21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Ne Adına Bu Terör? Bazıları güzel sözlerin üzerine atlayıveriyor hemen, “bak şunu da dedi bunu da, ne güzel, bu demokratik adımların neresine karşı olabiliriz ki...” Neymiş? “Demokratik Açılım”mış. Bunun adı, ilk konduğu biçimiyle doğrudur: Kürt Açılım’ı! Bu başka bir konudur! “Demokrasi Açılımı” yaptığını ileri süren iktidarın yönettiği ülkeye bakın: a) Yargı ve hukuk sistemi üzerinde büyük bir baskı var. Öyle böyle değil! Tam bir siyasi terör, bütün adalet sistemi üzerinde fırtına gibi esiyor... Yargı adeta esir alınmış durumda! İktidar isteklerini dikta ediyor yargıya.. Yargı içinde iktidara bağlı bir yargıçlar ve savcılar sistemi kuruluyor. İstanbul Başsavcısı bile dinleniyor. Bu kararı aldırtan, başsavcıya bağlı olan Ergenekoncu savcılık mı? Doğu Perinçek’in Ergenekon davasında yaptığı son açıklama ilginçti, bütün bu gizli- örtülü operasyonları Başbakanlık’ın bilgisi dahilinde oluşturulan gizli bir örgütün yaptığını belirtti. Ve bu gizli örgütün bütün bu operasyonel çalışmalarının örtülü ödenekten finanse edildiği savı, doğru mudur? Perinçek, Örtülü Ödenek’teki harcamaların artışına dikkat çekiyor: “2005 yılının Örtülü Ödenek gideri 30 milyon doların altındaydı, 2006’da 210 milyon dolar ve 2007’de 240 milyon dolar olduğunu belirtmişti, (o zamanki) Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren...” 2008 ve 2009 örtülü ödenek harcamalarının seyri nedir? Artış aynı hızda sürüyor mu? Çünkü son iki yılda, Ordu ve Ergenekon üzerinde yoğunlaşan faaliyetlerdeki yükseliş dikkate alınırsa, masrafların da tırmanmış olması gerekir! Peki, bu ödenekten, bazı basın yayın faaliyetleri de finanse ediliyor mu? CHP’liler bunu araştırmalı! Normal bir yargı ve adalet sistemini, iktidar, yardakçısı medyanın da yardımıyla mezara gömmüş durumda... Albay Çiçek’in serbest bırakılması üzerine kopan kıyamete bakınız! Zaman adlı, son kullanıcıya 700 bin bedava dağıtılan basılı kâğıt, aynı çanaktan beslenen başka bir basılı kâğıttan alıntı yapıyor ve Çiçek’in serbest bırakılmasını bir seri katilin serbest bırakılmasına benzetiyor! Savcı onlar! Hâkim onlar! Doğruyu bilen onlar! Mahkeme onlar! Bu sonuncu basılı kâğıt, dinci iktidarı mutlaklaştırmak ve bütün cumhuriyetçi güçleri bozguna uğratmak amacıyla CIA ve adamlarınca “tam zamanında” yayına sokulmuştu! CIA ve adamları sık sık böyle yayınları finanse eder. Türkiye’nin Körfez Savaşı’na girmesi için de yakın geçmişte bir “avcı” gazeteyi yayına sokmuşlardı, görevi bitince de bu gazete kapanmıştı! Çığırından çıkmış bir Türkiye’de yaşıyoruz. Kışkırtıcı ajan provokatörler, köşelerinden “son hamle” çağrısı yapıyorlar! Ne adına peki? Üstelik demokrasi ve “demokratik güçler” adına! Son hamle, herhalde ordunun başına ve kuvvet komutanlıklarına birer demokratik imam general atanması olacak! Yargı, bu ağır baskı karşısında, tarafsız olabilir mi? b) Demokratik Açılım’ın ülkesine bakın: İktidar beğenmediği medyayı susturmak için elindeki güçleri kullanıyor. Doğan Grubu’nun medyası, dünyada ancak ağır diktatörlüklerin altında inleyen ülkelerde görülebilecek bir şekilde bertaraf edilmek isteniyor. Fethullahçı ve AKP’ci medya, Doğan Grubu’na seçenek sunmuştu: Sen bir işadamasın, gel aklını başına topla, AKP iktidarına karşı çıkma, yoksa... Onlar bu seçeneği kabul etmeyince, parçalayıp yok etme operasyonu başladı! Peki ne adına? Ülkemize getirilmek istenen “demokrasi” adına! TÜSİAD başkan atayamıyor! Çünkü, Doğan Grubu’na uygulanan yöntem, bütün iş dünyasını susturmuş durumda! Patronlar ancak yazılmamak kaydıyla güvendikleri gazetecilere düşüncelerini söyleyebiliyor! Bu baskılar da “daha çok demokrasi” adına! İktidarın ülkemize getirmek istediği bu tür demokrasi “hamleleri”ni ve adımlarını saymakla bitiremeyiz. Şimdi kalkmışlar Demokratik Açılım’dan bahsediyorlar! Kürt Meselesi, Kürt Açılımı farklı... Başbakan burada kendi yolunu izliyor. Muhalefeti neredeyse kan içicilikle suçlayarak başka bir terör estirmeye kalkışıyor! Kürsüden muhalefete, çekip gidin, siz olmadan bunu daha iyi yaparız, bile diyebiliyor! Erdoğan ile İmralı’yı baş başa bırakmalı ve gidebilecekleri yere kadar özgürce gitmelerine yardımcı olmalı! Baş başa bu ülkeyi iyi yönetirler! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, ortaya çõkan yargõda dinleme skandallarõnõn “yargının çok büyük bir baskı altında” ol- duğunu gösterdiğini vurguladõ. Eminağaoğlu, siyasi iradenin duyarsõzlõktan vazgeçmesi ve yargõyõ rahat bõrakmasõ çağrõ- sõnda bulundu. Türkiye Barolar Birliği Kon- ferans Salonu’nda yapõlan YARSAV’õn 2. Olağan Genel Kurulu’nda söz alan Emina- ğaoğlu, “Yakın zamanda or- taya çıkan ve yargıda dinle- me skandalı olarak tüm ka- muoyunun bilgisine ulaşan konular göstermiştir ki yar- gı çok büyük bir baskı altın- dadır” dedi. ‘YARSAV hedefte’ YARSAV Başkanõ olarak Yargõtay ek binasõnda yaptõğõ basõn toplantõsõnõn ardõndan YARSAV’õn, yürütme orga- nõnõn teknik takibine maruz kaldõğõnõ anlatan Eminağaoğlu, şöyle konuştu: “Yargıtay ek binasında yapmış olduğumuz açıklama nedeniyle sadece ve sadece kamu dernekleri için söz konusu olan yasa uyarınca suçlanmaktayız. Bu bir hukuk skandalıdır. Oysa YARSAV kamu derneği de- ğildir. Bu konuda Yargıtay Başkanlığı’nın yazıları bile ol- masına rağmen yürütme or- ganı Yargıtay Başkanlığı ya- zılarını bile görmezden gel- mektedir. Amaç, Kamu Der- nekleri Yasası’na göre bir yaptırım uygulayarak yöne- tim kurulunu düşürme giri- şimidir. YARSAV sayesinde ortaya çıkmıştır ki Adana’da, Konya’da, Yalova’da, İstan- bul’da örgüt soruşturması yapan başsavcılar dinlenmiş, teknik takibe alınmıştır. Bu başsavcılar görevde olduk- larına göre, sistemde bir ters- lik vardır ve başsavcıları bu işlemlere muhatap kılanlar, hukuk karşısına çıkmamak- tadırlar. Dinleme ve teknik takipleri ortaya çıkaran YARSAV hedeftedir.” Dinleme ve teknik takip ka- rarlarõnõ veren meslektaşlarõnõ suçlamayõ doğru bulmadõğõnõ kaydeden Eminağaoğlu, “Bu meslektaşlarımızdan karar talep eden Teftiş Kurulu’nun meslektaşlarımız üzerinde sahip olduğu yetkiler bu ka- rarları ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle Teftiş Kurulu si- yasi bir ortam olan bakanlı- ğa bağlı olmamalıdır” dedi. Konuşmasõnõn ardõndan ga- zetecilerin sorularõnõ da yanõt- layan Eminağaoğlu, “Dinlen- miyorum, teknik takibe tabi tutulmuyorum” diyen kim- senin olmadõğõnõ söyledi. Yasal güvencelerin dahi ortadan kalk- tõğõnõ vurgulayan Eminağaoğ- lu, “Belirli kurumlar, bu ka- rarları infaz eden kurumlar ‘Yargõ kararlarõ vardõr, bu ne- denle bu işlemler yapõlmakta- dõr’ demektedir ama Türki- ye’de bugüne kadar gizli tu- tulan, gizlenen yargı kararı olmamıştır” dedi. Türkiye’de yargõnõn şimdiye kadar uğramadõğõ boyutta sal- dõrõlara muhatap olduğuna dik- kat çeken Eminağaoğlu, YAR- SAV’a yönelik saldõrõlarõn ulus- lararasõ arenada Türkiye’deki yargõ bağõmsõzlõğõ düzeyi yö- nünden Türkiye aleyhine çok karanlõk bir tablo oluşturduğu- nu söyledi. Eminağaoğlu şöy- le konuştu: “Burada siyasi irade tutum ve davranışla- rından vazgeçmelidir, du- yarsızlığından vazgeçmelidir, baskı yaratmaktan vazgeç- melidir. Yargıyı rahat bı- rakmalıdır. Bugün Türki- ye’de baskı altında bir yargı vardır. Bunun mücadelesi sonuna kadar verilecektir.” ‘Çok vahim bir tablo’ Eminağaoğlu “Telekomü- nikasyon İletişim Başkanı’nın (TİB) açıklamaları sizi tatmin etti mi?” sorusu üzerine şunlarõ söyledi: “Adalet müfettişleri- nin İstanbul Emniyeti’ne sun- duğu yazıda TİB’deki verile- rin ayrı bir tarafa kaydedil- mesi ve daha sonra TİB’deki tüm kayıtların imha edilme- si yönünde bir uyarı vardır. Bu yazı sanırım Sayın TİB Başkanı’nı yanıtlamaktadır. Burada Yargıtay santral bo- yutu öne çekilmektedir, an- cak kararlarda işyerinin de teknik takibe alınması ko- nusu vardır. Bu yüksek yar- gının, Yargıtay’ın ortam din- lemesine tabi tutulduğu an- lamındadır, bu da çok vahim bir tablodur.” YARSAV’õn adõ “Türkiye Yargıçlar ve Savcılar Birliği” olarak değiştirilirken kõsaltma- sõ aynõ kaldõ. YARSAV’õn 2. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Eminağaoğlu yargõnõn çok büyük baskõ altõnda olduğunu söyledi ‘İktidar yargõyõ rahat bõraksõn’ Nakşibendi tarikatının önde gelenlerinden olan ve 2006 yılında silahlı saldırıda öldürülen Şeyh Süleyman Bağdu’nun yerine ge- çen büyük oğlu Zilan şeyhlerinden Şeyh Selman Bağdu, dünya evine girdi. Dört günü Samsun’da olmak üzere bir hafta süren dü- ğünün finali, Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı Örmegözü köyündeki Zilan Türbesi’nde yapıldı. Batman’daki düğüne Türkiye’nin deği- şik yerlerinden gelen 15 bin kişi katılırken 3 ton et, 10 ton pirinç, 10 ton bulgur, 1 ton fasulye ve 25 bin ekmek tüketildi. Şeyh Sel- man Bağdu’nun amcası İsmail Bağdu, “Düğünümüzü gelenek ve göreneklerimize uygun yaptık. Dedelerimiz ve büyük zatların tür- besi yanında çalgısız ve silahsız bir düğün gerçekleştirdik” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, telefon dinlemeleri nedeniyle yargõ- dan art arda açõklamalarõn geldiği bir dönemde, Ada- let Bakanõ Sadullah Ergin ile Yargõtay Başkanõ Ha- san Gerçeker’i ayrõ ayrõ kabul edecek. Çankaya Köşkü’nde saat 10.30’da ilk olarak Adalet Bakanõ Ergin’i kabul edecek olan Cumhurbaşkanõ Gül, bir saat sonra ise Yargõtay Başkanõ Gerçeker’le görü- şecek. Her iki kabul de basõna kapalõ yapõlacak. Geçen hafta önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cen- giz Engin’in telefonlarõnõn dinlendiği ortaya çõkmõş- tõ. Ardõndan ise Yargõtay santralõnõn Telekomünikas- yon İletişim Başkanlõğõ (TİB) tarafõndan dinlendiği id- dialarõ gündeme oturmuştu. Dinleme olaylarõ hem mu- halefetin hem de yargõ çevrelerinin tepkisini çekmiş- ti. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, telefon dinle- melerini değerlendirirken “Yargı şu anda savunma konumundadır” demişti. Yargõtay Başkanõ Gerçeker, konunun takipçisi olacaklarõnõ vurgulayarak “Gerek yasaya uygun dinlemeler olsun, gerekse yasaya uy- gun olmayan dinlemeler olsun bunlar temel hak ve özgürlükleri zedeleyici nitelikte ise, hukuk sistemini zedeleyici nitelikte ise mutlaka bunların üzerine gi- dilmelidir” değerlendirmesini yapmõştõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, partilerin, uymasõ gereken kurallar dõşõna çõkma- sõ durumunda “vazgeçin” çağ- rõsõnõn anlamõ olmadõğõna işaret ederek “Vazgeçsinler değil, vazgeçirtilsinler noktasına gelmiş durumdayız” dedi. YARSAV Genel Kurulu’nda gazetecilerin sorularõnõ yanõt- layan Kanadoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sos- yal bir hukuk devletidir. Eğer insan haklarına saygılıysa za- ten 70 milyonun ‘Acaba din- leniyor muyum?’ kuşkusu içinde yaşamamasını sağla- mak lazım. Eğer hukuk dev- letiyseniz mutlaka, kesin ola- rak yargı bağımsızlığının ya- şatılması lazım ki siz hukuk devleti olabilesiniz. Eğer de- mokratik bir rejim yaşamak istiyorsanız o halde her şeyin çağdaş demokrasi koşulları- na uygun olması lazım. Eğer bunlar teker teker ortadan kaldırılıyor ise siyasi partiler uymaları lazım gelen ilkelerin dışına çıkıyor demektir, ay- kırı eylemler içine giriyor de- mektir. Her şeyden önce yar- gı bağımsızlığını zedeleyecek eylemlere izin vermememiz lazım. Onun için vazgeçsinler veya artık bu işin çivisi çıktı diyerek bu işin önüne geçe- mezsiniz. Vazgeçsinler değil, vazgeçirtilsinler noktasına gelmiş durumdayız” dedi. Kanadoğlu, Türkiye’nin bu- gün bir hukuk devleti olmaktan hõzla çõkarõldõğõnõ vurgulayarak “Çünkü yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılıyor. Çünkü siyasi iktidar bugün ödül- lendirme ve cezalandırma il- kelerini kullanarak kendisi- ne bağımlı bir yargı yaratma peşindedir. Onun için böyle bir teşebbüse girişimin biti- rilmesi lazım” diye konuştu. ‘Vazgeçin değil AKP’yi vazgeçirtin’ HÜLYA KESKİN Türkiye’deki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleni- yor. Denizli Bozkurt Açõk Kadõn Hapis- hanesi’ndeki tutuklu kadõnlar hem “lağım temizliği” gibi insan sağlõğõnõ tehdit eden işlerde çalõştõrõlõyorlar, hem de Bozkurt’ta (Çardak) belediye olmamasõ nedeniyle ce- zaevi dõşõndaki temizlik işlerine dahi gö- türülüyorlar. Hapishanedeki tutuklu kadõnlarla görü- şen avukat Eren Keskin’in hazõrladõğõ ra- pora göre, tutuklu kadõnlar cezaevi yöne- timi tarafõndan zorla çalõştõrõlõyor, Boz- kurt’ta (Çardak) belediye olmamasõ ne- deniyle dõşarõdaki ağõr işlere dahi götürü- lebiliyor ve hatta adli personelin lojman- larõnda temizlik yapmak zorunda bile bõ- rakõlabiliyorlar. Rapora göre cezaevinin tüm iç ve dõş temizliğini yapan kadõnlar, temizlik sõrasõnda eldiven ya da maske kul- lanamadõklarõ için her türlü sağlõk sorunu ile de karşõ karşõya kalabiliyor. Ayrõca te- mizlik işlerinde zorla çalõştõrõlan kadõnla- ra banyo ihtiyaçlarõnõ karşõlayabilmeleri için haftada yalnõzca 1 kez su veriliyor. Ce- zaevindeki tutuklu kadõnlarla görüşen avukat Keskin, şikâyetleri cezaevi yöne- timine ilettiğini, ancak yönetimin iddiala- rõ reddederek tutuklulara “en iyi koşulla- rın sağlandığını” söylediğini belirtti. DENİZLİ BOZKURT HAPİSHANESİ’NDE HAK İHLALLERİ Tutuklulara lağım temizlettiriliyor Genel kurula, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Onursal Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Baş- kanı Osman Kaçmaz, bazı Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile hâkim ve savcılar katıldı. (AA) KANADOĞLU’NDAN ÇAĞRI Şeyhin düğününe 15 bin kişi geldi GÜL, ERGİN VE GERÇEKER’LE AYRI AYRI GÖRÜŞECEK [email protected] Eminağaoğluyeniyönetimdeyok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YAR- SAV’õn 2. Olağan Genel Kurulu’nda, YAR- SAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu yönetim kurulu listesine seçilemedi. Türkiye Barolar Birliği Konferans Salo- nu’nda yapõlan seçimde, YARSAV’õn 13 ki- şilik yönetim kurulu asil üyeleri ile 5 kişilik denetim kurulu asil üyeleri ve yedek üyele- rinin seçimi tamamlandõ. Yönetim kurulu asil üyeliği için 15 kişilik çarşaf listeyle seçime gidildi. Delegelerin, çarşaf liste üzerinde iki adayõn isimlerinin üzerini çizerek 13 kişiyi be- lirlemeleri istendi. Yapõlan seçimde 441 de- lege oy kullandõ, 3 delegenin oyu geçersiz sa- yõldõ. Ömer Faruk Eminağaoğlu geçerli oy- larõn 195’ini alarak liste dõşõ kaldõ. YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden oluş- tu: “Nuh Hüseyin Köse, Remzi Özdemir, Kazım Dağdeviren, Eray Karõnca, Gürsel Özkan, Mehmet Ruşen Gültekin, Emine Ül- ker Tarhan, Leyla Köksal, Fetih Sayın, Mu- hammet Önder Tekin, Murat Arslan, Ali Rõ- za Aydõn ve Hasan Akgedik.” Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen 13 kişi- den biri bugün yapõlacak oylamada YAR- SAV’õn yeni başkanõ olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle