Catalog

24 NİSAN 2009 CUMA 7 P A T İ K A K Ü LT Ü R G E Z L E R BA Ş L AT I L I YO R 23 Nisan’ları Doğru Okumak... (2) HALUK IŞIK Başlarken, yetişkinlerle çocuk/genç (doğal devrimciler) ilişkisinden yola çıkarak, toplumların yeni kuşaklara bakışına değinmiş, durumun hiç de parlak olmadığını vurgulamıştık. Adına “çağdaş, gelişmiş, uygar” dediğimiz toplumların, bu nitelemeleri, biraz da çocuklarınagençlerine yönelik tutum ve yaklaşımlarıyla hak ettiğine dikkat çekmiş yazımızı bir soruyla bitirmiştik; “Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara, 19 Mayıs’ı gençlere neden armağan etti?” Aydınlanmadan ve ilerlemeden korkan/korkutulan toplumlar; kendilerini bu bataklıktan çıkaracak kuşakları yetiştiremez. Böylesi toplumların yetişkinleri, soru sormanın, varolanı irdelemenin, itiraz hakkını kullanmanın nasıl bedeller ödemeyi gerektirdiğini bildiği, gördüğü, tanık olduğu için; işe çocuk ve gençlerinin “doğal devrimciliği”ni boğmakla başlar. Yeni kuşağın tüm “enerjisini” örseler, köreltmek için her türlü aracı kullanır. Bu araçlar, türlü kutsallık kılıfıyla saklanarak, “yoksunlaştırma, cezalandırma, dışlama” ortaklığında buluşur. Okurumuz Dr. Cengiz Bıçakçı’nın dillendirdiği gibi; “Bir ağacın filizden özgürce yetişip göğe yükselmesini istemezler ve ‘ağaç yaşken eğilir’ derler.” Böylelikle çocuk, yetişkinleri gibi silik, kurnaz, korkak, günle yetinen, ülkesi ve dünyası için bir düş bile besleyemeyen, cehaleti kabalıkla ve şiddetle örtmeye çalışan, zevksiz, gerici bireyler olmaya itilir. Çünkü çevresindeki “model ya da modeller”, bu niteliklere haiz tiplerdir. Yeni kuşak da, dilini en çok 10–15 sözcükle kullanacak, kırmızı ışıkta durmayı beceremeyecek, sıraya giremeyecek, yoksunluk ve sakillikten ancak saldırganlık ve kabalıkla kurtulacağına inanacak, eline hasbelkader geçen “yetkilerini” şiddete dönüştürmekten kaçınmayacak, ama bir türlü “sorumluluklarını” düşünmeyecektir. “Adamdan sayılmanın”, çevresindeki modellere dönüştükçe mümkün olacağına inandırılmıştır çünkü. Kendinden üsttekine kul, kendinden aşağıdakine zorba olmak, onun için biricik “yaşama kültürü”dür. Bir ülke niye ve nasıl sevilir, dağlar nehirler vadiler niye korunur, emek, aşk, merhamet ve hoşgörü ne demektir, insan olma erdemi ne işe yarar ve bu dünya niye böyle bir dünyadır soruları onu artık ilgilendirmez. Böylece, bir kuşak daha heba edilmeye ve toplum bir önceki kuşaktan geriye düşmeye başlar. Böylesi toplumlarda, örneğin bir çocuğa; “Bak, o kadın cüzam belasını bu ülkeden silen harika bir bilimcidir. Aydın bir yurttaş sorumluluğuyla, kızların da okuması gerektiğini savunur, binlerce gence burs sağlar. Bütün bunları ‘çağdaş toplum” adına yapar. Onu örnek al, onun gibi olmaya çalış” demenin, bir anlamı yoktur. Çünkü o çocuk televizyonda, model olarak önerdiğiniz insanı, Türkan Saylan’ın başına gelenleri izleyip, ona neden böyle davranıldığını sorduğunda, ne söyleyeceksiniz? Diyelim ki, içindeki sanatçıyı keşfetmesini istiyorsunuz ve ona “modeller” öngörüp, sunuyorsunuz. Baletini “dönme”, yazarını “lanetli”, şairini “vatansız”, heykeltraşını “içine tükürülecek işler yapan sapık”, sanatı “zırzopluk” olarak görenler güruhunda; modelinizi nasıl savunacaksınız? Bu duyarlıklara sahipseniz, 23 Nisan’ı “Küçük Hanımlar, Küçük Beyler”e, 19 Mayıs’ı “Ey Türk Gençliği”ne nasıl anlatacaksınız? İnanın bunları yazmak, okumanızdan daha yürek ağrısı. Ama yanıtı bilmenin sonsuz gönül ferahlığıyla, paylaşmayı sürdüreceğiz. Yatağan’da kültür atağı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Yatağan, kültür turlarına hazırlanıyor. İlçede kaymakamlık ve belediye tarafından gerçekleştirilen restorasyonların ardından ayağa kaldırılan eserler, antik kalıntılarla birlikte ziyaretçiler tarafından gezilebilecek. Belediye ve kaymakamlık işbirliğiyle konuyla ilgili tanıtım turu gerçekleştirildi. Kaymakam Şehmus Günaydın, amaçlarının Yatağan'ı santralıyla anılmaktan kurtarmak ve 12 ay turizm yapılmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Günaydın, “Stratonikeia, ölümüne aşkın yaşandığı dünyanın en büyük mermer antik kentlerinden birisi. Kentin girişinden itibaren sivil mimarlık örneği yapılarda restorasyon devam ediyor. StratonikeSon dönemde adı ia’yı ayağa kaldırarak burada bölgeyi yılın 12 ayı turizm yapılabilir bir duhep çevre kirliğiyle ruma getirmek istiyoruz. Bozüyük anılan Yatağan'da Beldesinde Osmanlı dönemi yapılar “kültür turizmi” restore edilirken, Lagina antik kentinin bulunduğu Turgut beldemizde atağına geçildi. Osman Hamdi Bey Evi’ni, Çaybükü Başta Stratonikeia Köyü’ndeki Ormancı Türküsü’nde Antik Kenti olmak geçen Belen Kahvesi’ni restore ettirdik. Lagina’da Hekate Tapınağı’nın özere, ilçe çevresi restorasyonu da devam ediyor. Bu çakültür turlarına lışmalar yapılırken, bu bölgeye kültür açılıyor. turlarının düzenlenmesini istiyoruz” dedi. Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık da ilçenin yıllarca termik santrali ile hep kötü imajı ile anıldığını belirterek, “Biz Yatağan’ı bu kötü imajından kurtarmak istiyoruz. Yatağan, bir sanayi ve işçi kenti olmasının yanında Efes Antik kenti ayarında bir Stratonikeia antik kenti, Pagan kültürünün dünyaca bilinen örneklerinden Hekate Tapınağı’nı, Belen Kahvesi’ni, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferinde otağını kurduğu Bozüyük beldesinin güzelliklerini, sivil mimarlık örneği yapılarını yerli yabancı herkesle paylaşmak istiyoruz. Şimdilik beklentimiz günü birlik gezilerin yapılması. Zamanla konaklama tesislerinin de kurulması amacındayız. Bölgemize gelecek turizm yatırımcılarına belediye olarak her türlü yardıma hazırız” diye konuştu. [email protected] m KARACA: 'Başka Semtin Çocukları' 11.45, 14.00, 16.15, 18.45, 21.00 'Ay Prensesi' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Deli Deli Olma' 12.00, 14.15, 16.30, 19.00, 21.00. (0 232 445 87 76) AGORA: 'Kız Kardeşim Mommo' 12.00, 19.45, 21.45, 'Hızlı ve Öfkeli/Fast and Furious 4' 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı/Monster vs. Aliens' 11.00, 13.00, 15.00, 17.15, 19.15, 21.15, 'Dost Kazığı/How to Lose Friends' 11.00, 13.30, 16.00, 18.30, 21.00, 'Parti Tırtılları/Dısco Worms' 11.00, 12.45, 14.30, 16.15, 18.00, 'Kehanet/Knowing' 11.00, 13.30, 16.15, 19.00, 21.45, 'Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar/ He is Just Not That Into You' 11.0, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, 'Ay Prensesi/Mooncare' 11.00, 13.15, 15.30, 17.45, 'Marley ve Ben/Marley and Me' 20.00, 22.15, 'Pembe Panter 2/Pink Panther 2' 12. 00, 14.15, 16.30, 18.45, 21.00. (0 232 278 10 10) AVŞAR PALMİYE: 'Başka Kentin Çocukları' Başka Semtin Çocukları' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.30, 'Ay Prensesi' 12.30, 14.45, 17.00, 19.15, 'Kız Kardeşim Mommo' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15, 19.40, 21.30, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı' 11.15, 13.15, 15.15, 17.15, 19.15, 21.15, 'Güneşi Gördüm' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, 'Okuyu cu' 11.15, 13.45, 16.15, 18.45, 21.30, 'Bir Ticaret Masalı' 11.00, 13.00, 15.15, 17.15, 19.30, 21.30. (0 232 277 48 00) CİNECITY KİPA: 'Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar/ He's Just Not That Into You' 11.00, 13.30, 16.15, 19.00, 21.45, (C Cmt) 23.30, 00.30, 'Dost Kazığı/How to Lose Friends and Alienate People' 11.30, 14.00, 16.30, 19.00, 21.30, (Cmt) 00.00, 'Deli Deli Olma' 18.00, 20.00, 22.00, (C Cmt) 00.15, 'Parti Tırtılları' 10.30, 11.15, 12.45, 14.30, 16.15, 'Ay Prensesi/Mooncare' 11.00, 13.00, 15.15, 17.30, 19.45, '13. Gün/Friday The, 13TH' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, (CCmt) 23.00, 00.00, 'Kehanet/Knowing' 11.45, 14.15, 16.45, 19.15, 21.45, (C Cmt) 00.15, 'Devlet Oyunları/State of Play' 11.15, 13.45, 16.30, 19.15, 22.00, (CCmt) 00.30, 'Pembe Panter 2/The Pink Panter 2' 11.30, 13.30, 15.30, 17.30, 19.30, 21.30, (C Cmt) 23.45, 'Canavarlar Yaratıklara Karşı' 11.00, 13.00, 15.00, 17.00, 19.00, 21.00. (0 232 386 58 88) İZMİR: 'Pazar – Bir Ticaret Masalı' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Kız Kardeşim Mommo' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Açlık/Hunger' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15, 'Okuyucu/Reader' 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15. (0 232 421 42 61) C M Y B C MY B