01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

11 ARALIK 2009 CUMA c 5 Turgutlu’daki yığın liçi yöntemiyle çıkarılacak nikelin çevreye vereceği zararlara dikkat çekildi TEMA’dan uyarı raporu DOĞAN ÇİZMECİ TEMA’nın 20 kişilik bilim heyetinin hazırladığı Çaldağı Nikel Madeni Raporu’unda, binlerce ağaç ve fidanın yok edileceği, sülfürik asit buharlaşmasıyla doğaya kalıcı zararlar verileceği vurgulandı. TURGUTLU Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı (TEMA), Manisa’nın Turgutlu ilçesine bağlı Çaldağı bölgesinde işletilmek istenen nikel madeninin çevreye vereceği olası zararları hazırladığı raporla kamuoyuna duyurdu. Raporda,“Yığın liçi yöntemiyle nikel üretimi dünyada ilk kez Türkiye’de yapılacaktır. Dünya’nın başka bir yerinde bugüne kadar neden yapılmadı acaba?” sorusu yöneltildi. TEMA'nın 20 kişilik bilim heyetinin hazırladığı Çaldağı Nikel Madeni Raporu'unda, binlerce ağaç ve fidanın yok edileceği, sülfürik asit buharlaşmasıyla doğaya kalıcı zararlar verileceği vurgulandı. Maden işletmesinin kullanacağı yüksek su miktarının ovanın su dengesini bozacağına dikkat çekilen raporda, su ve asit bazlarının tehlike oluşturacağı da savunuldu. Madenin işletmede kalması hedeflenen 15 yıl boyunca toplam 163 milyon dolarlık ekonomik katkı yapacağı, buna karşın Turgutlu Ovası’nın 15 yıllık tarım getirisinin 5.1 milyar doları bulacağı belirtilerek, “Yararmaliyet analizine göre bu risk ekonomik olmayacaktır. Kaldı ki orman ve tarım arazileri üstün kamu VA BU BASKI VE DARBEYE DAYANAMAZ’ Çevreciler ve yöre halkı adına maden aleyhine dava açan Avukat Hasan Namak, “Dünyanın en kaliteli ilk 5 tarım alanlarından olan Turgutlu Ovası, bu kadar baskı ve darbeye dayanamaz. Turgutlu’nun en önemli değeri, en önemli madeni tarım arazileridir. Biz bu tarım arazilerindeki aşırı tahribatları gidermek ‘O yararı sağlamaktadır. Üstelik yığın liçi yöntemiyle nikel üretimi dünyada ilk kez Türkiye’de yapılacaktır. Dünya’nın başka bir yerinde bugüne kadar neden yapılmadı acaba?” denildi. için, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Örneğin Çakal Azmağı mevkiindeki 7 bin dönüm arazinin ıslahı ve ekonomiye kazandırılması için, Dünya bankası ve AB kaynaklarına başvurabiliriz. Böyle bir proje kesinlikle onay görür. Yine kentsel ve sanayi atıklarının engellenmesi için mücadele etmeliyiz. Maden 15 yılda 300500 kişiyi çalıştıracak diye, bu çevreyi, tarım arazilerini riske atamayız. Tük yargısına güveniyoruz” dedi. Madenle ilgili çevrecilerin ÇED iptal istemiyle açtıkları dava Danıştay’da, orman kullanım izninin iptali istemiyle açtıkları dava da Manisa İdare Mahkemesi’nde görülüyor. ‘Erkenci’ yine şaşırttı! DATÇA (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yurdumuzun en güney batı ucunda bulunan Datça’ta bademler ağaçları yine mevsimi şaşırdı ve bu kez aralık ayının ilk günlerinden itibaren çiçek açmaya başladı. Yöre halkı tarafından “erkenci” olarak nitelenen ve diğer türlerine göre bu yıl bir, birbuçuk ay daha önce çiçek açan badem ağaçları, görenleri de şaşırtıyor. 'Erkenci' bademler, ocak ayının sonları ile şubat ayının başlarında çağla vermeye başlıyor. Normal bademlerin çiçek açma zamanı ise ocak ayının sonları ve şubat ayının başları olarak biliniyor. Bu bademler nisan ayından itibaren çağla veriyor. Kızlan Köyü'nden Esat Barutçu, erken açan bademlere “laf, söz dinlemez” anlamında “baştarda badem” dediklerini söyleyerek, “Havalar çok sıcak gitti. Hiç böyle bir sıcak sonbahar görmedik. Adeta yaz günü gibiydi” dedi. (MEHMET EMİN BERBER) Muğla’da Çıntar zamanı MUĞLA (Cumhuriyet)Muğla ve çevresinin yemek kültüründe yılda 1 aylığına bile olsa önemli yer tutan ve halk arasında “çıntar” olarak bilinen mantar türü, bu yıl pazarları doldurdu. Sonbahar yağmurları nedeniyle yaşanan çıntar bolluğu, köylüleri de güldürdü. Köylü kadınlar tarafından yaklaşık bir ay önce kilogramı yaklaşık 1015 milyon liraya satılan çıntarlar, bugünlerde 2 liraya dek düşmüş durumda. Muğlalılar da hafta sonlarında kendilerini, Göktepe, Yılanlı, Kozağaç, Yaraş ormanlarına vurmaktan alıkoyamıyorlar. Her yıl kış aylarında gazetelerde mantar zehirlenmesi haberlerinin yer aldığını anımsatan satıcı kadınlar, “Çıntarın zehirlisi burada da var. Biz aileden gelen alışkanlıkla zehirsiz olanları biliyoruz. Tüketiciler de bilmedikleri kişilerden almazlar. Toplamaya gidenler de bilen kişilerle gidiyor. Sorun yok yani” diyor. (ÖZCAN ÖZGÜR) C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear