemilerin 2007 yılındaki payı sadece yüzde 16.7'dir. 2007 itibariyle Türkiye’de 84 tersane mevcut olup, 2013 yılına kadar 140'a ulaşması hedeflenmektedir. Türk tersanelerinde 2007 yılında 98 adet gemi inşa edilmiştir. Ülkemizin kıyı uzunluğu 8 bin 333 km olup marina sayısı 36'dır.İtalya’nın kıyı uzunluğu 6bin 500 km olmasına rağmen, sahip olduğu marina sayısı 380'dir. 2007 yılında dünya genelinde kruvaziyer (yolcu gemileri) turizminde 14 milyon kişi seyahat etmiştir. Türkiye’ye ise 2007 yılında 1 milyon 350 bin kişi kruvaziyer seyahati gerçekleştirmiştir. Türkiye, dünya su ürünleri üretiminde (2007) yıllık ortalama 770 bin ton ile 30. sırada yer almaktadır. Peru 8.8 milyon ton, Endonezya 4.5 milyon ton, Şili ise 4.3 ve Çin 16.6 milyon ton ile üst sıralarda bulunmaktadır. Ülkemizde 160 adet liman ve iskele bulunmaktadır. Bunların yıllık kapasiteleri 350 milyon tondur. Cezayir’de su ürünleri yönetimi için Balıkçılık Bakanlığı kurulmuş iken bizde halen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gölgesinde emaneten yöneltilmektedir. Su ürünleri genel müdürlüğü bile kurulmamıştır. Endonezya’da bile Denizcilik İşleri ve Balıkçılık Bakanlığı, üstlendiği önemli ulusal görev ile sektördeki kalkınmaya büyük destek sağlamaktadır. Ülkemizde ise bu işler kuruluş yasası bile olmayan müsteşarlık düzeyinde yapılmaktadır. unalkaptan@hotmail.com C M Y B C MY B