Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 ŞUBAT 2009 CUMA 3 EGE’DEN SERDAR KIZIK kentlinin fikri, düşüncesi sorgulanmamış, araştırılmamış projeleri havalarda uçuşuyor. (Zaten kentlinin ne düşündüğünü soran da yok!) İnsanlar bu projeleri değerlendiriyor. Kimi ciddiye alınıyor, kimine gülüp geçiliyor... Bu süreçte önceki gün İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden gelen bir elektronik posta iletisiyle tanıştık. Gündemde olmayan, tartışılmayan, biz gazeteciler için bile sürpriz, sevindirici bir haberi içeriyordu ileti: “ T r am v a y: Y ı l l a r s o n r a y en i d e n. . . Büyükşehir belediyesi, İzmirlilere tramvay nostaljisini yeniden yaşatacak. 5 farklı hatta işletilecek modern tramvaylar, kent içi ulaşımda keyifli bir alternatif olacak...” Aziz Kocaoğlu, tramvay hatlarının ucuz maliyetli ve hızlı yapılabilir olması ve metro sistemini tamamlayıcı işlevlerinin yanında, kent dokusuna uyumu açısından da günlük yaşama zenginlik katacağını söylemiş. Tramvay çağdaş bir seçenek. Altyapı maliyeti düşük, çevreyi kirletmeyen, ucuz bir toplu taşım aracı. Üstelik bir kenti tanımanın en kolay, en pratik yolu. Avrupa'nın bir çok kentinde işliyor. Kentlere ayrı bir güzellik de katıyor. Kim düşündü, kim planladı bilmiyorum. Akılcı ve gerçekçi bir proje olarak İzmirlinin önüne getirildi şimdi. Bu arada ben, geçmiş yıllara uzandım birden. Kocaoğlu'nun göreve geldiği ilk aylardı. Bir dost sohbetinde, “İzmir'e tramvay getirmeyi düşünüyor musunuz, hem ulaşım için bir çözüm, hem de ayrı bir güzellik olurdu” demiştim. Maliyetinden, kaynak durumundan hiç söz etmeden, gülümseyerek yarı şaka “Nostaljiyi bırakalım” yanıtını vermişti. İki yıl önce aynı konuyu bir kez daha yineledim. Yanıtı benzer olmuştu. Demek ki sonradan benimsemiş konuyu. Sevindik... Umarız yeni dönemde ivedilikle yaşama geçirilir. Aslında, CHP’nin özellikle İzmir’deki durumu da ağır aksak ilerleyen bir tramvaya benzemiyor değil. Yolcuları ise birbirleriyle kavgalı... CHP Konak belediye başkan adaylığı çok tartışmalı bir süreç geçirdi. Parti içinden yapılan başvurular sonucu, istifanın ardından il başkanlığı görevini sürdürdüğü belirlenen Kemal Karataş'ın adaylığı düşürüldü. İlgili seçim yasaları bunu gerektiriyordu. Koskoca bir partinin, bu durumu dikkate almadan Karataş'ın adaylığını açıklaması, düşündürücü doğal olarak. Unutulmamalı ki, ülkenin geldiği bu noktada bir çok seçmen beğenmediği adaya da razı olarak, “İzmir'i kaptırmamak” adına oy kullanacağını söylüyor. Bu nedenle, Karataş'ın yasal durumuyla ilgili yaptığımız haber; CHP'nin, AKP ya da başka bir partiden gelebilecek olası bir itirazla adaysız kalmaması için önemliydi. Sonrasında adaylığının düşürülmesi, altı oklu partide bir türlü suların durulmadığını da gösteriyor. Çünkü Karataş, adaylığını engelleyen partililerini “hain” olarak nitelendirdi ve mücadelesinin süreceğini söyledi. Dünya görüşünü büyük ölçüde paylaştığım Karataş'ın bu tavrı, ne yazık ki doğru değil. Deneyimli bir politikacı olmasına karşın hırçın ve sert üslubu, sürekli kendini haklı görmesi, basınla ilişkilerini sağlıklı zeminde yürütememesi onun açmazları. Peki bu açılardan karşıtları nasıl? Aralarında öyleleri var ki Karataş'ı mumla aratır... CHP, iç huzura kavuşmalı artık. Ancak anlaşılan o ki seçimlerden sonra da bu, güç olacak... Çünkü ideolojiler değil, kişisel ve grupsal çıkarlar belirleyici oluyor. serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Topal, adayların kentin planlarına uymadığını söyledi Adaylar planlara duyarsız Kentte yüksek yapılar için Turan bölgesinin planlara işlendiğini buna karşın Çankaya'da yüksek yapıların oluşmaya başladığını kaydeden Topal, kent yöneticilerinin hukuk kurallarına uygun gelişmeyi hedeflemesi gerektiğini kaydetti. EMRE DÖKER Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal, yerel seçimlerde adayların, kentin planlarına uymayan projelerle seçmenlerin karşısına çıktığını söylüyor. Topal, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın oluşturduğu İnciraltı planının uygulanmasıyla 15 yıl içinde bölgenin tamamen betonlaşacağı uyarısında bulunuyor. Yerel seçimlere yaklaşık bir ay kala kentle ilgili genel bir manzara ortaya koyan ve çözüm önerilerini daha önce açıkladıkları raporlarla duyurduklarını vurgulayan Topal, özellikle plansızlıktan yakınıyor. Adayların seçim öncesinde kentin planlamasına uymayan projeler ortaya attığını, bunların bir çoğunun gerçekleşme olasılığının olmadığını dile getiren Topal, “Kaynağını plandan almayan projecilik anlayışı çok tehlikelidir. 'Avrupa'nın şurasında böyle. İzmir'de de aynısı yapalım' eğilimi doğru bir yaklaşım değildir. Yasal altyapısı olmayan projelerin bir çoğu rant yaratma mesi gerektiğini kaydediyor. İNCİRALTI Yerel seçimlere bir ay kala kentle ilgili genel bir manzara ortaya koyan ve çözüm önerilerini daha önce yayınladıkları raporlarla açıkladıklarını söyleyen Topal, özellikle plansızlıktan yakınıyor. çabasıdır” diyor. Kentin en öncelikli projelerinin yasadışı kentleşmeyi önlemek üzerine geliştirilmesi gerektiğini de dile getiren Hasan Topal, şunları vurguluyor: “Kentsel, teknik ve sosyal altyapıya sahip olmayan bölgelerde sağlıklaştırma, yenileme projleri getirilmelidir. Belediyeler hepsini tek başına yapamaz ama en öncelikli aktördür. Kamu kaynaklarını, yatırımcıyı organize içinde bir araya getirmelidir. 'Bir katlı yere 10 kat yapayım, yenilensin' anlayışı kentlere zarar veriyor.” nemde her tarafının aynı nitelikte yapılaştığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu tür yüksek kat istemlerine izin vermek zorunda olmadığını da söylüyor. Yüksek yapı taleplerinin var olan imar planlarına ayrıcalık yarattığına, kenti açmaza sürüklediğine dikkat çekerek, “Yerel yönetimlerin bu tür talepleri doğru yönledirmesi gerekiyor. İzmir'de bu anlamda Turan bölgesi yüksek katlı yapılar için belirlendi. Önemli olan plan kararlarının yaşama geçirilmesi ve uygulanmasındaki kararlılığı sürdürmektir. Hazırladığınız planla 'şu bölgeyi yüksek yapıların yapılacağı alan olarak uygulayacağım' diyorsanız onu değiştirme şansınız yok. Bunu kararlarla desteklemeniz gerekiyor. Planların uygulanmasında ulaşım altyapısının önemi çok büyük. Her yerde yapı yoğunluğu artırmak kentin ulaşım altyapısını zorluyor” diye konuşuyor. Topal, Çankaya bölgesinde Zorlu Holding'in yapmak istediği yüksek katlı binayla ilgili dava açıldığı, Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nin de 1/binlik planlara itiraz ettiğini dile getirerek, yargının bazen bu süreçlere yetişemediğini, kent yönetimlerinin planlı bir kentleşme, bilimden yana akılcı politikayı ve hukuk kurallarına uygun gelişmeyi hedefle YOĞUNLUK ÇANKAYA'DA Topal, İzmir'in son dö BETONLAŞACAK İnciraltı bölgesinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Alanı ilan edildiğini, alanın tarımsal özelliğinin tarım il müdürlüğü tarafından açıklanan raporda da belirtildiğini dile getiren Topal, verilen 4 katlı imar izninin 15 yıl sonra bölgeyi betonlaştıracağını kaydediyor. TOKİ'nin kentteki uygulamalarını da eleştiren Topal, bu kurumun konut sorununa sadece bina sayısı olarak baktığını, ürettiği konutların kente uyum sağlamadığını dile getiriyor. Türkiye'nin her yerinde “tek tip konutlaşma”ya doğru gidildiğini vurgulayan Topal, TOKİ'nin İzmir Yazıbaşı'nda gerçekleştirdiği konutların tarım alanının tam ortasına yapıldığını ve çevresindeki yerleşkelerle hiçbir fiziki bağı olmadığını belirterek, “TOKİ konuya sadece konut olarak bakıyor. Sosyal kültürel hiçbir özelliği çözülmemiş bölgelere konut dikerek çevresine de okul ve cami yaparak sorunu çözdüğünü düşünüyor. TOKİ sağlıksız konutlar üretmeye devam ederse gelecek sürekçe kent daha da işlemez duruma gelecek. Ulaşım, sosyo kültürel standartlar yetmez hale gelecek” diye konuşuyor. CHP MANİSA ADAYI ÖZGÜR ÖZEL ‘AKP’lilerin uykusu kaçacak!’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Manisa adayı Özgür Özel, 29 Mart seçimlerine iddialı hazırlanıyor. Belediyeciliğin siyasi ve ticari bir iş olmadığını, sosyal bir iş olduğunu vurgulayan Özel, özellikle kentteki Sümerbank arazisinin özelleştirilmesi sürecinde yaşananların hesabını soracaklarını söylüyor. Mesleği eczacılık olan Özel, kendisine yöneltilen “Eczacılıkla belediyecilik arasında benzerlik var mı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor:“Eczaneye kim gelir? Başı ağrıyan, midesi bulanan, nefesi daralan, ruhu sıkılan... Soruyorum Manisa Belediyesi'nin suyunu içip de midesi bulanmayan var mı, Manisa'nın havasını koklayıp da nefesi daralmayan var mı? Gürültü kirliliğinden başı ağrımayan, bu keşmekeşte yaşayıp da ruhu daralmayan var mı? Peki başka kim gelir eczaneye? Gece uykusu kaçan. Bizim uykumuz kaçmıyor, ama bundan sonra Sümerbankçıların, mezbaha arkasındaki toprakları alıp hal inşaatına satarak, hem Manisa adayı Özgür doğayı katleden, hem de Özel, başta Sümerbank yolsuzluk yapanların özelleştirmesi olmak uykusu kaçacak.”Özel, üzere, kentteki belediye başkanlığına talip uygulamalardan hesap olma nedenlerini de şöyle soracaklarını söyledi. açıklıyor: “Bizler; konut, su, ulaşım, sağlık, çevre, kültür ve eğitimin herkes için bir hak olduğu bilinciyle tüm Manisalılar bunların en iyisine kavuşana dek göreve talibiz. Belediye başkanı, toplumun sosyal lideri olma sıfatını yerine getirmekle yükümlüdür. Kentindeki yoksulun, işsizin, çiftçinin, işçinin, engellinin, gencin, kadının, ezilenlerin arkasında, yanında değil önlerinde yer alıp onların hak arama mücadelesine önderlik etmek, tüm politikalarını bu ana aks üzerine inşa etmek durumundadır.” İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir CHP eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Haftada bir gün yayınlanır. C M Y B C MY B