26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 MAYIS 2009 CUMA 7 STROHGAU SENFONİ ORKESTRASI SIĞACIK’TA P A T İ K A ‘Bizim Şimdi Ölmememiz Lazım’ HALUK IŞIK Kalede ilk senfoni İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tarihi Sığacık Kalesi, kültürel etkinliklere evsahipliği yapmaya başlıyor. Kaleiçindeki ilk etkinlik çerçevesinde, yarın saat 20.30'da Strohgau Senfoni Orkestrası sahne alacak. Konser, ilçenin tarihi zenginliklerine dikkat çekmeyi ve turizme kazandırmayı amaçlayan Seferihisar Belediyesi'nce düzenlendi. Belediyeden yapılan açıklamada tarihi alanlarda yaz boyunca kültür sanat etkinliklerinin devam edeceği duyuruldu. AKADEMİ İKSEV Genç yetenekler aranıyor!.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)– İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından hayata geçirilen Akademi İKSEV, genç yetenekler arıyor. Akademi’de 2009 2010 eğitim dönemi için öğrenci başvurularının başlatıldığı belirtildi. Müzik ve sahne sanatlarında yaratıcılık, yorum ve araştırma alanlarında eğitim veren merkezde, güz dönemi için seviye tespit ve yetenek sınavının yapılacağı açıklandı. 30 Mayıs'a kadar ön kayıt yaptıran öğrenciler, 8 Haziran'da sınava alınacak. Akademi İKSEV yeni eğitim dönemde piyano, gitar, yaylı, nefesli, vurmalı çalgılar, şan, teorikompozisyon, ilköğretim öncesi müzik eğitimi, jazzbass, latin perküsyonu, bale, modern ve salon dansları alanlarında eğitim verecek. Detaylı bilgi www.akademiiksev. org sitesinden, 482 009 /111 No’lu telefondan ya da [email protected] adresinden alınabilir. 1876’da Armauer Hansen tarafından bulunan, lepra ya da Hansen basilinin yol açtığı, deri ve sinirleri yuva edinip, kronik olarak gelişen, beden yapısında bozulmalara yol açan ölümcül bir hastalık var; lepra ya da cüzzam. Kısaca, hastanın etleri döküyor, biçimsel deformasyonlara yol açıyor, bu durum hastanın ruhsal durumunu dinamitleyip, toplumsal yapısını ve konumunu mahvediyor. Hastalığa dair ilk kayıtlar İ.Ö. 600’lü yıllara dayanıyor ve Hindistan’dan Büyük İskender’in askerlerince kıta Avrupasına taşındığı düşünülüyor. Haçlı seferleriyle yaygınlaşan bu hastalığın ve tedavisinin bilinmediği dönemlerde; hastalar dışlanıyor, uzak yerlere sürülüyor, hatta adalarda kendi hallerine bırakılıyordu. “Cüzzamlı gibi...” günümüzde sık kullanılan ve faşizmden beslenen bir deyimdir. Ülkemizde cüzzam, “sosyal hastalıklar” arasında sayılmaktadır. Kalıtımın, hastalıkta büyük payı vardır. Daha çok Güneydoğu Anadolu’da görüldüğü belirtilmektedir. Genellikle çok çocuklu, tek odada yaşayan, yeterli ve dengeli beslenemeyen insanlarda rastlanmaktadır. Erken tanı çok önemlidir ve en büyük engel, ailelerin “toplumsal red” kaygısıyla, gizleme ve tedaviyi geciktirmeleridir. 2002 verilerine göre, ülkemizde 2605 kayıtlı hasta bulunmakta, kontrol altında tutulmaktadır. Uzmanlardan yaptığımız derleme, bize genel olarak bu bilgileri veriyor. Salgın tehlikesi olmayan ve nadir olarak bulaşan cüzzam, bir zamanlar ülkemizi de istila etmişti. Şeyhi şıhı, büyüsü duası, bir türlü bulamıyordu çaresini. Valisi, kaymakamı, muhtarı şaşkındı. Mustafa Kemal ne demişti, söylediklerini Cumhuriyet adına, kimileri ne hale getirmişti? Onlar, Haldun Taner’in dediği gibi, gözlerini kapar, vazifelerini yapardı. “Odun koysam seçilir” diyenlerce seçilenler de, elbette bunları düşünemezdi. Ağalar şaşkındı, marabalar şaşkındı. Öyle ya, cüzzamlının erkeği tarlaya sürülemez, kadını satılamaz, kuma alınamazdı. “Allahın lanetlediği kul” olarak, ülkemizdeki cüzzamlılardan kaçının kör karanlık damlarda, kaçının kahrolası zehirli büyülerle ölüme terkedildiği yazmıyor kayıtlarda. Çünkü sistem, en büyük gücünü, gerçeği gizlemekten, bilgiyi paylaşmamaktan; sırtını dayadığı vahim ortaklıklardan alıyordu. Bunun adı elbette çağdışılıktı ve söyleyeni söylediğine pişman ederdi. Buna itiraz edenleri, vatan, millet, din düşmanı ilan eder, Yaşar Kemal’in “Teneke”de anlattığı gibi sürer, olmadı hapseder, ders alınmamışsa yakar, asardı. Hepsini yaptılar. Bir Cumhuriyet düşünden, bir garabet yaratılabiliyordu işte. Köy Enstitülerini kapatır, Halkevlerini yokeder, ikballeri uğruna ses çıkarmayanları iyi sezer, kullanır, yolunuza devam ederdiniz. Marshall’dan süt tozları, ilaçlar, araç gereçler gelir; ikisini dağıtır, iki binini stoklar, demetle para istiflerdiniz. Nasılsa, Erol Toy’un “İmparator” benzeri yapıtlar okunmazdı. Yıllar sonra, Nazım Hikmet üstünden rol çalmaya kalkar, ama “Vatan Haini” şiirine de sıra gelecek diye, korkardınız. Zavallıydınız... Sonra, gencecik bir kadın, yollara düşerdi. Cüzzamlılara dokunurdu, insan olduklarını anımsatır, inanılmaz bir savaşım başlatır, herkesi çağırırdı. Bireysel yaşamın, toplumsal sorumlulukla anlam kazanacağını kanıtlayacaktı. Çünkü o, bir Cumhuriyet Kadınıydı. Ona “Gandhi Ödülü” verdiler... Haftaya o kadını, hocamız Türkan Saylan’ı anlatmaya devam edeceğiz. Cüzzam sürüyor çünkü. Cüzzam, söküp atmamız gereken çürümelerde... [email protected] C M Y B C MY B KARACA: 'Melekler ve Şeytanlar' 11.00, 12.15, 13.45, 15.00, 16.30, 17.45, 19.15, 20.45, 'Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.15. (0 232 445 87 76) AGORA: 'Adabı Muaşeret' 12.00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.00, 'Kan Kitabı' 12.30, 14.45, 17.00, 19.15, 21.30, 'Star Trek' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.00, 'Hannah Montana' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Müzede Bir Gece' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, 'Melekler ve Şeytanlar' 12.00, 15.00, 18.00, 21.00, 'Arkadaşımın Aşkı' 12.00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.00, 'Tetikçi' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15. (0 232 278 10 10) AVŞAR PALMİYE: 'Devrim Arabaları' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.15, 'Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar' 11.15, 13.45, 16.15, 18.45, 21.15, 'Hızlı ve Öfkeli' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15. (0 232 277 48 00) CİNECITY KİPA: 'Müzede Bir Gece' 11.00, 11.45, 14.15, 16.45, 18.30, 19.15, 21.00, 21.45, (C Cmt) 23.30, 00.15, 'Hadi Gari Cumhur' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.30, (CCmt) 00.00, 'Usta' 16.00, 'Star Trek' 11.15, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, (C Cmt) 00.30, 'Parti Tırtılları' 10.30, 'Melekler ve Şeytanlar' 12.00, 14.45, 17.30, 19.00, 20.15, 21.45, (C Cmt) 23.00, 00.30, 'Arkadaşımın Aşkı' 11.00, 13.00, 14.45, 15.15, 17.30, 19.15, 19.45, 22.00, (C Cmt) 00.15, 'Lilly ve Sihirli Kitabı'11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 'Adabı Muaşeret' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, 'C Cmt) 23.30, 'Tetikçi' 11.45, 17.00, 21.30, (CCmt) 23.45. (0 232 386 58 88) İZMİR: 'Melekler ve Şeytanlar' 12.00, 13.30, 15.00, 16.30, 18.00, 19.30, 21.00, 'Nokta' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Arkadaşımın Aşkı' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15.(0 232 421 42 61) AFM FORUM BORNOVA: 'Melekler ve Şeytanlar' 10.45, 13.30, 16.35, 19.45, 'Arkadaşımın Aşkı' 11.30, 13.45, 16.10, 18.40, 21.10, (C Cmt) 23.30, 'Hadi Gari Cumhur' 11.45, 14.00, 16.20, 18.50, 21.15, 'Caroline ve Gizli Dünya' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 20.50, 'Star Trek' 10.40, 13.10, 15.50, 18.40, 21.20, 'Müzede Bir Gece' 11.30, 13.45, 16.15, 18.45, 21.10. (0 232 373 03 50
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear