21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 KASIM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gündem manyağõ olduğumuz bir hafta daha geçti. Bu haftadan, geriye, gene ne olduğu tam anlatõlmayan bir demokratik açõlõm, CHP mil- letvekillerinin pankartlõ protestolarõ ve tabii Dursun Çiçek’in tutuklanõp 48 saat geçmeden serbest bõrakõlmasõ kaldõ. Doğrusu ben, Ergenekon davasõnda neredeyse bir yõla yakõn bir zamandõr içerde bulunan sev- gili dostlarõm Mustafa Balbay’a ve Gürbüz Çapan’a fena halde kõzdõm.. insan bir yerler- de bir õslak imza bõrakõr, görüyorsunuz huku- ka aykõrõ her türlü işlemin başarõyla gerçekleş- tirildiği ülkemizde serbest yargõlanmak için õs- lak imza kuvvetli bir referans oldu. Helal olsun Türk adaletine! Bu arada hâkimler, savcõlar ayakta; çünkü iç- lerinden birileri bir diğerinin dinlenmesi için en üst düzeyde emir çõkarõyor... Savcõlar, hâkimler birbirine girerken benim şu tuhaf aklõm, 12 Ey- lül dönemine uçup bir ödül törenine konuverdi. Törende anlõ-şanlõ profesörler cunta başõ Kenan Evren’e fahri doktorluk veriyorlar ve bir Alla- hõn kulu da çõkõp bu olayõ protesto etmiyor. Bu öyle bir onursuzluk ki, sari hastalõk gibi.. öğre- tim üyeleriyle sõnõrlõ kalmõyor; bu ülkenin hâ- kimlerinden, savcõlarõndan da çõt çõkmõyor. Uzun lafõn kõsasõ, adalet bir gün herkese ge- rekebilir. Bir zamanlar susarsan, bir başka zaman da susturulursun! Hep birlikte gündem manyağõ olduk ya, şah- sen benim bu hafta asabõmõ en çok bozan şey, CHP’li milletvekillerinin Meclis’teki pankartlõ 10 Kasõm protestosunu “şık” bulmayanlar oldu. Efendim, orasõ milletin temsil edildiği yermiş.. iyi ya kardeşim, protestolar için bundan daha iyi bir yer olabilir mi? Ne yani, koskoca milletve- killeri sokakta pankart açõp biber gazõna mõ tu- tulacaklardõ? Bence sokağa çõksalar daha iyi olur- du ya, neyse bunu geçelim. Gelelim saf bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşõ olarak cuma günü heyecanla beklediğim demokratik açõlõmõn bende uyandõrdõğõ hayal kõ- rõklõklarõna. Bu yaşõmda hâlâ saf olmak pek iyi değil ama, çõkmayan candan umut kesilmezmiş diyerek güneşli bir günde kendimi eve kapadõm ve televizyonu açtõm. Elime ne mi geçti, neler mi öğrendim!.. doğ- rusu hem iktidar hem muhalefet tümüyle sõnõf- ta kaldõ. Hani saflõk bu ya, bu demokratik açõlõmla birlikte Güneydoğu’daki ağalõk sistemi nasõl çökertilecek; nasõl bir planlamayla topraksõz ve işsiz insanlara toprak ve iş verilecek; yatõrõmla- rõn selameti için PKK’nin siyasi uzantõsõ olan DTP nasõl bir görev üstlenecek; devletin ödediği pa- ralarõnõn büyük bir kõsmõ ağalarda toplanan ko- rucular, nasõl ve hangi koşullarda normal birer in- sana dönüştürülecek diye kafamdaki bazõ soru- larõn yanõtlarõ verilir sandõm, nafile… Üç gün sonrasõ için plan ve programõ olmayan, yaptõğõ açõlõmõn adõnõ dört ay içinde tam üç kez “Kürt açılımı”, Demokratik açılım”, “Kar- deşlik ve birlik açılımı” diye değiştiren bir ik- tidardan bunlarõ beklemek olacak şey mi? Peki ya muhalefet? Yahu aranõzda hiç mi po- ker bilen yok.. Tamam, iktidar ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi için bizi kullanõyor, bu açõlõm tam bir göz boyamaca.. peki senin elin armut mu topluyor? Bu oyunu kõr; öyle etnik kimliği tanõ- mak, Kürtçenin serbestçe konuşulmasõ gibi çok- tan gerçekleşmiş durumlarõ temcit pilavõ gibi önü- müze getirme; duygusallõktan uzak, bölgede yaşanan sorunlarõ nasõl çözeceğin konusunda içi dolu bir paket sun! Hiç polemiğe girmeden, iş ve aş sorununu na- sõl çözümleyeceğini söyle; korucularõ ve silahõ- nõ bõrakõp dağdan inenleri nasõl normalleştire- ceksin bunu bilelim... PKK ile Kürt halkõnõ nasõl ayrõştõracaksõn, Tür- kiye’nin tüm bölgelerinde nasõl bir kalkõnma pla- nõ uygulayacaksõn? Bunu söyle. Aksi takdirde saf yurttaşlar şöyle düşünüyor: Bunlarõn birbirinden farkõ yok. Bu arada filler tepişiyor.. olanlar çimenlere oluyor. Ve şu saf yurttaştan büyük bir söz: “Bu ülke bunları hiç hak etmiyor.” IŞIL ÖZGENTÜRK isilozgenturk gmail.com Filler Tepişirken... SEDAT KURT DENİZLİ - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, yasadõşõ telefon dinlemeleriyle il- gili yeni hukuksal düzenlemelere gereksinim duyulduğunu vurgulayarak “Telefon din- lemeleri toplumda paranoyaya yol aç- mıştır” dedi. Gerçeker, 12 Eylül Anayasa- sõ’nõn en büyük darbeyi yargõ bağõmsõzlõğõ- na vurduğunu anlattõ. Denizli Barosu tarafõndan düzenlenen “Borçlar Kanunu Tasarısı’nın Getirdiği Yenilikler” konulu toplantõya katõlmak için Denizli’ye gelen Gerçeker, etkinlik öncesi gazetecilerin yasadõşõ telefon dinle- meleriyle ilgili sorusunu yanõtladõ. “Bu tarz konular ayaküstü değerlendirilecek konular değildir. O yüzden yüzeysel de- ğerlendirmek durumundayım” diyen Ger- çeker, “Telefon dinlemeleri toplumda bir paranoya yarattı. Korkulara yol açtı. Herkes telefonlarım dinleniyor duygu- sunda. Kişilik haklarını, özgürlükleri ze- deleyici bir durum olarak ortaya çıkıyor. Hukuki olarak yapılan dinlemeler var, hukuka aykırı olarak yapılan dinlemeler var. Hukuka uygun olsa bile, eğer bunlar özgürlükleri zedeliyorsa, bunların da ta- bii değerlendirilip sistemin değiştirilme- si gerekiyor mutlaka” dedi. Konferansta konuşan Gerçeker, Adalet Bakanlõğõ’nõn yargõ üzerindeki vesayeti devam ettikçe bu tartõşmalarõn süreceğini vurguladõ. Yargõnõn toplum için ne kadar önemli olduğunun “Adalet mülkün teme- lidir” özdeyişi ile bilindiğini ifade eden Ger- çeker, “Yargı ekmek gibi, hava gibi, su gi- bi bir toplum için en zaruri ihtiyaçlardan birisidir. Yargı olmazsa bir toplumun ile- riye gitmesi, özgür bir şekilde yaşaması, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti- nin hayata geçirilmesi düşünülemez bi- le. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devle- ti ilkelerini hayata geçirmek istiyorsak, mutlaka yargı sistemi bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Bunları korumak, kollamak hepimizin görevidir. Yargı bağımsızlığı- nı büyük ölçüde zedeleyen 12 Eylül Ana- yasası’ndaki hükümlerin mutlaka de- ğiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama yargı reformu yapacağız derken, yargı bağımsızlığını geri götürmek değil, ileriye götürmek için bu reformları yapmak zo- rundayız” dedi. Yargõ organõnõn demokratik meşruiyet ile bir sorununun olmadõğõnõ ifade eden Ger- çeker, parlamentodan Hâkimler Kurulu’na, yargõya üye seçilsin gibi düşünceleri kabul etmediklerini çünkü bunun yargõ bağõmsõz- lõğõnõ geri götüreceğini söyledi. FIRAT KOZOK ANKARA - Ergenekon davasõnõn gö- rüldüğü mahkemeye gönderilen “imza- sız ihbar mektupları” ülke gündemini değiştirirken, Başbakanlõk isimsiz ih- barlarõ dikkate almõyor. Hükümete bağlõ kamu kurum ve ku- ruluşlarõndaki iddialarõ soruşturmakla gö- revli Başbakanlõk Teftiş Kurulu tara- fõndan yayõmlanan genelgeye göre “isimsiz, adressiz” ihbarlar işleme ko- nulmuyor. 2002’de dönemin başbakanõ Bülent Ecevit döneminde “bürokrat- ları ve kurumları yıpratmamak” amaçlõ çõkarõlan genelge, AKP hükü- metleri tarafõndan da korundu. 2002/51 sayılı genelge Halen bu genelgeyle işlem yapan Baş- bakanlõk Teftiş Kurulu müfettişleri, isimsiz ve adressiz ihbar konusunda hassas davranõyor. Eğer isimsiz ihbarlar, somut verilere dayanõyorsa müfettişler ancak bu durumda işlem yapabiliyorlar. Dönemin başbakanõ Bülent Ecevit’in imzasõnõ taşõyan 2002/51 sayõlõ 15 Ka- sõm 2002 tarihli genelge şöyle: “Vatandaşlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarına kendileri veya ka- mu ile ilgili dilek ve şikâyetlerde bu- lunma hakkı anayasa ve yasalarla dü- zenlenmiş, bu hakkın kullanılması il- ke olarak benimsenmiştir. Bu ilkeden hareketle; memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılan ihbar ve şikâyetlerde, soyut ve genel nitelikte olanlar, somut olay veya kişi belir- tilmeyenler, isim ve imza bulunma- yan veya hayali isim ve imza taşıyan ihbar veya şikâyet dilekçeleri işleme alınmayacaktır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Manisa Milletvekili, hukukçu Şahin Mengü, Albay Dursun Çi- çek’in tahliye edilmesi yönündeki ka- rarõn doğru olduğunu söyledi. Kararõn, “Ergenekon” davasõ kapsamõnda tu- tuklu bulunanlarõ akla getirdiğini be- lirten Mengü, “Şimdi Mustafa Bal- bay’ın durumu... Balbay’ın adresi sa- bit, kaçma şüphesi yok” dedi. Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcı- oğlu, kararõ “olması gereken bir ka- rar” olarak yorumladõ. Eski Askeri Yargõtay üyesi Ali Fahir Kayacan da “Tahliye kararının yadırganmasını ben bir hukukçu olarak anlayamı- yorum” dedi. Hukukçular, Dursun Çiçek’in ikinci kez tutuklanõp tahliye edilmesini de- ğerlendirdi. CHP’nin hukukçu millet- vekili Şahin Mengü, tahliye kararõnõ doğru bulduğunu belirtirken şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Benim yorumum, adres sabit, kaçma şüphesi yok görünen gerekçe. Onlar da alınan raporun kifayetli ol- madığına inanıyorlar. Adli Tıp’ta imza incelemesi yapan üçlü bir de- ğerlendime var. Kesinlik var, olabi- lire getiren, bir de reddeden var. İkin- ci derece dediğimiz ‘eli mahsulü kabul edilebilir’ gibi yazılmış. Bunu yaptı- ğınız zaman başka incelemeleri de be- raberinde yapacaksınız. Karbon de- ğerlendirmesini yapacaksınız, yani imzanın tarihine bakacaksınız. Kâğıt üstünde parmak izi arayacaksınız. Kâğıdın Genelkurmay’da kullanı- lıp kullanılmadığı incelenebiliyor- muş. Bütün bunlar yapılmadan, han- gi yazıcıdan çıktığı incelenmeden alınmış afaki bir rapor. Bence zihni kayıtlarda onlar da raporu kafi gör- memişler.” ABD’de yayõmlanan New York Ti- mes gazetesinin Ergenekon davasõnõ “Engizisyon mahkemesine dönmüş- tü” şeklinde değerlendirdiğini anõm- satan Mengü, iddianamelerin ciddi bir incelemeye tabi tutulmasõ durumunda birçok insanõn ifadeye bile çağrõlma- yabileceğini kaydetti. Kararõn tutuklu bulunanlarõ akla getirdiğini anlatan Mengü, şunlarõ söyledi: “Şimdi Bal- bay’ın durumu... Balbay’ın adresi sa- bit, kaçma şüphesi yok. Balbay alın- dı bırakıldı. Türkiye’den kaçmak zor mu? Cem Uzan elini kolunu sal- layarak çıktı Türkiye’den. Tuncay Özkan’ın da kaçma şüphesi yok. Hangisinin kaçma şüphesi var? Dün- ya âlem Tuncay Özkan’ın alınacağı- nı söylüyordu. Tuncay Özkan da Türkiye’deydi. İsteseydi kaçardı. Mehmet Haberal’ı bıraksan nereye gi- der?” ‘Kırılma noktası’ İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nin verdiği kararõn bir kõrõlma nok- tasõ olduğunu da belirten Mengü, “Bir oyun bozuldu 9. Ağır Ceza Mahke- mesi’nin kararıyla. Ben bir hukuk- çu olarak o raporun yeterli olmadı- ğına adım gibi eminim” dedi. Yazıcıoğlu: Karar doğru NTV’ye konuşan ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu da kara- rõn “olması gereken bir karar oldu- ğunu” söyledi. Yazõcõoğlu, “Bu kişi daha önce de tutuklandı, kaçmadı. Sabit bir yurdu var, çalıştığı kurum var” dedi. Eski Askeri Yargõtay üyesi Ali Fahir Kayacan da “Adı geçen albay daha ön- ce tutuklandı. İtiraz üzerine tahliye ol- du, kaçmadı. O belgenin aslı olduğu id- dia edilen belge de şu anda Cumhu- riyet Savcılığı’nın elinde... Dolayısıy- la bu tahliye kararının yadırganmasını ben bir hukukçu olarak anlayamıyo- rum. Çünkü aksi durum ‘Tutuklama kararlarõ doğrudur, tahliye kararlarõ yan- lõştõr’ gibi bir anlayışa yol açar. Tu- tuklama kararları çok yüzeysel veri- liyor, bizim yargının sorunu da bu- rada” değerlendirmesini yaptõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP İzmir Milletvekilil Ah- met Ersin, Yargõtay’õn telefonlarõnõn dinlenme- sini ve telefonlarõ dinle- nen ya da ortam dinle- mesiyle ses kaydõ alõnan, ancak konuşmalarõnda suç unsuruna rastlan- mayan hâkim ve savcõ- larõn dinleme kayõtlarõ- nõn “akıbeti” konusunu Meclis gündemine taşõ- dõ. Ersin, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e, Yar- gõtay’õn telefonlarõnõn dinlenmesinin “anaya- sal dayanağını” sordu. Ahmet Ersin, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle TBMM Baş- kanlõğõ’na verdiği soru önergesinde son 5 yõlda 68 hâkim ve savcõnõn te- lefonlarõnõn dinlendiği, bunlardan 56’sõnõn Er- genekon kapsamõnda din- lendiğine ilişkin açõkla- malarõ anõmsattõ. Ersin, Yargõtay’õn telefonlarõ- nõn da dinlenmesi konu- sunda ise şu sorularõ yö- neltti: “Yargıtay’ın te- lefonlarının dinlenil- mesinin anayasal ve ya- sal dayanağı nedir? Ya- salara aykırı olarak Yargıtay’ın telefonları- nın dinlenilmesini ta- lep edenler ve olumlu karar veren yargıçla il- gili ne tür işlemler ya- pılacak? Mevcut Tele- komünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yasa- sına göre, TİB Başka- nı’nın Başbakan tara- fından atanması ve de- netiminin de yine Baş- bakan tarafından özel yetkilendirilmiş kişi ve- ya komisyon tarafın- dan yapılması, Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulu- narak 29.01.2009 tari- hinde iptal edilmiştir. Bu durumda, atanması Anayasa Mahkemesi ta- rafından iptal edilen mevcut TİB Başkanı, bugün itibarıyla 10.5 aydan beri neden ve na- sıl görevine devam edi- yor? İşinize geldiği için mi mevcut TİB Başka- nı’nın anayasaya aykı- rı olarak görevine de- vam etmesine göz yu- muyorsunuz?” ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - 9. Cum- hurbaşkanõ Süleyman Demirel, dinlemeler ko- nusunda hükümete çok sert tepki gösterdi. Tür- kiye’nin, “kendisine ya- kışmayan çok büyük bir ayıbın içinde” olduğunu belirten Demirel, “Tür- kiye’yi bu hale getiren- ler utansın” dedi. Dünya Diyabet Günü dolayõsõyla Ankara Üni- versitesi Tõp Fa- kültesi’nde düzen- lenen toplantõya ka- tõlan Demirel, ga- zetecilerin gün- demdeki konulara ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Demo- kratik açõlõm süre- ciyle ilgili değerlendir- mesi sorulan Demirel, “Türkiye’nin, güncel so- runlar nedeniyle büyük sorunlarını bir kenara bırakmış gibi göründü- ğünü” ifade etti. Sağlõğõn büyük bir sorun olduğunu, Türkiye’nin sağlõk işleri- ne büyük emek sarf etti- ğini belirten Demirel, “Türkiye’deki siyasi ha- diseler diğer meseleleri örtmüştür, öyle görü- nüyor. Türkiye’deki si- yasi hadiselerin başında da açılım geliyor. Açılım da bir türlü açılamıyor. Dünkü (önceki günkü) müzakerelerde de açılı- mın açıldığı kanaatinde değilim. Ucu gösterili- yor, pek altı çıkmıyor meydana. Biraz daha bekleyeceğiz. Açılım me- selesini Türkiye’nin tam tartışabilmesi için da- ha biraz beklenecek” diye konuştu. Telefon dinlemelerinin sorulmasõ üzerine de De- mirel, “Türkiye, kendi- sine yakışmayan çok büyük bir ayıbın içinde. Türk vatandaşı telefon gibi bir va- sıtayı kullanmak- tan korkar hale gelmiştir. Türki- ye’yi bu hale geti- renler utansın. Devle- tin yargı organı birbiri- ni dinler hale getiril- miştir. Bunları yapanlar çok ağır vebal altında- dır. Yaptıranlar da ve- bal altındadır. Bu ayıp- tır, büyük ayıptır, böy- le ülke olmaz” diye ko- nuştu. Bir gazetecinin, “Islak imza tartışmala- rı vardı” sözleri üzerine de Demirel, “Mahkeme- lere insanların konuş- tuğu şeyleri delil olarak çıkarıyorsunuz, uydu- ruk şeyleri. Böyle şey olmaz” yanõtõnõ verdi. Yargõtay Başkanõ Gerçeker, telefon dinlemeleriyle ilgili yasal düzenleme gerektiğini vurguladõ ‘Toplumda paranoya yaratõldõ’ ‘Türkiye’yibu hale getirenler utansõn’ CHP’Lİ ERSİN MECLİS’E TAŞIDI Dinlemenin anayasal dayanağõ var mõ? Albay Dursun Çiçek’in tahliyesini değerlendiren Şahin Mengü: ‘Yargıdaki oyun bozuldu’ İmzasõz mektup çelişkisi Gündemi değiştiren imzasõz mektuplar Başbakanlõk’ta dikkate alõnmõyor. Genelge, dönemin başbakanõ Ecevit tarafõndan 2002 yõlõnda çõkarõlmõştõ ŞAHİN MENGÜ Islak imza nedeniyle iki gün önce tutuklanan Albay Dursun Çiçek önceki gün serbest bırakılmıştı. (Fotoğraf: AA) Genelkurmay’dan yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkur- may Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un Pakistan Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Eşfak Pervez Kayani’den “darbe yapmamasõnõ istediği” yönün- deki haber yalanlandõ. Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’ndan yapõlan açõklamada, “Bugünkü (dünkü) bir gazetede yer alan ve World Net Daily isimli yabancõ kaynaklõ bir siteye dayandõrõlan haber ta- mamen gerçekdõşõdõr” denildi. Başbuğ’un mevki- daşõ Kayani ile bir telefon görüşmesi yaptõğõ, sivil hükümeti devirmeye çalõşmamasõnõ istediği iddia edilmişti. Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin olasõ dar- beyi önlemek amacõyla üst düzey subaylarõ Pakis- tan’a gönderdiği de ileri sürülmüştü. ‘Kürtçe bölüme olumlu bakıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Baş- kanõ Yusuf Ziya Özcan, “Eğer Kürtçe herhangi bir merkez, enstitü, anabilim dalõ, bölüm açma ta- lepleri olursa onlarõ değerlendirip cevaplõyoruz ve olumlu baktõğõmõzõ biliyorsunuz” dedi. Özcan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Yazar Okulu” semi- nerinde vereceği açõlõş dersi öncesinde gazetecile- rin sorularõnõ yanõtladõ. Gazetecilerin Kürt açõlõ- mõnõn TBMM’de görüşülmesi anõmsatõlarak üni- versitelerde Kürtçe bölümüne ilişkin sorusu üzeri- ne Özcan, yeni talep olmadõğõnõ, İstanbul Üniver- sitesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi’nden daha önce talep geldiğini anõmsattõ. Özcan, bazõ vakõf üniversitelerinde Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmaya başlandõğõnõ dile getirdi. 9. CUMHURBAŞKANI DEMİREL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle