Katalog

7 NİSAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Vaillant’ta işçiler, monoton çalışma tarzı yerine işyeriyle uyumlu hale getirilmiş kendi programlarını izliyor 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Bandı bıraktı verimlilik arttı ? Hareketli montaj hattına dayalı fordist üretim tarzını terk eden Vaillant, üretimini ve verimliliğini arttırdı. Vaillant’ın fabrikasında çalışan işçiler, hem kendi günlük programını, hem de paydos zamanını kendi belirliyor. NECDET ÇALIŞKAN Bağımsız Kurum, Bağımlı Siyaset Son yıllarda gerçekleştirilen yapısal değişikliklerle, Türkiye’de siyasi otorite ekonomik karar mekanizmalarından dışlandı, ekonominin birçok alanında düzenleme ve denetleme yapma yetkisi bağımsız kurum ve kurullara bırakıldı. Bağımsız kurum ve kurullarla, ekonomik nitelikteki kararların, hükümetin etkisinde kalmadan, piyasanın gerekleri doğrultusunda alınabilmesi amaçlanıyordu. Böylece siyasi otoritenin aldığı ekonomik kararlarla ekonomiyi krizlere sürüklemesinin önüne geçilebileceği sanılıyordu. Ekonomik kararların alınması sırasında tutarlı bir davranış göstermediği söylenen siyasi otorite, iş yetkilerini devretmeye gelince, IMF’nin istekleri doğrultusunda irade sergilemek zorunda kaldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Tütün Kurulu, Telekomünikasyon Kurulu, Enerji Piyasasını Düzenleme Kurulu, Kamu İhale Kurumu… birbirini izledi. 2001 yılında, zaten bağımsız olması gereken Merkez Bankası bağımsızlaştı. Sermaye Piyasası Kurulu yıllarca önce bağımsız olarak kurulmuştu. Peki, tüm bu bağımsız kurum ve kuruluşlar gerçekten bağımsızlar mı? ??? Önce şu sorunun yanıtını arayalım: Kurum ve kuruluşların bağımsızlığı ne demektir? Bir kurumun devletin diğer organlarına karşı bağımsızlığı, politik ve diğer sonuçlarından korkmaksızın görevini gereğini yerine getirebilmesi, hiçbir baskıyla karşılaşmadan serbestçe çalışabilmesi, herhangi bir beklentiye girerek kendi kendini sınırlandırmamasıdır. Bağımsız kurumlarımızdan hangisi bu tanım kapsamında bulunmaktadır? Politik ve diğer sonuçlarından korkmaksızın görev yapma koşulu hiçbir bağımsız kurum için söz konusu değildir. Kurum ve kuruluşların tümü, aldıkları ya da almadıkları kararlar nedeniyle, denetim terörü altında tutulmaktadır. Bu terörden sakınmak için de iktidara yakın durmaya çalışmaktadırlar. Hiçbir baskıyla karşılaşmadan çalışabilme koşulu, bütçe olanaklarının sınırlandırılması ya da harcamaların izne bağlanması nedeniyle gerçekleşmemektedir. Bağımsız kurumlardan hiçbiri gereken harcamalarını bir makamdan talimat almadan yapamamakta, hükümet önünde ödenek dilenmenin de bir bedeli olmaktadır. Bağımsız kurum ve kurulların kendi kendini sınırlandırması ise atanmaları sırasında ortaya çıkmaktadır. Hükümet bağımsız kurum ve kuruluşların başına atanacak kişileri belirlerken adayları gizleyerek, atamaları son dakikalara bırakarak, hatta daha önce atadığı bir kişiyi yeniden aynı göreve atamak için görev süresinin bitmesini ve ayrılmasını beklemek suretiyle birçok insanı beklentiye sokarak, seçilenlerin minnet ve bağlılık duygularının uyanmasına neden olmaktadır. Tüm bunlar göstermektedir ki, ülkemizde bağımsız kurumlar oluşturulamamış, oluşturulmuş gibi yapılmıştır. Bağımsızlık kâğıt üstünde kalmaktadır. ??? Yanıtı verilmesi gereken ikinci soru ise şudur: Hükümetler IMF baskısı ile gerçekleştirilen bu yapısal değişiklikleri kabullenmiş, ekonomik karar mekanizmalarından dışlanmayı içlerine sindirmiş midir? Siyasi partiler seçmen karşısına bir programla çıkarlar. Bu programın gereği olarak taahhütlerde bulunurlar. Bir siyasinin siyaset yapmasının temelini toplumsal taahhütleri oluşturur. temizel?cumhuriyet.com.tr DÜSSELDORF İnsanın çalışma psikolojisine aykırı olduğu gerekçesiyle 5 yıl önce bant üretimini terk eden Alman ısıtma sistemleri firması Vaillant’ta bir işçi bir kombinin tüm montajını kendisi tamamlıyor. Ayrıca satış rakamlarına göre 68 saat arasında değişen esnek bir mesai programı mevcut. Günlük yaklaşık 2 bin 500 cihaz üretilen fabrikada, çalışan psikolojisi ve mekanikleşme açısından zararlı bulunduğu için aşırı uzmanlaşma da tercih edilmiyor. Bugün montaj bölümünde çalışan bir işçi ertesi gün paketleme servisinde çalışabiliyor. Bir kombinin montajının 22 dakikayı geçmediğini belirten şirket yöneticile HER EVE BİR ELEKTRİK SANTRALI Alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini söyleyen Vaillant Eğitim Müdürü Sencer Erten şirketin yakıt hücresi ve zeolit ısı pompası çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: ‘‘Yakıt hücresi teknolojisi, doğalgazdan ısı ve elektrik üretme temeline dayanıyor. Cihaz çok daireli apartmanlarda ve küçük işletmelerde hem ısınma hem de elektrik ihtiyacını karşılıyor. 5 yıldır üzerinde çalışılan sistemde son aşamaya geldik. 3 yıl içinde seri üretime geçmeyi planlıyoruz. Normal ısıtma sistemlerine göre zeolit ısı pompası da yüzde 30 daha az karbondioksit üretiyor. ’’ Vaillant Türkiye Genel Müdürü Christoph M. Grosser (sağda), yardımcıları Levent Taşkın ve Erten’le şirketin projelerini anlattı. ri, ‘‘Amacımız daha insani bir üretim tarzı idi. 5 yıldır bu şekilde çalışıyoruz. Bu modelle, üretimde hata oranını da binde 1.4’e kadar düşürdük. Ayrıca hem verim arttı, hem de çalışanlar daha huzurlu’’ dedi. 1897 yılında Johann Vaillant tara fından kurulan fabrikada 91’i Türk olmak üzere 1600 kişi çalışıyor. Geçen yıl satışlarını yüzde 11 arttıran şirket, 1.8 milyar Avro’luk ciroya ulaştı. Şirketin Almanya’nın Remscheid’da düzenlenen toplantısında konuşan Vail lant Doğu Avrupa Bölge Müdürü Detlef Neuhaus, ‘‘Vaillant Türkiye’nin tüketici odaklı satış ve hizmet sistemini Çin’e yerleştirmeye hazırlanıyoruz. Geçen yıl 109 bin Vaillant kombinin satıldığı Türkiye, Almanya’yı bile geride bırakarak Avrupa’da beşinci sıraya yükseldi” diye konuştu. ‘‘Avrupa içinde veya dışında yatırımlarımıza tam gaz devam edeceğiz’’ diyen Vaillant’ın CEO’su Claes Göransson da ‘‘Türkiye, üretim yapılabilecek en önemli ülkelerden birisi’’ dedi. TERÖRE KARŞI DESTEK İpekyol, İnci, Koton ve Machka Atina’da mağaza açtı TÜSİAD artık Güneydoğulu Ekonomi Servisi Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), merkezi Diyarbakır’da bulunan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ve TÜRKONFED başkanları, ortak bir açıklama yaparak, baskı, şiddet ve terörün Güneydoğu’ya zarar verdiğini bildirdiler. Doğu ve Güneydoğu’da girişimciliğin ve iş dünyasının gelişimine destek olmayı amaçlayan TÜSİAD da, DOGÜNSİFED’e üye olmak için gerekli işlemleri başlattı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, TÜRKONFED Başkanı Enis Özsaruhan ve DOGÜNSİFED Başkanı Şeyhmus Akbaş, ortak açıklamada özetle şunları vurguladılar: ? Şiddet ve terör öncelikle bölgeye ve giderek tüm ülkeye zarar veriyor, ekonomik ve demokratik gelişmeye engel oluyor. ? Baskı, şiddet ve teröre dayalı her türlü eylem reddedilmeli ve hemen terk edilmelidir. Bu eylemler Güneydoğu halkının ve Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alıyor. ? Ulusal ve bölgesel yatırım koşulları iyileştirilmeden, ‘‘gelin burada yatırım yapın’’ demek sorunu çözmez. ? Türkiye çapında yatırım ortamı iyileştirilmeli, kalkınma ajansları en kısa sürede devreye sokulmalı. Bölgede özellikle de KOBİ’lere dönük özel politikalar uygulanmalı, yarım kalmış altyapı yatırımları tamamlanmalı, nitelikli yerel işgücünün yetiştirilmesi için mesleki ve teknik eğitimin kapasitesi geliştirilmeli. ? Demokrasiden hiçbir sürette taviz verilmemeli. Yunan başkentine moda çıkarması FATMA KOŞAR ATİNA İpekyol, İnci, Koton ve Machka’nın, Atina’nın seçkin alışveriş merkezi The Mall’daki açılışları, Yunanistan’a Türk çıkarmasına döndü. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in katıldığı açılışta Finansbank’ın Yunanistan Ulusal Bankası’na satışı ilk gündem maddesi olurken, İpekyol, İnci ve Koton’a sektör temsilcilerinden büyük destek geldi. TİM Başkanı Oğuz Satıcı ve İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu’nun bulunduğu açılışa çok sayıda sektör temsilcisi, Yunan ve Türk ga zeteci katıldı. Bakan Tüzmen soruları yanıtlarken, Finansbank hisselerinin Yunan Ulusal Bankası’na satışı konusunda ‘‘Bu alışveriş Türkiye ve Yunanistan’ın birbirlerine duydukları güvenin göstergesidir’’ dedi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyar doları aştığını belirten Tüzmen, ‘‘Yunanistan’la olumlu ekonomik ilişkiler Türkiye’nin AB üyeliğine de katkıda bulunacaktir’’ diye konuştu. Atina’nın ilk ve en büyük alışveriş merkezinde açılan mağazalar için firmalar toplam 1 milyon 950 bin Avro’luk yatırım yaptılar. Açılışa katılanlar arasında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’de yer aldı. MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Siz ki Kurtuluş Savaşı’nı Atatürk’le birlikte yüce ulusumuza kazandıransınız. Siz ki, Anadolu’da tarlalarda başı çekensiniz. Siz ki, Anadolu’nun Irazca Anasısınız, Siz ki, annesi bakıma muhtaç diye işini gücünü bırakıp yıllarca senin yanından ayrılmayan, senin helalliğini almanın çok önemli olduğunu düşünen evlatları doğurdunuz. Siz ki, çocuğum okusun diye psikolog, sosyolog, matematikçi oldunuz. Siz ki, evde disiplini sağlayan, manevi otoriteniz altında en sert erkeklerin bile saygıda kusur edemediği saygı abidesisiniz. Siz ki, sağlığınızda iş ortaklığı yapan kardeşlerin dayanışma harcı, siz gittikten sonra dağılan ailenin anası pamukm?superonline.com Analar Ayağa Kalkın sınız. Siz ki, şefkati, merhameti, sevgiyi, saygıyı bize öğretensiniz. Siz ki, evin bütçesini, yatırımlarını yöneten, yönlendirensiniz. Sizin hayır dediğinizi yapmak birçok şeyi göze almaktır. Siz ki, geceleri gözyaşı dökerek evladına dua eden, vatana ve millete hayırlı evlat diye gönül geçirensiniz Siz ki yoksullukta bir çorbanın doyumsuz lezzetini bize hissettiren, sabrı ve kanaatkârlığı öğretensiniz. Siz ki evli, çoluk çocuk sahibi olsak bile hâlâ bizi yeni okula gönderir gibi üstümüze titreyensiniz. Siz ki, “ana başa taç imiş,her derde ilaç imiş” ezgisini söyletensiniz. ??? Ne oldu size? Niye zılgıt çeken analar oldunuz? Zılgıt sevinç haykırışıdır, öyleyse vatanın parçalanmasını muştulayan zılgıtlar mı, bunlar. Neden çocuklarınız size rağmen taş atan çocuklar oldu? Taş atma yerine okulda olmaları gerekmiyor mu? Okulda arkadaşını öfke ile bıçaklayan çocuk sizin çocuğunuz değil mi, yoksa siz mi çocuğunuzun peşini bıraktınız? ??? Saatlerce TV programlarında Doğu sorunu ve okullardaki şiddet tartışılırken herkes diyor ki; “Bu meseleyi yaratan sebepler, ekonomik, sosyal, siyasal, terör olgusudur.. Bu etkenler ve nedenler birlikte ele alınmalı ve parelel çözüm getirilmeli.” peki bütün bu sebepleri analiz edecek ve çözüm üretecek kim, sizin çocuklarınız. Asıl sebep siz anaların “Bu vatan bizim” diye ayağa kalkmamanız. ??? Anadolu’nun sağduyusunu temsil eden analar meseleye el koyun. Bunu yabancıların silahsız savaşı, içerden çökertmesi olarak kabul edin,bunlara geçit vermeyin. Siz ancak “Irazcanın Dirliğini” yaratırsınız. Kükreyin. Bakın o zaman eli silahlı ve bıçaklı olanlar, ülkesinin zararına bilerek ya da bilmeyerek çalışanlar yanınızda süt dökmüş kedi gibi olacaklar. Bu ülkenin kaderi sizin elinizde. ??? Eğer siz kükreseniz bile işler değişmezse o zaman korkacak, umutsuzlukla ağlayacağız. Not: Bir çağrı da uzmanlara; bu vatan parçalanırsa ne ekonomi ne vergi hiçbir şeyin önemi kalmaz. Sanko, Auer hisselerini aldı Ekonomi Servisi Sanko Holding, 1957 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Auer firmasının çoğunluk hisselerini satın aldığını bildirdi. Açıklamada, Auer’in, aynı isimle faaliyet göstermeye devam edeceği, ayrıca, Auer’in insan kaynağının korunarak geliştirileceği duyuruldu. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, şirketin, Auer’in de katılımıyla beyaz eşya sektöründeki gücünü pekiştireceğini ve rekabette önemli bir avantaj yakalayacağını ifade etti. CUMOK ÇAĞRISI TÜRKİYE İÇİN SEÇENEK VAR... İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 19232006 070809 Nisan 2006 Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi İZMİR Cumhuriyet Okurları (CUMOK’lar), Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden “Halkçılık” ilkesine uygun, tüm sosyal sınıfları gerçekten “tasada ve kıvançta bir” tutacak bir iktisat bakışının, bu ülkenin kuruluş felsefesinde bulunduğu gerçeğinden yola çıkarak, önderimiz Atatürk’ün gösterdiği gibi kendi sentezini, planını ve pratiğini yapan, dışarıdan dayatılan uydu programlar ile değil, kendi kaynakları ve olanakları ile çıkışı bulan bir ülke olmanın ekonomik modellerinin tartışıldığı İktisat Kongresi düzenliyor. Açılış Konuşmaları: *İzmir Anakent Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu “Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı, Yazar Sayın Alev Coşkun “Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Emin Alıcı Program için lütfen www.cumok.org sitesini ziyaret ediniz. CUMOK ÇAĞRISI TÜRKİYE İÇİN SEÇENEK V AR... İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 19232006 9 Nisan 2006 Programı Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi İZMİR Oturum 8: Tarımın Durumu ve Olanakları: 10.0011.30 Gökhan Günaydın: Günaydın: Tarımdaki dönüşüm ve alternatif model ne olmalıdır? Ali Ekber Yıldırım: Mevcut modeller tarımı nereden nereye getirdi? Prof. Dr. Oğuz Oyan: Tarım politikalarının ana dinamikleri ve siyasi ayağı ne olmalıdır? Oturum 9: Sanayinin Durumu: KOBİ’lerOlanakları 11.4513.45 Tamer Taşkın: EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Öztin Akgüç Fikret Mısırlı: Ege Tekstilciler ve İhracatçılar Birliği Başkanı Musa Pişkin: TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi: TTK Tasarısı ile Özel Sektörün Yeniden Yapılandırılması Oturum 10: Uluslararası Kalkınma Stratejileri Politikalar Saat: 14.0016.00 Dr. Ergin Yıldızoğlu Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Dr. Ahmet Zeki Bulunç Küreselleşme olgusunun kalkınma modellerine etkileri Küreselleşmenin öngördüğü modellerin Türkiye üzerine etkileri nedir, nasıl azaltılır? Oturum 11: Ulusal İktisat Politikaları Bağlamında IMF’den Kopma YollarıUlusal Kalkınma StratejisiTürkiye İçin Seçenek Var Saat 16.3018.30 Prof. Dr. Öztin Akgüç Prof. Dr. Gülten Kazgan Dr. Ergin Yıldızoğlu Prof. Dr. İşaya Üşür Prof. Dr. Bilsay Kuruç Oturum 12: Kapanış ve Basın Bildirgesi CUMOK ÇAĞRISI TÜRKİYE İÇİN SEÇENEK VAR... İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 19232006 07 NİSAN 2006 Programı Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi İZMİR AÇILIŞ KONUŞMALARI Saat 10.00 OTURUM 1: TARİHSEL BİR DEĞERLENDİRME 11.00 13.00 Prof. Dr. Korkut Boratav: 1923’ten GünümüzeTürkiye Ekonomisinin Parlak ve Karanlık Sayfaları. Prof. Dr. Bilsay Kuruç: Cumhuriyetin İktisadiyatı. Prof. Dr. Oktar Türel: İktisattan Siyasete Bir Stratejinin Dinamikleri. Prof. Dr. İşaya Üşür: Genel Olarak ve Türkiye’de Sanayileşme Üzerine Çeşitlemeler OTURUM 2: TÜRKİYE NASIL DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR 13.3015.30 Prof. Dr. Alpaslan Işıklı: Küreselleşme ve Türkiye. Prof. Dr. Birgül Ayman Güler: Türkiye’nin İdari Yapısındaki Dönüşüm Kamu Yönetimi. Prof. Dr. Cevat Geray: Türkiye’nin İdari Yapısındaki Dönüşüm Yerel Yönetim. Dr. Seyhan Erdoğdu: Sosyal Devlet Sosyal Güvenlikİstihdam. OTURUM 3: TÜRKİYE NASIL DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR2 16.0018.30 Prof. Dr. Sinan Sönmez: Kamu Maliyesi ve Neoliberal Dönüşüm. İlter Ertuğrul: Yapısal Reformlar Bağlamında Türkiye’de Özelleştirme. Doç. Dr. Aziz Konukman: Bütçe ve Kamusallık. Dr. Serdar Şahinkaya: Kalkınma, Kamu Bankacılığı ve Devlet. 89 Nisan programı için lütfen www.cumok.org sitesini ziyaret ediniz. www.cumok.org eposta: istanbul?cumok.org CUMOK ÇAĞRISI TÜRKİYE İÇİN SEÇENEK VAR... İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 19232006 070809 Nisan 2006 Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi / İZMİR KONGREYE KATILANLAR Prof.Dr. Korkut Boratav Prof. Dr. Emin Alıcı Prof. Dr. Bilsay Kuruç Şükran Soner Prof. Dr. Oktar Türel Necip Yurdakul Prof. Dr. İşaya Üşür Kemal Kılıçdaroğlu Prof. Dr. Alpaslan Işıklı Tuncay Özkan Prof. Dr. Birgül Ayman Güler Işık Kansu Prof. Dr. Cevat Geray Erol Toy Dr. Seyhan Erdoğdu Gökhan Günaydın Prof. Dr. Sinan Sönmez Ali Ekber Yıldırım İlter Ertuğrul Prof. Dr. Oğuz Oyan Doç. Dr. Aziz Konukman Tamer Taşkın Dr. Serdar Şahinkaya Dr. Öztin Akgüç Prof. Dr. İzzettin Önder Fikret Mısırlı Ali Nejat Ölçen Dr. Ergin Yıldızoğlu Yıldırım Koç Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Alev Coşkun Dr. Ahmet Zeki Bulunç Orhan Bursalı Prof. Dr. Gülten Kazgan Doç. Dr. Mustafa Akgül PROGRAM İÇİN LÜTFEN www.cumok.org sitesini ziyaret ediniz. www.cumok.org eposta: istanbul?cumok.org www.cumok.org eposta: istanbul?cumok.org CUMHURİYET 13 K