26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21MART1993PAZAR 12 DIZIYAZI BalkanPakü'ndaTürkiyebaşrolde TÜRKİYE'NİN72YILLIK DIŞ POLİTİKASI (1921-1992) İsmail SOYSAL, Em. Büyükelçi • Milü sınııiar içinde vatan bir bütündür. (Temmuzl9l9) Dış politikanın içerdeki durumuyla uy- gun olması gerekir. (Nısan 1920) Savaş zorunlu ve yaşamsaJ obnalıdır. L lusun yaşamı tehlikeyle karşı karşıya kal- madıkça, savaş cinayettir. (Şubat 1923) Kılıç ve sapan: İki fatihten birincisi ikin- cisine her zaman yenilir. (Mart 1923) L lusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşsında zincirier erir, taç ve tahtlar ya- nar. vok olur. Llusların tutsaklığı üzerine Atatürk'ten özdeyişler kunılmuş kurumlar her yerde yıkılmaya mahkûmdur. (1924) Türkler bütün uygar uluslann dostudur. (Şubat 1924) Ülkeler çeşitlidir, ama uygarlık birdir. Bir ulusun yükselmesi için bu biricik uygar- lığa katılması gereklidir. (Şubat 1924) Millerimizin hedefi, milletimizin iilküsü. bütün dünyada tam anlam ile uygar insan topluluğu olmaktır. Bilirsiniz ki, dünyada her insan topluluğunun variığı. değeri, öz- gürlük ve bağımsızhk hakkı, kendisinin olan ve olacak uygarlık eserleri ile orantılı- dır. Lygar eser meydana getirmek olana- ğından yoksun toplumlar. özgürlük ve ba- ğımsızlıklanndan ayrılmaya mahkûmdur- lar. Uygarlık yolunda yürümek ve başarı kazanmak hayatın şartıdır Lygariığın bu- luşlan ve tekniğin harikalannın dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir dö- nemde. yüzyıllık köhne anlayışlaria ve geç- mişe saplanıp kalarak varlığmı dayandıra- bilrnek, kesinlikle miimkün değikür. (Ağus- tos 1924) sörecck Türkiye'nin coğrafı konumu onu her zaman uluslararası dengeleri gözetmeye, temkinli davranmaya ve güçlü olmaya sevketmişıir. Etrafında sık sık savaşlar vegerginliklerçıkmaktaolmasınınonu tehlikelerle karşılaştırdıği birgerçektir. Ama bu gerçek Türkiye'yi sık sık aranır birdevlet durumuna getirmektedir Acaba Türk diplomasisi doğru yolda mıdır? Bunu anlamak ıçin her şeyden önce geçmış olaylan göz önüne getirip sonra dış polıtikamız üzerine bir değerlcndirme yapmakta yarar vardır. fşte bız bu yazımızla yeni Türkiye'nin son 72 yıllık dış polıtikasıyla ilgili başlıca olgulan anmsattıktan sonra. genel bir analiz yapmak istedik. Mustafa Kemal (Atatürk) liderliğindeki kurtuluş savaşı (1919-1922) başanya ulaşınca. 1923'teimzalanan Lozan Banş Antlaşması'yla Türkiye'nin -Fransa mandasındaki Suriye'ye kalan tskenderun sancağı (Hatay) ve Ingiltere işgalindeki Musul bölgesi dışında- ülkesel bir sorunu kalmamış ve Osmanlı tmparatorluğu'ndan devralınan siyasal, ekonomik, parasal, eğitimsel, yargısal vb tüm sorunlardüzenlenmişti. Atatürk Kurtuluş Savaşını izleyen yıllarda sömürgeci devletlerin yönetimindeki "ezilmiş milletler"in kurtuluşu için Türkiye ömeğini gösteren açıklamalar yapmıştı. Ancak onun bu ülkücü tutumuçok geçmeden "real politik"edönüşecekti. 1921 yılndan 1930'luyıllannortalanna dek Atatürk ülkenin güvenliği için tek desteği Sovyetler Birliği'nden görmüştü: Dostça ilişkilen kuran 1921 Moskova Antlaşmasını 1925saldırmazlıkpaktı izlemişti. 1929'dabupaktaeklenenbir protokol ile ikı komşu devlet birbirlerine danışmadan bölgelerinde başka devletlerle siyasal anlaşmalar yapmamayı yükümlenmışlerdı ki, bu Türkiye'nin dış politikasında Moskova'nın vazgeçilmezağırlığını ortaya koyacaktı. Hatta 1932'de Türkiye MılletlerCemiyeti'negirme karannı bile Moskova'ya danıştıktan sonra verecekti. Lozan'daçözümlenemeyen Musul sorunu. 1926 yılında Türkiye'nin bu bölge üzerindeki iddıasından vazgecmesiyle bır çözüme bağlanmış ve bugünkü Türk Irak sının kesinleşmişti. Türkiye artık Avrupa'da ülkesel "statu quo"nun ve banşın korunması yanlısı birdevlet olarak, savaşın yasaklanması ile ilgili 1928 Briand-KelloggPaktına ve bunun Doğu Av rupa'da uzantısı olan Litvonov Protokolüne katılmıştır. ' Aynca pek çok dostluk ve iyi komşuluk antlaşması imzalamıştır. 1930'lu yıllann ilk yansında Mussolini ttalyası Akdeniz'de ve Yakın Doğu'da genişleme emellen besleyen bir tutum içinegirince Türkiye ile İngiltere arasında bir yaklaşma başîamıştı. Bu yaklaşma. ftalya'nın 1935'te Hâbeşıstana saldırması üzerine. bir dayanışmayadönüşmüş ve İngiltere. öbür Akdeniz devletleriyle olduğu gibi. Türkiye ilede İtalya'ya İcarşı geçici nitelikti bir ittifak (Mediterranean Agreement) imzalamıştır. Av rupa'da ttalyaveAlmanya'nın yarattığı tehlikeler artarken Balkanlar'da "revizyonist" Bulgaristan'a karşı 1934'te Türkiye, Yunanistan. Romanya ve Yugoslavya arasında bir Balkan paktı yapılmasında Türk hükümeti baş rolü oynamıştı. Atatürk boyle bir paktla bölge dışından gelebilecek tehlikeye (ftalya) karşı da yükümlülük ortaya konu'lmasını çok dstemişsede Yunanistan'ın muhalefeti nedeniyle bu mümkün olamamıstı Montreux konferansı sırasında iyice belirgin duruma gelmişti. Bununla birlikte Ankara Sovyetler Birliği ile iyi komşuluk ilişkilerinin korunması için, Moskova'nın !939'da Almanya ile anlaşmasına dek. elinden geleni yapaçaktı. Türkiye, batısındaki Balkan devletleriyle yaptığı gibi, doğusunudaki İslam devletlerle de bir banş düzeni kurmak girişimınde bulunmuş ve Londra. Paris ve Moskova ile danıştıktan sonra, 1937 yılmda Irak, İran ve Afganistan ile saldırmazlık ve iyi komşuluk temeline dayanan Saad-Abad (Tahran) paktını bağıtlamıştı. Her ne kadar bu bir savunma paktı değil ise de smırlann değişmezliğıni ve birbirine Hatay'ın Türkiye'ye bağlanmasını istemişti. O sırada Alman tehdidi karşısındaki Fransa, Türkiye'nin İngiltere ile yaptıği İkili Deİclarasyon gibi, bir bağjtla ittifak yolunu açmak istediği için, 1939 haziranında Ankara'da imzalanan bir anlaşma ile Hatay'ı Türkiye'ye bırakmıştır. Türkiye'nin dış politikasına yön veren Kemal Atütürk lOKasım 1938'de ölmüştü, ama onun bu milli dış politikası sürdürülecekti. Türk hükümeti 2. Dünya Savaşı yaklaşırken Mihverdevletlerinin olası saldınsını düşünerek İkili Deklarasyonlar yaptığı İngiltere ve Fransa ile bir ittifak imzalamakta kararlıydi. Ancak bunu yapmadanönce Atatürk,Ürdün Kralı Abdullah gibi yabancı konuklannı Savarona yatmda ağırlardı. Bu arada Türkiye, 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi'yle silahtan anndınlmış duruma getirilen Boğazlar bölgesinin, artan tehlikeler karşısında, yeniden silahlandınlması gereğini ortaya atmş ve bunu 1936Montreuxsözleşmesiyle gercekleştirmiş ve Boğazlar için daha güvenceli birgeçiş rejimi kurulmasını başarmıştır. Türkiye'nin Moskova'ya bağımlı durumunudengelemek üzere İngiltere ileyakınilişkilerkurması 1936 Montreux sözleşmesiyle gerçekleştirmiş ve Boğazlar için daha güvenceli bir geçiş rejimi kurulmasını başarmıştır. Türkiye'nin Moskova'ya bağımlı durumunu dengelemek üzere İngiltere ile yakın ilişkiler kurması 1936 karşı aşiretleri kışkırtmamak ve iyi komşuluk ılişkileri sürdürmek gibi banşcı amaçlar güdüyordu. Fransa 1936'daSuriye'dekimandasma' son vermek üzere Suriye ile görüşmelere girmek isteyince Türkiye, 1921 Türk-Fransız Ankara anlaşmasında İskenderun Sancağı'nda (Hatay) çoğunluktaki Türklere tanınan özel haklan anımsatarak bu bölgenin Türkiye'ye geri verilmesini ileri sürmüştü. Bunun üzerine iki devlet arasında bir uyuşmazlık çıkmış, konu MilletlerCemiyeti Konseyi'ne götürülmüş ve 1937 yılında Hatay'ın özerk bir varlık (entit distinct) olması kabuledilmişti. Ancak Türk hükümeti bunun yürümeyeceğini görünce. Sovyetler Birlığı ile aynı doğrultuda bir savunma tertibi için temasa geçmiş ve Dışişleri Bakanı Saracoğlu'nu • Moskova'ya göndermişu. Oysa Stalin bu arada Almanya ile anlaşmış. dolayısıyla Türk-Sovyet görüşmelen çıkmaza girmiş ve 1921 "den beri sürdürülen dostluk ve işbirliği havası da bozulmuştu. Budurumda. Türkiye daha fazla beklenemeden 19Ekim 1939'de(2. Dünya savaşının çıkışından 49 gün sonra) Cçlü ittifak Antlaşmasını_ imzalamıştı. Buantlaşmayaekli2.sayılı protokol ile ittifakın Türkiye'yi Sovyetler Birliği ile savaşa sürüklemeyeceği yolunda bırçekince koymayı da ihmal etmemişti. 1940'da Mussolini İngiltere ve Fransa'ya savaş açınca. Türkiye bu "Sovyet çekincesini" ileri sürerek "savaş dışında müttefık" statüsü içinde kalacak ve 1941 haziranında Almanya ile bir saldırmazlık paktı imzalayarak bu statüsünü daha güvenceli duruma getirecekti. Dahasonraki savaş yıllannda, müttefıklerce girişilen savaş baskılanna karşın. Türk hükümeti, gerekli silah yardımı yapılmadığı gerekçesiyle. bu durumunu değiştirmeyecekti. Türkiye'nin "savaş dışı müttefik" durumu savaşın Boğazlar ve Yakın Doğu bölgesıne yayılmasını önlemişti. Bu gerçek. savaş sona erdikten sonra hem Batılılar hem de Sovyetlerce anlaşılacaktı. Saldırmazlık paktı 2. Dünya Savaşf ndan sonra, Türkiye Sovyetler'in ciddi tehdidi ile karşılaşmıştır: Stalin. Rusya'nın savaş sonrası güçlü durumunu hesaba katarak Boğazlann denetıminde (üs: hak sahibi olmak istemiş ve 1945 yılında 20 yıllık Türk-Sovyet Saldırmazlık Paktına son vermişti. Âynca. boğazlar konusundaki baskısını arttırmak için, Kars-Ardahan bölgesinin Rusya'ya gen verilmesi gereğini "Gürcü ve Ermeni ıstemleri" kisvesi altında yan resmı bir biçimde ilen sürmüştü. Türİc hükümeti de, Sovyet ıstemlenne karşı dururken Batılılardan destek istemişti. En etkin destek Amenka Bırleşik Devletlen'nden gelmişti. Boğazlar ve dolayısıyla Doğu Akdeniz bölgesınde Sovyet tehlikesini sezen ABD, Türkiye ve Yunanıstan'ı komünıst tehdıdine karşı korumak üzere, 1947'de""Trumandoktnni" çerçevesınde, bu ülkelere silah vardımını. ertesi yıl da Marshall planı çerçevesınde. ekonomik yardımı başlatacaktı. Batılılarla ilışkilerinı pekıştirmek isteyen Türkiye. 1946'danbaşlayarak demokrası yolunda olumlu adımlar atınca. 1949 yılında kurulan Avrupa Konseyi'nın üyesı olmuştu. Öteyandan. Marshall planının bir uzantısı olarak I948'de kurulan Avrupa Ekonomik İşbfrhğ»4)rgütü ve 1960daonunyerine aeçen OECDiçindeyeralmıştı. Türkiye 1949'da kurulan NATO'ya ' alınmamıştı. Ama zamanla onun Sovyetler Birliği'ne karşı Doğu Akdeniz ve Yakın Doğu'daki önemi anlaşılınca. Ankara ile stratejik bir işbiriği için formülleraranmıştı.Sonunda.Türk kuvvetlerinin 1950'de BirleşmişMilletler Kuvvetleri içinde Koresavaşında gösterdıği başannın da etkisiyle. 1952'de NATO'ya tam üye olmuştu. Sürecek O N B I N L E R İÇİN YAZPI Ak güvercin Duydum ki Uğur Mumcu ölmüş. Kardeşlik insanhk dünya banşı için bir güzel insan öldürülmüş! • Duydum ki Uğur Mumcu ölmüş. Elinin yanağının sözünün sıcaklığı birÇinli dııymuş. Duyunca, sanlası gelmiş! Duydum ki Uğur Mumcu ölmüş. Bir yürek sönüp bir meşale yanmış. Pınltısı, kutuplardan görülmüş, Görülünce gözleri kamaştırmış! • Duydum ki Uğur Mumcu ölmüş. Hissettim kalbimde. -daha önce hiç hissetmediğim- bir ağabey kaybetmenin acısını Gözlerim dolmuş! • Diyorlar ki Uğur Mumcu ölmüş. Hayır hayır hayır diyorum ölmemiş, O ak bir güvericin olup ellerime dolmuş. HAKAN BAHADIR İstanbul Onceoğhımusoııra senikaybettimHor bakmadı kanncaya Kırmadı kanadını serçenin Vurmadı karacanın vavrusunu Ya nasJ kıy arlar böyle insana L'ğuriar ola uğunını. Ergin Çalıkkan Sayın Uğur Mumcu. Sen ölmedim bundan sonrakı demokrasi ve laiklik mücadelesinin en önünde yer alacaksın. Av. Selahattin A)yıldız Şu an seriatçılara karşı bile nefretimi dizginleyerek, senin öğrettığin gıbi.demokrasiye olan inancımla bek- liyorum Gerçeği öğrenmek için daha çok araştırmak ve okumak ise karanlığın aydınlanacağına inanarak. Av. Kemal Çavuşoğlu Sevgilı Uğur Abi Demokrasi uğruna, Cumhuriyet uğruna, adalet uğru- na verdiğin savaşta bedeni aldılar. Ruhun teslim etmeyeceğiz ve ettiğimiz an Türkiye Cumhuriyetinin artık yok olacağının da bilincindeyiz. Ruhun şad ol- sun. Av. Kamil Özbaran Ölüm. insan yaşamı kadar gerçek, ancak senin yaşam mücadelen öiümünü sonlayamaz. Sana güle güle der- ken, bir basın mensubu olarak saygıyla eğiliyorum. Samiye L lusoy Işıklar içinde yat. Mücadelen tüm aydınlara örnek ol; sun. Şcb'i Nur Keskin - Cumhuriyet çalışanı Aydınlık savaşcısı büyük insan. büyük Kemalıst bu ülkenin aydınlan seni unutmayacaklar. Şerafettin Aydoğdu Ne yazabihrim diye düşündüm. Hiçbir söz acımı an- latmaya yetmıyecekti Seni yaşadıkça herkes anla- tacağım. çok eski bir okurunum. Çakmakoğlu Bir basın şehidi daha verdik. Demokrat düriist na- muslu karanlık odaklardan korkmayan yiğit insan Uğur Mumcu'vu yıtırdık. Hain, alçak gericiler karşı- sında gulü olmayan sessiz kalan sol demokratlar artık sessiz kalmamah. Devlet içinde devlet kontrgerila or- taya çıkanlmalı bu cinayetlere son verilmesi ıçin dev- let desteklı imam hatıp lıseleri kapatılmalı bu şeriatçı gerici yuva bu gericılere militan asker yetıştiren odak- lann üstüne cesaretle gıdilmeli tüm demokratlar bir- leşmeli. lsAiail Altun Ga/ı tt nıi/in merkc/ binası önüne gelenler Mumcu için karanfil getirmeyi sürdürüyorlar. İnsanbk buyuk bir hukukçu. ve demokrasi savaşcısını yitirdı. Macit Çakınısta Sevgili Uğur Abi, seni öldürmekle düşüncelerinı fikir- lerini öldüremezler tersine düşüncelenn Fıkirlerin daha çok gelişerek çoğalarak kök verecektir. demok- rasi her zaman var olacaktır. Atatürkçü Kemal Yıldınm Kırşehirli olarak her zaman gurur kaynağımız sevgili hemşerim Uğur Abi, 15 Kasım 1991 günü kuyumcu soygununda kaybettiğim ondokuz yaşındakı oğlu- mun acısıyla yaşarken senin acınlada yaşama gerçe- ğinle de karşı karşıyayız ruhun şad olsun kahpe eller kahrolsun. Yıktaim öztürk Haksızlığa kalkan eller kmlsın. Yeter Işık Sen vaşayacaksın. Uğur Mumcu! Savaşımız. gericili- ğe. namussuzluğa. Nurgül Çetinkaya Yiğit Uğur abi, Yaşamında her zaman ışığınla ka- ranlığı aydınlattın. Sana kahpe kurşun sıkan eller kmlsın f oprağın bol oisun. Kemu Yonca Atatürkçülüğü, laikliği ve dürüstlüğünü örnek aldığV mız. bizlere ışık saçan ve yeni ufuklar açan yazılannı severek okuduğumuz Uğur abimize bu kahpece cina- yetı düzenleyenleri lanetliyoruz. Dr. İsmail Hakkı Özler Sevgili Uğur Abi cümle yazmanın hiç bu kadar zor ol- duğunu bilmiyordum. Sen ki aydınlık tarlasmda ko- partılan daha çok meyve verebiîeek bir fidandın! Gendc kalanlara tamıdan kuvvet, sana da tanndan rahmet diliyorum. Not: Ergeç hesap sorulacağına inanıyorum. Erdem Çağdaş Dü^ünceleri sılahla susturamazsınız. Avşegül Baloğlu - Çapa Tıp Fakültesi UğurMumcuoldü.a>dınlattığızihınlerhâlâyaşıyor. Jülide Umuriıan Uğur Mumcu öldürüldü. Ama toplumdakı Uğur Mumcu'lan susturmaya kbnsenin gücü yetmez! Hamm Tarakçı - Çapa Tıp Fakühesi Bedenler yok edılmekle düşünceler yok edilemezler. Gerici çağdışı bu zavallılar tüm dünya lanetle anacak- tır. Hasan Krsacık O'nu Kuvvavi Milliye şehitlerimizin yanına uğur- ladık. Bunda üzülecek ne var? Ama niye ağlıyorum? O mutlaka oradan da birşeyleryazar... Ö> le değil mi? Hoşçakal Uğur Mumcu Gürsel Elunekçi Köşe dönücülüğün egemen olduğu günde sen mes- leğinin erdemı idın. İşte yıkılmak istenen de bu erdem değil mi"' Yerini kim doldurabilir? Mustafa Ergül Sürecek ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Gılay Havası... Bugün 21 Mart, geceyle gundüzün eşit olduğu gün; bugün "Sultan" Nevruz! Halkımızın bayramı. Çocuklu- ğumun güzel günlerinin anıları saklı onda. Bayrama şunun şurasında üç gün kaldı. Apo'nun çıkışları, Hacı TÖ'nün "iftarları" sürüyor. Kimse ne olacağını bilmiyor; at izi it izine karışıyor. Bir okurun mektubu, Istanbulları dolaşarak böyle bir günde geldi. Zarfın üzerindeki adres İstanbul adresi; mektup istanbul'u dolaşıp gelmiş. Ben İstanbul da değil, Ankara'da oturuyorum; An- kara'da çalışıyorum. Gazetenin Ankara adresine yaza- bilseydi okur, mektubunu daha erken alabilirdim. Okur, şöyle diyor özetle: "Sayın Mustafa Ekmekçi hocam, Size ve sizin gibi aydın kişilere, bizlere yol gösterdiği- niz için şükranlarımı sunar, bir Cumhuriyet okuru olarak daima Ataturkçu, laik bir Türkiye için verdiğiniz müca- delelere teşekkür eder, saygılar sunarım. 28.2.1993 Ankara Notlan 1 köşenizde yazdığınız yazıyı okudum, teşekkür ederim. Sayın hocam, ben yobaz kesimde yetişmiş, Kuran kursu ve İmam-Hatip te okumuş birisi olarak sarıklı ve dinle Kuran la hiç alakası olmayan kişilerin buralarda nasıl insan yetiştirdiklerini birkaç cümle ile size anlat- maya çalışacağım: Buralarda okuyan öğrencilerin hemen hemen hepsi, çatmada, barakada. naylon ve tahtadan yapılmış; ban- yosu, doğru dürüst tuvaleti. suyu, elektriği olmayan, banyosu olsa bile yıkanamayan fakir köylü çocukları. Gece ders çalışma fırsatı olmayan, anne ve babasının cinsi münasebetlerine şahit olan bu çocuklar, acaba ne derece din adamı olup topluma faydalı olurlar? • Not almak için cunüp cünüp Kuran okunur; hocaya kalsan, çarpılırsın; ama bir şey olduğu yok! Ezan okur, namaz kıldınrsm. hocaya kalsan çarpılırsın, bir şey yok! Bu. Kuran kursunda da aynı, imam-hatipte de. Yatılı pansiyon derler, sakallı, utanmaz ( ), nerdeyse er- kek öğrencilerine ilişecekler. Zaten kız öğrencilerin hali bin berbat. Aybaşıdır, bacağınm arasına koyacak bir şey yok Pansiyon yapılmış, 4-5, hatta daha çok katlı, banyo- su yok. Olsa da su gider diye sureklı akmaz. Oğlan cü- nup, kız aybaşılı Kuran okunur. Karşı çıkarsan, Benim şu sorunum var' dersen, ya sıfır alırsın ya da çeşitli oyunlarla disipline verilir, okuldan atılırsın. Acaba o oyun kağıtlarını dağıtan ( ), bunları bilmi- yor mu? Oyun kağıtlarıyla ilgileneceklerine, Uğur Mum- cu Abimizin, Hasan Mezarcı 'ya 55 milyonun karşısında dediği gibi 'Bunların namusu ve şerefi acaba Suudi ser- mayesi mi?' O Dilipak, Mezarcı gibileri, Atatürk ve laik- likle uğraşacaklarına soyleyin de bunlarla ilgilensinler. Yalan derlerse hodri meydan! Erkeklerin ve kızların külotlarınıyokiamalan yeterli. Selam vesevgilerimle." Okurun anlattıkları, kanınızı dondurmadı mı? Atatürk düşmanı, laiklik düşmanı gerici yobazlarla, bücüryazar- ların ellerine bıraktığınız yoksul köylü çocuklarının ülke- nin geleceği olduğumj düşünüyor musunuz? Köy Enstitülerıni kapatanları lanetleyecek yerde, o ku- rumları karalayanlar ıçin yalan yanlış yazanlar için ne düşünüyorsunuz. bilmek isterdim. 1993 yılında, ülke bu- ralara geldi. Din sömürüsü, dinsel baskılar geçer akçe. Ramazanda korkudan oruçlu görünenler, oruç tutma- dıkları halde, sessizce "iftar"lara katılıp hurmaya, zeyti- ne uzananlar.. Hele politikacıların "iftar" vermeleri. Bunun siyasal bir 'oyon -otaiuğumı döşunüyorum. Bir "iftar" kaç oy getirir? TRT artık, politikacıların "iftar"larına "yemek" diyor. "Ankara Notları'nın buncağız bir katkısı oldu de- mek! Bir anlamda, ortadaki ikiyüzlülüğü örttü! Ama kimi politikacılar, ikiyüzlülüğü sürdürüyorlar.. Mahmut Makal'ın "Memleketin Sahipleri" kitabının son bölümünde "Gılay Havası" başlıklı bir öyküsü var. Köyde, öğretmenle köylüler, Erskin Caldwel'in "Din Ti- careti" kitabını okurlar. Kitapta bir papaz, köylü Clay'in parasını üter. Clay ise papazın oyunlarını ortaya çıkarır. Bizim köylu delikanlılar, köylüyü hele Clay'i çok sever- ler. Ona kendi deyişleriyle "Gılay " derler. "Yaşa be Gı- lay" diye desteklerler. Artık tutulan bir deyim olmuştur "Gılay!" "Çek bir Gılay havası" derler... Bu nedenle, ramazanın Gılay havasında geçtiği söyle- nebilir Ben de ramazanda bîraz "Gılay havası" çaldım! Alaşehir'de bir yıl once yıkılan Atatürk büstü yapılıyor; 23 Nisan bayramına yetişecek. Bingolde sağlık meslek lisesinde öğrenciler azıcık soluk aldılar. Bingöl'deCum- huriyet, yok sattı! Kayseri'de. daha pek çok ilde kimi lo- kantalar. perdelerini kapatıp konuklannı ağırladılar öğleleri.. Apo, Hacı TÖ'yü desteklıyormuş. Hacı TÖ'yü, Apo da kurtaramaz! Hacı TÖ'nün yazarlarının ne duruma düş- tükleri ortada değil mi? Apo da Hacı TÖ gibi yanlıştan yanlışa duşe düşe bugünlere geldi. Uğur Mumcu, 15 Ekim 1992 günlü yazısında. bir Köşk yazarı için şöyle di- yordu: ".... Karanlık serüvenleri ruhuna sinen bu soytarının son görevi, Talabani ile Köşk arasında özel ulaklık' yap- maktır. Sanat dergilerinde kendisini ünlü Amerikan yazarı Hemingvvay ile karşılaştıracak kadar alçakgonüllü olan bu mega-soytarıyı kimlik kartı ile birkoşeye iliştirip yolu- muza devam edelim..." Uğur, şimdi sağ olsaydı. bunlara ne güzel bir "Gılay havası "çekerdi... Apo'nun kravatlı fotoğraflanna bakan İnsan Haklan Vakfı'ndan Fevzi Argun, mırıldanmış: - Poşu out, kravat in! BULMACA 1 2 3 1 2 3 4 8 SOLDANSAĞA: 1/ Sığır çobanı... Eski Türk güreşlerinden biri. 2/ Hattatlar tarafından kullanılan yan mat bir kâğıt türii... Gelecekten haber verme amacıyla ki- mi nesnelere bakıp anlam çıkarma. 3/ Bakış... Tele- fon sözü. 4/ Lapina balı- ğının büyük cinsi. 5/ Uluslararası Basketbol Federasyonu'nun simge- si... Bal koymaya yarar küçük tekne. 6/ Mafya örgütünün suskunluk yasası. Kök, sap ve yaprak şeklinde fark- lılaşmamış bir bitkinin yaşama ye büyüme organı... Göreceli. 8/ İs- panyollann sevinç ünlemi... Kar- bonil grubuna iki alkil kökünün bağlanmasıyla türeyen bileşik. 9/ Nesne, şey... Huzur. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ İşyeri olarak kullanılan birkaç katlı yapı... Boşlukta 300.000 km< sn'lik bir hızla yayılan ışık taneciği. 2/ En küçük izci birliği... Aruz ölçüsünde kısa okunması gere- ken bir heceyi kalıba uydurmak için uzatma. 3/ Çıplak toprak... Dağ sırtlannda geçit veren çukur yer. 4/ İstanbuİ'un bir ilçesi. 5/ Icar... Ekmek ufağı. 6/ Canlı renkli kumaştan yapılmış bir tür spor ceket. 7/ Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla kan- şık kalıntısı... Gelecek. 8/ Gemici, ışci gibi kimselerin eğlenmek için gittikleri içkıli yer.. Belırli bir iş için aynlan para. 9/ Tirsi balığı... Bir İngıliz uzunluk ölçüsü birimi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle