Catalog

1 MAYIS 2009 CUMA 7 Modacı Esin Yılmaz’ın tasarımında ‘kitap’ öne çıkıyor P A T İ K A İşçi Tulumuyla Hürriyet... HALUK IŞIK Bilinen öyküdür, Nazım Hikmet İstanbul caddelerinden geçerken, işçiler ona doğru şöyle haykırıyordu; “Güzel günler göreceğiz çocuklar!” Bir şair için, ne büyük onur! Böylesi bir şaire sahip olduğu için, işçi sınıfı adına ne gurur! Bu satırların yazarı başta olmak üzere, günümüzün cümle yazarı çizeri, bu anlamda bir onurdan hazin biçimde uzaktır. Sınıf mı, onu hiç sormayın. Neden? Bu konuya “Emek ve Sanat Dünyası” başlığıyla, geçmiş Patika’larda değinmeye çalışmıştık. Ama bu soruyu bir daha sormanın tam zamanıdır; çünkü bugün 1 Mayıs. Yanıtı bulabilir miyiz, kim bilir? Aşık İhsani de yok ki; kestirmeden, iki dize beş notayla sazından sesinden döküversin önümüze. Işıklar içinde yatsın delifişek ozan... Sınıfın sanatçısını özlemediği, sanatçının sınıf bilincini yitirdiği, tuhaf bir süreçten geçiyoruz. Yanlış anlaşılmasın, sanat, doğası gereği hep muhaliftir, muhalif kalacaktır. Bu doğru. Sanat, önünde sonunda gerek üretim, gerekse tüketim açısından bireysel bir etkinliktir. Bu da doğru. Ama “bireysellik” biraz da “toplumsal” tercihlerle kendini gösterir ki, işte yakınmamızın gerekçesi tam da buradan beslenmektedir. Sarsılmış, yozlaşmış bir sınıf bilinci, “hangi sanatçı / nasıl sanat?” sorusunu soramaz. Sanatçıysa, zamanın vahşiliğine karşı dalgakıran olma işlevini unuttuğu (varoluşuna ihanet ettiği desek, ağır mı olur?) için, böylesi bir soruya verilecek yanıtın öznesi olmayı düşünemez. Paradoksa dönüşmüş, ama anlaşılması kolay bir gerçekten söz ediyoruz. Bireysellikten “bireyciliğe” dönüşülmüşse, orada toplumsal tercihler gibisinden bir kaygı bile söz konusu değildir. Bu belirleme, sınıfın da, sanatçısının da rötuşsuz fotoğrafıdır. Şarkıcı diyor ya; “Masum değiliz hiçbirimiz...” Bunun için kapitalizm ve emperyalizm, elinden geleni yapmış; kendi sınıfının eylem alanını genişletmiş, yandaş profilini oldukça zenginleştirmiştir. Artık yalnızca tröstlerle, çuş’larla (çok uluslu şirketler), klasik yöntemlerle çalışmıyor kapitalizm ve onun evrensel şaklabanlığı emperyalizm. Etnik şovenizmi kışkırtarak, dinsel kutuplaşmayı ateşleyerek, halkları ve uygarlıkları birbirine düşman kılarak, yarattığı cehennemin ömrünü uzatmaya çalışıyor. Pervasızlığını öylesine cam çerçeve kırarak sürdürüyor, uşaklarının düzmece küresellik övgüleriyle, bu kepazeliği öylesine doğalmış gibi dayatıyor ki; bataklıkta nefes almaya çalışan bizlere, itiraz etme hakkımızı unutturuyor. Bir adım geriye çekilelim, gündelik oyalanmalara boşverip, olup bitene uzaktan bakalım, gerçeğin çırılçıplak karşımızda durduğunu göreceğiz. Gerçek mi? Tek başına aylarca grev yapan emekçi kadındır. Emeğini savunurken, panzerlerin tazyikli sularıyla savrulan adamdır. Üç kuruşluk sadaka için, birbirini ezen insanlarımızdır. Kafası tüfek dipçiği ile kırılan çocuktur. Gerçek mi? İncinen hukuk, unutulan onur, savrulan hayatlar, zamanları çalınan ülkemizdir. Yalanlar gerçeğimize dönüştürülmüşse, sormak hakkımızdır; buna direnecek sanat nerede, sanatçı nerede? Aşık İhsani “Sorumluyum ben çağımdan” demişti. Sanatçı olalım olmayalım, insan olarak düşünmeliyiz; ne demek istemişti? Sömürüye, yobazlığa, bölücülüğe karşı tek silahımız; yurtseverliğimiz, devrimciliğimiz, insana ve hayata karşı saygımızdır. Bugün 1 Mayıs. Anımsamak ve anımsatmak için, harika bir gün... Etekleri kitap çalıyor! OZAN YAYMAN Anadolu kültürünü modern estetik anlayışıyla harmanlayan ve bu kapsamda tasarımlar yapan modacı Esin Yılmaz'ın son çalışması “aydınlanma” üzerine oldu. Yılmaz'ın, aydınlanmanın pusulası olan kitabı öne çıkardığı “Eteklerim Kitap Çalıyor” adlı elbise tasarımı, İzmir'deki kültürel etkinliklerin simgesi olma yolunda. İlk kez İzmir Kitap Fuarı kapsamında izlenime sunulan yapıtın cepleri “dünyalarla” dolu. Kitabın yaşamsal önemine gönderme yapan ünlü modistin, dört bir tarafında kitap için cepler olduğu halde hazırladığı elbisesi İzmirliler tarafından büyük ilgi gördü. Yılmaz'ın elbisesinde yer alan kitap ceplerinin birisi de gazetelere ayrıldı. Yılmaz, Eteklerim Zil Çalıyor ile ilgili olarak, “Bir insanın beynini giydirmek, bedenini giydirmekten daha önemlidir. Eser bu fikre hizmet ediyor” yönünde görüş belirtiyor. Okumanın önemine ve gerekliliğine dikkat çeken Yılmaz, tasarımıyla ilgili “Kitap, insanların önüne açılmış bir penceredir. Kitabın insan hayatının her anında olması amacıyla Eteklerim Kitap Çalıyor adını verdiğim elbiseyi tasarladım ve yaşadığım kente armağan ettim” diyor. Yılmaz, bireylerin bulundukları şehre katkıları olması gerektiğine inandığını söyleyerek, “Bu şehirde nefes alan insanlar olarak, kentimiz için artı değerler üretmeliyiz. Bu güne kadar aydınlanma temalı çok sayıda proje geliştirdim. Bundan önce Kitap Ağacı oluşturmuştum. İnsanlar evlerinden getirdikleri kitapları sözünü ettiğim ağaca asmışlar ve bir anlamda bilgiyi paylaşmak isteyenlere sunmuşlardı. Bu çalışmamdan yola çıkarak, yine aydınlanma temalı bir eser gerçekleştirdim. Oldukça ilgi gördü. Edebiyatçı arkadaşlarımız bundan böyle İzmir'de düzenlenecek, kültürel etkinliklerde, Eteklerim Zil Çalıyor'u simge olarak kullanmak istediklerini söylüyorlar” diye görüş belirtiyor. Yılmaz, Eteklerim Zil Çalıyor'un ceplerine Aşık Veysel, Orhan Veli, Neruda, Mevlana, Shekespeare'in yapıtlarından örnekler yerleştirdiklerini söyleyerek, “Okuyan insan kendisini ve yaşadığı çevreyi değiştirir. Bu bilinçle özellikle gençlerimizin daha fazla kitap okuması gerektiğini savunuyoruz. Ömrümü moda sanatına verdim ve geldiğim noktada biliyorum ki; beyinleri giydirmek, bedenleri giydirmekten daha önemlidir” diyor. halukisik@gmail.co m AGORA: 'Benim ve Rozun Sonbaharı' 12.00, 14.15, 16.45, 19.15, 21.30, 'Dost AVŞAR PALMİYE: 'Başka Kentin Çocukları' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.30, 'Ay Prensesi' 12.30, Belediye Başkanı C M Y B C MY B KARACA: 'X Men Başlangıç:Wolverine' 11.45, 14.00, 16.15, 18.45, 21.00, 'Başka Semtin Çocukları' 11.30, 13.30, 15.30, 18.00, 21.00, 'Devrim Arabaları' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15. (445 87 76) Kazığı/How to Lose Friends' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.00, 'Parti Tırtılları/Disco Warms' 11.00, 13.45, 14.30, 16.15, 'Pembe Panter 2/Pink Panther 2' 18.00, 20.00, 22.00, 'Kız Kardeşim Mommo' 11.00, 13.00, 'Oxford Cinayetleri/The Oxford Murders' 15.00, 17.15, 19.30, 21.45, 'Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar/He Is Just Not That Into You' 11.00, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, 'X Men Başlangıç:Wolverine/ XMen Origins : Wolverine' 11.00, 13.30, 16.15, 19.00, 21.45, 'Ay Prensesi/The Secret of Moonacre' 11.00, 13.00, 15.00, 'Kehanet/Knowing' 17.00, 19.30, 22.00, 'Kelebek' 11.00, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00. (278 10 10) 14.45, 17.00, 19.15, 20.30, 'Saddamın Askerleri' 12.00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.00, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, 'Güneşi Gördüm'11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30. (277 48 00) CİNECITY KİPA: 'Kelebek' 11.00, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, (CCmt) 00.30, 'Parti Tırtılları' 10.30, 12.30, 14.30, 'Kehanet/Knowing' 16.30, 19.00, 21.30,(CCmt) 00.00, Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar/ He's Just Not That Into You' 11.00, 13.30, 16.15, 19.00, 21.45, (C Cmt) 00.15, '13.Gün/ Friday The, 13 Th' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, (CCmt) 23.45, 'XMen Başlangıç:Wolverine/ XMen Origins: Wolverine' 11.45, 14.15, 16.45, 19.15, 21.00, 21.45, (CCmt) 00.15, 'Oxford Cinayetleri/The Oxford Murders' 11.30, 14.0, 16.30, 19.00, 21.30, (CCmt) 00.00, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı' 10.30, 12.15, 'Dost Kazığı/How to Lose Friends' 14.00, 16.15, 18.30, 'Pembe Panter 2/The Pink Panther 2' 11.00, 13.00, 15.00, 19.00, 'Deli Deli Olma' 17.00, 21.15, (CCmt) 23.45, 'Devlet Oyunları/State of Play' 11.15, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, (CCmt) 00.30. ( 386 58 88) Emeğin, dayanışmanın, “Bir” olmanın sevincini ve onurunu taşıyan tüm emekçilerimizin bayramını kutlarım. Küçükköy Belediyesi Adına Mesut Ergin