18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2005 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ya Biz Ne Yapıyoruz? Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğ- lu'nun Isviçre'de 1915 o aylarının soykırım olma- dığını söylemesi yüzünden bu ülkede takibata uğraması, davanın savcısının bir hukuk adamına yakışmayan şovlara soyunması, nihayet kimi Is- viçreli "hukuk adamları! 'nın, "Bizim parlamen- tomuz soykınmın var olduğunu kabul etti, çare yok siz de kabul edecekniniz ve 'soykırım yok' di- yemeyeceksiniz"yollu açıklamaları, içlerinde utanç hissi olan ve onun nebzesi bugüne kadar kalan Isviçrelileri utançtan ye ter herhalde. Isviçre'de böylelerinir biliyomm. Zaten aksini ırkçı bir genelleme olurd da çok iyimser olamıyo Isviçre'nin parlamentı sından geçip, üniversit davranışındaki yanlışlaı ki? j. Ama sayıları konusun- Yargı organına dönüşnrjüş bir yasama ile demok- rasi olmayacağını mı? Bir yargı organı önün nin savunması alınmadşn suçlu ilan edilemeye- ceğini mi? Her neyse, çılgınlığın terinin sonuçlarını marr Demek ki, politikayla; karcılığını birbirine karı; ya da Doğu-Batı diye b< niyetin, biriktirilmiş kin kısına karşı savunmayı: için tutarlı davranmak z< n dibine geçirmeye ye- mutlaka var olduğunu düşünmeye kalkışmak, um. ısundan başlayıp, yargı- ssine kadar uzanan bu ın hangisini vurgulasak e bile itham edilen kişi- ırünlerini, toplumsal his- kla açıklamak mümkün değil... •*• Bir gerçeği görmek zcırundayız. Ermeni soykı- rımı iddiaları konusunda rasiye aykırı davranan Fransa, Almanya, Belçih lonya ah!) gibi böyle dav akıl, mantık ve demok- tek devlet Isviçre değil, a, Polonya (ah garip Po- anan birçok ülke var. Ba- tı'da bu tutumu benimsçyen devletler çoğunluk- ta. ıhmaklığı ve bezirgân çı- ;tırmanın tek coğrafyası Igesel ayrımı yok. Türkiye, belgelerden lareketle tarihi gerçeğin araştırılmasını istemekte haklıdır ve bu haklılığı- nı, angutluğun, dargörüşlülüğün, önyargının, art uygusunun, başka ola- nın mutlaka haksız olacağı dangalaklığının bas- ürdürmek zorundadır. Ancak bunu yapabilrnek ve inandırıcı olmak runludur. Tutarlı davranmak da gerçeği ararken, herke- sin görüşünü, düşünce$ini söylemekte özgür ol- ması ve bu özgürlüğünjj kullanırken, baskı gör- memesini sağlamaktır. Türkiye gerçeği arıyorsa, kendi ülkesinde "Evet Osmanlı soykırım yapmıştır" diyenlerin de bu haklarına saygı duymak ve onların ifade özgürlü- ğünü korumak zorundadır. Dikkat buyrunuz, burada "onlara hoşgörügös- termek"ien söz etmiyorum. Çünkü söz konusu olan bizim ihtiyarımızda olan hoşgörü değil, kar- şımızdakinin özgürlüğüne uyma zorunluluğudur. •*• Gündemimiz bu tartışmalar ile doluyken bir de ne görüyoruz? Yazılışı sırasında, doğru kesin sınırlarıylatanım- lanmamış suçlar yarata-ak, kanunsuz suç olmaz ilkesinin çiğnendiği yeni Ceza Yasası tasarısında, "temel milli yararlara karşı faaliyette bulunma" fi- ilini düzenleyen 305. mîiddeye, Türk vatandaşla- rının yanı sıra, Türkiye'cle bulunan yabancılar da ekleniyor. Üç AKP millervekilinin yaptığı bu deği- şiklik önerisi yasalaştıjjı takdirde, uygulamada Türkiye de, aynen Isviçre ve öbür ülkelerin duru- muna düşecek ve ülkemizde, Ermeni soykırımı- nın olduğunu, Osmanlı'nın tehcir kararı ve uygu- lamasının soykırım tanımına girdiğini söyleyenler, Halaçoğlu'na Isviçre'del reva görülen muamele ile karşılaşacaklardır. Böyle biryanlış davraııış, bırakın demokratik tu- tarlılık ve düşünce narr usunu bir yana, en basi- tinden, en alt düzey bir akla bile aykırıdır. Belki de, aklı olmayapak yerde aramakla akıl- sızlığı biz yapıyoruz. Ancak Isviçre'yi, Fransa'yı, Belçika'yı, Alman- ya'yı vb. suçlarken, kendimize bakıp şu soruyu sormamız zorunlu: - Peki ya biz ne yapi} [email protected] oruz?.. IHD DİYARBAİIR ŞUBESÎ İşkencedepsikolojik yöntemler kullanılıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - însan Hakları Derneği (İHD)DiyarbakırŞube Başkam Selahattin De- mirtaş, geçmiş yıllarda- ki falaka, Filistin askısı ve elektrik gibi işkence yöntemlerinin yerini psi- kolojik işkencenin aldı ğını söyledi. Demirtaş, dün düzen- lediği basın toplantısıy- la 2004 yılı çocuk, ka- dın, işkence ve intihar- lara ilişkin raporunu açıkladı. 2004 yıhnda bölgede fiziki işkence şikâyetinin görülmediği- ne dikkat çeken Demir- taş, "Ancak bu işkence- nin lanı olarak bittiği anlamına gelmiyor. Ön- cekiyıllarda uygulanan elektrik verilmesi, fala- ka ve Filistin askısı gibi şikâyetler gelmiyor. İş- kence artık sokaklarda gerçekleşen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yaşamyor" dedi. En fazla darp vakala- nnda şikâyet geldiğini anlatan Demirtaş, "Darp vakalarında 20'denfarklışikâyet var. Psikolojik yöntemler kullanılıyor artık. Bunu yapanlarönyargıhveide- olojik olarak düşünüp davranıyorlar. İşkence konusunda birçok ge- nelge yayımlanmasına karşın uyulmuyor" diye konuştu. Demirtaş, 2004 yıhn- da intihar vakalarında Diyarbakır'da artış ya- şandığını ve diğer ille- re oranla kentin birinci sırada yer aldığını söy- ledi. İntihar edenlerin çoğunluğunun, 18 ile 35 yaş arası gençler oldu- ğunu ifade eden Demir- taş, yöntem olarak da ilaç kullanıldığını vurgu- ladı. AKP'nin AB fonlan için umut bağladığı Bölge Kalkınma Ajanslan, kamu denetiminin dışma çıkarılıyor GAP îdaresi dağıtılıyorAYŞE SAY1N ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, GAP ldaresi'nin lağ- vedilerek ycrine 26 yerde "Bölgesel Kalkınma Ajansı" kurulmasını ön- gören yasa tasarısına son biçimini verdi. Tasarıyla kamu kuruluşu niteliğin- deki GAP ldaresi'nin lağvedilerek yerine kamu kuruluşu niteliğinde ol- mayan, ancak finansman kaynağı ve yönetim kadrolarının büyük bölümü kamu kesiminden sağlanan kalkın- ma ajanslannın kurıılması öngörülü- yor. Türkiye'de 26 ayn yerde kalkın- ma ajanslan kurulması planlanırken, tasarıya göre ilk etapta Bakanlar Ku- rulu'nun belirleyeceği yerlerde pilot olarak uygulama başlatılacak. Kal- • Hükümetin AB fonlanndan yararlanmak için GAP îdaresi'ni lağvederek yerine 26 yerde 'Bölgesel Kalkınma Ajansı' kurulmasını planladığı tasarıya CHP, "kamu denetiminin dışlanması, Kamu Ihale Yasası'nın devre dışı bırakılması, GAP ldaresi'nin lağvedilmesi" nedeniyle karşı çıktı. kınma ajanslannın, ulusal düzeyde- ki koordinasyonundan DPT sorumlu olacak. Ajansın gelirlerinin ise bütçe ver- gi gelirlerinin binde beş oranında ay- rılacak ödeneği, AB ve diğer ulusla- rarası fonlardan sağlanacak gelirler, bölgedeki belediyeler ve il özel ida- relerinden aktarılacak yüzde oraııın- daki paylar, ticaret odalarından akta- nlacak pay ile ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca yapılan bağış ve yardımlardan oluşacağı hükme bağlanıyor. Ankara, Izmir ve Istanbul dışındaki illerde kurulacak kalkınma ajanslannın yönetim kurullannda ka- mu kesimi ağırhkh olacak. Ankara, Istanbul ve tzmir'de ise özel sektör ya- tırımlanna yönelik politikalar ön plan- da tutulacak. Bu çerçevede ajansın yönetim kurulunda özel sektör ve si- vil toplum kuruluşları temsilcileri ağırhkh olarak yer alacak. Yatınmcı- lann hangi alanda olursa olsun yapa- cakları her yatınm konusundaki izin ve ruhsat işlemleri, yasa kapsamın- da oluşturulacak "YatirunDestekOfi- si" aracıhğıyla yapılacak. Alt Komisyon üyesi CHP'li Kemal Kıhçdaroğlu, kalkınma ajanslan için hükümetin AB fonlanndan 10 milyar Euro'luk kaynak beklediğine dikkat çekerekkomisyondaki görüşmeler sı- rasında ise bürokratlann hükümetc "AB fonlarına güvenerek ajanslan kurarsanız hayal kınklığına uğrarsı- nız" uyansı yaptığına dikkat çekti. Alt komisyon raporuna CHP olarak muhalefet şerhi koyduklarını belir- ten Kıhçdaroğlu, karşı oldukları dü- zenlemeleri şöyle özetledi: • Kalkınma ajanslan, kamudan kaynak aktarılacağı belirtilmesine karşın, kamu adına denetim yapan Sayıştay denetimi dışında tutuluyor. Aynı şekilde ajansın iş ve işlemleri Ka- mu Ihale Yasası dışına çıkarılıyor. Böylece yöneticilerin, kamu kaynak- lannı diledikleri yerlere aktarmalan, diledikleri gibi kullanmalannın yolu- nu açıyor. • GAP ldaresi'nin kaldınlması son derece yanhş. Çünkü bütün olumsuz koşullara karşın GAP ldaresi'nin çok iyi birikimleri var. GAP Idaresi'nde- ki sıkıntı verimli olmamasından de- ğil, kaynak yetersizliğinden kaynak- lanıyordu. • Ajanslara il özel idareleri ve be- lediyelerden kaynak aktarılacağı ön- görülüyor ki, bu ileride son derece büyük sıkıntılara yol açabilir. İSMAİL ÇALIŞKAN 'Potlayıcüar ikinci ülkelerden ellerinegeçmiş' • Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ismail Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında "Terör örgütüyle halkımızın da desteğiyle topyekûn mücadele edilmelidir" dedi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Isma- il Çaüşkan, son dönemde yoğunlaşan bombalı sal- dırıları değerlendirirkcn "Terörörgütüyle halkımı- /ın da desteğiyle topyekûn mücadele edilmelidir'' de- di. Çalışkan, Türkiye'ye sokulanpatlayıcılann men- şeininbelirlendiğini ancak bu patlayıcılann o ülkeler tarafından değil gönderil- diği ikinci, üçüncü ülke- lerden sonra teröristlerin ellerine geçtiğinin sanıldı- ğını kaydetti. Çalışkan, haftalık bilgi- lendirme toplantısında, Is- tanbul Demokrasi ve Kü- resel Güvenlik Konferan- srnın9-ll Haziran 2005 tarihleri arasında Istan- bul'da gerçekleştirileceği- ni bildirdi. Konferansın amacının, güvenlik, asa- yiş, terörle mücadele, in- san haklannın korunması ve sosyal adalet konuları olacağını vurgulayan Ça- lışkan, konferansa 80'e ya- kınülkenin; içişleri bakan- lan, emniyet genel müdür- leri, başkent emniyet mü- dürleri ile uluslararası ku- ruluşlann yöneticileri, yurt- dışındaki ve Türkiye'deki üniversitelerden akademis- yenlerin yanı sıra güven- lik alanında uzmanlardan oluşan 500'ü aşkın kişinin katıhmının beklendiğıni söyledi. Bilgi Edinme Hakkı Ya- sası kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ge- çen yıl 2 bin 91, bu yıl da şu ana kadar 3 bin 465 baş- vuru olduğunu belirten Ça- lışkan, bu başvurulann so- nuçlandınldığını kaydet- ti. Çalışkan, son dönenı- deki bombalı saldınlarla ilgili bir soru üzerine, "Te- rör örgütü, saldırılarına devam ediyor. Ülkemizin milli menfaatlarına zarar veriyorlar. Bu olaylarla il- gili güvenlik güçlerimizin çalışmalarıaralıksızsürii- yor. Terörörgütüyle halkı- mızuı da desteğiyle topye- kûn mücadeleedilmelidir" dedi. Çalışkan, son eylem- lerle ilgili 15 kişinin ya- kalandığını belirterek ope- rasyonel çahşmalann de- vam ettiğini kaydetti. Bakan teknolojiyi izliyor Türkiye Zekâ Vakfı ve ODTÜ RobotTopluluğu taranndan bu yıl ikincisi düzen- lenen ODTÜ RobotGünleri etkinliği ODTÜ Kültürve Kongre Merkezi'nde baş- ladı. Sanayi vc Ticaret Bakanı Ali Coşkun, etkiıüiğin açdışında yaptığı konuş- mada, ileri ülke olmanın en önenüi unsuriannın artık bilgi ve teknolojiden geç- tiğini söyledi. Konuşmalarm ardından, sahnedeiki sumorobotugüreştirildL Tür- kiye Zekâ Vakfı Başkam Emrchan Halıcı'nın eşlik cttiği Bakan Coşkun sahne- de bağdaş kurarak robotlann yanşını izledi. (Fotoğraf: AA) 10. Yıl Marşı ile alay eden Lise Müdürü'ne teşekkür belgesi verildi Soruşturulan öğretmene ödül FARUKK1RTAY YALOVA - CHP Yalova mil- letvekili Muharrem Ince, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e Ankara'daki Polatlı Imam Ha- tip Lisesi'nin kuruluş yıldönü- mü gecesinde 10. Yıl Marşı ile Topçu ve Füze Okulu'yla alay edilmesiyle ilgili soruşturmanın sonucunu ne olduğunu sordu. lnce, törenler sırasında görevli olan lisenin müdürüne geçtıği- miz aylarda llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce "teşekkürplake- ti" verildiğine dikkat çekti. Polatlı lmam Hatip Lisesi'nin 13 Ekim 2004'teki kuruluş yıl- dönümü etkinliğinde sahne alan Ankara Oniversitesi Ilahiyat Fa- kültesi mezunlarının oluşturdu- ğu tiyatro guıbunun, oyun sıra- sında ilçedeki Polatlı Topçu ve Füze Okulu'na gönderme yapa- rak "Topçular topçular marş marş", "Töpuna tüfeğine, topu- na" gibi sloganlar atmalan tep- ki çekti. Olayla ilgili olarak Po- latlı Kaymakamı Hüseyin Eker, Ankara Valiliği'ne bir yazı ya- zarak etkinliğin soruşturulma- sını talep etti. Soruşturma kap- samında Lıse nıüdürlüğüne ve- kalet eden Ali Özcan, görevin- den alınarak Polatlı Kız Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı olarak atandı. CHP milletvekili Muharrem lnce de Milli Eğitim Bakanı Hü- seyin Çelik'in yanıtlaması iste- miyle verdiği soru önergesinde "Bu olayla ilgili olarak ve Polat- lı Kız Meslek Lisesi'ndeki son gelişmeler hakkında Bakanlığın yürüttüğü soruşturma sonucun- da Polatlı İiııam-I latip LisesiMü- dür Vekili Ali Özcan'a herhan- gi bir ceza verilnıiş nıidir? Şu an- da Ali Özcan hangi okulda görev yapmaktaclır ve statüsü nedir?" diye sordu. lnce, tüm bu gelişmelere kar- şın Ali Özcan'a 8 Mart'taPolat- lı llçe Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nce "teşekkür belgesi" veril- diğine de dikkat çekti. Yusuf Özal'ın Süleymaniye'ye defnedilemeyeceğine ilişkin karar onaylandı Mezann taşınması gündemde Yusuf Bozkurt Özal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Danıştay Idari Dava Daireleri Ku- rulu, YusufBozkurt Özal'ın Süley- maniye Camii Haziresı'ne defhine ilişkin Bakanlar Kurulu işlemini ip- tal eden Danıştay 10. Daire kararı- nı onadı. Kurul, başkanlığın, 10. Daire'nin verdiği iptal karanna karşı yaptığı temyiz başvurusunu sonuçlandırdı. Kurul, temyiz istemini reddede- rek 10. Daire karannı oybirliğiyle onadı. Başbakanhk'ınbundan son- ra olağanüstü yasa yolu olarak bi- linen "karar düzeltme" isteminde bulunma hakkı var. Karar düzeltme istemini de yine Idari Dava Daire- leri Kurulu karara bağlayacak. Ku- rulun istemi reddetmesi durumun- da Özal'ın naaşının başka yere ta- şınması gündeme gelebilecek. Avukat TezcanÇakur, Özal'ın Sü- leymaniye Camii Haziresi'ne def- nine ilişkin 9 Ocak 2001 tarihli Ba- kanlar Kurulu karannın iptali iste- miyle dava açmış, Danıştay 10. Da- iresi, söz konusu Bakanlar Kurulu karannı oybirliğiyle iptal etmişti. 10. Daire, defin karannın yasalara uygun olmadığını belirtmişti. OPERASYON Suikast haurlığında olan 3 kişi yakalandı DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Diyar- bakır'da, üst düzey kamu yöneticilerine suikast ha- zırhğında olan 3 kadın te- rörist yakalandı. Diyarbakır'da birkaç gün önce Emniyet Müdür- lüğü'ne girmek üzereyken üzerindeki 1.5 kilogram C-4 patlayıcı ile yakala- nan canlı bombanın ardın- dan bölgede operasyonlar sürdürülüyor. 4-5 Mayıs tarihlerinde yapılan ope- rasyonlar sonucunda üst düzey yöneticilere suikast hazırlığında olduğu belir- tilen 3 kadın terörist daha yakalandı. Diyarbakır Va- liliği Basın ve Halkla Uiş- kilerMüdürlüğü'nden ya- pılan açıklamada, "Yaka- lanan şahıslann üzerlerin- detaşıdıklaneşyalar,bom- ba uzmanları taranndan yapılan aramada,eylemler- de kuUanılmak üzere pat- layıcıdan oluşan dü/enck kurulu bomba olduğunun tespit edilmesi üzerine, te- sirsiz halegetirilmiştir" de- nildi. 1 Astsubay şehit Öte yandan Hakkâri'nin Işıkh köyünde göreve gi- den güvenlik güçlerine te- röristlerce ateş açılması sonucu 1 astsubay şehit oldu. Işıkh köyü yakınla- nnda önceki gün gece dev- riye görevi yapan jandar- ma ekiplerine teröristler tarafından ateş açıldı. Gü- venlik güçlerinin ateşe kar- şılık vermesi üzerine çı- kan çatışmada, Astsubay Üstçavuş AzizMutlu'nun şehit olduğu bildirildi. Evli ve 2 çocuk babası olan şehit Mutlu'nun ce- nazesinin, bugün doğum yeri olan Yozgat'ın Ak- dağmadeni ilçesine bağlı Belekçihan beldesinde dü- zenlenecek törenin ardın- dan toprağa verileceği öğ- renildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Eğitim -Sen, öğretmenlerin en önem- li örgütü. Yüz binlerce öğretmen, de- mokratik bir eğitim için yıllar süren bir çabanın sonunda Eğitim-Sen etrafın- datoplandılar. Benim hatırladığım son 40 yıllık dönemde örgütleri en çok dar- belenen kesim öğretmenler oldu. 12 Mart 1971 askeri darbesi TÖS'ü (Tür- kiye öğretmenler Sendikası) kapattı. Onun yerine kurulan TÖB-DER'i de 12 Eylül 1980 askeri darbesi kapattı. 12 Eylül badiresinden sonra kuru- lan Eğitim-Sen de şimdi kapatılma tehdidiyleyüzyüze. Eğitim-Sen'in ka- patılmasıyla ilgili açılan davanın dos- yası birçok aşamalardan geçtikten sonra şimdi Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu'nageldi. Ankara İkinci İş Mahke- mesi son verdiği kararla Eğitim-Sen'in kapatılması yönündeki Yargıtay iste- ğini reddetti. Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı bu kararın bozulması ve Eği- tim-Sen'in kapatılması istemiyle Yar- gıtay Hukuk Genel Kurulu'na başvur- du. Genel Kurul önümüzdeki günler- Anadilde Öğrenimi Savunmak Suçu (!) de bu kararı ya onayacak ya da red- dedecek. Mahkeme kararı onanırsa mesele yok, Eğitim-Sen faaliyetlehni sürdürecek. Yok kararı bozarsa o za- man Eğitim-Sen kapatılacak. • • • Diyeceksiniz ki, koca bir öğretmen örgütünün kapatılmasını amaçlayan yargılama neden yapılıyor. Eğitim-Sen Genel Başkam Alaaddin Dinçer bir mektupla birlikte mahkeme sürecini an- latan kitapçığı da beraberınde yolla- mış: "Eğitim-Sen; insan hak ve özgür- lükieri temelinde, hukukun üstünlüğü- nü, düşünce ve ifade özgürlüklerinin geliştirilmesini savunmuş 'anadilde öğrenim' ilkesini eğit-bilimin bir ge- reği olarak kabul etmiştir." îşte bu "anadilde eğitim"sözcük- leri Eğitim -Sen'in kapatılması ama- cıyla dava açılmasına yetmiştir. Eği- tim-Sen anadilde öğrenimin neden eğitim biliminin temel ilkelerinden bi- risi olduğunu şöyle açıklıyor: "Eği- tim bilimine göre anadilde öğrenim, demokratik, nitelikli eğitimin en önem- li öğesidir. Bilimsel değerler açısın- dan bakıldığında, evrensel insan hak- ları temelinde değerlendirildiğinde 'anadilde öğrenim'/savunmakinsan- lığın vazgeçilmez unsurları arasın- dadır." • • • Anadilde öğrenimi savunmayı, Yar- gıtay 9. Hukuk Dairesi, "ülkenin top- rak bütünlüğünü, ulusal güvenliği ve kamu emniyetini koruma"y\ tehdit eden birgirişim olarak değerlendiriyor ve Eğitim-Sen'in kapatılmasını istiyor. Avrupa Birliği için müzakere tarihi aldığımız ve müzakerelere hazırlan- dığımız birsırada ülkemizin en önem- li öğretmen örgütü, "anadilde öğre- nimi"\ savunduğu için kapatılma teh- didiyleyüzyüze. Böyle birtabloyaba- karak şunu sormak istiyorum: "Bu tür bir kapatılma kararı sonrası Tür- kiye Avrupa Birliği'ne girebilirmi." Bı- rakınız kapatılmayı, bu nedenle da- va açılmasını Türkiye'nin herhangi bir bakanı ya da başbakanı Avru- pa'da savunabilir mi? ••• "Avrupalılarbizi almayacaklar" dü- şüncesi özellikle AB karşıtı çevreler- de çok yaygın bir fikir. Belki de onlar haklılar. Ancak, siz kendinizi AB ülke- lerinin yöneticileri yerine koyun ve "anadilde öğrenimi"\ savunan bir öğ- retmen örgütünü cezalandıran bir ül- keyi, siz AB kriterlerine uyan bir ülke olarak kabul eder misiniz? Onların bi- zi alıp almamasından önce, "Biz bu ha- limizle AB üyesi olabilir miyiz" soru- sunu kendinize sorun. Eğitim-Sen 200 bin üyeli, yüz şube- si, dört yüz temsilciliği bulunan, Tür- kiye'nin en büyük kamu çalışanları sendikası. Bu kadar önemli bir örgü- tün yıllardır kapatılma tehdidi altında mahkeme kapılarında süründürülme- si bileTürkiye'deki demokrasinin ya- pısının ne kadar kınlgan olduğunu göz- ier önüne seriyor. ••• Genel Başkan Alaaddin Dinçer gön- derdiği mektubunda kapatılma istemi- ne karşı şunları söylüyor: "Eğitim-Sen, daha şimdiden, sadece düşündüğü- nü, sadece görüşlerini ve kanıları açık- ladığı için yok edilmek istenen bir ör- güt olarakanılmaktadır. Sendikamızın bu niteliği ile anılması, hergeçen gün yaygınlaşarak sürecege benzemekte- dir. Demokratik bir toplumda düşü bile kurulmayacak olan birinatlaşma- yı sürdürmek, sendikamızı kapatmak isteyenlere onur kazandırmayacak- tır." Söyleyecek fazla söze gerek yok. Kararı bekleyeceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle