26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21MART1993PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Oyun mu cehalet mi? Neredençıkıypr "yenıükçı sağ". "tutucu sol" gıbısınden uydurmalar 0 İlerıcı olmanın erdemı üe, ozvensı ıle ve sırasında risklen ıle yaşayamayıp; daha rahaünı. daha kolayını seçenler -bence utanç veria olan- durumlannı "ılericılik" olarak adlandınp rahatlamaya çahşıyorlar Prof. Dr. TOKTAMIŞ ATEŞ B ır ıncır çekırdeğını doldur- mayacak konulan nıcedır tartışıp duruyoruz Yok efendım "venı Osmanlıcı- hk"mış, yok "ıkıncı cum- hunyet"mış Ortaya bır tek -evet altını çızerek yınelıvorum. bır lek- yenı karut. belge >a da ınandıncı bır başka şey getırmeyen bırtakım "heveslıler" (amatorler), gerçekten uz- manı olduklan alanlan bırakarak Türkıye'ye "sağını solunu ıyıce oğret- mek" gıbısınden ıddıalarla ortaya çı- kabılıyorlar Gulelım mı, ağlayalım mı, karar veremıyorum TKP 1936da ya>ımladığı ve kendı açısından anlaşılabıhr bır bıçımde CHP'yı eleş.ürdığı bır raporunda. " İnkılap sıfatı ıle tavsıf edılen butun bu reformlann mahıyet ve kıymetını alçaltmak aklımızdan geçmez Onla- nn hakıkı değerlennı aşağıda sırası gelınce gostereceğız " ıfadesını kulla- nırken (Tanh \e Toplum, Mart 199\ s 10 138) bu belgeyı bulup yayımla- yan Sayın Tunçay, "Osmanlı saltana- tına son venlmese de olurdu Batfda olduğu gıbı meşrutı bır monarşı daha ıvı ışlerdı " dıyebılenlerie avnı safta >er alıyor (mu acaba9 ) Tum yaşamın- da konuyla ılgılı cıddı beş-altı kıtap okumamış bın "Turkıye nın yakın ta- nhının entelektuel hantası bır sahte- karlığın. kaba bır fotomontajın ustune oturuyor' dıve \azabılı>or Bu zata gore. "gerçek ılencıler ve sol- cular toplumsal fotoğraftan kesılerek çıkanlmış, onlardan boş kalan vere de Kemalıstler verleştırılmış " Bu mon- tdjlı resmı goren ınsanlar -Allah bu parlak zekâlılardan başka kımseye akıl vermedığı ıçın- bu montajlı fotoğ- rafı gorerek '"Kemalıst" olmakla "solcu"" olmanın, "ılencı' olmanın av- nı şev olduğuna ınanmışlar Inşan boyİesıne ıddıalı bır goruş ılen surdu- ğu zaman bırkaç da ornek venr Bır- kaçından vazgeçtım, bır tek evet bır tek ornek venr Kımmış acaba ""ger- cek ılencıler ve solcular17 "' Vahdettın mı, Damat Fent mı. Ah Kemal mı. Alı Galıpmı Nemrut Mustafamı Çerkes Ethem mı. Mehmet Akıf mı Alı Şuk- ru mu, Zıya Hurşıt mı, Ayıcı Anf mı. Çapanoğullan mı° Kımmış gerçek solcu ve ılencıler0 Aslında cumhunvet ve Turk devnmı- ne karşı çıkanlar muthış bır "ılencı ve solcu" olmak kompleksı ıçındeler Ad vermek istemıvorum ama, >ukardakı goru^len aldığım dergıde. kendını hâlâ 'solcu' olarak nıtelendıren bır başka zat Ozal'cı olma ımajını açıklarken, bu durumu 'venılıkçı sağcılarla venı- lıkçı solculann " ışbırlığı olarak lanım- lıvor Tabu "sağ ve solcu tutucular"a karşı1 Bu arkadaşımız elbette '"sağ"ın ve sağcı nın tanımını bılır Ikı vuz \ıldır sağ, kurulu duzenın surdurulme- sınden vana olan düşunce, sol. bu du- zenı daha "ılen"" bır duzenle değıştır- meve çabala>an duşuncedır Nereden çıkıvor •"v.enılıkçı sağ "tutucu sol gıbısınden uydurmalar' İlencı olma- nın erdemı ıle. ozvensı ıle ve sırasında nsklen ıle yaşavamayıp daha rahatını. daha kolayını seçenler -bence utanç vencı olan- durumlannı 'ılencılık" olarak adlandınp. rahatlamava çalışı- >orlar Aslında hıç kımse ılencı olmak va da ilencı kalmak zorunda değıl kı "Arkadaş ben dondum " dersınız. olur bıter Zaten bunu dıvenler de var ve bence demeyenlerden çok daha durust vetutarlılar Solculuk anla\ışına bakın! Bır başka zat, daha da ılgınç bır sa- vunma mekanızması gelıştınyor. eskı- den solda olup da şımdı sağda bulu- nanlara "haın gozuyle bakmadığını" söyleven bu zata gore ne duşunce ola- rak ne evlem olarak "soldan hıçbır lıberahzm gelmı>or'muş "Bovle bır durumda sağdan gelen bır guç tıka- nıkhklan açmakta daha etkılı oluvor- sa ışte ılkelere bağlılığındanjOturu bır solcu dao sağ gucudestekleyebılırmış Bıraz yukarda da vurguladığım gıbı gulelım mı ağlayalım mı° Kendı ala- nında olağanüstu vetkın olan bu zata gore 1993 Turkıvesf nde hberal olmak solcu olmak demek herhalde Ve her- halde solculuğun amacı da hberal bır devleı kurmak (Zaten aralanndan bın bunu daha once de avnen boyle dıle getıımıştır) Ülkenızı nerede>se kavıtsız şartsız emperyalızmın kollanna atmak ıste- veceksınız, bağımsızlığı tümuvle rafa kaldıracaksınız. emekçı kıtlelen en de- nn sefalet çukurlanna atacaksınız. ulke gençlığını yoz bır kulturun arena- sında tutmak ısteyeceksınız ve bunlara karşın, gelır uçurumunun getırdığı zengın bır azınlığa dunyantn en luks vaşamını sunacaksınız. devlet elıyle tufeylı bır mılyarder sınıfı oluştura- caksınız, papatyalarla->uppıeslerle en voz ılışkılen yaşayacaksınız, toplum- dakı fırsat eşıtlığını ortadan kaldıra- cak değerler sıstemını altusı edecek- sınız ya da tum bunlan yapanlan destekleyeceksınız ve buna "solculuk" ve "ılencılık" dıyeceksınız Bu alçaklı- ğaızınvermeyu Onun-bununpeşınde dolaşarak ıktıdara yaklaşabıhrsınız. gununuzu gun edebılırsınız. dunyalığı- nızı doğrultabılırsınız, moral doyum- lara da ulaşabılırsınız Ama yuzyıllar suren onurlu savaşımlann bayrağı olan kav ramlan kullanamazsınız, de- jenere edemezsınız. kırletemezsmız Bır başka ' ıkıncı cumhunyetçı" altı ok arasında "demokiası" olmadığı ıçın cumhunyetı "tek adam" ve "tek partf" vonetımıne davalı bır dıktator- >a olarak adlandınyor Yazısında ne gıbı kavnaklar kullandığına bakıyo- raz. gene kendısı gıbı duşunen bırkaç >azann yazdıklan1 Zaten bunlara baktığımızda ılgınç bır tutum gozlu- >oruz Önce bın bır şeyler karalıvor, oburu ondan dıpnot venyor. sonra bır başkası bunlardan dıpnot venyor ve ılk yazan bır başka yazısında bu son sozunu ettığımız >azıyı kaynak goste- nyor Ve boylece hepsı bırden "bılım- sel" oluyorlar (Bunlar bızım YÖK sıstemının atamalanna benzıv. or) Döneklik ezikliğidir bu... Bılemıyorum buyuk bır oyunun bel- lı sahnelennı mı seyretmek zorunda bırakılıyoruz9 Yoksa ılgınç olmak ıs- teyen bırtakım ınsanlann ya da do- nekhklennın ezıklığını yaşayan bırta- kım ınsanlann çırpımşlan mı bunlar Ama her ne olursa olsun çabalan bo- şunadır Tanhın tekerleğını hıç kımse genye çevıremez 1980 sonrası Turkı- >esı 1830 sonrası Fransasına çok ben- zıyor Ama unutmamak gerekır kı 1830 Fransasfnın ardından 1848 ıhtı- lallen ve Kasım 1848 Anayasası gel- mıştı Merak edıyorlarsa açıp baksın- lar' ARADABIR H. AVNİ USLUOĞLU Emekli Müsteşar Yardımcısı Dflnya Ormancılık Günö8 yılda 4 kez çıkarılan odullendırıcı, suça yoneltıcı ve ışledıklerınızı de ışleyeceklerınızı de affedeceğız vaadlı orman suçları aflarına tanık olduk Ulkemızde doğal dengenın oy oy turkulenyle ne denlı bozulduğuna bu kış yıne bır felaketduzeyıneulaşmış olan çığduşmeolayla- rının da yurdumuzu ot bıle bıtmeyecek taşlık kayalık ha- lıne getırmeye Orta Anadolu'da gozle gorunur hale gelen çolleşmeye, dağlar duzeyıne ulaşmış toprak kay- malarına verımlı alanlan, hatta yerleşım yerlerını mo- loz yığınına çevıren çok buyuk olcude can mal urun kaybına neden olan sellerın de doğal dengedekı bu bo- zulmadan kaynaklandığına defalarca değındım (özel- lıkle 5 2 1976 2 6 1976, 21 3 1979, 19 3 1982 21 3 1985 18 1 1993 gunlu bu sutunlardakı yazılarım ) Doğal dengenın bozulması sadece orman alanlarının kaybı, suç olan eylem ıle olmayabılır Asıt toz yağdıran canavar ağzı gıbı bacalar da denız gol, ırmak kenarla- rındakı yakınından geçenlerı bıle yaşamsal tehlıke ıçın- de bırakan, olum saçan tesısler de atmosferde bırıken karbondıoksıt de hatta ozon tabakasındakı delınmeler de genış anlamda doğal dengedekı bozulmalardır Çev- re kırlenmelerı de adeta garnıtürudur Bugun 21 mart yanı Dunya Ormancilık Gunu Doğal dengeye ormancılık açısından bakarsak yazı- mızın konu ve çerçevesı "toprak su ve bıtkı dengesı" olacak Otlak (mera) alanlan dahıl bıtkının kaybı erozyonu, erozyon ıse yuz bınlerce yılda oluşmuş hazıne değerın- dekı verımlı toprağın denızlere taşınmasını, Orta Ana- dolu'da gormeye başladığımız çolleşmeyı ve yağışların toprakça emılıp derınlıklere ınerek yeraltı ırmaklarını, kaynakları oluşturan su duzenını sağlaması yerıne, çığ, sel gıbı felaketlere neden olmayı çağınyor Bu gerçeğe daha fazla ılgısız kalamayanlar çıkıyor or- taya, ormanın bu dengedekı ışlevını buyuk halk kıtlelerı- ne aktarabılmek ıçın uyesı bulunduğumuz AvrupaTarım Konfederasyonu (CEA) Ekım 1971 tarıhınde yapmış ol- duğu toplantıda 'Dunya Ormancılık Gunu" kutlamala- rında yarar duşunuyor Ve bır yıl sonra Roma da duzen- lenen Bırleşmış Mılletler Gıda ve Tarım Teşkılatı (FAO) toplantısına bu duşunceyı onerı olarak getırıyor, destek de goruyor Kuzey Yarım Kure de ılkbaharın, Guney Ya- rım Kure'de sonbaharın ılk gunu olan 21 mart gunu ^Dunya Ormancılık Gunu ' olarak kabul edılıyor Amacı genış halk kıtlelenne ormanı ve onemını tanıt- ma Maddı ve manevı yararlarını doğayı koruma ve rekreasyon yonunden hızmetlennı açıklamadır Boyle- ce genel ormancılık çalısmaları duyurulur, çevre sorun- ları ıçınde ormanın, doğa-ınsan ılıskılerının ozellıkle erozyon konusunun ulke açısından onemı dıle getırılır Orman urunlerıne duyulan gereksınımle orman kaynak- larının venmı arasındakı açığın gıderılmesı ağaçlandır- ma çalışmalarının buyuk onemı yonunden (Orman Bakanlığı'nın ruhuna fatıha okutanların kulakları çınla- sın 1 ) kamuoyu bılgılendırılır Ormanların sosyo-ekono- mık değerı ve orman alanlarının yeterınce genışletılme- sı konuları okullardan başlanarak her yaş ve duzeydekı vatandaşlara, ılgılerını çekecek şekılde anlatılmaya ça- lışılır Ormanlar, sadece ağac ve ağaççık topluluğu olarak gereksınmelerı karşılamak uzere plan ve programla ke- sılecek odun hammaddesı değıl, sınesınde barındırdı- ğı çeşıtlı bıtkılerı, kuşlan boceklerı ve av hayvanları ıle toprağın ustunde ve altında bulunan çok çeşıtlı canlı ve cansız varlıklarıyla her mevsım derınlığıne ve genışlığı- ne değışen taze renklerı ve sevımlı çehresıyle ınsan kal- bınde sonsuz bır hayranlık ve heyecan yaratan gerçek ve muazzam bır âlemdır Ormanlar bu yonu ıle renkler sesler, ışıklar ve golgeler armonısı ve esrarlı guzellıkler ve zengınlıkler ulkesıdır Doğanın buyukluğunu, zengın- lığını ve yaratıcılık kudretını gormek, ancak ormanı tanı- makla mumkundur' Bu sozlere katılmıyorum dıyene rastlanmaz Ancak ne zaman kı bır seçım donemı gelır, bır seçılme hırsı tum değerlerın ve lyılıklerın onune geçer ve hemen ışıtılır, hatta fısıltı olarak değıl yazılı vaatlere donuşur "Orman suçları ıçın af çıkaracağız' sozlerı' Son genel secımde bıle buna tanık olduk Ve başlar elıne suç aletını alıp or- mana koşmalar1 Ormanlar kesılır sokulur, açılır yakı- lır, yerleşmeler olur, kapanın elınde kalır, yağmalanır, orman ağlar orman haykırır, feryat eder, sesı ınıltısı yangındır erozyondur, çığdır, seldır dağlar duzeyınde toprak kaymalarıdır doğal dengedekı bu denlı bozulma- ların çeşıtlı gorunumlerıdır Elden gıden ıse ulkemızdır, guzel yurdumuzdur Dünyaya hoşgeldin 14.3.1993 Toksöz - Çakmak ailesi TARTIŞMA Kişilik sorunu kolay geçiştkilemez B ırev lenn. yaşam bo> u toplumsal. ekonomıkve sıyasal ılışkılenndekı tutum ve davranışlan belırlı ozellıkler taşır Sergıledıklen bu "kendıne ozgu" davranış bıçımlen. kımhklennı. yanı kışılıklennı belırler Herdavranışbıçımı bırergostergedır Korkak-cesur namuslu-namussuz, onurlu-onursuz, kaypak-kararlıvb gıbı tammlamalann doğru olup olmadığı, hep bu somut gostergeler ışığında ortaya çıkar Orneğın. hersıyaset adamının bır dunya goruşu vardır Sıyasalınançlanvardır Benımsedığı bu goruş ve mançlar doğrultusunda çaba gosterraesıdoğaldır Iştebu çabalann. uğraşlann nıtelığıne gore de onun kışılığı belırlenmış olur fanatıkdıncı,sos>alıst. faşıstvb gıbı Çekırge omeğı partıden partıye atlayıveren. her donemde ıktıdar partısıne kapağı atmaya çalışan bır polıtıkacının, ınançlanndan çok kışısel çıkarlannın peşınden koştuğu gorulurse "çıkara" olarak tanımlanır Gıderek dev letı dolandınp > argı onunde mahkûm edılmışse, bu kez "dolandına" olarak anılacaktır Yukanda da belırttığımız gıbı bu tanımlamalar kuşkusuz elımızdekı somut venlenn nıtelığıne gore j apılır Bu açıklamamızdan sonra. 14 Şubat 1993 gunlu "Sabah"ta koşe yazarlanmızdan Çetın Altan'ın' Kışılığı Kanıtlama Testlen" başlığını taşıvan koşe yazısı uzennde kısaca durmak ıstenm Çetın Altan, >azısının başında "Kışılık sahıbı olmayı nasıl tanımlıy orsunuz 9 " dıye sormakta, ardından kışılık testı olarak okuyuculanna otuzdan fazla soru yöneltmektedır. Sorulardan da anlaşılacağı gıbı yazanmız. kışılık kavramını sulandınp. bulandırmakta. sonunda "fasarya" olarak. 'hodukluk zmcın" olarak nıtelemektedır "Kışılık" sorununu arapsaçına donuşturerek değer yargılanmızın aydınlığına karanlık bır perde çekmekle. neyın amaçlandığını bılemeyız Acaba kışılığın tanımını sağhklı olaral ona>a koymanın Çetın Altan'ca korkulacak bır vanı mı var 9 Ne vapılırsa yapılsın. bıreylenn kışılık duzeylen, çaplan. elımızde var olan gostergelerden soyutlanamaz ve bunlara dayanarak tanımlamalar v apmaktan kımse alıkonulamaz Kışıhk kavramını "hodukluk" olarak tanımlarsak. ardından tum değer yargılanmızın gırgıra alınması gundeme gelebılır Erdemlı bır kışıv le erdemsızın avırdına varmadan ıkısını de aynı kefe>e koymak gıbı gerçek "hodukluk zıncın"ne venı halkalar eklemış oluruz Boylesı anlav ışın egemen olduğu bır toplumda ışler "şıraze"sınden çıkmış demektır Genye lafazanlıktan başka bır şe> kalmaz Batıh toplumlann, bu gıbı sorunlan çoktan aştığı doğrudur ama kışılıklen de kuşku duyulmayacak bır bıçımde oluştuktan ve behrgmleşükten sonra gerçekleşmıştır bu başanlan Ilen duzeyde olmalannın temel nedenı de budur sanınm Bızım, bu ve benzen konular uzennde çok daha durmamızın. uğraş vererek ırdeleme yapmamızın gereklığıne kesınhkle ınaruyorum Toplumumuzdakı kavram kanşıklığı uzenne kımler kafa yorup bıze ışık tutmuştur 9 Doğrusu ışın abece'sınde bıle değılız Kışılığı olmayan bıreylenn oluşturacağı toplumlar, kolecı toplumlardır Nevazıkkı egemen çevreler. her donemde kışıhk uzennde durulmasına karşı çıkmışlar. "şahsıyat yapmayın" dıyerek bırçoğumuzu susturmuşlardır Oysa bu konuda soylenecek o kadar çok şey var kı En buyuk eksıklığımız de bunlan soylememekten kaynaklanıyor Ömer Nida Küçükyalı PENCERE Sikkenin tarihsel değeri B ugıin cebımızde taşıdığımız bozuk paranın tarihi, gunumuzden vaklaşık2600>ıl oncesine uzanmaktadır. Sikke dcdiğimLz madenı para. ılk kez uzerinde yaşadığımız bu topraklarda. yani Anadolu'da basılmıştı; vatanı \nadolu ıdi. Vntikçağda bu topraklar uzerinde kurulan vüzlerce kent-devletı ile bdyıik devletlervekrallıklarınhepsi sikke bası>orlardı. Anadtılu. adeta bir darphane ağı ile orulmuştu. Ortaçağda. Bizans İmparatorluğu'nun egemen olduğu donemlerde \e Osmanlı İmparatorluğu donemınde (İmparatoriuk sınırlan dahilinde vine azımsanmav acak sa> ıda olmasına karşın) \nadolu toprakları uzerinde darphane sa> ısı azalmıştır. Fakat vine de başlangıçtan Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar \nadolu toprakları uzerinde, açılan-kapanan-yeni açılan darphanelerin sa) ısı Kalemlerimiz 500'un altında değildir. Aynca antikdunvadaki kent-darphanelerinin sav ıca onemli bır kısmının \nadolu"da y er almış olması da kav dadeğer bir konudur. Sikkelerin maddi değerlerinin \ anı sıra bır de tanhsel değerieri vardır ki bu vanı çok onemlıdir. Resmi kazılarda bulunmav an y a da tesadufen ele geçen sikkeler bulundukları verden koparıldıkları andan itibaren değer kav betmeve baslamaktadırlar bile. Çünkü sikke. kendısını basan ve tedavuleçıkaran toplumun/devletin kulrürel, sosyal, ekonomik, tarihsel >e dinsel v apısı ile y aşantısı hakkında bilgi veren en onemli birınci elden kav naklardan birisıdir. Bugun. bir zamanlar tarıh sahnesınde gonılmuş ve bir siire sonra yok olmuş uv garlıkların tarihi yazdabiliv orsa, bu salt o uygarlıkların gunumuze kalmış yazılı belgelennden v a da diğer maddi kultur kalıntdarından " ^ ^ ^ ^ ^ ^ emokrası I ^ ^ sadece dort • • yılda bır sandık I m başına gıdıp oy M JW atmak değüdır " ^ ^ • ^ ^ Demokratık ulkelerde bıreylenn seçımde oy kullanma dışında da sonımluluklan v ardır Ülkesınde ve dunyada yaşanan olaylara karşı ılgısız ve tepkısız kalmamak bu sorumluluklann başında gebr Busorumluluk hem çeşıtlı orgutlere kaülarak topluca, hem de bıreysel olarak gorduğu yanlışlık ve haksızhklara karşı mucadeleyı ıçenr v ararlanılarak v apılmıvor. Çok onemli siv asal olay Iarın da tek kav nağı bazen sikkeler olabılmektedır. Orneğın, gunumuzden > aklaşık 2300 > ıl kadar once \nadolu'nun batısında vedi kent tarafından oluşturulan sıv asal birliğin > arlığına daır bilgimizı v alnı/ca sikkelere borçluvuz. Bu nedenle sikkenin bulunduğu yer >eortam fev kalade onemlıdir. Sikke) i bulunduğu v erden hıçbır kayıt tutmaksızın aldığımızda, o sikke kımliğıni kav betmış demektir. Artık o. ona sahip olmak isteven kişiler arasında. değerinden kav betmış bır durumda, v aînızca madenı değeri (aitın, gümuş gıbi) v e pıv asa değen uzerinden ışlem gorecektir. 4vnı sekilde. herhangı bir verde tesadufen ele geçen define için de ay nı şey ler soz konusudur. Fakat define. define olduğu >e bılinçlı olarak gomulup saklandığı içın de av n bir oneme sahiptır Defineji içeren sikkeler genellikle belli bir zaman dilınıındebirarava E>emokrasılerle bıreyın sılahı duşuncesıvekalemıdır Bır mektup neyı değjştınr dıye duşunmeyın Gorduğuhuz yanlışlan, karşı olduğunuz goruşlen, dost sohbetlennde yakındığınız konulan yazın Tepkınızı gostenn Neyı degışünr kı denılmeden yazılan getirildiklerinden, birbirlerinin tarihlendirilmesine v ardımcı olacakları gibi o zamana kadar tarihlendirilmesı v apılamamtş sikkelerin (ve birlikte ele geçtikleri diğer buluntularm/kalıntıların) tarihlendirilmesi için de önem taşıriar. Dolayısıvla bulunduğu > eri belli olan ve butun olarak ele geçen definenin tarihsel ve arkeolojik onemi daha buv uktur. Fakat çoğu kez, içerisinde çok sav ıda sikkenin bulunduğu defineler ya bulundukları anda v ağmalanmakta v a da piyasada elden çıkarılmalan sırasında birbirlennden ayrılmakta, ayn avrı satılmaktadırlar. Daha sonra kaçakçılık olay ı tespit edilip sikkeler ele gecırilseler bile. bırakınız tarihsel v a da arkeolojik kav ıplarını, maddi değerlerini de onemli olcude kavbetmişolacaklardır. Y.Doç.Dr. Oğuz Tekin İ.Ü. Edebıyat Fakultesı mektuplann sayısı bınlen, yuz bınlen bulunca ınanın kı tahmınlenn otesınde ses getu"ecektır Öyleyse, haydı kalemler omza Ateşhanörs İstanbul Hasan Efendi Coğunluk 'Hasan Amca' dıye çağırırdı, ben 'Hasan Efendi derdım NadırBey 'Hasan dıyeseslenırdı Irıke- mıklı uzun boylu, sağlam yapılıydı, sıtma gormemış bır sesı vardı Yunus Nadı Bey'ın odacısıydı Nadır Bey'e yadıgâr kalmıştı Gazetede calışmaya başladığım zaman, bana Nadır Nadı nın bıtışığındekı odayı vermışlerdı Hasan Efendi ıkımıze de bakıyordu O yıllarda kapıda Zıhnı Efendi, kahve ocağında Cemal Efendi vardı Zıhnı asık suratlıy- dı Cemal şen, şakrak, nuktedan, bır gun kahve gotur- mek ıçın Doğan Nadı^nm odasına gırmış bakmış kı uç konuk oturuyor Gazete'nın yazarı Ömer Rıza, tıyatrocu Vasfı Rıza, ses sanatçısı Necmı Rıza Kahvecı Cemal durur mu - Oooo demış burada bır Allah ın rızası eksık Doğan Nadı anlatmıştı bu oykuyu Hasan Efendi, Zıhnı'den de Cemal den de daha ağır basıyordu Şaka değıl Nadır Bey'ın odacısı ustelık Yu- nus Nadı den anılar anlatıyor -'Bır gece Gazı cağırmış araba geldı, Dolmabahçe'- ye gıttı gece gec vakıt geldı, ben beklıyordum, gorunce yanağımı okşadı 'Hasan oğlum, nıye yatmadın' dıye sor- du Gençlığınde Anadolu'dan Istanbul'a gelmıştı Hasan Efendi, bır omur boyu memleketını kışılığınde taşıdı, 'sa- dakat'dı yaşamının yasası, olunceye kadar Nadır Bey'e sadık kaldı, ıkısı arasındakı ılışkı, ancak bır eskı zaman zabıtıyle emırberı arasındakı bağla olçulebılır Pekı, Nadır Bey oldukten sonra ne olacaktı? Hasan Efendi, Nadır Bey ın odasına sahıp çıktı, anahtarı cebın- deydı ıçerde ne var ne yok o bılırdı Kımbılır belkı de 'Beyefendı nın sıgaralarını bıleyerlı yerındesaklıyordu, ola kı Nadır Bey bır gun çıkagelır, seslenır - Hasan, bana sıgaramı getır • Başlangıçta guçlu kuvvetlı bır Anadolu çocuğuydu Ha- san zamanla herkes gıbı ıhtıyarladı, son yıllarında yaşlı genç herkesı de///can//'dıyeçağırmayabaşladı Doğru- su delıkanlı dıye çağrılmak yaşlıların hoşuna gıdıyor- du, ama Hasan Efendi Nadır Bey'ı gormeye gelen ba- kanlara, mılletvekıllerıne de yuklenıyordu - Delıkanlı bu ışlen ne zaman duzelteceksın? Hasan Efendi çevresıne ağır gelmeye başlayınca şı- kâyetler de çoğaldı - Ne yapacağız bu Hasan Efendıyı? Hasan Efendi olumsuz gelışmelerın farkında mıydı 7 Bır ışe yaradığını anlatmak ıçın sıralı sırasız kapıyı açar, gozlerımm ıçıne bakarak sorardt - Bır ıhtıyacın var mp - Sağol Hasan Efendi yok - Kahve ıcer mısın? - Sağol Hasan Efendi şımdı ıçtım Bır gun yıne kapıyı açmış gozlerımm ıçıne bakarken ben onun gozlerıne baktım Gormuyorgıbıydı Bana de- ğıl duvara donuktu bakışları, beş parmağımı açıp sor- dum - Hasan Efendi bu kaç 9 Yaklaştı, sonra yanıtladı. -Beş • Hasan Efendi gormuyordu Ne yapmalıydı 9 Hastane- ye yatmak ıstemıyordu, 'doktor dedığım zaman duy- mazlıktan gelıyordu Arkadaşlarla konuşuyorduk, her- kes Hasan Efendi nın bırdenbıre çoktuğunu gorüyordu, o yıne de geç vakıtlere kadar gazetede kalıyor gıderken ızın ıstıyordu - Izın venrsen ben gıdeyım - Gule gule Hasan Efendi Bır de yenı âdet çıkardı son gunlerde, ayrılırken elimi sıkmaya başladı - Ver elını, Allah a emanet ol, ben gıdıyorum, kızıma selam soyle Allahaısmarladık Son gunlerınden bır gun elımı sıkarken Hasan Efendı'- nın elını duyumsadım O ın kemıklı adamın elı, ıncecık, upuzun yumuşacıktı, şaşırdım Belkı de yuzu gıbı elı de suzulmuştu, bende kalan son anısı elının sıcaklığı oldu İnsan Haklan savunucusu, Demokrat ve yurtseverinsan EMIL GALIPS AND ALQ anısı önünde saygıyla eğilıyoruz. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisleri Odası Jeoloji Mühendisleri Odası Maden Mühendisleri Odası Makina Mühendisleri Odası "ATESKES"İN PERDE ARKASIBeyrut-Ankara-Londra hattında neler oldu 7 Talabanının MİT aracılığıyla gönderdıği haber •Türkıye taraftar değılse çaba harcamayayım' MİT Müsteşan Sönmez Köksal-Demirei göruşmelen Orgeneral Ilter-Barzanı gönjşrrvesı Chnton, Irak'ı parçalamaya hazıtianıyor Doğu Perinçek "Banşçı çözüm ıçin Batı ınısıyatıfı dışlanmahdır* I 2000't DOMU'NUN «DA SAYBI, 1 MAYlStft ATMNUrTA I0UMUM Sefmh Balooğlu, Fethı Nad, Selahattın Hılav Fent Edgu, Ents Batur Onat Kutlar, Hılmı Yavuz Fıkret Otyam Abu Firaz, Şökrû Günbulut, Füsun AKattı Izzettın Onder, Pıyale Madra, Yıldız Cıbıroğlu, Osman Şahın, Oıtıan Koioğlu, Zekı Saruhan Aydıntıkto 1 Mayıs'ta 8 5 mılyarlık tnrikıme ulaşıyoruz Yenı adres Yd Sokak Potet Cetıl Ağa Işhanı, Kat S, Moodıyeköy/ İstanbul Irtıbat leleforlan 9-1-513 83 52-53 Faks 513 96 76 Doğu Perinçek, Klm il Sung He görûçtâ ABCCnin Kore provokasyonu • Turk-lş heyetının Kürt raporu, çözüm önenlen . Eğit-Sen ve Eğltim İşin birllk göfüşme») • Sağlık meslek örguttenntr ortak deklarasyonu • Türkiye'nln Ilk bedensel âzüriüter tlyatrosu • Şükrû Gunbulut akıl yûrûtmenın zararlannı yazdı • Cezml EraAz'dan 'Yeni moda bariar* • Demır Özkı "partı ve devtefi yazdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle