Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 OCAK 2009 CUMA 5 D E N İ Z C İ İzmir'in korumacı geleneği, yasaları hiçe sayarak atıp tutan başkanlara hak ettiği yanıtı veriyor Mavinin Sanatı ÜNAL BENLİALPER Masallar dünyasının o büyüleyici, sımsıcak renkleriyle bezenmiş, büklüm büklüm olup dalga dalga Anadolu'nun üç tarafını sımsıkı sararak Ege ve Akdeniz sahillerini birer yeryüzü cenneti haline dönüştüren bu gizemli doğa harikası koylar, insanoğlunu cezbedebilmek için sahip oldukları bütün ihtişamı ile adeta birbiriyle yarışa girmişler. Eşsiz yurdumuzun kıyılarını nakış gibi işleyerek onu dünyada ayrıcalıklı kılan ve yaşamın en ince ayrıntılarını içinde taşıyan bu koylar diyarı, insanları büyülemeye devam ediyor. Buralarını böylesine çekici kılan ve sevginin zamanla tutkuya dönüştüğü bu efsane Ege ve Akdeniz'in masmavi koyları, en ateşli, en heyecanlı ve hiç bitmeyen aşklarına da tanıklık etmekte. Bu duygu selinde yaşanan bütün anıla,r onların sırlarla dolu derinliklerinde sonsuza dek yaşamaya devam edecektir. İşte mavi ile yeşilin, turkuvazın göz kamaştırıcı güzelliği eşliğinde, birbiriyle yüzyıllardır süregelen ve tükenmek bilmeyen sevdaları, sahip oldukları bütün tonlarıyla kainata büyük bir coşku ile buralardan serpilmekte. Rüzgarların, dalgaların, çam ağaçlarının ve makiliklerinde sarmaladığı bu zevk ve huzur köşelerinde birbiriyle uyum içinde kaynaşarak ortaya sergiledikleri tablo, mavinin sanata dönüştüğü andır. Evrene sunulan inanılmaz bir etkileşimin insanoğlunun ruhunda bıraktığı o kalıcı güzellikler demeti... Doğanın en can alıcı, en büyüleyici ve unutulmaz manzaralarının sunumunun cömertçe yapıldığı bu koylar, her mevsim alternatif özellikleriyle sessizce bizi bekliyor. Hayranlığının etkisinden daha kurtulamadan, başka bir koyda çok daha farklı güzellikler ile büyüleniyorsunuz. Sert rüzgarlar, şiddetli yağmurlar, ortalığı karıştıran yıldırımlar ve denizleri kudurtan azgın fırtınalar... Sonra sessizliğe kavuşan koylar, bahar hazırlığı içinde. Uyanan topraktan fışkıran yeni çiçekler, otlar ve güneşi özleyen böcekler, çeşit çeşit bitkiler koyları dahada çekici hale getiriyor. Zaman kavramının gün batımı ile dağların karanlık tepelerinden ufkun derinliklerinde kaybolduğu bu dilber koylarda seslerin, renklerin ve zevklerin tanımını yeniden sorgulama fırsatını bulacaksınız. Ege koylarında aklınız karışacak, çaresizliğinizin ve yalnızlığınızın nedenlerinin cevaplarını daha farklı bir anlayışla yorumlayarak, kendinizi daha güçlü ve pozitif hissedeceksiniz. Ege'nin imbat ve meltem esintilerinden istemeye istemeye uzaklaşırken, Akdeniz'in sımsıcak güneşi ve çam kokulu, turkuvaz renkli sularıyla örtülmüş koyları bizleri özlemle karşılıyor. Şiddet, öfke, nefret ve kin duygularının asla barınamadığı, evrensel güçlerin sevgi ve aşka dönüşüp mutluluğun merkezi yaptığı Ege ve Akdeniz'in mitolojik koylarında yoğun duygu denizi ile yepyeni bir kimliğe bürüneceksiniz. Yüzyıllardır denizcilerin de cazibe odağı olmuş bu koyların sularında yıkanmak ve güneşin saf ışıkları ile kurulanmak ruhumuzda ve bedenimizde inanılmaz bir rahatlık sağlayacaktır. Her koy kendine özgü ezgileri ile sahip olduğu bütün güzellikleri bizlerle paylaşmaya hazır bekliyor. İşte Ege ve Akdeniz'in gizem dolu koyları her defasında, önceden asla görülmemiş ve sonradan da asla görülmeyecek olan bir duygu ile tüm güzellikleri koynunda saklamaya devam edecek. unalkaptan@hotmail.com Başkanlar özgür değil! İzmir ile ilçe ve beldelerinde yerel yönetime adaylıklarını koyanlara hatırlatmak gerekir; bu bölgede belediye başkanlarının işi zor. Hiçbir belediye başkanı ve belediye meclisi istediği yere istediğini yapabilme özgürlüğüne sahip değil. Kimse buralarda uzun bir süredir, “yasaları, yönetmelikleri biraz eğip bükeyim, ya da etrafından dolaşayım, nasılsa fark eden olmaz” diyemiyor. Bu kentte çevre korumacılık ve imar konularında uzun bir mücadele ve deneyim sürecine dayanan öyle kemikleşmiş bir hukuksal birikim var ki, hiçbir belediye başkanı bu alanlarda adım atmadan önce uzun uzadıya düşünüp araştırmadan edemiyor. ASUMAN ABACIOĞLU ‘Bu kentte çevre korumacılığı ve imar konularında uzun mücadele ve deneyim sürecine dayanan öyle kemikleşmiş bir hukuksal birikim var ki, hiçbir belediye başkanı bu alanlarda adım atmadan önce uzun uzadıya düşünüp araştırmadan edemiyor.’ kentin siciline işlemiş, ününe ün katmış kazanımları öylesine açık seçik ki, beklenti listesi yayınlanmasına gerek kalmıyor. İzmir’i bilen biliyor. Ancak arada sırada bazı adayların, bilgi eksikliğinden olsa gerek, yanılgıya düşüp “vaat yarışı”nda ipin ucunu kaçırdıkları da görülüyor. Çeşme Belediye Başkanlığı için AKP’den aday adayı olarak ortaya çıkan Mehmet Ali Gökçeoğlu’nun tanıtım fotoğraflarında Çeşme’nin dünya güzeli bakir koylarına burma gökdelenler kondurduğunu, Dubai’deki yapay Palmiye Adalar’a özenti bir ada kent vaadettiğini görünce insan gülümsemesine engel olamıyor. Bu kadar uç örnekler vermeye gerek yok tabii, anlatmak istediklerimizi vurgulamak için. Ama böylesi de bir durum yaşanıyor bu arada. Yerel yönetime aday olanların, son birkaç aydır çevre korumacıların elde ettikleri hukuksal kazanımlara bakmaları bile yeterli olur durumu anlayabilmeleri için. Geçmişteki kazanımları bir kenara bırakıyoruz. İzmir’de kendilerine “yaşam savunucuları” da diyen ve içerisinde hukukçuların ağırlıklı olarak yer aldığı grup, sadece bu kentle sınırlı tutmuyor kendini. Bu grubun dört buçuk yıl süren hukuksal çabası sonucunda Anayasa Mahkemesi, maden ve çevre yasalarında, tarihi ve doğal alanların tahribatına yol açabilecek şekilde yapılan değişiklikleri iptal etti. Yine, meslek odalarının da katkılarıyla Bergama’daki tarihi kent Allianoi’nin baraj yapımı sırasında sulara gömülmemesi için çevre korumacılarının mücadelesi sürüyor. Aliağa’ya yapılması planlanan termik santrale karşı da hukuksal süreç yürütülüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, santralı kuracak şirketin hazırladığı ÇED raporuna, meslek odaları, bilim adamları ve sivil toplum örgütlerinin de görüşünü alarak olumsuz görüş bildirdi. Çevre korumacılarının mücadelesi sonucu BergamaOvacık altın madeninin çalışmasını sağlayan izinlerin dayanağını oluşturan 27 Ağustos 2001 tarihli Çevre Bakanlığı izninin yürütmesi durduruldu. Bu karar ay UYARI LİSTESİ... İzmir için çeşitli partilerden adaylıkları belli olan isimlere, birlikte hareket eden ve tavır alan ve kentin her halinden kendilerini sorumlu hisseden meslek odaları, demokratik kitle örgütleri, çevre korumacıları tarafından eskiden beklentileri içeren bir liste sunulurdu. Bu listenin en başında da, adaylara “yetkilerini herhangi bir çevreye rant sağlamak için kullanmamaları” uyarısında bulunulurdu. Bugünlerde böyle bir listenin yayınlandığını henüz görmedim, ancak belki de artık bu nı zamanda Kozak Yaylası’nı, Dikili’yi, BalıkesirHavran’ı, Gümüşhane’yi hatta bütün Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Çünkü Ovacık’ta sadece oradan kazılan toprak değil, Havran’dan, Gümüşhane’den kazılan toprak da işleniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Encümeni, “kente içme suyu sağlayan Tahtalı Barajı Koruma Havzası içinde kalması yüzünden ruhsat alması mümkün olmadığı” gerekçesiyle Efemçukuru’nda çalışmalar yapan Tüprag Metal Madencilik’e ait altın madeni işletmesini kapatma kararı aldı. İzmir’deki çevre korumacılar, yine Çeşme Yarımadası’nın “turizm” adı altında yağmalanmasına yol açacak imar kararlarını da yargı aracılığıyla durdurdu. Geçen yılın ağustos ayında alınan bu karar, kamu kullanımından çıkarılan kıyılara yüksek yapılar yapılmasını, golf alanları açılmasını, kısaca yarımadanın talanını durdurdu. Görüldüğü gibi, İzmir’de halkın yararlarını dikkate almayan yöneticiler, istedikleri gibi hareket edemezler. Çeşme’nin koylarına burgulu gökdelenler yapmak bir hayaldir. Kentin mücadeleci, inatçı ve titiz koruyucularıyla uyumlu çalışmayan belediye başkanları büyük sıkıntılar yaşarlar. İzmirliler de, en sevdikleri plajlara Arap şeyhleri için kamuya kapalı tesisler kurulmasını planlayanlara izin vermezler. Hani eğer o tür planları varsa, adayları şimdiden uyaralım dedik. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S, 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Haftada bir gün yayınlanır. C M Y B C MY B