26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21MART1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 HayaletGemi'de 'İsyan' • Küitür Senisi - Aylık dergi Hayalet Gemfnın mart sayısı. "İsyan" konusunda kaleme alınmış deneme ve fantasük metinlerden oluşuyor. Dergide. "Ah Bu Şarkılann Gözü Kör Olsun", "Aklın Yolu Labirent". "Bıçak Darbeleri". "Berberler: Tarih Kadar Eski Bır Asiler Örgütü" başlıklıdencmelerin yanısıra yapav zeka. bilim ahlakı ve gündelik hayatın antropolog gözüyle değerlendiriidiği bilimsel yazılarada yerverilmiş. Mart sayısında, Sedef Erkman, Murat Gülsov. Nazlı Ökten, Selçuk \kman. Halide Velioğlu. Pınar Türen, Mehmet \çar. Adnan Kurt, O) a Demir, Ergun kocabıv ık. Sadık Türksavaş »e Ferhat Aktan'ın yazılan yer alıyor. Aşık Veysel anılıyor • Küitür Senisi - Csküdar Beledıyesi Aşık Veysel'ın 20. ölüm vıldönümünedeniylc bırpaneldüzenliyor. Bueün saat 14 30'da Üsküdar Altunizadc Küllür Merkezi'nde yapılacak panele Dr.Tahir Kutsi Makal. Ahmet Özdemir, Ethem Çalışkan, Erkmen Mütevellioğlu. İhsan kamberoğlu ve Aşık Serdari kalılacak. Yeşilay'dan yarışma • İSTANBIL(AA)- Tiirkiye Yeşilay Derneği, mücadeleettiğı alkol. sigara ve uyuşturucu gibi konulan kapsayan bir karikaıür vanşması düzenlcdi. Yaşilay'dan yapılan açıklamada. amatör ve profesyonel karikatürcülerin en fazla üçyapılla katılabileccğivarışmanmson katılma tarihı 3 mayıs olarak bildirildi. Yanşmada binnci\c3.ıkinciyc2. üçüncüvede I milyon lira para ödülü vcrilccek. EddieMupphy evlendi • NEVVYORK(AA)- Amcrikalı ünlü oyuncu EddieMurphy.iki çocuğunun annesi olan sevgıfisiyle evlendi. Murphy'nin ve model sevgilisi Nicole Mitcell'in düğün törenlen, Central Park yakmlanndaki ünlü Plaza~Ote!'deyapıldı.31 yasındaki aktör. "Beverly Hılls Cops" adlı filmde oynamıştı. Filmleriyle Fransız kalanlar • Küitür Senisi- İstanbu! ÜniversitesıÖğrencı Küitür Merkezi Sınema Kulübü'nündüzenlediğı film gösierilen •"Filmleriyle" Fransız Kalanlar 2" başlığıyla sürüyor. Bu kapsamda 29 manta Agnes Vardanın ""mutluluk". 30 mama Jacques Demv nin "Tatlı Günler". 31 martta ClaudeSautcfnin"Scnve Ben".' 1 nisanda Françoise Truffaut"nun'"JulesveJim. 2 nisanda ise İngmar Bcrgmanın "ScNsizlik" adlı filmleri ızlenecek. Yazılı Günlerin yeni sayısı • Küitür Senisi Yaalı Günler dergısinin 19. sayısı çıktı. Bu sayıda Vaşar Azaz'ın "Estetik Gercksinmevc Sanat". Mehmet Serdar"ın "Teknolojik Gelışıne Karşısında Sanat'"Ömer Ateş'in "Yorgun Savaşçıyı İzJerken".Mehmet Sertin "Batı Sorunu ve Aydınlar'"ile "Sarte'da Aydın Sorunu'.Behçet Çelik'in "Medya. Kültür ve edebiyatçT'v c Afşar Timuçin'in "Bergson Estetiğı"başlıklı vazılan yer abyor. Busavınınöyküleri R«bert Keohane.Baskın Bı;akçı vcBehçetÇelık'eait. Ocrgide a> nca Roni Ylargulies. Barış Bıçakçı, ŞiırRrjvanoğluu. !\letin • F ııdıkçı. Kaan İnce. Gülen \1:> riçkan (•ülcç >e Pablo Nîtrudamn ş'irlen dc bıiunuyor. Sophie Marceau, Paris'te sahnelenenTymalion'da çiçekçi kız Eliza'yı oynuyor Amerikan düşünde bir Fraıısız ültür Senisi Fransızlann ünlüsinema oyuncusu Sophie Marceau. şu sıralar Paris'te sahnelenmekte olan George Bemard Shaw"un ünlü oyunu "Pygmalion"da oynuyor. Profesör Henry Higgins'in (Lambert YVilson) tuhaf çabasının. alt tabakadan yoksul bir çiçekçi kızı. konuşma dersleri vererek soylu bir hanımefendiye dönüştürmeyeçalışmasının öykülendıği Shavv'un bu belki de en popüler oyununda, Marceau çiçekçi kız Eiiza Doolittle'ı canlandınyor. Geçenlerde ölen ünlü sınema oyuncusu Audrey Hepburn de Shavv'un oyundan uyarlanan "Mv FairLady"(1964)adlı filmde Eliza'yı canlandırmıştı. European gazetesinin hafta sonuekrElan'daçıkanbir yazıda hem Edvvard Londrası'nda geçen oyunun Fransjzca çevirismin başansından hcm de Sophie Marceau'nun sahnedeki varlığından övgüyle söz ediliy or ve şöyle denıliyor: "Fransızcanın birdiplomatdili olduğuyolundakiyaygın kanıyıyalanlarcasına,oldukça fazla argo sözcük vcdeyim içeren oyun fransızcada çok hoş duruyor. esprili içeriğini koruyor. Aslına bakılırsa kibar bırdil olduğu söylenen Fransızca, İngilizce'ylebirlikte Avrupa'daki en zengin argo sözcük dağarağına sahip iki dilden biridir". Çiçekçi kız Eliza rolünde şimdiye kadarki en inandıncı kompozisyonlanndan birini çizdiği söylenen Marceau da. zaten Parisvaroşlanndadoğup büyüdüğü için oyunda pek Fransızlann ünlü sinema oyuncusu Sophie Marceau, başanyla canlandırdığıEliza'yı 'özgürlüğünü kazan- mak isteyen birisi'olduğu için sevdiğini söylüyor. Paris varoşlannda doğup büyüdüğü için çiçekçi kız kompo- zisyonunda zorlanmadığı belirten Marceau, 'yalnızca gençken nasıl konuştuğumu,hangisözcüklerikul- landığımıanımsamakyeterlioldu'diyor. fazla zorlanmadığını söylüyor: Doğrusu argo konuşabilmek. düşük kesimden bırinin konuşmasını canlandırabilmek için özel birçalışma yapmam gerekmedi. Yalnızca. gençken nasıl konuştuğumu. hangi sözcükleri kullandıeımı anımsamak yeterli oldu. Fransızlann güzeller güzeli sinema oyuncusu Marceau. söhreti henüz 13yaşındayken 198 lde çevirdiği "La Boum" adlı fılmleyakaladı. O döncmdecesuryaklaşımı ve konusu ile oldukça sözü edilen film. ergenlik çağındaki bir kızın cinsel uyanışlannı öykülüyordu. Fransız Elle'nin "O kadar güzel ki insanı korkutuyor" dedıği Marceau. alt kesimden bir kafesahibinin kızı olmaktan ünlü bir sinema oyunculuğuna dek yükselişini "Amerikan rüyajnın bir örneği" olarak nitelemişti. Marceau, saygın bir oyuncu olabilme ümidiylcdaha sonraki yıllarda birlikte yaşadığı Polonyalı yönetmen Andrezej Zulawski'nın birkaç filminde rol aldı. Marceu. şimdi bu dönemi karanlık yıllardiye adlandınyor. Marceau. sahnedeki ilk cıddı çıkışını geçen yıl. Jean Anouilh'nin "Eurydice" adlı oyunuyla yaptı. Sanatçı bu oyundaki rolüyle Fransa'run en saygın tiyatro ödülü Moliere'e.'en çok ümit vadeden yeni oyuncu' dalındadeğergörüldü. Eliza rolünde deoldukça başanlı bulunan Marceau. canlandırdığı bütün karakterleri sevmek zorunda olduğunu, Eliza"yı da sevdiğini, çünkü Eliza'nın "özgürlüğünü kazanmak isteyen bırisi" olduğunu söylüyor. Gazetede Marceau'nun, tartışmalara yol açacak değişik görüşler ileri sürmekten mutluluk duyan bir oyuncu olduğu söyleniyor ve sanatçının canlandırdığı karakterle ilgili yorumlanna yer veriliyor: "Bence bugünlerde kadmlar, kendilerini erkeklerinin egemenliğine bırakmıyörlar. Oysa bir kadının boyun eğmesi zeka işaretidir. Bence kadınlığın en önemli erdemlerinden biri olan yumuşak başhlık, uysalhk Eliza'da fazlasıyla bulunuyor." Marceau'nun rol arkadaşı onunla birçok filmde rol almış, geçen yıl "Eurydice"tesahnede birlikte oynadığı Lambert VVilson. Profesörücanlandıran Wilson, bu rol için daha önce sccilen Andre Dussollier'te Marceau anlaşamayınca Marceau'nun isteği üzerine seçilmiş. Bemard Shavv'un ünlü ovunundaMarceau.Elizarolünde. Klasikler yazınsal ölçütleri köktend biçimde değiştirme güçleriyle kalıcılık kazanırlar Kendini okutaıı değerlerin anlamı SEMİH GÜMÜŞ Cumhunyet'in 21 şubat günlü 'Kültür' say/asında, Ingiltere'de klasik yazın yapıtlanna ılginin arttığına ilişkin bir haber yayım- landı. Çoklanmızın gözünden kaçtığını sandığım bu haber. aslında günümüzün yazın orta- mına değin oldukça önemli ipuçlan veriyordu. İngiltere'de. ekonomik dur- gunluk yüzünden durumu kö- tüleşen okurlar. pahalı yeni ki- taplar yerine. olerindekı kitaplık- lann raflanna yöndmişler. De- ğıl mi ki. "Bomba etkisi yarata- caklan önesürülen yeni Ölümsüz Yapıtlar" ancak okunabılırlik düzevinı tutturabilıyorlar. Tob- toy, Austen. G. Eliot, Conrad, Lawrence ya da Joyce'un toz- lannı almak daha çekici gelmeye başlamıştır günümüz okuruna. Tepkinin dışa vurumu Kitaplıkta onca okunmamış klasik yapıt dururken. şimdılik yalnızca "yeni' ve 'ilgınç" olduk- l'an bilinen yapıtlan secmek ıyicc güç gelmektedir anlaşılan. Da- hası. okumanın da anavatanla- nndan olan bu ülkenin okurları aptal yenne kontnaktan enikonu bıkmış!... Bu oldukça ilginç eğılımın. klasik yazın yapıtlanna olmak- tan çok. klasik yazınsal değerlere dönüş olarak alınmasının yerin- de olacağı kanısındayım. Şu de- mek ki. verili ve egemendeğerlere karşı hoşnutsuzluk köktenci se- çımlere yol açmaktadır . Bu se- çimlerin. doğru olup olmadıklan bir yana. bir tepkinin dışa v urul- ma biçimi olduklan herhalde yadsınamaz. Çoğu kitap pazarlamacıla- nndan edinilmiş klasik roman takımlannın pek çok evin ki- taplığına girdiği düşünülürse. Ingiliz okurunun gösterdiği tep- kinin bizde de şımdiden oluşmuş bir gızılgucü olduğu pekala söyle- nebılır ! Üstelik okurumuz "yeni" ya da ilginç" yapıtlarla hiçbir iliş- ki kuramamış durumdayken. Belki Cortazar ve Infante ıle taruş- mamıştır çoğunluk ama. Tolstoy ya da Baizac'ı kim bilmez! Bilge Karasu ya da Leyla Erbil ile tanış- mamış okurun. Halh Zi\a L'şakbgil ya da Reşat Nuri Gün- tekin ile çoktan ılışki kurmuş ola- bileceği aibi .. Okunabilirliği yitinnemek Bir klasik yazın yapıtı. düşü- niin kı. bambaşka biryaşam kül- türunün ürunü olmasına en az yüzvılhk bir bakış açısı değişimi geçirmesine. toplumsal değerle- rin altüst oluşunu yaşamasına karşın. günümüzde hâlâ okuna- bilirliğıni yitırmemiş durum- dadır. Bu arada belki bugünün okurunun kendi kültüre! koşul- larından beslenen yepyeni oku- ma süreçleri içinde zenginleşmek- tc. ankımlan çoğalmaktadırda. Bugün hangi okur Bal/ac'ı on doku7uncu vü/vılın Parıslilen gibı ıikııyabılır ? Aşk-ı Memnu- dan bııgünku okurıın çıkaracağı anlamlan neredeyse yüzyıl önce kestırebilir miydi Halit Ziya? Klasik vazın kitaplan. kendi orta- ya çıktıklan dönemde belki düşü- nü büe kuramayacaklan zengın- likte okuma biçımleriyle, bugün hangi güçJe okuru kendilerine çe- kiyorlar kı? Klasikler. kendilerine kadar gclıp dayanan yazınsal ölçütleri köktenci biçimde değiştirme gûç- leri ölçüsünde kalıcılık kazınır- lar. Gogol. sözgelimi, Rus edebi- yatını romantik ve gizemci dur- gunluğundan kurtanp gerçek yaşamın içine soktuğu ve anlatı diline yeni açılımlar kazandırdığı için kendindcn sonra gelen Rus edebiyatının kuruculanndan ol- muştur. Ölü Canlar'ı (1842) tam yüz elli yıl sonra bile ilgiyle oku- mayacak bir yazın okuru düşü- nülebilir mi? Halıt Ziya da. Batı'dan alıp Vürk romanına kazandırdıği de- ğerler. anlatım biçimleri ve mo- dern (çağcıl) roman diliyle, ro- man sanatımızın çağdaşhğinın kurucusu olduğu için hâlâ ilgiyle okunabiliyor. Demek ki, bütün okuma bi- cimlenyle bile anlamlan tüketi- lcmeyen yapıttır, klasik yapıt. Kendi içinde bulunduğu yazınsal sürecin kuruculanndan olma : kendinden sonra gelen yazınsal sürcçlere örneklik etme; değerleri enikonu tartışma dışı tutulma ; dolayısıyla eskimczlik ve kaüalık etkisini yüzyıllar da geçse yitir- meme. klasikleşmenin başlıca öl- çütleri sayılabilir. Hangi yapıt- lann klasik olduğu ise, artık iyi- kötü biliniyor. Ama kimi Don Ki- şot'u yakın bulur kendine. kimi Shakespeare'in oyunlannı. kimi Goriot Baba'yi, kimi de Sa>aş ve Banş'ı.. Bır on yıl kadar önce de Türk yazınının klasikleri olup olmadığı tartışılmış. çok çeşitli görüşler ortaya atılmıştı. Sanıyo- rum. bilinen ölçûtlerine uygun düşen klasikler vardır Türk ya- zmında Vunus Emre, konuyu tar- tışanlann pek çoğunun da birleş- tikleri bir ad olarak, ifk sırada belirtilebilir. Nazntı Hikmet. ner- den bakılırsa bakılsın, Türk yazınının gerçek bir çağdaş klasi- ğidir. Sah Faik. övkücülüğümü- zü bütün bütüne değiştirerek. çağcıllaştırmış bır büyük usta ve bir çağdaş klasik değil midir? Halit Ziya'nın. tam yerine konmadığına inandığım Mai ve Siyah'ı değil ama. Aşkn Vlemmı romanı ise. Türk romanının ilk klasiği sayılmalıdır. Yüzyıllık es- kimezliği, toz tutmazlığıyla bu- gün bile ayakta duran. kitap- lıklanmızın vazgeçillez parçala- nndan olan "Aşk-ı Memnu" sayıl- mazsa. hangi romanımızı klasik sayabiliriz ? Oğuz Atay'ın Tutu- namayanlar'ının da. roman sa- natımıza kazandırdığı yenilikçi boyutlann etkinliğiyle, gelecek kuşaklarca çağdaş klasiklerimiz arasına ahnmaya ilk aday olduğu öngörülebilir! Geleceğınin bugün kurucusu olan genç okurun, ucu belirsız bir ormana dalmaktansa, bugün ya da yann, ama sonunda kesinkes klasikleri okumasının gerektiği bilincine varması en anlamlısıdır. Başlangıçta yazılanı ilkin. bugün yazılanı en sonunda okumak genç okurlann yitirilmesine yol açacaksa eğer. Manjuez ya da Svevo'dan Kazancakis ya da Kafkaya. onlardan D.H.Law- rence ya da Çehov'a at.lanması pe- kala önerilebilir. Aynı yolu Türk romanında izlemesi kaydıyia ta- bii. Fahriye Abla'nın Interstar'da yayımlanması dava konusu oldu Izinsizve sansürsüz yayına tazminatANKARA (AAV- "Fahriye Abla" şürinin yazarı Ahmet Muhip Dranas'ın eşi Münire Dranas'ın, şiirden esinlenerek gerçekleştirilen, "Fahriye Abla" isimli fîlmin izinsiz te sansür- süz olarak vayımlandığı gerekçesiyle İntcr Star özel tele\izyon kuruluşuna açtığı 300 tni- yon liralık tazminat da>ası sürüyor. Ankara 19. Aslive Mahkcmesi'ndeki bu- günkü dunışmada, mahkeme başkanı, davalı tarafın Ankara mahkemelerinin da>a>a bak- makla gorevli olmadığı; bu nedenle göre>sizlik karan \erilmesi yolundaki talebini reddetti. Söz alan davacı a> r ukatı ise film ile ilgili kasetin kendilerinde olduğunu belirterek dosyanın bi- lirkişive gönderilmesi talebinde bulundu. Mahkeme başkanı film ile ilgili kasetin mahkemeye \erilmesinden sonra bilirkişiye gi- • Munire Dranas, eşinin şiirin- den esinlenerek gerçekleştirilen filmin yayınlanmasmın şairin şöhretine gölge düşürdüğünü be- lirtti. dilmesi yolundaki talebin karara bağlana- cağını belirterek duruşmayı başka bir güne bı- raktı. Dava dilekçesinde. 18.10.1991 günkü bası- ndan "Fahriye Abla" filminin fnter Star özel televizyon kunıluşunun sansürsüz ve izinsiz olarak yayımlanacağınuı öğrenilmesi üzerine ilgili televizyon kuruluşuna gerekli uyanmn yapıldığını belirterek, "Gerek yurtdışında. ge- rekse yurtiçinde hiçbir fîlm şirketinin bu eser üzerinde hakkı voktur"" denildi. Film için daha önce "Kök" isimli birfilmşir- ketiyle anlaşma vapılmasına karşın bu anlaş- manın da mahkeme karan ile feshedildiğinin kavdedildiği dilekçede şu görüşlere yer verildi: "Bu yayınla müvekkilin kişilik haklanna ha- karet edilmiştir. Aynca sansürsüz film sahne- leri ile şiir arasında bir bağlantmın olmayışı edebiyat tarihimize de ismini \e şöhretini kabul ettirmiş şair Ahmet Muhip Dranas'ın ruhuna ve şöhretine gölge düşürmüştui.'* Dilekçenin son bölümünde ise İnter Star özel televizyon kunıluşundan, 100 milyon lirası maddi, 200 milvon lirası da manevi olmak üze- re toplam 300 milvon liralık tazminat talebin- de bulunuJdu. 12.Uluslararası İstanbul Film Festivali 'Ayın Sesi'nden 'E)olunayGeceleri'ne Küitür Senisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi tarafından 3-18 ajsaa.tarihleri arasıncla düzenlenecek olan 12. Uluslararaşı İstanbul Film Festivali'nin "Ustalara Saygı" bölümünde İtalya, Fransa, İran ve Norveç'ten dört ünlü ustanın yapıtlan yer alı- yor. "Ustalara Sav gı" bölümünün ilk "ustası", ünlü İtaly an yönet- men Federico Fellini Yönetmenin "La Dolcc Vita Tatlı Hayat", "Otto e Mezzo/Sekiz Buçuk". "Intenitsa Görüşme" ve "La Voce Della Luna Ayın Sesi" adlı yapıtlan gösterilecek. Eric Rohmer de bu bölümde dört filmiyle yer alıyor. Filmle- rinde genellikle gençlik ve insan ilişkilerini işleyen Rohmer'in 1963-1972 yıllan ansında gerçekleştirdiği ve "Ahlakçı Öyküler" admı verdiği altı fılmlik bir diziden en fazla ilgi uyandırmış olan "Le Genou de Claire, Claire'in Dizi". "Les Nuits de la Pleine Lune/ Dolunay Geceleri" adlı yapıtlan gösterilecek. Bunun yanısıra. sanatpnın "Dört Mevsim" adı altında toplayacağı son film dızisınden şimdiye dek gercekleştirdiği./'Conte Printemps/ İlkbahar Öyküsü" ve "Conte d'Hiver, Kış Öyküsü" filmleri de izlenebilecek. KENDİ SESLERİYLE ŞAİRLERİMİZ Şükran Kurdakul ir yürekten ^ H s e r ı j l ; l = r vasamdan • kaybetmeyer A.KADIR / ARAM1ZDA M. CEVDET / TANIDIK DUNYA O. RİFAT / YEDI DAĞIN ARDI A. DAMAR / ESKİ YAĞML'RLARI DİNLİYORDUM C. YLCEL / SHAKESPEARE'DEN BRECHTE Ödemeli (stek: Yeni Dünya Plak (Posta Ucretı Dahil: 25.000 TL.) Başmusahıp Sk. 10/6 C.Oğlu/İST. Genel Dağıtım: Güvercin Müzik İMÇ6512 Unkapanı/İST • 5281192 Eric Rohmer'in 'dört filminden biri de 'İlkbahar Övküsü' Ustalar bötümünün bir başka yönetmeni Behram Bayzai ise İran'ın en iyi oyun yazan ve senaristlerinden biri olarak kabul ediliyor. Devrim öncesi çektiği filmlenyle gerek ülkesindegerek- se uluslararaşı sinema dünyasında saygın bir konum edinen Bayzai, fılmlerinde özellikle kadınlann sorunlannı ele ahr. Sa- natçının, devrim sonrası yaptığı. "Küçük Gariban Bashu". "Bel- ki Bir Başka Vakit" ve "Misafırler" adlı filmleri izlenebilecek. İstanbul Festivali'nin bu yıiki son ustası da Norveç sineması- nın ünlü yönetmeni Anja Breien. Filmlerinde Norveç toplumu- na eleştirel bir gözle bakan sanatçı. ceza sistemi, alkolizm ile yaşlılann ve kadınlann sonınlanna eğilir. Breien'in festivalde izlenebilecek filmleri arasında. "Ev kadınlan" ve aynı karakter- leri 10 yıl sonra yeniden ele aldığı "Ev kadınlan. İ0 yıl Sonra" sanatçının baş yapıtı sayılıyor. Sanatçı son fılmi "Bir Zamanlar İki Kez"de de erkeğin dünyasına girerek aşk ve çok eşlilik üzeri- ne bir çeşitleme sunuyor. Domeniconi'nin konseri bugün MSM'de Doğu-Batı senteziyle 'Koyunbaba' Kültür Senisi - Ünlü İtalyan gitarist Carlo Domeniconi bugün saaı 19.00'da Beşiktaş Resim Heykel Müzesi Konser Salonu'- nda bir konser verecek. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nce (MSM) düzenlenen kon- serde sanatçı kendi bestelerinden örnekler sunacak. Çağdaş gi- tann en önemli bestecilerinden sayılan Carlo Domeniconi Ital- ya'da Cannen Lenzi'nin yanında gitar eğitimi aldıktan sonra Berlin Y'üksek Müzik Okulu'nu bitirdi. Domeniconi giderek besteciliğe ağırlık verdi ve tümüyle kendi yapıtlanndan oluşan konserlervermeyebaşladı. Müziğindearadığıdoğu-batı sentezi- ni yaşammda da gerçekleştiren sanatçı 1977'de Türkiye'ye gele- rek İstanbul Konservatuvan gitar bölümünü kurdu. Sanatçı, Türk müziğiyle tanışması sonucu ürettiği yapıtlan, "Koyunba- ba" adlı uzunçaiannda topladı. Domenico'nun "Gitar Bağlama Konçertosu" ıle "Koyunbaba" adlı eserleri Türkiye'de de CD olarak yayınlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle