26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 ARALIK 2009 CUMA c D E N İ Z C İ 5 DSÖ’nün sertifikasını yeniden almaya hak kazanan 46 Avrupa kenti arasında Aydın da bulunuyor Sağlıklı kente ikinci onay TEVFİK AKBAŞ Denizcilik Onurumuz ÜNAL BENLİALPER Denizciliğimizin bütün alanlarında faaliyetlerini sürdüren resmi ve özel kurumla kuruluşlar tarafından ortaklaşa hazırlanacak olan “Denizde Öncelikli Kalkınma Projeleri”nde, bizi dış güçlere bağımlı yapacak dayatmacı küresel destek önerilerini, yardımlarını ve tek taraflı işbirliği girişimlerini program dışında tutmalıyız. Ulusal denizciliğimizin gerçek kimliğine kavuşarak, geleceğe dönük ufku açık planlamalarını özgürce yapabilmesinin öncelikli ilkesi, önündeki en büyük engelleri görebilme bilincine sahip olmasıdır. Ulusalcılığı tamamen dışlamaya yönelik ikiyüzlü, sömürücü ve baskıcı kaypak liberal politikalara karşı, sektörün akılcı olması ve birlikte hareket etmesi gerekir. Konuya ilişkin sorunlar, dilekler ve yeni çözüm yollarına yönelik arayışlar ile uluslararası ilişkilerde izlenecek politikalar da, yine sektörün birlik süzgecinden geçtikten sonra işlerlik kazanmalıdır. Bu nedenle bütün kuruluşlar arasında iletişim ağı kurulmalı ve sağlıklı bilgi akışı sürekli sağlanmalıdır. Denizcilikte etkin, üretken, rekabetçi ve çevreci yapılanma kriterlerinin oluşabilmesi, sektördeki bütün kuruluşların gelişmeler karşısındaki çağdaşlık algılamalarının performans düzeyine ve bunları uygulama yeteneğine bağlıdır. Sözde küresel ekonomik kriz diye nitelendirilen, ama her nedense en çok bizim gibi ülkelerin ekonomilerini etkileyerek, toplumda ağır soysal çöküntülere neden olan sömürücü, çok uluslu şirketlerin bu kirli oyunlarına karşı, denizde güç birliği oluşturarak uyanık olmalı ve dik durmalıyız. Denizciliğimiz üzerinde yapılan karanlık hesapları, sadece teorik bir çerçeveden bakarak incelemek ve değerlendirmek, eksik olduğu kadar yanlış bir yaklaşımdır. Hain emeller besleyen dış güçlere ve onların uzantılarına karşı somut, tutarlı ve kesin kararlar alarak “ulusal” birlikteliğimizin onurunu sergilemeliyiz. Denizciliğimizin karakteristik yapısının kendisine özgü kriterler ile belirlenip, ulusal kimliğine kavuşabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için, çağdaş, bilimsel ve teknolojik değerlerin öncülüğünde güçlenerek uluslar arası rekabet şansını arttırması gerekir. Türk Ulusunun denizlerdeki gücü, ona sahip çıkmasıyla daha da artacaktır. AYDIN Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ), “sağlıklı şehir” sertifikasını yeniden almaya hak kazanan Avrupa’daki 46 kent arasında Aydın'ın da bulunduğu belirtildi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aydın Sağlıklı Şehir Koordinatörü Doç. Dr. Didem Evci, Aydın'ın yeniden sağlıklı şehir olma hakkı kazanmasından büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, “DSÖ Aydın'ı ikinci kez ‘sağlıklı şehir’ sertifikasına değer gördü. Belge bir belediyeye 5 yıl boyunca DSÖ'nün belirttiği taahhütleri yerine getirmek üzere veriliyor” dedi. Aydın Belediyesi'nin ilk kez 23 Ağustos 2004'de sağlıklı şehir olmak üzere meclis kararı aldığını ve 2005'te üyeliğinin DSÖ tarafından kabul edildiğini anımsatan Evci, “Geçen yıl sürenin sona ermesi nedeniyle belediyeler Doç. Dr. Didem Evci, “DSÖ Aydın'ı ikinci kez ‘sağlıklı şehir’ sertifikasına değer gördü. Belge bir belediyeye 5 yıl boyunca DSÖ’nün belirttiği taahhütleri yerine getirmek üzere veriliyor” dedi. yeniden başvuru yaptılar. DSÖ, 20092013 yılları arasında 5. aşaması yürütülecek proje kapsamında Türkiye'ye 12 şehir kotası verdi. Şu anda, Çankaya, EskişehirTepebaşı, Gölcük, BursaNilüfer, İstanbulKadıköy ve Bursa büyükşehir belediyeleri sağlıklı şehir sertifikası almış durumda” diye konuştu. PLAN GÜNCELLENDİ Şu anda şehir sağlığı profili ve planını güncellediklerini belirten Evci, şunları söyledi: “Ben Aydın Belediyesi'nde 2004 yılında ilk sunumumu yaparken şehrin çöplüğü üniversite kampüsündeydi. Çöplüğün vahşi depolama alanından , teknolojisi yeni toplama alanlarına dönüştürülmesi taahhüt olarak DSÖ'ne iletilmişti. Bu gerçekleşti. Projenin ana temalarından biri olan Sağlık Etki Değerlendirmesi katı atık alanı üzerine yapıldı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nden ödül aldı.“Sağlıklı Yaşam, Fiziksel Aktivite” ikinci ana temaydı ve Aydın Belediyesi mahallelere yerleştirdiği fiziksel aktivite aletleri, yürüyüş yolları, merkezi ana parklar ile bu hedefine de ulaştı. Tamamlayıcı tema “Sağlıklı Yaşlanma” idi. ADVAK'ın Avrupa Birliği kaynaklarına başvurusunda gerekçe olarak kullandığı bu tema için Aydın'n tüm mahallerinden seçilen 250 yaşlı ile yaşama bağlanma modelleri üzerinde çalışıldı. Aydın Belediyesi bu çalışmada ADÜ Tıp Fakültesi'ne projenin sürdürülebilmesi için bir yaşlı merkezi yapmayı taahhüt etti ve 2. Baharını Yaşayanlar Dinlenme ve Sohbet Evi'ni yaptırdı. "Sağlıklı Şehir Planlaması" ana temaların üçüncüsü idi ve belediye bu konuda da çalışmalarını yaptı sanıyorum. Şimdi bir kadın belediye başkanımız var. Özlem Çerçioğlu projeyi Aydın şehrinin bir marka şehir haline gelmesinde, “Türkiye Şehir Sağlığı Merkezi: Aydın” sloganının gerçekleşmesinde rahatlıkla referans olarak kullanabilir.” DO Ğ AN B E Y K ÖYÜ Paralar ‘çöpe’ gidiyor! AYDIN (Cumhuriyet) Aydın'ın Söke ilçesine bağlı Doğanbey Köyü'nde yaşayan yurttaşlar, yerleşimleri milli park sınırları içinde kaldığı için bahçelerine ne bir baraka yapabiliyorlar, ne de su kuyusu açabiliyorlar. Köylülerin en büyük sorunlarının başında ise çöp depolama alanı sıkıntısı geliyor. 220 haneli köyde muhtarlık çöpleri stoklayacak kuyular açamadığı için, atıklar Doğanbey İlköğretim Okulu'nun karşısında bulunan boş alanda toplanıyor, bu durum da öğrencilerin sağlığını bozuyor. Hükümetten konteyner ve çöp toplama kamyonu istemelerine karşın yıllardır sorun alamadıklarını söyleyen Doğanbey Köyü Muhtarı Ergun Karabaş, kendi çabaları sonucu köylerine 35 çöp konteyneri ve bir toplama kamyonu kazandırdığını söyledi. Karabaş, “Söke'ye bağlı 34 köy içerisinde bir ilke imza attık.Köyümüze 35 konteyner ve çöp kamyonu kazandırdık. Fakat çöpleri toplamak ve nakletmek için personel ve akaryakıt ihtiyacı doğdu. Biz de köy halkımızdan aylık 5 lira katkı payı istedik. Toplanan para yetersiz kaldığı için geri kalan kısmını muhtarlık olarak karşılıyoruz.Ay başından bu yana çöp toplamaya başladık.Topladığımız çöpleri Güllübahçe ve Atburgazı'na götürüyoruz.Bu da pahalıya mal oluyor. Bizim isteğimiz köy dışına kuyu kazmak ve stoklanacak çöplerin her iki belediye tarafından buralardan alınması” dedi. Müzeye ‘özel’ katkı BURHANİYE (Cumhuriyet)Burhaniye Altın Kamp varisleri, yıllardır koleksiyonlarında bulunan tarihi eserleri kamp sahibi babaları Tahir Altın'ın yaşamını yitirmesinin ardından Balıkesir Kuvayi Milliye Müzesi’ne verme kararı aldılar. Varisler, 85 değerli tarihi eseri müze yetkililerine teslim ettiler. Roma, Bizans Klasik ve Helenistik dönemlere ait eserler, iş makineleri tarafından Balıkesir Kuvayi Milliye Müzesi bahçesine yerleştirildi. Yetkililer müzelerinin, Burhaniye Altın Kamp varisleri tarafından getirilen eserlerle daha da zenginleştiğini söylediler. (KAZIM ÖĞÜN) ‘BİR İLKE İMZA ATTIK’ Teleferik 2011’de İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Can güvenliği için tehdit oluşturduğu gerekçesiyle geçen yılın başlarında kapatılan Balçova Teleferik Tesisleri, Avrupa Birliği standartlarında yeniden yapılacak. 460 iş gününde tamamlanması planlanan çalışmaların ardından İzmirliler, Dede Dağı’nın zirvesinde, körfeze kuşbakışı piknik ve çay keyfini yeniden yaşamaya başlayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu kapsamda 7 Ocak 2009 tarihinde ihaleye çıkacağı bildirildi. 1974 yılında kurulan Balçova Teleferik Tesisleri’yle ilgili TMMOB'a bağlı uzmanlar, hattın eskidiğini ve iyileştirilmesi gerektiği belirten rapor hazırlamıştı. Söz konusu raporu değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, iyileştirme çalışmaları yapmak üzere 2008 başında tesisleri kapattı. Ancak 56 aylığına kapalı tutulması planlanan tesis, bu yıl AB normlarında yeni teleferik yönetmeliği çıkacağı gerekçesiyle açılamadı. Yönetmeliğin çıkmasıyla da yeniden ihale süreci başladı. ” ÇOK! ÇOK! ÇOK! ÇOK YAYINEVİ... ÇOK KİTAP... Ege’nin İmbatında YOLCU S ER D A R K I ZI K “Arayıştır, içindeki sestir yola çıkaran. Bilmezsin, neler olur. Bazen yol çizer rotayı, sen değil,” diyor Serdar Kızık bu kitabında gezginlere. Ege’nin İmbatı’nda kıyı kıyı gezi izlenimlerini aktarırken, “Yolumdasın, karşılaşmamız an meselesi,” diye ekliyor. ÇOK İNDİRİM... ÇOK TAKSİT... ÇOK DAHA KOLAY C M Y B C MY B kitap.cumhuriyet.com.tr ” Tekneyle taşımalı eğitim MUĞLA (Cumhuriyet)Köyceğiz’e bağlı Çandır köyündeki çocuklar, her gün tekneyle Ortaca’ya bağlı Dalyan’daki okullarına kanal üzerinden gidip geliyorlar. Dünyaca ünlü Kaunos antik kenti ve Kral Mezarları’nın yeraldığı bölgede, Çandır Köyü öğrencileri, bağlı oldukları Köyceğiz’e 45 kilometre uzaklıkta oldukları için öğrenimlerini Ortaca’ya bağlı Dalyan’a teknelerle gidip gelerek sürdürüyor. Tekne ulaşımlı eğitim gören öğrenciler, “Bitirin artık bu çileyi” diye yakınıyor. Çandır Köyü Muhtarı Salih Yukarlı da, “Dalyan ile Çandır köyü arasındaki kanala bir köprü veya yaya geçidi yapılması için yıllardır çok sayıda başvurumuz oldu. Ancak bir türlü programa alınmadığı gibi, kimse ilgi de göstermedi” dedi. (ÖZCAN ÖZGÜR) unalkaptan@hotmail.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear